nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Atatürk ün Söylediği Sözlerin açıklaması
Atatürk ün Söylediği Sözler ve Anlamları
Ne mutlu Türküm diyene
Atatürk milliyetçiliği, Türk toplumunun en eski kaynaklarına kadar, tüm tarihine uzanmakla birlikte asla bir insanlar milliyetçiliği, bir şovenlik değildir Akıp giden vakit içinde Türk ulusunun, çok eski bir ulus olduğu bilincini uyandırarak ulusal bağları besleyen, geliştiren bir kültür milliyetçiliğidir Bu milliyetçilikte yurt, Atatürkün daha milli Kurtuluş Savaşına başlarken ulusal mukavele (Misakı Milli) ile sınırları çizilmiş bugünkü Türk yurdudur Onun Ne mutlu Türküm diyene sözü de zaten böyle bir anlayış gelir Kendini Türk haberdar olan, Türk duyan, Türk olmakta övünen ve tarihimize, yurdumuza, ulusumuzun yarınlarına inanan her yurttaşı, Türk kabul eden gerçekçi, insancı bir milliyetçiliktir bu Amacı da, ulusal sınırlarımız içinde yaşamış Türk halkının kendi öz değerlerini, temel kültürünü, çağdaş uygarlık ilkelerine kadar işleyip geliştirmek, onu içdış tüm bağlayıcı, engelleyeci öğelerden kurtararak , refaha, mutluluğa, kavuşturmaktır
Hakimiyet koşulsuz milletindir
Türkiye devletinin yapısının ruhu millî egemenliktir Milletin şartsız egemenliğidir
Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin sağlanması, istikrarı ve korunması ancak ve ama bütün ve emin anlamıyla millî egemenliği sağlamış bulunması ile süreklilik kazanır Bundan nedeniyle; hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de takviye noktası millî egemenliktir
İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal
İkinci Mustafa Kemal, onu benkelimesiyle açıklama edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan kültürlü ve savaşçı bir topluluktur Ben, onların rüyasını temsilcilik ediyorum Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!
Tarih; hayal mahsulü olamaz Tarih yazarken hakiki olayları bulmaya çalışmalıyız Eğer bunları bulamazsak meçhuliyeti ve bu noktadan cehlimizi itiraf etmekten çekinmeyelim
Tarih, yaşanan gerçeklerin, olayların kronolojik anlatımıdır Olmuş, gerçekleşmiş, günüyle,yaşananlarıyla aşina gerçeklerden kayda değer olanlar Tarih için saklanır ve gerektiğinde herkesin tarihini bilmesi ve yararlanması için kitap, yazı, evrak haline getirilir
Bu belgelerde düş ürünü hiçbir şey bulunamaz Hayallerle tarih yazılamaz, tarihte herşey dürüst ve yaşanmış olmalıdır
Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve gerileme sebeplerini ararken bir çok siyasi, askerî, sosyal sebepler bulmakta ve saymaktadır(17111923, İzmir İktisat Kongresini Açış Söylevi)
Tarih, tarih her tarafında yaşamış milletlerin artma ve gerileme nedenlerini kronolojik sırayla aktarır, bunun nedeni, tarih ilimiyle de ilişkili olarak gelecek nesillere, milletler ders belirlemek, asistan olmaktır Tarihini iyi bilen uluslar aynı hataları bir daha yapmaz ve başarılarını da daha artırır Fakat, bu açıklamaları edebilmek için mutlaka siyasi askeri ve sosyal alanlarda ayrı olarak ve birlikte değerlendirmeler, incelemer yapılmalıdır fakat anlatılanlar gerçeklerle benzer olsun ve amacına ulaşsın
Tarih yazmak, tarih yerine getirmek değin mühimdir Yazar yapana sadık kalmazsa değişmez realite insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır (1931)
Tarih yazılırken, belgelenilirken gerçeklere mutlaka sadık kalınmalıdır Huysuz taktirde tarih yazmanın bir anlamı kalmaz ve okuyanı doğrulara yönlendirme, geçmişten ders alarak o hatalara düşmeme veya o başarıların sırrını anlayış amacına hizmet edemez
Tarih; düş mahsulü olamaz Tarih yazarken hakiki olayları bulmaya çalışmalıyız Eğer bunları bulamazsak meçhuliyeti ve bu noktadan cehlimizi itiraf etmekten çekinmeyelim (10 Kasım 1935, Millet)
Tarih, hakiki olaylara dayanarak yazılmalıdır, hayallere değil Eğer yazılacak tarih hakkında aslında yaşananları bulamzsak da bunu itiraf etmekten, bulamadığımızı söylemekten çekinmemeliyiz Bu, cehalet olarak da tanımlansa hayalle tarih yazmaktan daha içten ve iyidir *
Atatürk ün Söylediği Sözler ve Anlamları
Ne mutlu Türküm diyene
Atatürk milliyetçiliği, Türk toplumunun en eski kaynaklarına kadar, tüm tarihine uzanmakla birlikte asla bir insanlar milliyetçiliği, bir şovenlik değildir Akıp giden vakit içinde Türk ulusunun, çok eski bir ulus olduğu bilincini uyandırarak ulusal bağları besleyen, geliştiren bir kültür milliyetçiliğidir Bu milliyetçilikte yurt, Atatürkün daha milli Kurtuluş Savaşına başlarken ulusal mukavele (Misakı Milli) ile sınırları çizilmiş bugünkü Türk yurdudur Onun Ne mutlu Türküm diyene sözü de zaten böyle bir anlayış gelir Kendini Türk haberdar olan, Türk duyan, Türk olmakta övünen ve tarihimize, yurdumuza, ulusumuzun yarınlarına inanan her yurttaşı, Türk kabul eden gerçekçi, insancı bir milliyetçiliktir bu Amacı da, ulusal sınırlarımız içinde yaşamış Türk halkının kendi öz değerlerini, temel kültürünü, çağdaş uygarlık ilkelerine kadar işleyip geliştirmek, onu içdış tüm bağlayıcı, engelleyeci öğelerden kurtararak , refaha, mutluluğa, kavuşturmaktır
Hakimiyet koşulsuz milletindir
Türkiye devletinin yapısının ruhu millî egemenliktir Milletin şartsız egemenliğidir
Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin sağlanması, istikrarı ve korunması ancak ve ama bütün ve emin anlamıyla millî egemenliği sağlamış bulunması ile süreklilik kazanır Bundan nedeniyle; hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de takviye noktası millî egemenliktir
İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal
İkinci Mustafa Kemal, onu benkelimesiyle açıklama edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan kültürlü ve savaşçı bir topluluktur Ben, onların rüyasını temsilcilik ediyorum Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!
Tarih; hayal mahsulü olamaz Tarih yazarken hakiki olayları bulmaya çalışmalıyız Eğer bunları bulamazsak meçhuliyeti ve bu noktadan cehlimizi itiraf etmekten çekinmeyelim
Tarih, yaşanan gerçeklerin, olayların kronolojik anlatımıdır Olmuş, gerçekleşmiş, günüyle,yaşananlarıyla aşina gerçeklerden kayda değer olanlar Tarih için saklanır ve gerektiğinde herkesin tarihini bilmesi ve yararlanması için kitap, yazı, evrak haline getirilir
Bu belgelerde düş ürünü hiçbir şey bulunamaz Hayallerle tarih yazılamaz, tarihte herşey dürüst ve yaşanmış olmalıdır
Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve gerileme sebeplerini ararken bir çok siyasi, askerî, sosyal sebepler bulmakta ve saymaktadır(17111923, İzmir İktisat Kongresini Açış Söylevi)
Tarih, tarih her tarafında yaşamış milletlerin artma ve gerileme nedenlerini kronolojik sırayla aktarır, bunun nedeni, tarih ilimiyle de ilişkili olarak gelecek nesillere, milletler ders belirlemek, asistan olmaktır Tarihini iyi bilen uluslar aynı hataları bir daha yapmaz ve başarılarını da daha artırır Fakat, bu açıklamaları edebilmek için mutlaka siyasi askeri ve sosyal alanlarda ayrı olarak ve birlikte değerlendirmeler, incelemer yapılmalıdır fakat anlatılanlar gerçeklerle benzer olsun ve amacına ulaşsın
Tarih yazmak, tarih yerine getirmek değin mühimdir Yazar yapana sadık kalmazsa değişmez realite insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır (1931)
Tarih yazılırken, belgelenilirken gerçeklere mutlaka sadık kalınmalıdır Huysuz taktirde tarih yazmanın bir anlamı kalmaz ve okuyanı doğrulara yönlendirme, geçmişten ders alarak o hatalara düşmeme veya o başarıların sırrını anlayış amacına hizmet edemez
Tarih; düş mahsulü olamaz Tarih yazarken hakiki olayları bulmaya çalışmalıyız Eğer bunları bulamazsak meçhuliyeti ve bu noktadan cehlimizi itiraf etmekten çekinmeyelim (10 Kasım 1935, Millet)
Tarih, hakiki olaylara dayanarak yazılmalıdır, hayallere değil Eğer yazılacak tarih hakkında aslında yaşananları bulamzsak da bunu itiraf etmekten, bulamadığımızı söylemekten çekinmemeliyiz Bu, cehalet olarak da tanımlansa hayalle tarih yazmaktan daha içten ve iyidir *