iltasyazilim
FD Üye
Mustafa Kemal Atatürk ün Askerlik Hayatı
Atatürk ün Askerlik Hayatı hakkında bilgi
Atatürk ün Askerlik Hayatı geniş data
Askerlik Hayatı
Şam'da yer alan 5 Ordu'daki görevi, Mustafa Kemal'e İmparatorluk sınırları içindeki aksaklıkları, keza devlet yönetimindeki hem de ordudaki hata ve eksiklikleri daha yakından görmesini sağladı Bu zor durumdan kurtuluş ve çıkış yolları aramaya başladı 1906 yılının Ekim Ayı'nda bir takım arkadaşlarıyla sıcacık olarak Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'ni kurdu; cemiyetin Beyrut, Yafa ve Kudüs'te örgütlenmesini gerçekleştirdi sonradan Selanik'e artan bir şekilde, burada Vatan ve Özgürlük Cemiyeti'nin bir şubesini açtı ve baştan Şam'a döndü
Mustafa Kemal 20 Haziran 1907 tarihinde Kolağası, yani günümüzdeki adıyla kıdemli yüzbaşı oldu 13 Ekim'de ise merkezi Manastır'da bulunan 3 Ordu Karargahı'na atandı ve bu ordunun Selanik'teki bölümünde göreve başladı Hem 22 Haziran 1908'de, 3 Ordu Karargahı'ndaki görevine ilave olarak ÜsküpSelanik demiryolu müfettişliği de kendisine verildi
Mustafa Kemal o günlerde Rumeli'de önemli bir faaliyet gösteren İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne katıldı Bu cemiyetin o sıradaki başlıca hedefleri, 1876 Anayasası'nın her tarafta yürürlüğe konmasını ve kapalı durumdaki Meclisi Mebusan'ın her yerde toplanmasını sağlamaktı Nitekim Sultan Abdülhamit'in onayıyla 23 Temmuz 1908 tarihinde duyuru edilen II Meşrutiyet'te İttihat ve Terakki büyük bir rol oynadı
Kişiliğinde en ince ayrıntısına kadar özgürlükçü bir yapıya sahip olan Mustafa Kemal, Meşrutiyet'in ilanını olumlu, ama yetkisiz bir gelişme olarak değerlendiriyordu Hürriyetin tam anlamıyla gelmesiyle ülkenin daha hızlı ilerleyeceği ve kalkınacağını savunuyor, yönetimin gerçek sahiplerine, yani millete verilmesini istiyordu İşte bu noktada onun, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile manâlı bir fikir ayrılığı ortaya çıktı Çünkü İttihat ve Terakki Cemiyeti II Meşrutiyet'in ilanını tatmin edici buluyor, Mustafa Kemal'in inkılapçı düşüncelerini kabul etmek istemiyordu Bu şartlarda bile O, cemiyete gerekli uyarıları yapmaktan çekinmedi
13 Nisan 1909 tarihinde İstanbul'da, 31 Mart Vakası olarak tanıdık büyük bir isyan patlak verdi Mustafa Kemal, işte bu olumsuz gelişme üzerine Rumeli'de kurulan Hareket Ordusu'nun Kurmay Başkanlığına getirildi ve bu orduyla birlikte 19 Nisan 1909'da İstanbul'a geldi Hareket Ordusu'nun İstanbul'a gelişinin gerisinde yapılan açıklamayı kaleme aldı ve laf konusu isyanın bastırılmasında etkin oldu Ordunun kontrolü tamamen ele geçirmesinden sonradan Sultan Abdülhamit tahttan indirildi ve yerine Sultan Reşat geçirildi Mustafa Kemal, 16 Mayıs 1909'da baştan Selanik'teki görevinin başına geri döndü
Mustafa Kemal'in Selanik'e dönüşü İttihat Terakki Cemiyeti ile olan gösterme ayrılığını daha da ön plana çıkarır 22 Eylül 1909'da İttihat Terakki Kongresi'nde ordunun siyasete karışması ve bunun doğuracağı muhtemel olumsuz sonuçlar üzerine bir hitabe yapar İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin izlediği siyasetin hatalı olduğuna ve ülke yararına olmadığına kanaat getirir Bütün vaktini ordudaki görevine ayırır
Mustafa Kemal Selanik'teki görevini sürdürdüğü dönemde, Eylül 1910'da gözlemci sıfatıyla Fransa'daki Pikardi Manevraları'na gönderildi Daha önce önemini ayrım ederek aldığı Fransızca eğitimi kendisine büyük kolaylık sağlamıştı 1911'in Mart ayında ise, Arnavutluk'ta meydana çıkan isyanı bastırmak üzere oluşturulan Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın komutasındaki birlikte yer aldı 3 Ordu Karargahı'nın gerisinde sırasıyla 5 Kolordu Karargahı ve 38 Piyade Alayı'nda atama aldı Gerçekten bu görevler ile bir takım çevreler Onu eskitmek, şevk ve heyecanını incitmek istiyorlardı Öteki bir deyişle, hedeflenen, Mustafa Kemal'in yükselmesini engellemekti Fakat O, bütün görevlerinde olduğu gibi, burada da başarılı oldu; egzersiz arkadaşlarının ve kumandanlarının takdirlerini topladı
Vatan sathında yapmış olduğu görevler Mustafa Kemal'in reformcu ve inkılapçı düşüncelerini olgunlaştırmış ve etrafında çoğu genç subayın toplanmasını sağlamıştı Lakin bu yeni yapılanma Osmanlı Devleti'nin kimi kesimleri göre güvenli olmayan görülüyordu Nitekim onun, 27 Eylül 1911 tarihinde İstanbul'da bulunan Genelkurmay Başkanlığına görev edilmesi, bu eğri görünüm açısının bir sonucu oldu 1908 Meşrutiyeti'nden sonradan bir takım Osmanlı birliklerinin buradan ayrılması ve askeri gücün zayıflamasını fırsat bilen İtalyanlar, 1911'in son aylarında Trablusgarp'a saldırdılar Mustafa Kemal bu gelişmenin gerisinde Tobruk ve Derne Bölgeleri'nde gönüllü mahalli kuvvetlerin başına, daha sonra Derne Komutanlığına atandı 27 Kasım 1911 tarihinde Binbaşılığa terfi etmesi de söz konusu dönem içinde gerçekleşti
Mustafa Kemal'in önderliğindeki Türk birliklerinin ve yerli halkın kahramanca karşı koyması nedeniyle İtalyanlar oysa kıyıda tutunabilmişlerdi Lakin bu sırada Balkanlar'da başlayan karışıklık sebebiyle buradaki mücadele sona erdi ve 15 Ekim 1912 tarihinde Uşi Barışı imzalandı Bunun sonucunda Osmanlı Devleti Afrika'daki son topraklarını da kaybetmiş oldu
1912 yılının Ekim ayında Balkan Harbi'nin başlaması üzerine Mustafa Kemal, 24 Ekim 1912'de Trablusgarp'tan ayrılarak İstanbul'a geldi 21 Kasım 1912'de Gelibolu'da yer alan Bahri Sefid (Akdeniz) Boğazı Kuvayı Mürettebesi Komutanlığı Harekât Şubesi Müdürlüğüne atandı Bu sırada Selanik düşmüş, Bulgar Ordusu BabaeskiLüleburgaz Savaşı'nı kazanarak Çatalca'ya değin gelmişti Osmanlı neredeyse Avrupa'dan itilip Asya'ya sürülmek isteniyordu İttihatçıların yönetimindeki Osmanlı Hükümeti, 30 Mayıs 1913'de MidyeEnez hattını benimsemek zorunda kalmıştı Osmanlı mirasını paylaşmada anlaşamayan Balkanlılar Bulgaristan'a karşısında savaşa tutuşmuşlardı Bu sırada Türk Ordusu derhal harekete geçti Mustafa Kemal ise Bolayır Kolordusu Kurmay Başkanlığına getirildi; Dimetoka ve Edirne'nin düşmandan geri alınmasında epeyce emeği geçti
Balkan Harbi'nin neticelenmesinden sonra 27 Ekim 1913 tarihinde Sofya Ataşemiliterliğine atandı; bununla beraber Belgrad ve Çetine Askeri Ataşeliği görevini de üstlendi 1915 yılının Ocak ayına değin süren bu görevi sırasında yarbaylığa terfi etti *
Atatürk ün Askerlik Hayatı hakkında bilgi
Atatürk ün Askerlik Hayatı geniş data
Askerlik Hayatı
Şam'da yer alan 5 Ordu'daki görevi, Mustafa Kemal'e İmparatorluk sınırları içindeki aksaklıkları, keza devlet yönetimindeki hem de ordudaki hata ve eksiklikleri daha yakından görmesini sağladı Bu zor durumdan kurtuluş ve çıkış yolları aramaya başladı 1906 yılının Ekim Ayı'nda bir takım arkadaşlarıyla sıcacık olarak Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'ni kurdu; cemiyetin Beyrut, Yafa ve Kudüs'te örgütlenmesini gerçekleştirdi sonradan Selanik'e artan bir şekilde, burada Vatan ve Özgürlük Cemiyeti'nin bir şubesini açtı ve baştan Şam'a döndü
Mustafa Kemal 20 Haziran 1907 tarihinde Kolağası, yani günümüzdeki adıyla kıdemli yüzbaşı oldu 13 Ekim'de ise merkezi Manastır'da bulunan 3 Ordu Karargahı'na atandı ve bu ordunun Selanik'teki bölümünde göreve başladı Hem 22 Haziran 1908'de, 3 Ordu Karargahı'ndaki görevine ilave olarak ÜsküpSelanik demiryolu müfettişliği de kendisine verildi
Mustafa Kemal o günlerde Rumeli'de önemli bir faaliyet gösteren İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne katıldı Bu cemiyetin o sıradaki başlıca hedefleri, 1876 Anayasası'nın her tarafta yürürlüğe konmasını ve kapalı durumdaki Meclisi Mebusan'ın her yerde toplanmasını sağlamaktı Nitekim Sultan Abdülhamit'in onayıyla 23 Temmuz 1908 tarihinde duyuru edilen II Meşrutiyet'te İttihat ve Terakki büyük bir rol oynadı
Kişiliğinde en ince ayrıntısına kadar özgürlükçü bir yapıya sahip olan Mustafa Kemal, Meşrutiyet'in ilanını olumlu, ama yetkisiz bir gelişme olarak değerlendiriyordu Hürriyetin tam anlamıyla gelmesiyle ülkenin daha hızlı ilerleyeceği ve kalkınacağını savunuyor, yönetimin gerçek sahiplerine, yani millete verilmesini istiyordu İşte bu noktada onun, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile manâlı bir fikir ayrılığı ortaya çıktı Çünkü İttihat ve Terakki Cemiyeti II Meşrutiyet'in ilanını tatmin edici buluyor, Mustafa Kemal'in inkılapçı düşüncelerini kabul etmek istemiyordu Bu şartlarda bile O, cemiyete gerekli uyarıları yapmaktan çekinmedi
13 Nisan 1909 tarihinde İstanbul'da, 31 Mart Vakası olarak tanıdık büyük bir isyan patlak verdi Mustafa Kemal, işte bu olumsuz gelişme üzerine Rumeli'de kurulan Hareket Ordusu'nun Kurmay Başkanlığına getirildi ve bu orduyla birlikte 19 Nisan 1909'da İstanbul'a geldi Hareket Ordusu'nun İstanbul'a gelişinin gerisinde yapılan açıklamayı kaleme aldı ve laf konusu isyanın bastırılmasında etkin oldu Ordunun kontrolü tamamen ele geçirmesinden sonradan Sultan Abdülhamit tahttan indirildi ve yerine Sultan Reşat geçirildi Mustafa Kemal, 16 Mayıs 1909'da baştan Selanik'teki görevinin başına geri döndü
Mustafa Kemal'in Selanik'e dönüşü İttihat Terakki Cemiyeti ile olan gösterme ayrılığını daha da ön plana çıkarır 22 Eylül 1909'da İttihat Terakki Kongresi'nde ordunun siyasete karışması ve bunun doğuracağı muhtemel olumsuz sonuçlar üzerine bir hitabe yapar İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin izlediği siyasetin hatalı olduğuna ve ülke yararına olmadığına kanaat getirir Bütün vaktini ordudaki görevine ayırır
Mustafa Kemal Selanik'teki görevini sürdürdüğü dönemde, Eylül 1910'da gözlemci sıfatıyla Fransa'daki Pikardi Manevraları'na gönderildi Daha önce önemini ayrım ederek aldığı Fransızca eğitimi kendisine büyük kolaylık sağlamıştı 1911'in Mart ayında ise, Arnavutluk'ta meydana çıkan isyanı bastırmak üzere oluşturulan Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın komutasındaki birlikte yer aldı 3 Ordu Karargahı'nın gerisinde sırasıyla 5 Kolordu Karargahı ve 38 Piyade Alayı'nda atama aldı Gerçekten bu görevler ile bir takım çevreler Onu eskitmek, şevk ve heyecanını incitmek istiyorlardı Öteki bir deyişle, hedeflenen, Mustafa Kemal'in yükselmesini engellemekti Fakat O, bütün görevlerinde olduğu gibi, burada da başarılı oldu; egzersiz arkadaşlarının ve kumandanlarının takdirlerini topladı
Vatan sathında yapmış olduğu görevler Mustafa Kemal'in reformcu ve inkılapçı düşüncelerini olgunlaştırmış ve etrafında çoğu genç subayın toplanmasını sağlamıştı Lakin bu yeni yapılanma Osmanlı Devleti'nin kimi kesimleri göre güvenli olmayan görülüyordu Nitekim onun, 27 Eylül 1911 tarihinde İstanbul'da bulunan Genelkurmay Başkanlığına görev edilmesi, bu eğri görünüm açısının bir sonucu oldu 1908 Meşrutiyeti'nden sonradan bir takım Osmanlı birliklerinin buradan ayrılması ve askeri gücün zayıflamasını fırsat bilen İtalyanlar, 1911'in son aylarında Trablusgarp'a saldırdılar Mustafa Kemal bu gelişmenin gerisinde Tobruk ve Derne Bölgeleri'nde gönüllü mahalli kuvvetlerin başına, daha sonra Derne Komutanlığına atandı 27 Kasım 1911 tarihinde Binbaşılığa terfi etmesi de söz konusu dönem içinde gerçekleşti
Mustafa Kemal'in önderliğindeki Türk birliklerinin ve yerli halkın kahramanca karşı koyması nedeniyle İtalyanlar oysa kıyıda tutunabilmişlerdi Lakin bu sırada Balkanlar'da başlayan karışıklık sebebiyle buradaki mücadele sona erdi ve 15 Ekim 1912 tarihinde Uşi Barışı imzalandı Bunun sonucunda Osmanlı Devleti Afrika'daki son topraklarını da kaybetmiş oldu
1912 yılının Ekim ayında Balkan Harbi'nin başlaması üzerine Mustafa Kemal, 24 Ekim 1912'de Trablusgarp'tan ayrılarak İstanbul'a geldi 21 Kasım 1912'de Gelibolu'da yer alan Bahri Sefid (Akdeniz) Boğazı Kuvayı Mürettebesi Komutanlığı Harekât Şubesi Müdürlüğüne atandı Bu sırada Selanik düşmüş, Bulgar Ordusu BabaeskiLüleburgaz Savaşı'nı kazanarak Çatalca'ya değin gelmişti Osmanlı neredeyse Avrupa'dan itilip Asya'ya sürülmek isteniyordu İttihatçıların yönetimindeki Osmanlı Hükümeti, 30 Mayıs 1913'de MidyeEnez hattını benimsemek zorunda kalmıştı Osmanlı mirasını paylaşmada anlaşamayan Balkanlılar Bulgaristan'a karşısında savaşa tutuşmuşlardı Bu sırada Türk Ordusu derhal harekete geçti Mustafa Kemal ise Bolayır Kolordusu Kurmay Başkanlığına getirildi; Dimetoka ve Edirne'nin düşmandan geri alınmasında epeyce emeği geçti
Balkan Harbi'nin neticelenmesinden sonra 27 Ekim 1913 tarihinde Sofya Ataşemiliterliğine atandı; bununla beraber Belgrad ve Çetine Askeri Ataşeliği görevini de üstlendi 1915 yılının Ocak ayına değin süren bu görevi sırasında yarbaylığa terfi etti *