AŞK Bulbulun gule olan aşkı gibi olmalı
Bir delikanlı guzel bir kıza olumune sevdalanmışYureği daha fazla dayanamaz olmuş onu uzaklardan seyretmeye Birgun o adını bile henuz bilmediği, dış gorunuşunden başka hayatı hakkında hic bir bilgi edinmediği o genc guzel kızın yolunu kesip durdurmuş delikanlı
Guzel kız azarlayıcı ve manidar bakmış adamın gozlerine;
Durup dururken neden kestin yolumu boyle? Yoksa yeni
haramiler mi tunedi buralara?
Delikanlı:
Yok, demiş Harami falan değilim Sadece sonunun ne olucağını bilmediği karşılıksız bir sevdaya duştu gonlum Gunler varki ben o ateşte kavrulur dururum
Guzel kız şaşırıp kalmış duyduklarına
Ne kadar tanıyorsun ki beni? Diye sormuş tanımadığı delikanlıya
Tanımak mı? Demiş, gunlerdir ezberledim ben seni Kaşların, gozlerin, yuzunde ki gamzelerin yazar kalbimde ki sevdanın destanı
Senin tanımak dediğin bumu? Kimim, kimin nesiyim serbest miyim? Gonlum boş mu dolu mu onların hakkındada bir bilgin vamıydı sevdalanırken?
Hic bir şey bilmem Sadece şunu bilirim ki ben bir sevda sarhoşuyum Bunun icinde yolunu bir harami gibi kesipsenden marhamat dilenmek icin yureklendim
Nasıl bir marhamet ola ki bu?
Vuslatı reddetmeyen, kalbim hayat arkadaşı olarak secti seni Bağışla, damda duşer gibi oldu ama benimle evlenirmisin?
Guzel kız oldukca şaşırmış buna:
Ya! Demek bole ister gonlun?
Evet , ne olur reddetme sakın, yoksa şuracıkta olup kalırım Bana bir isim ver odan istiyim seni
Guzel kız delikanlıyı hassas bir seyirle izledikten sonra :
Pekala, demiş sana bir şartım varbunun icin Sakın olaki soyleyeceklerimi yerine getirmezsen bir daha karşıma cıkmayasın
Delikanlı hic duşunmeden cevabını vermiş:
Kabul!
Genc kız delikanlıya alaylı bir eda icinde gulumsemiş
Daha ne yapacağını bile bilmiyorsun ki hic duşunmeden ''kabul'' diyorsun
Olsun ben yaparım
O zaman mesele yok Yarın ben aynı saatte yine burdan gecerim Bana elinde kırmızı bir gule gelirsen teklifini kabul demektir
Delikanlı bir kelebek kadar hafiflemiş ve adeta kanatlarını kelebek gibi havalandırmış:
Kabul bulurum demiş
O vakit hemen işe koyul Aklın varsa hic zaman eksiltme
Delikanlı coşkulu bir gonulle ardına bile bakmadan yollara duşup gitmiş
Aslında gulleriyle un salmış yorenin, gullerle ilgili bir ozelliği daha varmış Oralar beyaz guller diyarıymış ve kırmızı gul hic bulunmazmış gul ağaclerının dallarında
O gun delikanlı butun gul bahcelerini, tukenmeyen enerjisi ve bitmek bilmeyen azmiyle dolaşıp durmuş Umutlarını solduran en son bahcede de kırmızı gul bulamayınca bahce kenarındaki bir gul ağacının dibine oturup başlamış ağlamaya Dibine oturup ağladığı gul ağacının dalına tuneyen bulbul delikanlıyı deyrediyormuş Dederlerki bulbul delikanlının hıckırıklarına dayanamayıp huzunlenmiş ve en icli bestelerinden birisini şakıyarak delikanlının ilgisini uzerine cekmeyi başarmış Ve yine derler ki şakımaya başlayan o bulbul, bulbulu şeyda imiş yani bulbullerin ustadıo şakımaya başladığında kuşlar ve bulbuller susarmış
İşte oylesine bir şakıyış ulaşmış delikanlının kulaklarına ve hıckırıklarına ara verip o muhtesem besteye vemiş kendisini Gozleri sesin geldiği noktayı bulupbaba bulbulun uzerinde ısrar etmiş Bulbul onu, delikanlı bulbulu hazin bakışlarla seyretmiş Sonunda şakayışını bitiren bulbul lisana gelip efkarlı delikanlıya sormuş:
Neden ağlarsın ki oyle yanık yanık? Benim efkarımı bile alevlendirdi firkatin
Sorma, demiş ve o hazin hikayesini anlatmış delikanlı bulbule hikayenin sonuna caresizliğini eklemiş ''şayet istediği o kırmızı gulu bulup oğle vaktinde ona ulaştıramazsam, ben oldum demektir bulbul Bilirim ki bu sevdanın husranı olume cağırır beni''
Bulbul sevdayı bilenmiş Delikanlının perişan hali dokunmuş bulbule ve fazla duşunmeden, delikanlının yureğine su serpen sozleri fısıldamış:
Sen hic uzulme demiş, istediğin kırmızı gul olsun, bulunur elbet
Umutsuzluk ciğerini curutmeye başlayan delikanlı, inandırıcı bulmamış bu sozlerini:
Buralar beyaz gullerin diyarıymı,oyele soyler herkes Gun kovuşmaya yuz tuttuğu şu saatlerden sonre nerden bulabilirim ki kırmızı gulu? Meğer olmayan bir şeyi istemiş benden sevdiğim guzel
Bulbulun vadi şaşrıtmış delikanlıyı:
Herşeyin bir kolayı bulunur demişSen şimdi git ve yarın gun doğumundan biraz sonra oturduğun ağagın dibine gel ve istediğin kırmızı gulu alıp sevdiğin o kıza gotur
Bulbul sende beni teselli ettiğini sanıyorsan yanılıyorsunHer yeri aradım, kırmızı gul yok bu bahcede, sen nereden bulacaksın ki?
Altının ayarını sarraf olan bilirBen bulbulum, gul dilinden anlarım, istersem karşısına gecer en icli bestelerimle onu kızarta bilirimBana gulu tarifene hacet Sen şimdi git ve dediğim saatte gelip kırmızı gulu sevdiğin kıza yetiştir
Delikanlı sevinerek ayrılmış bulunduğu bahceden Gece zor kavuşmuş sabaha Taze bir gunun aydınlığında kalkıp bulbulun vaad ettiği saatlerde bahceye koşup,akşam ayrıldığı gul ağacının dallarına baktığında kalbi duracak gibi olmuş Beyaz gullerin arasında kırmızı bir gul cekmiş dikkatini ve sevincenden kalbi yerinden fırlıycak gibi atmaya başlamış
Beyaz gullerin arasında kızarmış olan gulu usulca koparıp aldıktan sonra teşekkur etmek icin etrafta bulbulu aramış Bulbul ortalara yokmuş Yuzudeki sevinc solmuş bulbulu goremeyince ve ağacın debinden ayrılmaya karar verdiğinde son defa etrafını yoklamış arzulu bakışları Umudunu kesmiş gitmek icin adımını hazırlarken son olarak ayaklarının dibine ilişen bakışları sevincini iyice sondurmuş Delikanlı ayaklarının dibinde hazin bir manzarayla karşılaşmışKendisine kırmızı gul vaadeden bulbulun icler acısı manzarası varmış gul ağacının dibinde
Acı acı yutkunmuş onu seyrederken Bulbulun olusu, sevdiği kızın saatinin yaklaşması arasında sıkıntılanan kalbi zor da olsa bulbulden ayrılma kararı alıp, elinde sımsıkı tuttuğu gulle birlikte yollara duşmuş Sevdalandığı guzelin kendisine verdiği sozde aynı yerdeymiş
Guzel kız sozunde durmuş ve karşılaşmışlar yenidenDelikanlı soluk soluğuymış elindeki gulu kıza uzatırken
Al işte, kırmızı gulu buldum ve getirdim sana verdiğim sozu tuttum, şimdi sıra sende!
Guzel kız gulu delikanlının elinden alıp, efsunlu bakışlarla incelemiş guluDerler ki o an genc kızın guzelliği sebebibilinmeyen bir acının bedenini dağladıkca solmuş ve hazan duşmuş bakışlarına Sonra delikanlıya cevirmiş icli bakışlarını Esef varmış sesinin tonunda ve şeşırtıcıymış cevabı:
Olmaz, kaybettin yabancı
Delikanlı, oracıkta yığılıp kalacak gibi olmuş Feri cekilmiş bacaklarının:
Neden, şartını yerine getirdim işte Vuslat sozun vardı kırmızı gulu bulup getirirsem?
Aslında verilen zaman icinde kırmızı gulu bulup getirilmesi imkansızdı Ben biliyordum bunu Mucize olmadıkca isteğim yerine gelmezdi
Mucize gercekleşti ve kırmızı gulu bulup vaktinde getidim Bana vuslat sozu vermiştin!
Guzel kız kırmızı gulu delikanlıya iade ederken delikanlı buyuk bir hayal kırıklığı icinde bakışlarını yere indirmişti
Kız usul usul konuşmaya başladı:
Karşıma dikilip yolumu kestiğin zaman, beni cok iyi tanıdığını soyledin, halbuki hakkımda hic bir şey bilmiyordun Bir aldanıştı seninkisi, bir hulya
Eğer beni tanısaydın, evli olduğumu, kalbimin yanlızca eşime ait olduğunuda bilirdinBoyle bir hataya duşmezdin
imagesaskbulbulunguleolanaskigibiolmali5add0f8c776d1
Ben yalnızca sana bir ders vermek istedim Kolayca dillendirdiğin ''AŞK''ın gercek manasını anla istedim ''AŞK'' gerekirse meftun olduğun uğruna canını vermektir Bulbul gul icin can verişini gor istedim bana baslediğin hisler, yanlız ilahi aşka ulaşmak adına vasıta olabilir
Delikanlı hatasını anlamış olmalı ki araştırıp tanımadan evlenmeyi duşunduğu kıza utancından cevap bile verememiş Titrek parmaklarının arasında guclukle tuttuğu gul yere duşmuş Yaptığı hatadan dolayı buyuk bir pişmanlık duyarak,arkasına bile bakmadan gozlerden kaybolup gitmiş sonunda
O gun bugun dur bir daha o yorede delikanlıyı goren olmamıştır
Bir delikanlı guzel bir kıza olumune sevdalanmışYureği daha fazla dayanamaz olmuş onu uzaklardan seyretmeye Birgun o adını bile henuz bilmediği, dış gorunuşunden başka hayatı hakkında hic bir bilgi edinmediği o genc guzel kızın yolunu kesip durdurmuş delikanlı
Guzel kız azarlayıcı ve manidar bakmış adamın gozlerine;
Durup dururken neden kestin yolumu boyle? Yoksa yeni
haramiler mi tunedi buralara?
Delikanlı:
Yok, demiş Harami falan değilim Sadece sonunun ne olucağını bilmediği karşılıksız bir sevdaya duştu gonlum Gunler varki ben o ateşte kavrulur dururum
Guzel kız şaşırıp kalmış duyduklarına
Ne kadar tanıyorsun ki beni? Diye sormuş tanımadığı delikanlıya
Tanımak mı? Demiş, gunlerdir ezberledim ben seni Kaşların, gozlerin, yuzunde ki gamzelerin yazar kalbimde ki sevdanın destanı
Senin tanımak dediğin bumu? Kimim, kimin nesiyim serbest miyim? Gonlum boş mu dolu mu onların hakkındada bir bilgin vamıydı sevdalanırken?
Hic bir şey bilmem Sadece şunu bilirim ki ben bir sevda sarhoşuyum Bunun icinde yolunu bir harami gibi kesipsenden marhamat dilenmek icin yureklendim
Nasıl bir marhamet ola ki bu?
Vuslatı reddetmeyen, kalbim hayat arkadaşı olarak secti seni Bağışla, damda duşer gibi oldu ama benimle evlenirmisin?
Guzel kız oldukca şaşırmış buna:
Ya! Demek bole ister gonlun?
Evet , ne olur reddetme sakın, yoksa şuracıkta olup kalırım Bana bir isim ver odan istiyim seni
Guzel kız delikanlıyı hassas bir seyirle izledikten sonra :
Pekala, demiş sana bir şartım varbunun icin Sakın olaki soyleyeceklerimi yerine getirmezsen bir daha karşıma cıkmayasın
Delikanlı hic duşunmeden cevabını vermiş:
Kabul!
Genc kız delikanlıya alaylı bir eda icinde gulumsemiş
Daha ne yapacağını bile bilmiyorsun ki hic duşunmeden ''kabul'' diyorsun
Olsun ben yaparım
O zaman mesele yok Yarın ben aynı saatte yine burdan gecerim Bana elinde kırmızı bir gule gelirsen teklifini kabul demektir
Delikanlı bir kelebek kadar hafiflemiş ve adeta kanatlarını kelebek gibi havalandırmış:
Kabul bulurum demiş
O vakit hemen işe koyul Aklın varsa hic zaman eksiltme
Delikanlı coşkulu bir gonulle ardına bile bakmadan yollara duşup gitmiş
Aslında gulleriyle un salmış yorenin, gullerle ilgili bir ozelliği daha varmış Oralar beyaz guller diyarıymış ve kırmızı gul hic bulunmazmış gul ağaclerının dallarında
O gun delikanlı butun gul bahcelerini, tukenmeyen enerjisi ve bitmek bilmeyen azmiyle dolaşıp durmuş Umutlarını solduran en son bahcede de kırmızı gul bulamayınca bahce kenarındaki bir gul ağacının dibine oturup başlamış ağlamaya Dibine oturup ağladığı gul ağacının dalına tuneyen bulbul delikanlıyı deyrediyormuş Dederlerki bulbul delikanlının hıckırıklarına dayanamayıp huzunlenmiş ve en icli bestelerinden birisini şakıyarak delikanlının ilgisini uzerine cekmeyi başarmış Ve yine derler ki şakımaya başlayan o bulbul, bulbulu şeyda imiş yani bulbullerin ustadıo şakımaya başladığında kuşlar ve bulbuller susarmış
İşte oylesine bir şakıyış ulaşmış delikanlının kulaklarına ve hıckırıklarına ara verip o muhtesem besteye vemiş kendisini Gozleri sesin geldiği noktayı bulupbaba bulbulun uzerinde ısrar etmiş Bulbul onu, delikanlı bulbulu hazin bakışlarla seyretmiş Sonunda şakayışını bitiren bulbul lisana gelip efkarlı delikanlıya sormuş:
Neden ağlarsın ki oyle yanık yanık? Benim efkarımı bile alevlendirdi firkatin
Sorma, demiş ve o hazin hikayesini anlatmış delikanlı bulbule hikayenin sonuna caresizliğini eklemiş ''şayet istediği o kırmızı gulu bulup oğle vaktinde ona ulaştıramazsam, ben oldum demektir bulbul Bilirim ki bu sevdanın husranı olume cağırır beni''
Bulbul sevdayı bilenmiş Delikanlının perişan hali dokunmuş bulbule ve fazla duşunmeden, delikanlının yureğine su serpen sozleri fısıldamış:
Sen hic uzulme demiş, istediğin kırmızı gul olsun, bulunur elbet
Umutsuzluk ciğerini curutmeye başlayan delikanlı, inandırıcı bulmamış bu sozlerini:
Buralar beyaz gullerin diyarıymı,oyele soyler herkes Gun kovuşmaya yuz tuttuğu şu saatlerden sonre nerden bulabilirim ki kırmızı gulu? Meğer olmayan bir şeyi istemiş benden sevdiğim guzel
Bulbulun vadi şaşrıtmış delikanlıyı:
Herşeyin bir kolayı bulunur demişSen şimdi git ve yarın gun doğumundan biraz sonra oturduğun ağagın dibine gel ve istediğin kırmızı gulu alıp sevdiğin o kıza gotur
Bulbul sende beni teselli ettiğini sanıyorsan yanılıyorsunHer yeri aradım, kırmızı gul yok bu bahcede, sen nereden bulacaksın ki?
Altının ayarını sarraf olan bilirBen bulbulum, gul dilinden anlarım, istersem karşısına gecer en icli bestelerimle onu kızarta bilirimBana gulu tarifene hacet Sen şimdi git ve dediğim saatte gelip kırmızı gulu sevdiğin kıza yetiştir
Delikanlı sevinerek ayrılmış bulunduğu bahceden Gece zor kavuşmuş sabaha Taze bir gunun aydınlığında kalkıp bulbulun vaad ettiği saatlerde bahceye koşup,akşam ayrıldığı gul ağacının dallarına baktığında kalbi duracak gibi olmuş Beyaz gullerin arasında kırmızı bir gul cekmiş dikkatini ve sevincenden kalbi yerinden fırlıycak gibi atmaya başlamış
Beyaz gullerin arasında kızarmış olan gulu usulca koparıp aldıktan sonra teşekkur etmek icin etrafta bulbulu aramış Bulbul ortalara yokmuş Yuzudeki sevinc solmuş bulbulu goremeyince ve ağacın debinden ayrılmaya karar verdiğinde son defa etrafını yoklamış arzulu bakışları Umudunu kesmiş gitmek icin adımını hazırlarken son olarak ayaklarının dibine ilişen bakışları sevincini iyice sondurmuş Delikanlı ayaklarının dibinde hazin bir manzarayla karşılaşmışKendisine kırmızı gul vaadeden bulbulun icler acısı manzarası varmış gul ağacının dibinde
Acı acı yutkunmuş onu seyrederken Bulbulun olusu, sevdiği kızın saatinin yaklaşması arasında sıkıntılanan kalbi zor da olsa bulbulden ayrılma kararı alıp, elinde sımsıkı tuttuğu gulle birlikte yollara duşmuş Sevdalandığı guzelin kendisine verdiği sozde aynı yerdeymiş
Guzel kız sozunde durmuş ve karşılaşmışlar yenidenDelikanlı soluk soluğuymış elindeki gulu kıza uzatırken
Al işte, kırmızı gulu buldum ve getirdim sana verdiğim sozu tuttum, şimdi sıra sende!
Guzel kız gulu delikanlının elinden alıp, efsunlu bakışlarla incelemiş guluDerler ki o an genc kızın guzelliği sebebibilinmeyen bir acının bedenini dağladıkca solmuş ve hazan duşmuş bakışlarına Sonra delikanlıya cevirmiş icli bakışlarını Esef varmış sesinin tonunda ve şeşırtıcıymış cevabı:
Olmaz, kaybettin yabancı
Delikanlı, oracıkta yığılıp kalacak gibi olmuş Feri cekilmiş bacaklarının:
Neden, şartını yerine getirdim işte Vuslat sozun vardı kırmızı gulu bulup getirirsem?
Aslında verilen zaman icinde kırmızı gulu bulup getirilmesi imkansızdı Ben biliyordum bunu Mucize olmadıkca isteğim yerine gelmezdi
Mucize gercekleşti ve kırmızı gulu bulup vaktinde getidim Bana vuslat sozu vermiştin!
Guzel kız kırmızı gulu delikanlıya iade ederken delikanlı buyuk bir hayal kırıklığı icinde bakışlarını yere indirmişti
Kız usul usul konuşmaya başladı:
Karşıma dikilip yolumu kestiğin zaman, beni cok iyi tanıdığını soyledin, halbuki hakkımda hic bir şey bilmiyordun Bir aldanıştı seninkisi, bir hulya
Eğer beni tanısaydın, evli olduğumu, kalbimin yanlızca eşime ait olduğunuda bilirdinBoyle bir hataya duşmezdin
imagesaskbulbulunguleolanaskigibiolmali5add0f8c776d1
Ben yalnızca sana bir ders vermek istedim Kolayca dillendirdiğin ''AŞK''ın gercek manasını anla istedim ''AŞK'' gerekirse meftun olduğun uğruna canını vermektir Bulbul gul icin can verişini gor istedim bana baslediğin hisler, yanlız ilahi aşka ulaşmak adına vasıta olabilir
Delikanlı hatasını anlamış olmalı ki araştırıp tanımadan evlenmeyi duşunduğu kıza utancından cevap bile verememiş Titrek parmaklarının arasında guclukle tuttuğu gul yere duşmuş Yaptığı hatadan dolayı buyuk bir pişmanlık duyarak,arkasına bile bakmadan gozlerden kaybolup gitmiş sonunda
O gun bugun dur bir daha o yorede delikanlıyı goren olmamıştır