Geceleri öksürük nöbetleri ile uyutmayan, bahar aylarını yaşanmaz kılan astım hastalığında, hastanın kendini tanıması çok önemli. Sıklıkla soğuk algınlığı ile de karıştırılabilen bu hastalıkta , doktora başvurularak doğru tanı konulmalı.
ASTIMDA BİLİNMESİ GEREKENLER;
Astım , hava yollarının (bronşların), nöbetler tarzında ortaya çıkan nefes darlığı ile seyreden bir hastalığıdır. Dünyada en sık görülen kronik hastalıklar arasında yer alan astımın her geçen gün görülme sıklığı artmaktadır.Dünyada 300 milyon kişinin astımlı olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde astım toplumun %5'inde görülmektedir.
Hastada nefes darlığı ataklar tarzında gelir, ataklar arasında nefes darlığı kaybolur.Astımda hava yolları mukozasında ( bronş mukozasında) devamlı allerjik bir inflamasyon (iltihap) vardır. Bu nedenle havayollarında şişme (ödem) ve mukusla (balgam) tıkanmıştır. Bu durum akciğer ve havayollarının her türlü uyarana karşı hassas olması sonucunu doğurur.
Sizde Astım olduğunu öğrendiniz ! Endişelisiniz! Fakat Üzülmeyin! Çünkü, Astım kontrol altına alınabilir...Bunu sizde yapabilirsiniz! Astımınızı kontrol etmeyi öğrenirseniz astım hayatınızı yönlendirmez.!
Sizde Astım Varsa
1-Astım hastalığını ciddiye alın
2- Astım için doktorunuzun verdiği ilaçları düzenli kullanın
3- Kullandığınız ilaçlar astım belirtilerini ortadan kaldırmıyorsa derhal doktorunuza başvurun.
Astım Belirtilerinizi Tanıyınız!
Soluk alıp verirken göğsümde ıslık sesleri işitiyorum
Göğsümde sıkışma hissi oluyor
Durup dururken nefesim sıkışıyor.
Ard arda öksürüyorum
Hareket ederken veya bir hareketten hemen sonra öksürüyorum
Hareket ederken veya bir hareketten hemen sonra nefesim daralıyor.
Geceleri devamlı öksürüyorum
Bu belirtilerin bir veya birden fazlası beni gece uykudan uyandırıyor.
Ara sıra bu belirtiler sizde oluyor mu?
-
Bu belirtilerin herhangi birisi sizde uzunca bir süreden beri bulunuyorsa sizde Astım hastalığı olabilir. -
Astım belirtileri insandan insana değişir hatta aynı insanda farklı zamanlarda değişik belirtiler bulunabilir. -
Astım belirtileri kısa veya uzun bir süre devam ettikten sonra kaybolur. Belirtili dönemlere astım krizi veya astım nöbeti adı verilir. Nöbetler arasında şikayetler bulunmaz.
Öncü belirtilerinizi iyi tanıyın! Böylece erken önlem alma olanağını sağlaya bilirisiniz.
Sizde Astım Nöbetini başlatan Etkenleri Araştırın: Genellikle nefes yollarınızı tahriş eden herhangi bir etkenle karşılaşınca Astım nöbetiyle ilgili şikayetler başlar.
Astım nöbetlerini TETİKLEYEN etkenlerin en önemlileri:
1- Virüs infeksiyonları: (soğuk algınlığı veya grip virüsü gibi)
2- Üst solunum yolu infeksiyonları: (anjin, bademcik iltihabı, kafa sinüslerinde iltihap,burun ve burun arkası iltihapları.)
3- Alerjenler: (ev tozları, çiçek tozları,küfler,evcil hayvanlar, hamam böcekleri vs.)
4- Hava kirliliği
5- Sisli hava
6- Soğuk hava (kuru soğuk rüzgar,ani hava değişmeleri)
7- İş yeri yada evde zararlı gazlar (soba dumanı, kızartma dumanı gibi)
8- Egzoz gazı
9- Hızlı solumaya yol açan her türlü egzersiz
10- Klima
11- Sigara dumanı
12- Her türlü kokulu maddeler
13- Uyku (astım nöbetleri uykuda ekseriya sabaha karşı olur)
İyi haber !
-
Astım nöbetlerinizi başlatan etkenleri öğrenirseniz bunlardan uzak kalarak nöbetlerinizi önleyebilir, astımınızı kontrol altına alabilirsiniz. -
Yaşadığınız yerlerde: evinizde, işyerinizde bunları uzaklaştırmaya veya bunlardan uzak kalmaya gayret edin. -
Astımınızı tetikleyen faktörleri öğrenmek için ‘deri alerji testleri’ yaptırabilirsiniz. -
Sigara dumanı nöbeti başlatıcı en önemli etkendir. Eğer sigara içiyorsanız derhal bırakın. Doktorunuz size sigarayı bırakma hususunda çok yardımcı olabilir. Sigara içen ailelerin çocuklarında astım çok daha sık görülür, çocukta astım varsa çok daha ağır seyreder.
Astım nöbetleri:
Bazı astımlılarda nöbetler gerçekten çok hafiftir. Sadece birkaç dakika sürer. Haftada bir iki defa gelebilir. Aylarca nöbet gelmeyebilir. Bu kimseler yılda 5-6 defa birkaç hafta süren kendilerinin soğuk algınlığı olarak tanımladıkları rahatsızlık dönemlerinden söz ederler. Bu dönemler gerçekte astım nöbetleridir. Fakat bu kimseler kendilerini hasta kabul etmezler. Gerçekte bu dönemlerde rahatsız ve huzursuzdurlar. Bu insanlarda astım tedavisi yapılırsa hiç bilmedikleri mutlu bir yaşamın var olduğunu hayretle keşfederler. İşte bu hafif astımı ortaya çıkartmak hekimin en önemli görevidir.
Astım çok hafif belirtilerle beraber olsa bile mutlaka devamlı tedavi gerektiren bir hastalık olarak kabul edilmelidir.
Astımlının çektiği sıkıntıyı anlayabilmek için: burnunuzu elinizle tıkayın ve gazoz içmek için kullandığınız bir kamıştan nefes alıp vermeye çalışın. Astım nöbeti sırasında hastanın neler çektiğini hemen anlarsınız. Bir süre sonra kamışı bırakıp normal soluduğunuz zaman tedavi ile nefes yolu açılan astımlının mutluluğunu hissedebilirsiniz.
Astım kontrolünün amacı, nöbetleri tedavi etmek değil, nöbetlerin oluşmasını önlemektir.bu bakımdan tedavinin esası enflamasyonu önleyici uzun süre düzenli, ilaç kullanmaktır.
Dikkat ! Herhangi bir astım nöbetinde ÖKSÜRÜK olsa bile ASLA öksürük kesici bir ilaç KULLANMAYINIZ!
Astım Hastalığında önemli problem: Erken dönemde tanı konulamaması
Toplumda astım %5’lere kadar varan çok büyük sıklıkta bulunur.
Bunun en önemli sebebi hastaların şikayetlerini önemsemeyerek doktora baş vurmaması veya grip oluyorum,bronşitim var diyerek doktoru yanlış yönde yönlendirmesidir.
Diğer taraftan Astım kelimesi hastaları çok ürkütmekte ve bu tanıyı kabul etmekten kaçınmaktadırlar. Doktor astımın çoğu zaman çok hafif seyrettiğini ve başarı ile kontrol altına alınabildiğini hastasına iyice açıklamalıdır.
ASTIM TANISINDA:
Aile ve benzer şikayetler gösteren diğer hastalıklar araştırılır : Bir kimsenin ana baba veya yakın akrabalarında astım veya solunum şikayetlerinin astıma bağlı olabileceğini doktor dikkate almalıdır.
Astım tanısı için Bronkoskopi-laboratuvar muayeneleri:
Astımla beraber ve/veya benzer şikayetler yapan KOAH, bronşit , akciğer kanseri, verem , fibroziz gibi başka akciğer hastalıklarının araştırılması yapılır. Astımlı hastada röntgen filmi normaldir. Astım hastalığı gerçekte sadece bronş dediğimiz hava yollarının içini örten zarın (mukozanın) hastalığıdır.
Bronoskopi Nedir?
Bronkoskopi solunum şikayetlerinizin sebebinin bulunmasında veya hastalık durumunuzun gidişini değerlendirmede yardımcı olan ve bazı özel durumlarda tedavi olanağı sağlayan bir muayene yöntemidir.
Bronkoskopi, gırtlağı (larenksi), ana soluk borusunu (trakeayı), hava yolllarının dallarını (bronşları) ve akciğerin bazı bölgelerini doktorun
doğrudan doğruya görmesini sağlar.
BRONKOSKOPİ
Bronkoskopi işlemi Bronkoskop adını verdiğimiz bir aletle yapılır. Bronkoskop, uzun, bükülebilir, ince bir kurşun kalem kalınlığında ucunda parlak bir ışık bulunan bir tüptür. Bu tüp bükülebilir olmasından dolayı burundan veye ağızdan kolaylıkla sokulur; ses tellerinin arasında geçerek gırtlağa, buradan traekaya ve sonra da bronşlara iletilir. Tüpün mercekli kısmından bakınca doktor solunum yollarının çeşitli bölgelerini gayet açık ve aydınlık bir şekilde görebilir. Böylece solunum yollarında veya akciğerde bir hastalığın bulunup bulunmadığı saptanır.
Görüntü gerektiğinde bir televizyon ekranına yansıtılabilir, video kasede kaydedilebilir veya fotoğrafı alınabilir.
Bronkoskopi sırasında, gözleme ek olarak, aşağıdaki işlemler uygulanabilir:
1) Bronkoskopun içinden geçen bir kanal aracılığı ile aspiratör adı verilen emici bir cihazla nefese yollarının içindeki balgam, kan ve salgılar emilerek dışarı çekilebilir. Kanala fizyolojik tuzlu su şırınga edilerek yıkantı sıvısı tekrar aspiratör ile emilir. Bu sıvı laboratuvara gönderilerek sitolik ve bakteriyolojik incelenmesi yapılır. Bu incelemeler çok önemli bir teşhis olanağı sağlar.
Ucunda ufak bir pens bulunan bükülebilir bir telle bronşun çeperinden veya görülen hastalıklı bir odaktan ufak bir doku parçası alınır. Bu biyopsi diyoruz. Bu doku parçası laboratuvara gönderilerek mikroskopla tetkik edilir. Biyopsi ile elde edilen patolojik bulgu, hastalıkların, özellikle akciğer kanserinin teşhisinde çok önem taşır.