Turkiye Cumhuriyetinde, her yetişkin dinini secmekte hur olduğu gibi, belirli bir dinin merasimi de serbesttir Yani, ibadet hurriyeti vardır Tabiatiyle ibadetler, guvenlik ve genel adaba aykırı olamaz; siyasi gosteri şeklinde de yapılamaz Gecmişte cok gorulmuş olan bu gibi durumlara artık Turkiye Cumhuriyeti asla katlanamaz
Bir de, Turkiye Cumhuriyeti dahilinde, tum tekkeler ve zaviyeler ve turbeler kanunla kapatılmıştır Tarikatlar kaldırılmıştır Şeyhlik, dervişlik, celebilik, halifelik, falcılık, buyuculuk, turbedarlık vesaire yasaktır Cunku bunlar gericiliğin kaynakları ve cehaletin damgalarıdır Turk milleti, boyle muesseselere ve onların mensuplarına katlanamazdı ve katlanmadı 1930
Din bir vicdan meselesidir Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir Biz dine saygı gosteririz Duşunuşe ve duşunceye karşı değiliz Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya calışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz
Laiklik, yalnız din ve dunya işlerinin ayrılması demek değildir Tum yurttaşların vicdan, ibadet ve din ozgurluğu de demektir 1930
Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir Hic kimse hicbir kimseyi, ne bir din, ne de bir mezhebi kabul etmeye zorlayabilir Din ve mezhep hicbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz 1930
Laiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve buyuculukle mucadele kapısını actığı icin, gercek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir Laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler, İlerleme ve canlığın duşmanları ile gozlerinden perde kalkmamış doğu kavimlerinin fanatiklerinden başka kimse olamaz
Softa sınıfının din simsarlığına izin verilmemelidir Dinden maddi menfaat temin edenler İğrenc kimselerdir İşte bu duruma karsıyız ve buna musaade etmiyoruz 1930
Bunun gibi bağlı bulunmakla inanmış ve mutlu olduğumuz İslam dinini, yuzyıllardan beri alışılmış olduğu uzere, bir politika aracı durumundan kurtarmak ve yukseltmek gerektiği gerceğini goruyoruz Kutsal ve tanrısal olan inanc ve vicdanlarımızı karışık ve turlu renkte bulunan ve her turlu cıkarlar ve tutkuların alanı olan siyasetten ve siyasetin butun oğelerinden bir an once kesinlikle kurtarmak, milletin dunya ve ahiret mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur Ancak boylece İslam dininin yuceliği gercekleşir 1924
Vatandaşları icinde ceşitli dinlere mensup unsurlar bulunan ve her din mensubu hakkında adil ve tarafsız tutum ve davranışta bulunmaya ve mahkemelerinde vatandaşları ve yabancılar hakkında eşit adalet uygulamakla vazifeli olan bir hukumet, fikir ve vicdan hurriyetlerine uymaya mecburdur 1927
Bizi yanlış yola sevkeden soysuzlar bilirsiniz ki, cok kere din perdesine burunmuşler, saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sozleriyle aldata gelmişlerdir Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz Gorursunuz ki milleti mahveden, esir eden, harabeden fenalıklar hep din ortusu altındaki kufur ve kotulukten gelmiştir
1923
Bir de, Turkiye Cumhuriyeti dahilinde, tum tekkeler ve zaviyeler ve turbeler kanunla kapatılmıştır Tarikatlar kaldırılmıştır Şeyhlik, dervişlik, celebilik, halifelik, falcılık, buyuculuk, turbedarlık vesaire yasaktır Cunku bunlar gericiliğin kaynakları ve cehaletin damgalarıdır Turk milleti, boyle muesseselere ve onların mensuplarına katlanamazdı ve katlanmadı 1930
Din bir vicdan meselesidir Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir Biz dine saygı gosteririz Duşunuşe ve duşunceye karşı değiliz Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya calışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz
Laiklik, yalnız din ve dunya işlerinin ayrılması demek değildir Tum yurttaşların vicdan, ibadet ve din ozgurluğu de demektir 1930
Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir Hic kimse hicbir kimseyi, ne bir din, ne de bir mezhebi kabul etmeye zorlayabilir Din ve mezhep hicbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz 1930
Laiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve buyuculukle mucadele kapısını actığı icin, gercek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir Laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler, İlerleme ve canlığın duşmanları ile gozlerinden perde kalkmamış doğu kavimlerinin fanatiklerinden başka kimse olamaz
Softa sınıfının din simsarlığına izin verilmemelidir Dinden maddi menfaat temin edenler İğrenc kimselerdir İşte bu duruma karsıyız ve buna musaade etmiyoruz 1930
Bunun gibi bağlı bulunmakla inanmış ve mutlu olduğumuz İslam dinini, yuzyıllardan beri alışılmış olduğu uzere, bir politika aracı durumundan kurtarmak ve yukseltmek gerektiği gerceğini goruyoruz Kutsal ve tanrısal olan inanc ve vicdanlarımızı karışık ve turlu renkte bulunan ve her turlu cıkarlar ve tutkuların alanı olan siyasetten ve siyasetin butun oğelerinden bir an once kesinlikle kurtarmak, milletin dunya ve ahiret mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur Ancak boylece İslam dininin yuceliği gercekleşir 1924
Vatandaşları icinde ceşitli dinlere mensup unsurlar bulunan ve her din mensubu hakkında adil ve tarafsız tutum ve davranışta bulunmaya ve mahkemelerinde vatandaşları ve yabancılar hakkında eşit adalet uygulamakla vazifeli olan bir hukumet, fikir ve vicdan hurriyetlerine uymaya mecburdur 1927
Bizi yanlış yola sevkeden soysuzlar bilirsiniz ki, cok kere din perdesine burunmuşler, saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sozleriyle aldata gelmişlerdir Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz Gorursunuz ki milleti mahveden, esir eden, harabeden fenalıklar hep din ortusu altındaki kufur ve kotulukten gelmiştir
1923