iltasyazilim
FD Üye
Diğer gezegenlere oranla küçük kütle ve hacme sahip oldukları için gezegenimsi olarakta adlandırılırlar Asteroitlerin yörüngeleri diğer büyük gezegenler gibi Güneş sisteminde yer alır ve Mars ile Jüpiter arasında bulunurlar Sayıları oldukça fazladır, bu sebeple kimi zaman Dünya için tehlike oluşturabilirler Elde edilen en son bilgi Güneş sisteminde yer alan Asteroitlerin 40500 civarında olduğu yönündedir
Mars ve Jüpiter’in yörüngeleri arasında 480000000 km gibi bir mesafe vardır Dolayısıyla her iki gezegenin ve sahip oldukları uyduların çekim kuvvetleri oldukça güçlüdür Asteroitlerin büyüklükleri incelendiğinde Pallas ve Vesta adlı gezegenimsilerin çapları 480 km’den büyüktür ancak asteroyit kümeleri arasında yer alan en büyük gökcismi Ceres’tir Bunların dışında kuşağın dördüncü en büyük gökcismi ise 10 Hygiea’dır Çapı neredeyse 500 km’ye yakındır Kütlesi de içinde bulunduğu asteroit kuşağının % 3 kadardır
Asteroitler genelde bir ana küme halinde bulunurlar ancak bazen bulundukları yörüngeden çıkmak zorunda kalabilirler çünkü Jüpiter’in genel çekimi nedeniyle yörünge değiştirmek zorunda kalırlar Asteroit yörünge değiştirirken kuşakta boşluklar meydana gelir işte oluşan o boşluklara da Kirkwood Boşlukları adı verilir
Asteroitlerin her zaman yörüngeleri aynı değildir bazılarının bulunduğu kümeye eğik olabilirken bazılarınınki de eşmerkezlidir Bu gibi örnekler verildiğinde akıllara farklı bir ilerleme biçimi olan geri gitmek gibi bir akış biçimi gelsede bu yörünge biçimi şu ana kadar gerçekleşmemiştir Asteroitler bazen içinde bulundukları ana kümeden ayrılabilirler ki bu durum bir çok kez gözlemlenmiştir Mesela Eros adlı gök cismi 1931 ve 1975 yıllarında yer küreye 24 000 000 km yakından (uzaklıktan) geçmiştir Hermes adlı gök cismi ise 1837 yılında daha yakından geçerek 776,000 km’ye kadar yaklaşmıştır Asteroitler her ne kadar diğer gezegenlere göre küçük olsalarda bazen onların bile kendilerine ait uyduları olabilir dolayısıyla bunun gibi ve farklı özelliklere sahip gezegenimsiler bilim adamları tarafından olağandışı olarak nitelendirilmekte ve incelenmektedir
Mars ve Jüpiter’in yörüngeleri arasında 480000000 km gibi bir mesafe vardır Dolayısıyla her iki gezegenin ve sahip oldukları uyduların çekim kuvvetleri oldukça güçlüdür Asteroitlerin büyüklükleri incelendiğinde Pallas ve Vesta adlı gezegenimsilerin çapları 480 km’den büyüktür ancak asteroyit kümeleri arasında yer alan en büyük gökcismi Ceres’tir Bunların dışında kuşağın dördüncü en büyük gökcismi ise 10 Hygiea’dır Çapı neredeyse 500 km’ye yakındır Kütlesi de içinde bulunduğu asteroit kuşağının % 3 kadardır
Asteroitler genelde bir ana küme halinde bulunurlar ancak bazen bulundukları yörüngeden çıkmak zorunda kalabilirler çünkü Jüpiter’in genel çekimi nedeniyle yörünge değiştirmek zorunda kalırlar Asteroit yörünge değiştirirken kuşakta boşluklar meydana gelir işte oluşan o boşluklara da Kirkwood Boşlukları adı verilir
Asteroitlerin her zaman yörüngeleri aynı değildir bazılarının bulunduğu kümeye eğik olabilirken bazılarınınki de eşmerkezlidir Bu gibi örnekler verildiğinde akıllara farklı bir ilerleme biçimi olan geri gitmek gibi bir akış biçimi gelsede bu yörünge biçimi şu ana kadar gerçekleşmemiştir Asteroitler bazen içinde bulundukları ana kümeden ayrılabilirler ki bu durum bir çok kez gözlemlenmiştir Mesela Eros adlı gök cismi 1931 ve 1975 yıllarında yer küreye 24 000 000 km yakından (uzaklıktan) geçmiştir Hermes adlı gök cismi ise 1837 yılında daha yakından geçerek 776,000 km’ye kadar yaklaşmıştır Asteroitler her ne kadar diğer gezegenlere göre küçük olsalarda bazen onların bile kendilerine ait uyduları olabilir dolayısıyla bunun gibi ve farklı özelliklere sahip gezegenimsiler bilim adamları tarafından olağandışı olarak nitelendirilmekte ve incelenmektedir