Astım bronşiale , akupunktur ile tedavisi

Astım Bronşiyale,toplumda en sık görülen kronik karakterli bir kaç marazdan biridir. Hastalık her yaş kümesinden şahısları etkilemekte ve kimi durumlarda vefata bile sebebiyet vermektedir. Ayrıyeten marazın prevalansının yapılan çeşitli araştırmalarla evlat ve genç erişkinlerde artış gösterdiği anlaşılmıştır. Yapılan çalışmalarda memleketimizde erişkinlerde % 2-4, çocuklarda % 6-8 civarında astımlı vaka olduğu gösterilmiştir.

Son 20 yılda illetin patoloji, patofizyoloji, immünoloji ve farmakolojisinde kıymetli ilerlemeler kaydedilmiş olmasına karşın hastalık hala tam olarak tanımlanabilmiş ve sınıflandırılabilmiş değildir.

Kısaca Astım; wheezing (hışıltı) ve nefes darlığı semptomlarına yol açan, ekseriyetle reversibl havayolu obstrüksiyonu ve şiddetli hassaslığı ile karakterize kronik enflamatuar bir havayolu illetidir. Patolojik çalışmalar,en hafif astımda dahi,havayolunda enflamasyon olduğunu, bu enflamasyonun marazın asemptomatik periyotlarında dahi devam ettiğini ve havayolu ölçüsüz hassaslığı ile direk olarak bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. Çocukluk çağı astımlarının % 90 'ı, erişkin astımlarının ise % 50-60 'ı allerjik mekanizmalara bağlı olarak gelişir.

Hassas şahıslarda nöbetler halinde gelen hışıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ve öksürük yakınmaları olmaktadır. Yakınmalar münhasıran gece ve/veya sabaha karşı görülür.

AKUPUNKTUR İLE TEDAVİSİ
Astım yakınmaları ile gelen hastanın şayet tıbbi olarak tanısı konmamış ise; evvel fizik muayenesi yapılarak,o hasta için en münasip olan tanı metotlarına başvurulur.Kan ve idrar tahlilleri, akciğer röntgen filimleri yada gerekirse akciğer tomografisi,nefes ölçüm testleri(spirometrik test) yaptırılarak,astım tanısı güçlendirilir.Eğer hasta tek başına bir astım hastası ise,beraberinde öteki ikincil akciğer marazı (amfizem,kronikbronşit,bronşiektazi,kor pulmonale vb.gibi) yok ise akupunktur tedavisine müsait bir vaka demektir.

Kulak ve vücud akupunkturu ile tam bir tedavi sağlanır.Bu nedenle,öncelikle kulak akupunktur noktalarının elektriksel potansiyelleri ölçülerek,yapılacak tedaviye vücudun ne radde karşılık vereceği saptanır.Özel olarak geliştirilmiş olan nokta tarama (dedektör) cihazları ile elektronik ortamda noktaların elektriksel yükleri ölçülür.Yani akupunktur noktalarının hangi elektrik yükü ile yüklü oldukları tesbit edilir.Çünkü kulakta,her organ ve doku sistemlerinin daima haberleşme içinde olduğu elektriksel noktalar vardır.Cihazlarımızla bu noktaları belirledikten sonra,noktanın (-) yada (+) yüklü oluşlarına nazaran;altın yahut gümüş iğneler kullanılır.

Illetin müzminleşme müddetine ve şiddetine nazaran,ortalama 9'ar seanstan yekun 27 seans planlanır.Yani her oturum tedavisi 9 seans olmak üzere yekun 3 oturumluk tedavi yapılır.9 seanslık her oturum sonrası,1 ay tedaviye ara verilerek vücud dinlenmeye alınır.Bu tedavi ile,vücudumuzda yaradılıştan varolan tedavi edici unsurlar (hormon,nörotransmitter)salgılanır.Vücudun kendini tedavi etme süreci güçlenmiş ve hızlanmış olur.

Astımla birlikte ikincil bir akciğer marazı olmadığı sürece,akupunkturun başarısı %98 şifadır.Yani tedaviye alınan,her 100 hastanın 98'i,kalıcı bir biçimde güzelleşiyor demektir.Geriye kalan %2'lik vaka,tam iyileşemese bile buhranların şiddetinde ve vadesinde bariz azalma meydana gelmekte yada kullanılan ilaçlara eskisinden daha az gereksinim duyulmaktadır.Bu bile %2'lik vakalar açısından çok değerli bir gelişmedir.

Özetle,ilaçsız ve yan etkisiz olan akupunktur,astım marazını %98 üzere yüksek bir nispette tedavi etmektedir.2000 yılında,Avusturya'nın başşehri Viyana'da katılmış olduğum 9.Uluslararası Yerküre Akupunktur Kongresi'nde, İngiliz Kraliyet Akademisi Akupunktur Enstitüsünden bir küme araştırmacı, çocuklardaki astımın da öncelikle akupunkturla tedavisinin yapılması gerektiği konusunda,çok kapsamlı ilmî bildiri sunmuşlardır. İğnelerden korkusu olmayan (ki bu iğneleri en çokça 0.1 mm. derinliğe kadar batırmaktayız.) her yaş ve cinsiyetteki astımlı evlatlara da akupunktur uygulanabilmektedir.Hatta çocukluk çağında uygulandığında, erişkinlerin tedavisine orantıyla çok daha kısa vadede sonuç alınabilmektedir.Aynı klinik yaklaşım,Viyana Tıp Fakültesi'nde kurulmuş olan “Ludwig Boltzman Akupunktur Enstitüsü”nde de yapılmaktadır. Akupunktur tedavisi ile,ömür uzunluğu ilaç almak zorunda kalan kişilerimiz bu ilaçlardan kurtulmuş olacaklardır.Tabii tüm bu anlattıklarımız, yalnızca astımı olan,ikincil akciğer marazı olmayan hastalar için makbuldür.İkincil teneffüs sistemi illeti olanlarda,akupunktur yalnızca rahatlama sağlar,köklü tedavi etmez.Zaten bu ayırımı yapacak olan akupunktur eksperi tabip,mutlaka aydınlatıcı tetkiklerden sonra kararını verecektir.

Tedavide,sadece astım noktalarını değil,aynı hengamda psikosomatik noktaları da tedaviye alırız.Çünkü,kişi astımından ötürü,ruhsal bir çökkünlük durumuna girebilmektedir.Depresyon,astımlı hastalarda çok daha kolay gelişebilmektedir.Bunun dışında,anksiyete,adını verdiğimiz ruhsal bunaltılar da görülebilmektedir.Dolayısıyla, bunlarla ilgili akupunktur noktaları da tedavi kapsamına alınarak,dört dörtlük bütünsel bir tedavi uygulanmış olur.Ayrıca,kişi atmosferik olarak hava değişikliklerinden de etkileniyorsa,bu durumla ilgili “hava değişimi” noktaları da tedavi kapsamına alınarak,bütüncül tedavi tamamlanmış olur.