iltasyazilim
FD Üye
Atatürk ’ün Çocuklara değeri
Atatürk ve çocuk yazıları
Atatürk ’ün çocuklara verdiği tartı
Atatürk ’ün savaş yıllarının en fena koşullarında bile, çocuklarla yakından ilgilendiği ve bir fazla çocuğu koruması altına aldığı bilinmektedir Çocukların savaş yıllarında düştüğü baskı durumu, bakın Atatürk anı defterinde nasıl anlatıyor; “…Yollarda bir fazla muhacirin gördük, Bitlis ’e avdet ediyorlar Cümlesi aç, sefil, ölüme hükümlü bir halde 45 yaşlarında bir çocuğu ebeveyni yol üstünde terk etmişler, bu da bir karı kocanın peşine takılmış Onları ağlayarak 100 metreden takip ediyor Kendilerini neden çocuğu almadıkları için tekdir ettim “Bizim evladımız değildir dediler 9 Kasım 1916
Bu hatıradan anlaşılacağı gibi savaş dönemlerinde ülkedeki yetim çocuklar sorunu manâlı bir sorun haline gelmişti Atatürk, savaş dönemlerinde olduğu gibi sonraki yıllarda da kimsesiz çocuklarla yakından ilgilenmiş, Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yapılan çalışmaları sürekli takip ederek, bu kurumun işlevini tam anlamıyla yerine getirebilmesi için büyük çaba sarfetmiştir Mustafa Kemal Atatürk ’ün Çocuk Esirgeme Kurumu ’na ve çocuklara verdiği önemin bir göstergesi de Çocuk Esirgeme Kurumu ’nun düzenlediği müsamerelere katılmasıdır
Atatürk ’ün yurt gezileri sırasında korunmaya yoksul çocukların barındırıldıkları yurtları ziyaret ederek, onlara hediyeler vermesi, onun çocuk sevgisinden ileri gelmektedir Büyük Önder, 17 Ekim 1922 yılında Bursa ilini ziyaretleri sırasında kendisini karşılayan, geleceğin gençleri olacak çocuklara şöyle seslenmiştir; “Minik hanımlar, ufak beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız Memleketi belli başlı ışığa boğacak olan sizsiniz Kendinizin ne kadar manâlı, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona kadar çalışınız Sizlerden çok şey bekliyoruz
Bütün Türk çocukları onun öz yavruları gibiydi Modern ve mutlu bir Türkiye ’yi çocuklarda görür, yurt gezilerinde çocuklara sevgi ile yaklaşarak, onlarla uzun uzun konuşurdu
Atatürk ’ün yurt gezileri ve incelemeleri sırasında tanıştığı bir fazla çocuk ve gence armağanlar vermesinin ve ilgilenmesinin yanı sıra, vasiyetnamesinde Makbule, Felaket, Sabiha Gökçen, Hale, Rukiye, Nebile ’ye yaşadıkları sürece aylık bağlanmasını, İsmet İnönü ’nün çocuklarının yüksek tahsili için yardım yapılmasını belirtmesi ve vasiyetnamesinde yer almayan Abdürrahim, Afife ve Zehra ’nın eğitimlerine yardımcı olması, onun çocuklara verdiği önemi ve değeri dobra dobra ortaya koymaktadır
Atatürk, TBMM ’nin açıldığı gün olan 23 Nisan ’ı çocuklara armağan ederek çocuklara verdiği önemi ve çocuklara duyduğu güveni açık açık ilân etmiştir Türkiye ’nin geleceğini itimat ettiği çocuklara en iyi eğitimin, bilimin ışığında verilmesi gerektiğini her fırsatta dile getirmiştir *
Atatürk ve çocuk yazıları
Atatürk ’ün çocuklara verdiği tartı
Atatürk ’ün savaş yıllarının en fena koşullarında bile, çocuklarla yakından ilgilendiği ve bir fazla çocuğu koruması altına aldığı bilinmektedir Çocukların savaş yıllarında düştüğü baskı durumu, bakın Atatürk anı defterinde nasıl anlatıyor; “…Yollarda bir fazla muhacirin gördük, Bitlis ’e avdet ediyorlar Cümlesi aç, sefil, ölüme hükümlü bir halde 45 yaşlarında bir çocuğu ebeveyni yol üstünde terk etmişler, bu da bir karı kocanın peşine takılmış Onları ağlayarak 100 metreden takip ediyor Kendilerini neden çocuğu almadıkları için tekdir ettim “Bizim evladımız değildir dediler 9 Kasım 1916
Bu hatıradan anlaşılacağı gibi savaş dönemlerinde ülkedeki yetim çocuklar sorunu manâlı bir sorun haline gelmişti Atatürk, savaş dönemlerinde olduğu gibi sonraki yıllarda da kimsesiz çocuklarla yakından ilgilenmiş, Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yapılan çalışmaları sürekli takip ederek, bu kurumun işlevini tam anlamıyla yerine getirebilmesi için büyük çaba sarfetmiştir Mustafa Kemal Atatürk ’ün Çocuk Esirgeme Kurumu ’na ve çocuklara verdiği önemin bir göstergesi de Çocuk Esirgeme Kurumu ’nun düzenlediği müsamerelere katılmasıdır
Atatürk ’ün yurt gezileri sırasında korunmaya yoksul çocukların barındırıldıkları yurtları ziyaret ederek, onlara hediyeler vermesi, onun çocuk sevgisinden ileri gelmektedir Büyük Önder, 17 Ekim 1922 yılında Bursa ilini ziyaretleri sırasında kendisini karşılayan, geleceğin gençleri olacak çocuklara şöyle seslenmiştir; “Minik hanımlar, ufak beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız Memleketi belli başlı ışığa boğacak olan sizsiniz Kendinizin ne kadar manâlı, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona kadar çalışınız Sizlerden çok şey bekliyoruz
Bütün Türk çocukları onun öz yavruları gibiydi Modern ve mutlu bir Türkiye ’yi çocuklarda görür, yurt gezilerinde çocuklara sevgi ile yaklaşarak, onlarla uzun uzun konuşurdu
Atatürk ’ün yurt gezileri ve incelemeleri sırasında tanıştığı bir fazla çocuk ve gence armağanlar vermesinin ve ilgilenmesinin yanı sıra, vasiyetnamesinde Makbule, Felaket, Sabiha Gökçen, Hale, Rukiye, Nebile ’ye yaşadıkları sürece aylık bağlanmasını, İsmet İnönü ’nün çocuklarının yüksek tahsili için yardım yapılmasını belirtmesi ve vasiyetnamesinde yer almayan Abdürrahim, Afife ve Zehra ’nın eğitimlerine yardımcı olması, onun çocuklara verdiği önemi ve değeri dobra dobra ortaya koymaktadır
Atatürk, TBMM ’nin açıldığı gün olan 23 Nisan ’ı çocuklara armağan ederek çocuklara verdiği önemi ve çocuklara duyduğu güveni açık açık ilân etmiştir Türkiye ’nin geleceğini itimat ettiği çocuklara en iyi eğitimin, bilimin ışığında verilmesi gerektiğini her fırsatta dile getirmiştir *