iltasyazilim
FD Üye
GİZ'li gülşen Ahmed Baki' den
Seyre Dal Aynada O Güzelliği
Aşk, özünde bulduğunu, karşında görmektir!
Aşk, bilincin kendi sûretini aleyhinde görüp, ikilikten kurtulmak uğruna Tekliğin cazibesine kapılmasıdır!
Aşkın alâmeti, güzelliğine hayran olanın yüzünde görünür, fakat onu da aşıklardan başkası tanımaz! Çünkü aşıklar, her dem aynada kendi seyrine dalanlardır! Seyrine ermeyen, aşkı bilemez, anlayamaz!
“Aşk, Allah bahşidir, karşılıksız lütûftur, dilediği kuluna yüzünü göstermesidir!
Ve aşk “Realite saadetine götüren “sevgi yoluna davettir Aşk, keza de sevginin “kıvılcımıdır, onunla tutuşursa eğer gönül, parıl parıl bir “meşale olur, yanar, yandıkça yolu aydınlatır!
Aşkın amacı, gören ve görülen ikiliğinden kurtarıp, sevginin bütünlüğüne erdirmektir, hazmedebileni!
Aşk meşalesinin tutuşmasından kasıt, sevgi yolunu göstermesidir yolcuya! Aşk kapısından girmekten amaç, “sevgi yolunu adımlayarak Birlik sarayına erebilmektir
“Aşkı söndüren, havasız bırakan köpük “gururdur! Gurur, benliği tutan kaptır, benliğin muhafazasıdır, bireyi bütünlükten öbür tutandır!
“Aşk meşalesini yanar tutmanın çaresi, “benliği ona yakıt yapmaktır! Benlik yandıkça, aşk ışıldar ışığı artaraktan… “Aşka “benliğini tercih edenin meşalesi söner, yolu karanlık kalır Kaybedenler, “aşkı, benliği uğruna feda edenlerdir…
Sevginin yolu sonsuzdur, yaşandıkça ufku enginleşir, bitmez, bitmez tükenmez… Aşk meşalesi yandıkça, sevgi yolu parlak görülür Sevgi “bilinçle yaşanır, “akılla yaşanır, “ilimle olgunlaşır, sağlamlaşır!
Sevgi, düşüncesiz, bilinçsiz yaşanmaz! Aşkı akılsızca yapılan da tadabilir fakat, aklı olmayan sevgi yolunu katedip nihai hakikatine sağlam ulaşamaz! Aşka dahli yoktur kimsenin, o bir kıvılcımdır, eczaya sürtünen kibrit gibi aniden yanar, ama sevgiye erdirmesi, aklın ve ilmin eseridir…
Sevgi yolunu katetmekten amaç ise, yoldaki “diğer kavramlarını terk edip “birliğin saadetine ulaşmaktır! Sevgiyle yaşadığın “duygular değil, “sevgin uğruna neleri terkebildiğindir saadete erdiren! O yolu alanlar, sevdası uğruna terkedebildikleri değin ilerleyenlerdir!
“Sevgi yolunda ilerlemeye ayakbağı, “sevgiyi yaşamaya engel olan, “başkalarını ve etrafı görmendir, bir olamamandır! “Çokluk bir yanlamasına, “ikilik zeka sevgi yolunda şaşı kalmaktır!
“Etraf ve “başka biri kaygısı terkedilmedikçe, sevginin hasılasına erilmez, sevdiğinle bir olunmaz! Yolda kalmamanın çaresi, gördüğünde, sevdiğinden başka biri olmadığını yaşamandır… Sevmek, her yüzde sevdiğini bir türlü haliyle görmeyi gerektirir Hoşuna Gitmek, başka biri diye kimseden yüz çevirmemeyi gerektirir Sevmek, başka biri diye kimseyi kıskanmamayı, kızmamayı, alınmamayı, kınamamayı gerektirir! Hoşuna Gitmek, her yüze sevdiğin gibi teveccüh etmeyi gerektirir; her lahza sevdiğinle olduğunu ve her yaptığının sevdiğine ulaştığını yaşamayı gerektirir Seven, huyunu terkeder, yargısını terkeder, tepkisini terkeder! O yoldan ayrılmamak için neyi varsa feda eder! Sevginin hakikatini yaşayanlar, gözü sevdiğinden başkasını görmeyenlerdir!…
Gözün sevdiğinden başkasını görmez olursa eğer gerçekten, “gayrı kalkar dünyandan, kendini de göremezsin ve zeka görebilen, bu bildiğin “sen olmazsın! Görürsün ama, başlangıçta yüzünü bildiren AŞK ’tır, nihayetinde kendi güzelliğine hayran olan! Ne sevensin sen orada, ne de sevilen karşında! Sadece AŞK ’tır Bâki olan Birliğin Saadetinde… Tıpkı evvelinde olduğu gibi…
Seyre Dal Aynada O Güzelliği
Aşk, özünde bulduğunu, karşında görmektir!
Aşk, bilincin kendi sûretini aleyhinde görüp, ikilikten kurtulmak uğruna Tekliğin cazibesine kapılmasıdır!
Aşkın alâmeti, güzelliğine hayran olanın yüzünde görünür, fakat onu da aşıklardan başkası tanımaz! Çünkü aşıklar, her dem aynada kendi seyrine dalanlardır! Seyrine ermeyen, aşkı bilemez, anlayamaz!
“Aşk, Allah bahşidir, karşılıksız lütûftur, dilediği kuluna yüzünü göstermesidir!
Ve aşk “Realite saadetine götüren “sevgi yoluna davettir Aşk, keza de sevginin “kıvılcımıdır, onunla tutuşursa eğer gönül, parıl parıl bir “meşale olur, yanar, yandıkça yolu aydınlatır!
Aşkın amacı, gören ve görülen ikiliğinden kurtarıp, sevginin bütünlüğüne erdirmektir, hazmedebileni!
Aşk meşalesinin tutuşmasından kasıt, sevgi yolunu göstermesidir yolcuya! Aşk kapısından girmekten amaç, “sevgi yolunu adımlayarak Birlik sarayına erebilmektir
“Aşkı söndüren, havasız bırakan köpük “gururdur! Gurur, benliği tutan kaptır, benliğin muhafazasıdır, bireyi bütünlükten öbür tutandır!
“Aşk meşalesini yanar tutmanın çaresi, “benliği ona yakıt yapmaktır! Benlik yandıkça, aşk ışıldar ışığı artaraktan… “Aşka “benliğini tercih edenin meşalesi söner, yolu karanlık kalır Kaybedenler, “aşkı, benliği uğruna feda edenlerdir…
Sevginin yolu sonsuzdur, yaşandıkça ufku enginleşir, bitmez, bitmez tükenmez… Aşk meşalesi yandıkça, sevgi yolu parlak görülür Sevgi “bilinçle yaşanır, “akılla yaşanır, “ilimle olgunlaşır, sağlamlaşır!
Sevgi, düşüncesiz, bilinçsiz yaşanmaz! Aşkı akılsızca yapılan da tadabilir fakat, aklı olmayan sevgi yolunu katedip nihai hakikatine sağlam ulaşamaz! Aşka dahli yoktur kimsenin, o bir kıvılcımdır, eczaya sürtünen kibrit gibi aniden yanar, ama sevgiye erdirmesi, aklın ve ilmin eseridir…
Sevgi yolunu katetmekten amaç ise, yoldaki “diğer kavramlarını terk edip “birliğin saadetine ulaşmaktır! Sevgiyle yaşadığın “duygular değil, “sevgin uğruna neleri terkebildiğindir saadete erdiren! O yolu alanlar, sevdası uğruna terkedebildikleri değin ilerleyenlerdir!
“Sevgi yolunda ilerlemeye ayakbağı, “sevgiyi yaşamaya engel olan, “başkalarını ve etrafı görmendir, bir olamamandır! “Çokluk bir yanlamasına, “ikilik zeka sevgi yolunda şaşı kalmaktır!
“Etraf ve “başka biri kaygısı terkedilmedikçe, sevginin hasılasına erilmez, sevdiğinle bir olunmaz! Yolda kalmamanın çaresi, gördüğünde, sevdiğinden başka biri olmadığını yaşamandır… Sevmek, her yüzde sevdiğini bir türlü haliyle görmeyi gerektirir Hoşuna Gitmek, başka biri diye kimseden yüz çevirmemeyi gerektirir Sevmek, başka biri diye kimseyi kıskanmamayı, kızmamayı, alınmamayı, kınamamayı gerektirir! Hoşuna Gitmek, her yüze sevdiğin gibi teveccüh etmeyi gerektirir; her lahza sevdiğinle olduğunu ve her yaptığının sevdiğine ulaştığını yaşamayı gerektirir Seven, huyunu terkeder, yargısını terkeder, tepkisini terkeder! O yoldan ayrılmamak için neyi varsa feda eder! Sevginin hakikatini yaşayanlar, gözü sevdiğinden başkasını görmeyenlerdir!…
Gözün sevdiğinden başkasını görmez olursa eğer gerçekten, “gayrı kalkar dünyandan, kendini de göremezsin ve zeka görebilen, bu bildiğin “sen olmazsın! Görürsün ama, başlangıçta yüzünü bildiren AŞK ’tır, nihayetinde kendi güzelliğine hayran olan! Ne sevensin sen orada, ne de sevilen karşında! Sadece AŞK ’tır Bâki olan Birliğin Saadetinde… Tıpkı evvelinde olduğu gibi…