
SpaceX, yerkürenin dört bir yanına internet götürmek hedefiyle gökyüzünü uydularla doldurmaya karar verdi. Uyduların bir kısmı çoktan atmosfere gönderildi. Hollandalı astronomlar da bilim kurgu sinemalarından fırlamış üzere gözüken, uyduların peş peşe dizildiği bir anı fotoğraflamayı başardı.
Bu manzara, aslında astronomlar için yeni bir sorunun işareti. SpaceX’in gayesi atmosfere 12 bin uydu bırakmak. Bu da önemli manada “görüş açımızın kapanması” ve cihanı keşfetme konusunda önümüze yeni bir köstek çıkması demek.

SpaceX’in uyduları, ortam kuralları müsaitse ve gözünüz bozuk değilse çıplak gözle görülebiliyor. Bu da bilim kişileri için yeni meseleler demek. Hali hazırda araçlarla ve araçlardan kalan atıklarla dolu olan atmosferde araştırmacılar epey zorlanıyor.
Alabama Üniversitesi’nden Bill Keel, yakın gelecekte kişilerin gece gökyüzüne baktıklarında yıldızlardan çok uydu göreceklerini söylüyor. Uyduların parlaklıkları şu anda azaldı, çünkü uydular stabil hale geldi ve 550 kilometre irtifadaki amaç noktalarına yükseldiler. Yeniden de gözümüzün görmüyor olması, orada oldukları ve ışık saçtıkları gerçeğini değiştirmiyor. Bu da zayıf olan derin uzay ışıklarının engellenmesi ya da seçilemeyecek biçimde uydu ışıkları arasında kaybolması manasına geliyor.
Şu anda atmosferde binlerce adet araç bulunuyor. Bu sayıya SpaceX’in tek başına 12 bin daha eklemesi demek, çok daha büyük bir sorun demek. Ufka baktığımız her an orada yüzlerce uyduyu görmemiz manasına geliyor. Uydulara da “şuradan geçmeyin üç saat, Andromeda’da bir gezegene bakacağım” demek üzere bir ihtimal yok.

Elon Musk, uyduların yansıtıcılığını azaltmak için çalışmalar yapılacağını lakin uyduların esasen astronomik çalışmalara tesir etmeyeceğini söylüyor. Musk, ayrıyeten nasılsa teleskopları uzaya götürmemiz gerektiğini belirtiyor. Kağıt üzerinde yanlışsız bir tespit olsa da uzaya teleskop yollamak güçlükle, karmaşık ve pahalı bir süreç, her devletin ya da her araştırma kurumunun yapabileceği bir şey değil.
Sorun yalnızca optik gözlemleri değil, radyo astroloji çalışmalarını da etkileyecek üzere görünüyor. Bilim kişileri şirketleri bu bahiste gereğince niyetli olmamakla suçluyor.