Ataturk oğrenim hayatı boyunca hangi gucluklerle karşılaşmıştır
Mustafa Kemal Ataturkun ilkokul cağındaki bir anısı
Şemsi Efendi okuluna giderken bana giydirdikleri şalvarın uzerine sardıkları kuşak beni ne kadar cok sinirlendirirdi bilemezsiniz Ne zaman ki Askeri Ruştiye okuluna girip, okulun resmi uniformasını giydim, işte o zaman adeta benliğime hakim olmuşum gibi bana bir his geldi
Ataturkun oğrenim hayatı ile ilgili anı
(Ataturke ortaokulda okurken, matematik oğretmeninin Mustafa Kemal adını vermesi)
Ortaokulda en cok matematiğe ilgi duydum
Az zamanda bize bu dersi veren oğretmen kadar, belki de daha cok bilgi sahibi oldum Derslerin ustunde işlerle ilgileniyordum Yazılı sorular yazıyordum, matematik oğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu
Oğretmenimin ismi Mustafa idi Bir gun bana dedi ki; Oğlum, senin de ismin Mustafa benim de Bu boyle olmayacak Arada bir fark bulunmalı, bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun!
O zamandan beri adım gercekten Mustafa Kemal kaldı Oğretmen sert bir adamdı Sınıfta birinci, ikinci tanımıyordu Bir gun bize: Aranızda kimler kendine guveniyorsa kalksınlar onları calıştırma danışmanı yapacağım dedi Oncelikle duraksadım Ayağa oyleleri kalktı ki ben kalkmamayı yeğledim Bunlardan birinin danışmanlığı altına girdim Goruşmenin sonunda dayanma gucum son noktaya geldi Ayağa kalkarak; Ben bundan iyi yaparım dedim Bunun uzerine oğretmen beni calıştırma danışmanı yaptı Eski danışmanı benim danışmanlığım altına verdi
Kemal Ataturkun oğrenim hayatı ile ilgili başka bir anısı
Askeri ortaokulu bitirdiğim zaman merakım oldukca ileri gitmişti Manastır Askeri Lisesinde matematik pek kolay geldi Bununla uğraşmayı surdurdum Ancak Fransızcada geri idim Oğretmen benimle cok uğraşmıyor, acı uyarılarda bulunuyordu Bu uyarılar benim cok gucume gitti İlk ev izni zamanında cozum aradım İki, uc ay gizlice Frerler Okulunun ozel sınıfına devam ettim Boylece okul derslerine oranla fazla derecede Fransızca oğrendim
O zamana kadar edebiyatla cok ilişkim yoktu Merhum Omer Naci, Bursa Lisesinden kovulmuş, bizim sınıfa gelmişti Daha o zaman şairdi Benden okuyacak kitap istedi Butun kitaplarımı gosterdim Hicbirini beğenmedi Bir arkadaşın kitaplarımdan hicbirini beğenmemesi gucume gitti Şiir ve edebiyat diye bir şey olduğunu o zaman oğrendim Ona calışmaya başladım Şiir bana cazip gorundu Ancak yazı oğretmeni diye yeni gelen bir kişi, bana şiirle uğraşmayı yasakladı Bu meşgale bicimi seni askerlikten uzaklaştırır dedi Bununla birlikte guzel yazı yazma isteği bende kalıcı oldu
Lisede iken direncle calışıyorduk Sınıfta birinci, ikinci olmak icin hepimizde guclu bir gayret vardı Sonunda liseyi bitirdim Harp Okuluna gectim
Ataturkun Harbiyede okuduğu doneme ilişkin anlattığı bir anısı
Biz Harbiyede oğrenci iken, okulun sobaları yanmazdı Butun kış titreşir dururduk Nihayet bir gun arkadaşlar beni mudure cıkarmak icin sectiler Mudur, Zuluflu İsmail Paşa adında bir saray adamı idi Musaade aldık, huzura cıktık Once Padişaha sonra mudure dualarımızı arz ettik Nihayet, maksada geldik, işi anlatmak istedik Ama mudur daha ilk cumlelerde kukredi: Ne soğuğu be nankorler! Padişah nimeti gozunuze dizinize dursun Gormuyor musunuz? Sobalar nasıl gurul gurul yanıyor Defolun buradan!
Gercekten, mudurun sobası gurul gurul yanıyordu Mudur, buram buram terliyordu Sıcaktan goğsunu bağrını acmıştı ve zannediyordu ki, butun okulun sobaları da boyle yanar
Cocuklar, biz bu Cankaya Koşkunde, bazen, galiba bu Zuluflu İsmail Paşa gibi kendimizi aldatıyoruz (Ataturkun oğrenim hayatı ile ilgili anıları)
Ataturkun oğrenim hayatı ile ilgili diğer bir anısı
Kurmay sınıflarına gectik Alışılmış derslere cok iyi calışıyordum Bunların ustunde olarak bende ve bazı arkadaşlarda yeni duşunceler acığa cıktı Ulkenin yonetiminde ve siyasetinde bozukluklar olduğunu keşfetmeye başladık
Binlerce kişiden oluşan Harp Okulu oğrencisine bu keşfimizi anlatmak isteğine kapıldık Okulun oğrencileri arasında okunmak uzere okulda el yazısıyla gazete kurduk Sınıf icinde kucuk teşkilatımız vardı Ben Yonetim Kurulunda idim Gazetenin yazılarını coğunlukla ben yazıyordum
O zaman okullar mufettişi İsmail Paşa vardı Bu işlerimizi keşfetmiş, izlettiriyormuş Okulun muduru Rıza Paşa isminde bir kişiydi Bu kişinin, padişah katında İsmail Paşa tarafından yanlışı ortaya cıkarılmış; Okulda boyle oğrenci var Ya farkında olmuyor ya gormezden geliyor denilmiş Rıza Paşa konumunu korumak icin inkar etmiş
Bir gun, gazetenin gereken yazılarından birini yazmakla uğraşıyorduk Veteriner dersliklerinden birine girmiş, kapıyı kapamıştık Kapı arkasında birkac nobetci duruyordu Rıza Paşaya haber vermişler, sınıfı bastı Yazılar masa uzerinde ve on tarafta duruyordu Gormemezlikten geldi Ancak dersten başka şeylerle uğraşmak nedeniyle tutuklanmamızı buyurdu Cıkarken: Yalnız izinsizlikle yetinebilir dedi Sonra hicbir ceza uygulamasına gerek olmadığını soylemiş Boyle davranmasında kendine yuklenen eksikliği ortaya cıkarmak cabasının etkisi olmakla beraber iyi niyet de inkar edilemezdi
Kurmay Subaylar Grubu sınıflarının sonuna kadar bu işlere devam ettik Yuzbaşı olarak okuldan cıktıktan sonra İstanbulda gecireceğimiz sure icinde bu işlerle daha iyi uğraşmak icin bir arkadaş adına bir apartman tuttuk Ara sıra orada toplanıyorduk Bu hareketlerimizin hepsi izleniyordu ve biliniyordu
Bu sırada Fethi Bey adına eski arkadaşlardan subay iken askerlikten uzaklaştırılmış bir kişi karşımıza cıktı Kendisinin yoksulluğundan, yardıma ihtiyacı olduğundan, yatacak yeri bulunmadığından soz ederek bize sığındı Biz de bu kişiyi sahip olduğumuz apartmanda yatırmaya ve kendisine yardım etmeye karar verdik
İki gun sonra kendisinin isteği uzerine bir yerde goruşecektik Gittiğim zaman yanında Saraya mensup bir de yaver gordum Apartmanda yatan İsmail Hakkı Bey adında bir kişi vardı, anında goturmuşler Bir gun sonra da bizi tutukladılar Fethi Bey oysa ki İsmail Paşanın gizli polisi imiş Bir sure hucre hapsinde kaldım Sonra Saraya goturduler Sorgulandım İsmail Paşa, Başkatip, bir de sakallı bir adam hazır bulunuyordu Sorgudan anladık ki gazete cıkardığımızdan, teşkilat kurduğumuzdan, apartmanda calıştığımızdan ozet olarak, butun bu işlerden dolayı zan altında olmak, şuphelenilmek Daha onceki arkadaşlar yaptıklarını kabul etmişler, birkac ay boyle tutuklu kaldıktan sonra bıraktılar
Mustafa Kemal Ataturkun ilkokul cağındaki bir anısı
Şemsi Efendi okuluna giderken bana giydirdikleri şalvarın uzerine sardıkları kuşak beni ne kadar cok sinirlendirirdi bilemezsiniz Ne zaman ki Askeri Ruştiye okuluna girip, okulun resmi uniformasını giydim, işte o zaman adeta benliğime hakim olmuşum gibi bana bir his geldi
Ataturkun oğrenim hayatı ile ilgili anı
(Ataturke ortaokulda okurken, matematik oğretmeninin Mustafa Kemal adını vermesi)
Ortaokulda en cok matematiğe ilgi duydum
Az zamanda bize bu dersi veren oğretmen kadar, belki de daha cok bilgi sahibi oldum Derslerin ustunde işlerle ilgileniyordum Yazılı sorular yazıyordum, matematik oğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu
Oğretmenimin ismi Mustafa idi Bir gun bana dedi ki; Oğlum, senin de ismin Mustafa benim de Bu boyle olmayacak Arada bir fark bulunmalı, bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun!
O zamandan beri adım gercekten Mustafa Kemal kaldı Oğretmen sert bir adamdı Sınıfta birinci, ikinci tanımıyordu Bir gun bize: Aranızda kimler kendine guveniyorsa kalksınlar onları calıştırma danışmanı yapacağım dedi Oncelikle duraksadım Ayağa oyleleri kalktı ki ben kalkmamayı yeğledim Bunlardan birinin danışmanlığı altına girdim Goruşmenin sonunda dayanma gucum son noktaya geldi Ayağa kalkarak; Ben bundan iyi yaparım dedim Bunun uzerine oğretmen beni calıştırma danışmanı yaptı Eski danışmanı benim danışmanlığım altına verdi
Kemal Ataturkun oğrenim hayatı ile ilgili başka bir anısı
Askeri ortaokulu bitirdiğim zaman merakım oldukca ileri gitmişti Manastır Askeri Lisesinde matematik pek kolay geldi Bununla uğraşmayı surdurdum Ancak Fransızcada geri idim Oğretmen benimle cok uğraşmıyor, acı uyarılarda bulunuyordu Bu uyarılar benim cok gucume gitti İlk ev izni zamanında cozum aradım İki, uc ay gizlice Frerler Okulunun ozel sınıfına devam ettim Boylece okul derslerine oranla fazla derecede Fransızca oğrendim
O zamana kadar edebiyatla cok ilişkim yoktu Merhum Omer Naci, Bursa Lisesinden kovulmuş, bizim sınıfa gelmişti Daha o zaman şairdi Benden okuyacak kitap istedi Butun kitaplarımı gosterdim Hicbirini beğenmedi Bir arkadaşın kitaplarımdan hicbirini beğenmemesi gucume gitti Şiir ve edebiyat diye bir şey olduğunu o zaman oğrendim Ona calışmaya başladım Şiir bana cazip gorundu Ancak yazı oğretmeni diye yeni gelen bir kişi, bana şiirle uğraşmayı yasakladı Bu meşgale bicimi seni askerlikten uzaklaştırır dedi Bununla birlikte guzel yazı yazma isteği bende kalıcı oldu
Lisede iken direncle calışıyorduk Sınıfta birinci, ikinci olmak icin hepimizde guclu bir gayret vardı Sonunda liseyi bitirdim Harp Okuluna gectim
Ataturkun Harbiyede okuduğu doneme ilişkin anlattığı bir anısı
Biz Harbiyede oğrenci iken, okulun sobaları yanmazdı Butun kış titreşir dururduk Nihayet bir gun arkadaşlar beni mudure cıkarmak icin sectiler Mudur, Zuluflu İsmail Paşa adında bir saray adamı idi Musaade aldık, huzura cıktık Once Padişaha sonra mudure dualarımızı arz ettik Nihayet, maksada geldik, işi anlatmak istedik Ama mudur daha ilk cumlelerde kukredi: Ne soğuğu be nankorler! Padişah nimeti gozunuze dizinize dursun Gormuyor musunuz? Sobalar nasıl gurul gurul yanıyor Defolun buradan!
Gercekten, mudurun sobası gurul gurul yanıyordu Mudur, buram buram terliyordu Sıcaktan goğsunu bağrını acmıştı ve zannediyordu ki, butun okulun sobaları da boyle yanar
Cocuklar, biz bu Cankaya Koşkunde, bazen, galiba bu Zuluflu İsmail Paşa gibi kendimizi aldatıyoruz (Ataturkun oğrenim hayatı ile ilgili anıları)
Ataturkun oğrenim hayatı ile ilgili diğer bir anısı
Kurmay sınıflarına gectik Alışılmış derslere cok iyi calışıyordum Bunların ustunde olarak bende ve bazı arkadaşlarda yeni duşunceler acığa cıktı Ulkenin yonetiminde ve siyasetinde bozukluklar olduğunu keşfetmeye başladık
Binlerce kişiden oluşan Harp Okulu oğrencisine bu keşfimizi anlatmak isteğine kapıldık Okulun oğrencileri arasında okunmak uzere okulda el yazısıyla gazete kurduk Sınıf icinde kucuk teşkilatımız vardı Ben Yonetim Kurulunda idim Gazetenin yazılarını coğunlukla ben yazıyordum
O zaman okullar mufettişi İsmail Paşa vardı Bu işlerimizi keşfetmiş, izlettiriyormuş Okulun muduru Rıza Paşa isminde bir kişiydi Bu kişinin, padişah katında İsmail Paşa tarafından yanlışı ortaya cıkarılmış; Okulda boyle oğrenci var Ya farkında olmuyor ya gormezden geliyor denilmiş Rıza Paşa konumunu korumak icin inkar etmiş
Bir gun, gazetenin gereken yazılarından birini yazmakla uğraşıyorduk Veteriner dersliklerinden birine girmiş, kapıyı kapamıştık Kapı arkasında birkac nobetci duruyordu Rıza Paşaya haber vermişler, sınıfı bastı Yazılar masa uzerinde ve on tarafta duruyordu Gormemezlikten geldi Ancak dersten başka şeylerle uğraşmak nedeniyle tutuklanmamızı buyurdu Cıkarken: Yalnız izinsizlikle yetinebilir dedi Sonra hicbir ceza uygulamasına gerek olmadığını soylemiş Boyle davranmasında kendine yuklenen eksikliği ortaya cıkarmak cabasının etkisi olmakla beraber iyi niyet de inkar edilemezdi
Kurmay Subaylar Grubu sınıflarının sonuna kadar bu işlere devam ettik Yuzbaşı olarak okuldan cıktıktan sonra İstanbulda gecireceğimiz sure icinde bu işlerle daha iyi uğraşmak icin bir arkadaş adına bir apartman tuttuk Ara sıra orada toplanıyorduk Bu hareketlerimizin hepsi izleniyordu ve biliniyordu
Bu sırada Fethi Bey adına eski arkadaşlardan subay iken askerlikten uzaklaştırılmış bir kişi karşımıza cıktı Kendisinin yoksulluğundan, yardıma ihtiyacı olduğundan, yatacak yeri bulunmadığından soz ederek bize sığındı Biz de bu kişiyi sahip olduğumuz apartmanda yatırmaya ve kendisine yardım etmeye karar verdik
İki gun sonra kendisinin isteği uzerine bir yerde goruşecektik Gittiğim zaman yanında Saraya mensup bir de yaver gordum Apartmanda yatan İsmail Hakkı Bey adında bir kişi vardı, anında goturmuşler Bir gun sonra da bizi tutukladılar Fethi Bey oysa ki İsmail Paşanın gizli polisi imiş Bir sure hucre hapsinde kaldım Sonra Saraya goturduler Sorgulandım İsmail Paşa, Başkatip, bir de sakallı bir adam hazır bulunuyordu Sorgudan anladık ki gazete cıkardığımızdan, teşkilat kurduğumuzdan, apartmanda calıştığımızdan ozet olarak, butun bu işlerden dolayı zan altında olmak, şuphelenilmek Daha onceki arkadaşlar yaptıklarını kabul etmişler, birkac ay boyle tutuklu kaldıktan sonra bıraktılar