Ataturk Anıları kısa
Ataturk’un ilkokul cağındaki bir anısı
Şemsi Efendi okuluna giderken bana giydirdikleri şalvarın uzerine sardıkları kuşak beni ne kadar cok sinirlendirirdi bilemezsiniz Ne zaman ki Askeri Ruştiye okuluna girip, okulun resmi uniformasını giydim, işte o zaman adeta benliğime hakim olmuşum gibi bana bir his geldi
Ataturk’un oğrenim hayatı ile ilgili anı
(Ataturk’e ortaokulda okurken, matematik oğretmeninin “Mustafa Kemal adını vermesi)
Ortaokul’da en cok matematiğe ilgi duydum
Az zamanda bize bu dersi veren oğretmen kadar, belki de daha cok bilgi sahibi oldum Derslerin ustunde işlerle ilgileniyordum Yazılı sorular yazıyordum, matematik oğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu
Oğretmenimin ismi Mustafa idi Bir gun bana dedi ki; “Oğlum, senin de ismin Mustafa benim de Bu boyle olmayacak Arada bir fark bulunmalı, bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun!
O zamandan beri adım gercekten Mustafa Kemal kaldı Oğretmen sert bir adamdı Sınıfta birinci, ikinci tanımıyordu Bir gun bize: “Aranızda kimler kendine guveniyorsa kalksınlar onları calıştırma danışmanı yapacağım dedi Oncelikle duraksadım Ayağa oyleleri kalktı ki ben kalkmamayı yeğledim Bunlardan birinin danışmanlığı altına girdim Goruşmenin sonunda dayanma gucum son noktaya geldi Ayağa kalkarak; “Ben bundan iyi yaparım dedim Bunun uzerine oğretmen beni calıştırma danışmanı yaptı Eski danışmanı benim danışmanlığım altına verdi
Ataturk’un Bilimle İlgili Anısı
“Memleketin Kalkınması İlim İşidir
Ataturk ile ilk goruşmem 1923’te oldu Zafer kazanılmıştı 1923 Ağustos ayında İsmail Safa’nın (Ozler) Milli Eğitim Bakanlığı zamanında Heyeti İlmiye toplanmıştı Hamdullah Suphi Tanrıover, o zaman Turk Ocağı Merkezi olan Samanpazarı yolundaki eski manastır binasında heyetin şerefine cay vermişti
O gece Ataturk de gelmişti Oturduğu yere yakın bulunuyordum Heyeti İlmiye’den soz actı Ne gibi kararlar alındığını sordu Alınan kararların prensip kararları olduğunu soyledim
Ne gibi? dedi
Terbiyei Umumiyede vahdet, terbiyei meslekiyede ihtisas kararları gibi, dedim
Başka bir şey sormadı O aralık İstanbul Universitesi profesorlerinden Ankara’da bir Bakanlığın musteşarlığını yapan bir zat, kendisine şu soruyu sordu:
Efendim, memleketin iktisaden kalkınması icin ilhamı devletleri nedir? dedi
Ataturk uzgun bir oluşla şu sozleri soyledi:
Memleketin kalkınması işi ilham işi değil, ilim işidir Kalkınmanın nasıl olacağını duşunmek siz ilim adamlarının işidir Bunu bize sizler gostereceksiniz Hukumet adamları da bu yolda yuruyecekler
Ataturk’un bu sozleri ne kadar doğru idi Profesorun sorusu yersizdi
Ataturk’un ilkokul cağındaki bir anısı
Şemsi Efendi okuluna giderken bana giydirdikleri şalvarın uzerine sardıkları kuşak beni ne kadar cok sinirlendirirdi bilemezsiniz Ne zaman ki Askeri Ruştiye okuluna girip, okulun resmi uniformasını giydim, işte o zaman adeta benliğime hakim olmuşum gibi bana bir his geldi
Ataturk’un oğrenim hayatı ile ilgili anı
(Ataturk’e ortaokulda okurken, matematik oğretmeninin “Mustafa Kemal adını vermesi)
Ortaokul’da en cok matematiğe ilgi duydum
Az zamanda bize bu dersi veren oğretmen kadar, belki de daha cok bilgi sahibi oldum Derslerin ustunde işlerle ilgileniyordum Yazılı sorular yazıyordum, matematik oğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu
Oğretmenimin ismi Mustafa idi Bir gun bana dedi ki; “Oğlum, senin de ismin Mustafa benim de Bu boyle olmayacak Arada bir fark bulunmalı, bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun!
O zamandan beri adım gercekten Mustafa Kemal kaldı Oğretmen sert bir adamdı Sınıfta birinci, ikinci tanımıyordu Bir gun bize: “Aranızda kimler kendine guveniyorsa kalksınlar onları calıştırma danışmanı yapacağım dedi Oncelikle duraksadım Ayağa oyleleri kalktı ki ben kalkmamayı yeğledim Bunlardan birinin danışmanlığı altına girdim Goruşmenin sonunda dayanma gucum son noktaya geldi Ayağa kalkarak; “Ben bundan iyi yaparım dedim Bunun uzerine oğretmen beni calıştırma danışmanı yaptı Eski danışmanı benim danışmanlığım altına verdi
Ataturk’un Bilimle İlgili Anısı
“Memleketin Kalkınması İlim İşidir
Ataturk ile ilk goruşmem 1923’te oldu Zafer kazanılmıştı 1923 Ağustos ayında İsmail Safa’nın (Ozler) Milli Eğitim Bakanlığı zamanında Heyeti İlmiye toplanmıştı Hamdullah Suphi Tanrıover, o zaman Turk Ocağı Merkezi olan Samanpazarı yolundaki eski manastır binasında heyetin şerefine cay vermişti
O gece Ataturk de gelmişti Oturduğu yere yakın bulunuyordum Heyeti İlmiye’den soz actı Ne gibi kararlar alındığını sordu Alınan kararların prensip kararları olduğunu soyledim
Ne gibi? dedi
Terbiyei Umumiyede vahdet, terbiyei meslekiyede ihtisas kararları gibi, dedim
Başka bir şey sormadı O aralık İstanbul Universitesi profesorlerinden Ankara’da bir Bakanlığın musteşarlığını yapan bir zat, kendisine şu soruyu sordu:
Efendim, memleketin iktisaden kalkınması icin ilhamı devletleri nedir? dedi
Ataturk uzgun bir oluşla şu sozleri soyledi:
Memleketin kalkınması işi ilham işi değil, ilim işidir Kalkınmanın nasıl olacağını duşunmek siz ilim adamlarının işidir Bunu bize sizler gostereceksiniz Hukumet adamları da bu yolda yuruyecekler
Ataturk’un bu sozleri ne kadar doğru idi Profesorun sorusu yersizdi