Assassin’s Creed Valhalla Wrath of the Druids İncelemesi

Valhalla’nın bu kıssa DLC’sinde İrlanda hükümdarının bizi tanıdığını öğrenerek işe başlıyor. Üstelik bu kral bizi tanımakla kalmıyor, yanına da çağırıyor. Böylelikle Yelkenleri açıyor ve İrlanda’ya yanlışsız yola koyuluyoruz.

Yeni Rotamız İrlanda

Elbette, Assassin’s Creed Valhalla dünyasından bahsediyorsak hiçbir şey kolay değildir. İrlanda’ya yelken açmadan evvel, İngiltere’de çözülmesi gereken bir abluka sorunu var; Şayet İrlandaya gitmek istiyorsanız, buna paha olduğunuzu ispatlamanız gerekiyor. Birkaç küçük ön misyonun akabinde da oyunun öykü DLC’sinin geçeceği yeni topraklara adım atıyorsunuz.

Bu ortada bölge değiştiği için oyunun görünümlerinde o denli dramatik bir değişim de beklemeyin. Valhalla’nın kırları, yapıları ile İrlanda birbirinden çok farklı değil. Yeniden de daha evvel Odyssey’nin DLC’lerinin tıpkı haritada geçtiğini düşündüğümüzde, bu sahiden de beğenilen bir değişiklik olmuş. En azından farklı bölgelere adım atıyoruz.

Gelelim Wrath of the Druids’in en hoş yanına; oyunun merkezinde, başından sonuna kadar takip etmesi yaklaşık 12 saat süren bir öykü var. Bir DLC için hakikaten de çok uzun bir mühlet bu. İralanda’ya varıp hükümdarla tanıştıktan sonra ona yardım etmeye karar veriyor kendinizi uzun bir seyahatin kollarına bırakıyorsunuz.



Yeni Dostlar, Yeni Fırsatlar

Üstelik bu seyahatte yeni dostlarla da tanışıyoruz. Tanıdık bir yüzle karşılaştıktan çabucak sonra kendinizi büyük kral Flann’a yardım ederken buluyorsunuz. Ayrıyeten kartlarınızı hakikat oynarsanız romantizm seçeneklerini açabileceğiniz bir büyücü ve şair olan Ciara ile bir dizi süslü yeni eşyanın kilidini açmak için sık sık ziyaret edeceğiniz gizemli bir tüccar olan Azar ile arkadaş olacaksınız.



Hazır tüccarlardan bahsetmişken Wrath of the Druids’te ticaret büyük rol oynadığını da belirtelim. İrlanda’nın dört bir yanına dağılmış çok sayıda kullanılmayan ticaret merkezi bulunuyor. Bu ticaret merkezlerinin tapularını edinerek onları tekrar eski günlerine döndürebilir ve oyun için kaynaklarınızı artırabilirsiniz. Bu ticaret merkezlerinin her birinin farklı  kaynak sağladığını da unutmayın. Sarf materyalleri kullanarak onları geliştirebilir, böylelikle edindiğiniz kaynakları ihraç edebilirsiniz. Kısaca, iktisat DLC’nin değerli istikametlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıyeten Wrath of the Druids’e ana öykünün ortalarına hakikat eriştiğimiz için, sonraki kademeler için kaynaklarımızı artırabiliyoruz.

Oyunun En Kuvvetli Düşman Kümesi ile Tanışın

Artık yeni bölgeyi, ticaret sistemini ve kıymetli NPC’leri tanıdıktan sonra, DLC’ye ismini veren öfkeli Druid’lere geri dönelim. İrlanda’da dolaşırken bu Druid’lerle sık sık karşılaşacaksınız ve hepsi dost canlısı olmayacak. Bilhassa düşman Druid’ler yüksek zorluk düzeylerinde çetin düşmanlara dönüşüyorlar. Hazırladıkları tanımlarla havaya sis katmanı yayıp, görüşünüzü sınırlarken birebir vakitte halüsinasyon görmenize neden olabiliyorlar. Ayrıyeten sizi zehirleyebilir yahut ateşe verebilirler. Hatta kimileri form bile değiştirebilirler.



Wrath of the Druids’in ana öyküsüne devam ettikçe, çok sayıda druid ile savaşacak ve onları öldüreceksiniz. Lakin öykü tarafı sonra erdiğinde bile bu Druid’leri avlamaya devam edebiliyorsunuz. Morrigan Trials ve Royal Demands üzere yan faaliyetler de irlanda’da geçirdiğiniz vakti uzatıyor. Şayet bölgedeki her şeyi fakat her şeyi görmek istiyorsanız burada 20 saatten fazla vakit geçirmeniz gerekiyor. Bir DLC için hakikaten muazzam bir müddet.

Her ne kadar uzun ve doyurucu olsa da Wrath of the Druids’in Eivor’un kıssasını hiçbir formda ilerletmiyor. Daha evvel Origins ve Odyssey için yayınlanan DLC’ler ana karakterlerin öykülerini ilerletirken, burada yalnızca bir yan kıssa olarak kalıyor. Tekrar de oynamaya devam etmenizi sağlayacak kadar eğlenceli ve burada geçirdiğiniz vaktin mükafatlarını, daha sonra ana oyuna taşıyabileceğiniz yeni maharetler ve ekipman biçiminde alabiliyorsunuz.

Son Kelamlar

Wrath of the Druids’i ana bir oyun içeriği olarak isimlendirmek sıkıntı, lakin Assassin’s Creed Valhalla’da daha fazla vakit geçirmek isteyen oyuncular için son derece hoş bir ek içerik olmu. İkonik hale gelmiş kentler de dahil olmak üzere İrlanda kırsalını keşfetmek son derece hoş bir tecrübe oldu. Ayrıyeten Eivor’u ana kıssaya devam etmeden evvel daha fazla güçlendirmek ve oyun içi kaynaklarınızı daima olarak artırmak DLC’nin öne çıkan özellikleri ortasında yer alıyor.