Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Dolar’ın böylesine yüksek olduğu bir zamanda normal bir seyahat planının araba parasına denk geldiğini düşünürsek, Astral Seyahat gibi beleş bir ulaşım aracı gerçekten de büyük bir nimet.
Yolculuk sırasında muavin gelir de kek mi sandviç mi diye sorarsa sakın cevap vermeyin, bu bir tuzak. Bu sizi astral seyahatten koparabilir.
Aslında hepimiz farkında olmadan Astral Seyahat yaparız. Her insan bir sabah kalktığında aslında bizim umurumuzda olmayan rüyalarını bizlere anlatır. Kendini farklı yerlerde gördüğünü söyler. Sakin ol seçilmiş kişi falan değilsin.
Bu seyahati kendi isteğimiz ile yaptığımızda psişik güçlerimizi kontrol edebilir ve bir çok metafizik yeteneğimizi gün yüzüne çıkarabiliriz.
Astral Seyahat, ruhun bedenden ayrılarak astral ortam da dolanmasıdır. Ruh bu sırada bedenden tamamen ayrılmaz. Arada Gümüş Bağ adı verilen gümüş renkte bir göbek bağı bulunur. Bu bağ sayesinde her hangi bir kritik durumda ruh vücuda geri döner. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz, birçoğunuz uykunuzdan yüksek bir yere düşerek uyanmışsınızdır, aslında bu olay ruhumuzun dolaşırken bir yerden düşmesi sonucu aniden vücuda dönmesi ile oluşur.
Aslında bizim tarihimizde de Astral Seyahat ile çok önemli bilgiler öğrenmemizi sağlayan biri vardır. Söylentilere göre Piri Reis haritalarını Osmanlı Döneminde yaygın olan Astral Seyahat yöntemi ile çizmiştir. Ayrıca Piri Reis’in haritasına göre Dünya’nın merkezinde Kahire yer alır. NASA’da yaptığı çalışmalar ile bunu doğrulamıştır.
Amerikalı yazar Charles H. Hapgood’da “Eski Deniz Krallarının Haritaları” adlı kitabında haritayı çizdiği tarihlerde bilinmeyen Antartika kıyılarını çok doğru bir şekilde çizmiştir
Tasavvufi çalışmalarda da ruh ve beden ilişkisi üzerinde çokça durulur. Mesnevi’nin bir çok yerinde Ahmed Eflaki’nin “Ariflerin Menkıbeleri” adlı eserinde ve sayısız evliya,ermiş ve veli öykülerinde ruhun gerek istenildiği zaman gerekse istenmeden bedenden ayrılabildiğini anlatmıştır.
Mevlana, ruhun uykuda bedenden ayrıldığını söyler ve Mesnevi de şöyle belirtir “Can; atlarınızı eğersiz koyar, bu sır ölümün kardeşidir, sırrıdır. Ama gündüzün geri gelmesi için ayaklarını uzun bir bağla bağlar. Can; boşlukta astar gibi gizlidir, bedense yorgan altında döner durur. Sen bedensiz bir bedene sahipsin.” Yani bedenin yatakta yatar durur ama sen artık yükseldiğin ruhtan ibaretsin demeye çalışmıştır.
Eğer astral seyahat yapımını öğrenmek isterseniz birkaç hafta sonra yazacağım yazımı okuyabilirsiniz. Haa ben seni bekleyemem başka yerden öğreneceğim derseniz, Astral Seyahat sırasında Bolu’da mola vermeyi unutmayın.
Yolculuk sırasında muavin gelir de kek mi sandviç mi diye sorarsa sakın cevap vermeyin, bu bir tuzak. Bu sizi astral seyahatten koparabilir.
Aslında hepimiz farkında olmadan Astral Seyahat yaparız. Her insan bir sabah kalktığında aslında bizim umurumuzda olmayan rüyalarını bizlere anlatır. Kendini farklı yerlerde gördüğünü söyler. Sakin ol seçilmiş kişi falan değilsin.
Bu seyahati kendi isteğimiz ile yaptığımızda psişik güçlerimizi kontrol edebilir ve bir çok metafizik yeteneğimizi gün yüzüne çıkarabiliriz.
Astral Seyahat, ruhun bedenden ayrılarak astral ortam da dolanmasıdır. Ruh bu sırada bedenden tamamen ayrılmaz. Arada Gümüş Bağ adı verilen gümüş renkte bir göbek bağı bulunur. Bu bağ sayesinde her hangi bir kritik durumda ruh vücuda geri döner. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz, birçoğunuz uykunuzdan yüksek bir yere düşerek uyanmışsınızdır, aslında bu olay ruhumuzun dolaşırken bir yerden düşmesi sonucu aniden vücuda dönmesi ile oluşur.
Aslında bizim tarihimizde de Astral Seyahat ile çok önemli bilgiler öğrenmemizi sağlayan biri vardır. Söylentilere göre Piri Reis haritalarını Osmanlı Döneminde yaygın olan Astral Seyahat yöntemi ile çizmiştir. Ayrıca Piri Reis’in haritasına göre Dünya’nın merkezinde Kahire yer alır. NASA’da yaptığı çalışmalar ile bunu doğrulamıştır.
Amerikalı yazar Charles H. Hapgood’da “Eski Deniz Krallarının Haritaları” adlı kitabında haritayı çizdiği tarihlerde bilinmeyen Antartika kıyılarını çok doğru bir şekilde çizmiştir
Tasavvufi çalışmalarda da ruh ve beden ilişkisi üzerinde çokça durulur. Mesnevi’nin bir çok yerinde Ahmed Eflaki’nin “Ariflerin Menkıbeleri” adlı eserinde ve sayısız evliya,ermiş ve veli öykülerinde ruhun gerek istenildiği zaman gerekse istenmeden bedenden ayrılabildiğini anlatmıştır.
Mevlana, ruhun uykuda bedenden ayrıldığını söyler ve Mesnevi de şöyle belirtir “Can; atlarınızı eğersiz koyar, bu sır ölümün kardeşidir, sırrıdır. Ama gündüzün geri gelmesi için ayaklarını uzun bir bağla bağlar. Can; boşlukta astar gibi gizlidir, bedense yorgan altında döner durur. Sen bedensiz bir bedene sahipsin.” Yani bedenin yatakta yatar durur ama sen artık yükseldiğin ruhtan ibaretsin demeye çalışmıştır.
Eğer astral seyahat yapımını öğrenmek isterseniz birkaç hafta sonra yazacağım yazımı okuyabilirsiniz. Haa ben seni bekleyemem başka yerden öğreneceğim derseniz, Astral Seyahat sırasında Bolu’da mola vermeyi unutmayın.
