iltasyazilim
FD Üye
Atasözleri Arasındaki Farklılıklar,
Atasözleri Arasındaki Çelişkiler,
Atasözleri Arasındaki Anlamsal Farklılıklar nelerdir
Atasözlerinde Anlamsal Farlılıkların Alfabetik Karşılaştırılması
Her milletin var oldukları günden bu güne geçirdikleri tarihsel süreçleri vardır Bu işlem içerisinde yaşayış şartlarında birtakım şansın dönmesi olmuştur Türk Milleti de tarihsel süreci çok hareketli olan milletlerden biridir
Asya ’dan tabiat ve sosyal nedenlerden dolayı göç eden Türk Milleti, göçebe bir işlem geçirmiştir Anadolu ’ya gelmeleri ile birlikte oturmuş hayata geçerek, ufak bir aşiretten üç kıtayı hakimiyeti altına alan imparatorluk kurmuşlardır
Sosyal, kültürel ve dini yönden değişen şartlar toplumun fertleri üstünde etlikili olmuştur Bireylerin yaşayış karşısındaki tavırları ve hayata aleyhinde olan bu duruşun dile getirilmesiyle atasözleri oluşmuştur Atasözleri, halkın felsefesidir Dilinden çıktıkları milletin fikirlerinin ne mahiyette olduğunu anlatır Hikmet içeren vecize niteliğinde klişeleşmiş ifadelerdir Bir durum veya oluşumun eş ya da aynı manasını ihtiva eden ahali felsefesini dile getirir Mutlaka hüküm taşırlar Önceden yaşanmış tecrübeleri bir cümlelik sözlerle veya cümlelerle gelecek nesillere taşımanın yanı sıra onlara nasihat özelliğinde olan bu ifadelerle geleceğe hazırlarlar Büyük çoğunluğu anonim olan, kimin tarafından ve ne zaman ortaya çıktığı belli olmayan, ait olduğu toplumun asırlar boyu karşılaştığı olaylardan ve tecrübelerden ilham alarak ortaya konulmuş tecrübelerdir
Özdeyiş, Doğu Türklerinde tez diye isimlendirilmiştir söz, haber, mektup anlamına gelen atasözleri, Türk Edebiyatında ilk kere Orhun Abideleri ’nde bulunmaktadır
Örneğin: Yinçge eriklig üzgeli ( Ağaç yaş iken eğilir)
Divâni Lügât ’ it Türk ’de 290 adet atasözü bulunmaktadır
Mesela: Tag taga kafışmaz kişi kişigga kafışır ( Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur)
Özetle, atasözleri söyleyen birey ya da kişilerin içinde bulundukları çevrenin, rûh hallerine etkileri sonucu sözlerin şekillenmesinde etkilidir Dolayısıyla kişilerin bir durum aleyhinde etkilenmeleri ayrı olmuştur ve psikolojileri olaylara görüş açısını etkileyerek öbür anlamlar yüklemelerine niçin olmuştur Sosyokültürel şartların kollektif psikolojideki farklı yansımaları, atasözlerin de anlamda farklı yorumlanmalarına niçin olmuştur Buradan hareketle aşağı alfabetik sırayla anlamsal farklılık ortaya konulmaya çalışılmıştır
ATASÖZLERİNDE ANLAMSAL FARKLILIKLARIN ALFABETİK KARŞILAŞTIRILMASI
A
Aç kurt bile komşusunu dalamaz
Aç kurt komşusunu yer
Aç ölmez benzi sararır
Aç ölmez gözü kararır, susamış ölmez benzi sararır
Adam adam demekle adam olmaz
Adam adam baştan sona adam olur
Akçesi ucuz olanın kendisi kıymetli olur
Ucuz etin suyu kara olur
Allah kulunu darda komaz
Allah sevdiğine dert verir
Altı üstünden ola ki iyi çıkar
Altı üstünden iyi derlerse inanma
Âr insana, kâr hayvana yakışır
Âr dünyası yok, kâr dünyası
Ateş yanmadan duman çıkmaz
Ateşi yanmadan dumanı çıkar
Atın dorusu, yiğidin delisi
Atın ürkeği, yiğidin korkağı
B
Bal tutan parmağını yalar
Balı parmağı uzun olan yok, kısmeti olan yemiş
Baş nereye giderse etap da oraya gider
Başı baş eden üçgenin taban olmayan kenarı, ayağı baş eden dayak
Bekarlık sultanlıktır
Bekarlık maskaralıktır
Benden ırak olsun da Mısır ’a sultan olsun
Benden ırak olsun da cehenneme yelken direği olsun
Beyler buyruğu yoksula kan ağlatır
Beylerin sözü, sözlerin beyidir
Baylar sözü gevherdir, sımak olmaz
Haberdar Olan söylemez, söyleyen bilmez
Haberdar Olan söyler, bilmeyen söyler
Bir felaket bin nasihattan evlâdır
Bir kötü kırk iyiyi bozar, kırk iyi bir fenayı düzeltemez
Bir göz ağlarken öbür göz gülmez
Bir gözün ağladıysa bir gözün güldü
Bir taş attı iki kuş vurdu
Bir taşla iki kuş vurulmaz
C
Çok laf hamamda yaraşır
Fazla söz ozanda yaraşır
D
Darılmış ise akşam sahanlı kapakları göndermesin
Darılmış ise akşam sahansız kapakları göndermesin
Deliyi düğüne götürmüşler burası bizim evden beter demiş
Deliyi düğüne götürmüşler burası bizim evden iyidir demiş
Dürüst söyleyene vefat yoktur
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar
Dostun attığı gül onulmaz yara açar
Dostun attığı taş baş yarmaz
Nikah pilavı ile dost gönüllenir
Düğün pilavı ile köpeğin karnı doymaz
E
Çarpık bacanın tütünü içten çıkar
Çarpık bakandan doğru iş beklenmez
Çarpık cetvelden içten meslek çıkmaz
Çarpık oturalım dürüst konuşalım
El elin eşeğini türkü ile çağırır
El el için ağlamış, başına kara bağlamış
İ
İyilik eden kemlik bulmaz
İyilik etmedim ama musibet bulayım
İyilik et İyilik bul
İyilik et kele, öğünsün ele
İyiliğe iyilik olsaydı koca öküze bıçak olmazdı
Besle kargayı oysun gözünü
Her kime iyilik edersen sakın ondan kendini
K
Kadı kızı gibi ayıpsız
Kadı kızında bile kusur olur
Kardeş yok kara taş
Kanlım olsun da kardeşim olsun
Kardeşdaki bere duvardaki kovuğa benzer
Kardeş kardeşi atmış, yâr başında tutmuş
Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış
Kardeş kardeşin ne olduğunu ne öldüğünü ister
Kavganın iyisi boğaz kavgası
Kavganın iyisi olmaz
Kendin kazan kendin ye, kimseye minnet etme
Komşu komşunun külüne muhtaçtır
Komşu ipiyle kuyuya inilmez
Komşu komşudan huy kapar, ayranına su katar
Komşu komşunun tütününe muhtaçtır
Komşu komşuya lâzım olur
Komşuda pişer bize de düşer
Kurdu koyunla barıştırır
Kurt ile koyun dost olmaz
M
Mart içeri, pire dışarı
Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır
Mart ayı dert ayı
Meyve ağacına cümbür cemaat hizmet eder
Meyveli ağaç herkesin gözüne diken olur
Konuk davetli üstüne olur, konut ev üstüne olmaz
Misafir misafiri sevmez, ev sahibi ikisini de
Misafir on kısmetle kazanç, birini yer dokuzunu bırakır
O ve Ö
Iki Taraflı gemisi yürümez
Karşılıklı gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş
Öfke baldan tatlıdır
Öfke ile kalkan ziyân ile oturur
S
Sabreden derviş muradına ermiş
Bir dayanıklılık, iki sabır; üçüncüde tut yatır
Sakalım değil ki sözüm dinlensin
Sakal keçide de var
Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış
Sarımsak yemedim ki ağzım koksun
T
Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış
Tavşana demişler oysa: Dağ sana küstü Ben ona küsmem demiş
Tenbele kapını ört demişler, rüzgâr eser örter demiş
Tenbeli oduna göndermişler, dağı yüklenip gelmiş
U
Ucuz sirke baldan tatlıdır
Ucuz etin yahnisi yavan olur
Ucuzdur illeti var, pahalı hikmeti var
N
Ne ekersen onu biçersin
Kurt eniği yine kurt olur
Turp ektim şalgam biçtim
Buğdar eker darı çıkar
KAYNAKÇA
· ERDEM Ömer, İbrahim Şinasi, Şair Evlenmesi Durûbu Emsâli Osmâniye , Morpa yay İstanbul 2000
· BORATAV Prof Dr Pertev Naili, 100 Soruda Türk Irk Edebiyatı, Hakiki yay İstanbul 1999, s 118121
· SİNAN Dr Ahmet Turan, Ulusal Folklor Dergisi, S 51, C 7, 2001
· Türk Atasözleri ve Deyimleri III, Araştırma Analiz Dizisi, Meb yay İstanbul 2001 *
Atasözleri Arasındaki Çelişkiler,
Atasözleri Arasındaki Anlamsal Farklılıklar nelerdir
Atasözlerinde Anlamsal Farlılıkların Alfabetik Karşılaştırılması
Her milletin var oldukları günden bu güne geçirdikleri tarihsel süreçleri vardır Bu işlem içerisinde yaşayış şartlarında birtakım şansın dönmesi olmuştur Türk Milleti de tarihsel süreci çok hareketli olan milletlerden biridir
Asya ’dan tabiat ve sosyal nedenlerden dolayı göç eden Türk Milleti, göçebe bir işlem geçirmiştir Anadolu ’ya gelmeleri ile birlikte oturmuş hayata geçerek, ufak bir aşiretten üç kıtayı hakimiyeti altına alan imparatorluk kurmuşlardır
Sosyal, kültürel ve dini yönden değişen şartlar toplumun fertleri üstünde etlikili olmuştur Bireylerin yaşayış karşısındaki tavırları ve hayata aleyhinde olan bu duruşun dile getirilmesiyle atasözleri oluşmuştur Atasözleri, halkın felsefesidir Dilinden çıktıkları milletin fikirlerinin ne mahiyette olduğunu anlatır Hikmet içeren vecize niteliğinde klişeleşmiş ifadelerdir Bir durum veya oluşumun eş ya da aynı manasını ihtiva eden ahali felsefesini dile getirir Mutlaka hüküm taşırlar Önceden yaşanmış tecrübeleri bir cümlelik sözlerle veya cümlelerle gelecek nesillere taşımanın yanı sıra onlara nasihat özelliğinde olan bu ifadelerle geleceğe hazırlarlar Büyük çoğunluğu anonim olan, kimin tarafından ve ne zaman ortaya çıktığı belli olmayan, ait olduğu toplumun asırlar boyu karşılaştığı olaylardan ve tecrübelerden ilham alarak ortaya konulmuş tecrübelerdir
Özdeyiş, Doğu Türklerinde tez diye isimlendirilmiştir söz, haber, mektup anlamına gelen atasözleri, Türk Edebiyatında ilk kere Orhun Abideleri ’nde bulunmaktadır
Örneğin: Yinçge eriklig üzgeli ( Ağaç yaş iken eğilir)
Divâni Lügât ’ it Türk ’de 290 adet atasözü bulunmaktadır
Mesela: Tag taga kafışmaz kişi kişigga kafışır ( Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur)
Özetle, atasözleri söyleyen birey ya da kişilerin içinde bulundukları çevrenin, rûh hallerine etkileri sonucu sözlerin şekillenmesinde etkilidir Dolayısıyla kişilerin bir durum aleyhinde etkilenmeleri ayrı olmuştur ve psikolojileri olaylara görüş açısını etkileyerek öbür anlamlar yüklemelerine niçin olmuştur Sosyokültürel şartların kollektif psikolojideki farklı yansımaları, atasözlerin de anlamda farklı yorumlanmalarına niçin olmuştur Buradan hareketle aşağı alfabetik sırayla anlamsal farklılık ortaya konulmaya çalışılmıştır
ATASÖZLERİNDE ANLAMSAL FARKLILIKLARIN ALFABETİK KARŞILAŞTIRILMASI
A
Aç kurt bile komşusunu dalamaz
Aç kurt komşusunu yer
Aç ölmez benzi sararır
Aç ölmez gözü kararır, susamış ölmez benzi sararır
Adam adam demekle adam olmaz
Adam adam baştan sona adam olur
Akçesi ucuz olanın kendisi kıymetli olur
Ucuz etin suyu kara olur
Allah kulunu darda komaz
Allah sevdiğine dert verir
Altı üstünden ola ki iyi çıkar
Altı üstünden iyi derlerse inanma
Âr insana, kâr hayvana yakışır
Âr dünyası yok, kâr dünyası
Ateş yanmadan duman çıkmaz
Ateşi yanmadan dumanı çıkar
Atın dorusu, yiğidin delisi
Atın ürkeği, yiğidin korkağı
B
Bal tutan parmağını yalar
Balı parmağı uzun olan yok, kısmeti olan yemiş
Baş nereye giderse etap da oraya gider
Başı baş eden üçgenin taban olmayan kenarı, ayağı baş eden dayak
Bekarlık sultanlıktır
Bekarlık maskaralıktır
Benden ırak olsun da Mısır ’a sultan olsun
Benden ırak olsun da cehenneme yelken direği olsun
Beyler buyruğu yoksula kan ağlatır
Beylerin sözü, sözlerin beyidir
Baylar sözü gevherdir, sımak olmaz
Haberdar Olan söylemez, söyleyen bilmez
Haberdar Olan söyler, bilmeyen söyler
Bir felaket bin nasihattan evlâdır
Bir kötü kırk iyiyi bozar, kırk iyi bir fenayı düzeltemez
Bir göz ağlarken öbür göz gülmez
Bir gözün ağladıysa bir gözün güldü
Bir taş attı iki kuş vurdu
Bir taşla iki kuş vurulmaz
C
Çok laf hamamda yaraşır
Fazla söz ozanda yaraşır
D
Darılmış ise akşam sahanlı kapakları göndermesin
Darılmış ise akşam sahansız kapakları göndermesin
Deliyi düğüne götürmüşler burası bizim evden beter demiş
Deliyi düğüne götürmüşler burası bizim evden iyidir demiş
Dürüst söyleyene vefat yoktur
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar
Dostun attığı gül onulmaz yara açar
Dostun attığı taş baş yarmaz
Nikah pilavı ile dost gönüllenir
Düğün pilavı ile köpeğin karnı doymaz
E
Çarpık bacanın tütünü içten çıkar
Çarpık bakandan doğru iş beklenmez
Çarpık cetvelden içten meslek çıkmaz
Çarpık oturalım dürüst konuşalım
El elin eşeğini türkü ile çağırır
El el için ağlamış, başına kara bağlamış
İ
İyilik eden kemlik bulmaz
İyilik etmedim ama musibet bulayım
İyilik et İyilik bul
İyilik et kele, öğünsün ele
İyiliğe iyilik olsaydı koca öküze bıçak olmazdı
Besle kargayı oysun gözünü
Her kime iyilik edersen sakın ondan kendini
K
Kadı kızı gibi ayıpsız
Kadı kızında bile kusur olur
Kardeş yok kara taş
Kanlım olsun da kardeşim olsun
Kardeşdaki bere duvardaki kovuğa benzer
Kardeş kardeşi atmış, yâr başında tutmuş
Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış
Kardeş kardeşin ne olduğunu ne öldüğünü ister
Kavganın iyisi boğaz kavgası
Kavganın iyisi olmaz
Kendin kazan kendin ye, kimseye minnet etme
Komşu komşunun külüne muhtaçtır
Komşu ipiyle kuyuya inilmez
Komşu komşudan huy kapar, ayranına su katar
Komşu komşunun tütününe muhtaçtır
Komşu komşuya lâzım olur
Komşuda pişer bize de düşer
Kurdu koyunla barıştırır
Kurt ile koyun dost olmaz
M
Mart içeri, pire dışarı
Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır
Mart ayı dert ayı
Meyve ağacına cümbür cemaat hizmet eder
Meyveli ağaç herkesin gözüne diken olur
Konuk davetli üstüne olur, konut ev üstüne olmaz
Misafir misafiri sevmez, ev sahibi ikisini de
Misafir on kısmetle kazanç, birini yer dokuzunu bırakır
O ve Ö
Iki Taraflı gemisi yürümez
Karşılıklı gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş
Öfke baldan tatlıdır
Öfke ile kalkan ziyân ile oturur
S
Sabreden derviş muradına ermiş
Bir dayanıklılık, iki sabır; üçüncüde tut yatır
Sakalım değil ki sözüm dinlensin
Sakal keçide de var
Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış
Sarımsak yemedim ki ağzım koksun
T
Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış
Tavşana demişler oysa: Dağ sana küstü Ben ona küsmem demiş
Tenbele kapını ört demişler, rüzgâr eser örter demiş
Tenbeli oduna göndermişler, dağı yüklenip gelmiş
U
Ucuz sirke baldan tatlıdır
Ucuz etin yahnisi yavan olur
Ucuzdur illeti var, pahalı hikmeti var
N
Ne ekersen onu biçersin
Kurt eniği yine kurt olur
Turp ektim şalgam biçtim
Buğdar eker darı çıkar
KAYNAKÇA
· ERDEM Ömer, İbrahim Şinasi, Şair Evlenmesi Durûbu Emsâli Osmâniye , Morpa yay İstanbul 2000
· BORATAV Prof Dr Pertev Naili, 100 Soruda Türk Irk Edebiyatı, Hakiki yay İstanbul 1999, s 118121
· SİNAN Dr Ahmet Turan, Ulusal Folklor Dergisi, S 51, C 7, 2001
· Türk Atasözleri ve Deyimleri III, Araştırma Analiz Dizisi, Meb yay İstanbul 2001 *