Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Atatürk ün Önderliginde Hangi Hak Ve Özgürlüklere Kavustuk

Atatürk ün Önderliginde Hangi Hak Ve Özgürlüklere Kavustuk
0
177

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
ATATÜRK ’ÜN BİZE KAZANDIRDIĞI ADALET VE ÖZGÜRLÜKLER

Türk insanı için cumhuriyet, bir rejim fakat Atatürkçü düşünce sistemine dayanan bir rejimi açıklama etmektedirBugün her Türk'ün sorumluluğu, Türkiye Cumhuriyetinin niteliklerini iyi bilerek onu korumak ve olmalıdırEskiden ülkeleri tek birey yönetirdi Ülkelerini diledikleri gibi yöneten bu kişilere padişah, şah, kral, hakan, sultan denirdi Yönetim birçok süre babadan oğula geçerdiCumhuriyet yönetiminde laf ulusundur Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir Millet temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidirAtatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı olduCumhuriyet'i gözetmek, gözlemek, yaşatmak her yurttaşın ödevidir

B)KAZANDIRDIĞI HAKLAR
Yapmış Olduğu İnkilaplar ’ı Misal Verebiliriz

ISiyasi alanda yapılan inkılaplar:

1 Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)

2 Cumhuriyet ’in ilanı (29 Ekim 1923)

3 Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

IIToplumsal yaşayışın düzenlenmesi:

1 Şapka İktisası (giyilmesi) Hakkında Kanun (25 Kasım 1925)

2 Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine (kapatılmasına) ve Türbedarlıklar ile Birtakım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun (30 Kasım 1925)

3 Beynelmilel Saat ve Yıllık Hakkındaki Kanunların Kabulü (26 Aralık 1925) Kabul edilen bu kanunlarla Hicri ve Rumi Takvim uygulaması kaldırılarak yerine Miladi Yıllık, alaturka saat yerine de uluslararası saat sistemi uygulaması benimsenmiştir

4 Ölçüler Kanunu (1 Nisan 1931) Bu kanunla ölçü birimi olarak medeni milletlerin kullandıkları metre, kilogram ve litre kabul edilmiştir

5 Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun (26 Kasım 1934)

6 Bir Takım Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun (3 Aralık 1934) Bu kanunla din adamlarının, hangi dine mensup olurlarsa olsunlar, mabet ve ayinler dışarıda ruhani kisve (giysi) taşımaları yasaklanmıştır

7 Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934)

8 Kemal Öz Adlı Cumhurreisimize Atatürk Soyadı Verilmesi Hakkında Kanun (24 Kasım 1934)

9 Kadınların medeni ve siyasi haklara kavuşması:
a Medeni Kanun ’la sağlanan haklar
b Belediye seçimlerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan kanunun kabulü (3 Nisan 1930)
c Anayasa ’da yapılan değişiklerle kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınması (5 Aralık 1934)

III Hukuk alanında yapılan inkılaplar:

1 Şeriye Mahkemelerinin kaldırılması ve Yeni Mahkemeler Teşkilatının Kurulması Kanunu (8 Nisan 1934)

2 Türk Medeni Kanunu (17 Şubat 1926)Dini hukuk sisteminden ayrılarak laik modern hukuk sisteminin uygulanmasına başlanmıştır


Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922)
Kurtuluş Savaşı'nın birincil yıllarında kurulan (23 Nisan 1920) Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi, halktan kopuk Osmanlı yönetiminin yanında, halkın içinden seçilen temsilcileriyle millet iradesinin reel temsilcisi olmuş, adamakıllı eskimiş ve eskimiş bireysel saltanatsa, TBMM'yi, yani ulusun egemenliğini tanımamasının yanı sıra, Sevr Antlaşması'nı imzalamış, düşmanla işbirliği yapıp, çıkarttığı ayaklanmalarla Milli Kurtuluş Savaşı'nı engellemeye çalışmıştı 23 Nisan 1920'den başlayarak milli egemenliğe dayalı devletin kurulmasıyla bireysel saltanata kalkmış gözüyle bakan Mustafa Kemal, İtilaf Devletleri'nin Lozan Uzlaştırma Konferansı'na Ankara Hükümetinin yanı sıra Osmanlı Hükümeti temsilcilerini de çağırmaları üstüne, 1 Kasım 1922'de TBMM'de yaptığı konuşmada ulusa, akla tutarsız olduğunu belirterek, saltanatın kaldırılmasını istedi Milletvekillerinin ateşli konuşmalarla Atatürk'ü desteklemelerinden daha sonra, saltanatın İstanbul'un işgal tarihinden (16 Mart 1920) başlayarak kalkmış olduğu oybirliğiyle kabul edildi Saltanatın kaldırılmasıyla Padişahlık Sıfatı kalkan Mehmet VI Vahdettin de, 17 Kasım günü İngiliz Komutanlığına başvurarak, bir İngiliz zırhlısıyla İstanbul'dan ayrıldı


Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923)
Saltanatın kaldırılmasının ve Lozan Uzlaştırma Anlaşması'nın peşinde TBMM'de en fazla tartışılan konulardan biri, yeni devletin niteliği sorunuydu Kendisi bir hükümet olan TBMM'nin farklı bir hükümeti ve bu hükümeti yönetecek bir başbakanı bulunmaması, meclis içinden bakanların seçiminde adayların zorunlu oyu sağlamakta zorluk çekmeleri, aralıksız sorunlara yol açmaktaydı 27 Ekim 1923'te Ali Fethi (Okyar) Bey başkanlığındaki hükümetin istifası ve Cumhuriyet Halk Partisi grubunun yeni hükümet listesi üzerinde anlaşmaya varmaması üstüne, Atatürk 28 Ekim gecesi arkadaşlarını toplayarak sorunun reel çözümüyle ilgili düşüncesini açıkladı ve İsmet İnönü'yle o gece, devletin niteliğinin cumhuriyet olduğunu saptayan bir yasa tasarısı hazırladı Ertesi gün TBMM, yapılan işin çoktan doğmuş olan çocuğun adını ayarlamakolduğunun milletvekillerine açıklanmasından sonradan, saat 2030'da Anayasa değişikliğini kabul ederek cumhuriyeti duyuru etti ve oybirliğiyle alınan bu karardan daha sonra cumhurbaşkanı seçimine geçerek, yine oybirliğiyle Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı seçti


Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924)
Saltanatın kaldırılmasından ve Mehmet VI Vahdettin'in İstanbul'dan ayrılmasından sonradan, TBMM'nin 18 Kasım 1922'de halife seçmiş olduğu Abdülmecit Efendi, eski rejim yanlılarının tek umudu haline gelmiş, bundan şiddet bölge Abdülmecit Efendi de, bitmiş törenler düzenlemeye, demeçler vermeye bir takım İslâm ülkelerinin kendisine bağlılık bildirmeleri üstüne, İslâm dünyasının önderi tavrı takınmaya başlamıştı Bu durumun yeni yerleşmiş cumhuriyet yönetimi için tehlikeli olabileceğini kavrayan Atatürk, İzmir'deki ordu tatbikatları sırasında ordu komutanlarına hilafetin kaldırılması konusunda düşüncesini açıklayıp, yasanın meclis gündemine getirilmesini kararlaştırdı 1 Mart 1924'teki bütçe görüşmelerinde halifeye ve Osmanlı hanedanına verilecek ödenek konusunun gündeme getirilmesinden sonradan, 3 Mart 1924'te kabul edilen yasayla, halifelik kaldırılıp, ilerde saltanat ve halifelik iddiasında bulunmamaları için Osmanlı hanedanı üyelerinin de yurt dışına çıkarılmaları kabul edildi


Şeriye ve Evkaf Vekâleti'nin kaldırılması (3 Mart 1924)
Şeriat hükümlerine dayalı Osmanlı hukuk düzeninin yeni Türk toplumuna uyarlanamayacağının anlaşılması sonucunda, TBMM'nin hilafetin kaldırıldığı gün Şeriye ve Evkaf Vekâletini'ni de kaldırmasıyla (3 Mart 1924), Türk hukuk sisteminde yeni düzenlemeler yapılması gereği de dobra dobra ortaya konmuş oldu 20 Nisan 1924 tarihli ikinci Tüzük'yla birlikte, hukuka ilişkin bir dizi yasa yürürlüğe girdi


Uygar Kanun'un kabulü (17 Şubat 1926)
Osmanlı İmparatorluğu döneminde hukuk işleri din kurallarına kadar yönetilmekte olduğundan, çağdaş toplumlar düzeyine erişmek isteyen Türk toplumunun esas gereksinmelerinin, söz konusu hukuk yapısıyla karşılanamayacağı anlaşılmıştı Tanzimat Dönemi'nde hazırlanan Mecelle, bazı yenilikler getirmekle birlikte, şahısların adalet ve borçları, aile kurumu, işleyişi ve sona ermesi, sahiplik ilişkileri, servet sorunları, kiralama, satın alma, ödünç verme vb ilişkiler açısından, reel bir Medeni Kanun sayılamazdı böylece İsviçre Medeni Kanunu misal alınarak hazırlanan Uygar Kanun, 17 Şubat 1926'da TBMM'de kabul edilerek, yürürlüğe kondu Bunu, değişik esas yasalar ile, canice hukuku alanındaki boşlukları gideren Cinayet Kanunu'nun kabul edilip (1 Mart 1926) yürürlüğe konması izledi


Tarikatların kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
Başlangıçta yalnızca din konularıyla ilgilenen, bambaşka akıl sistemleri geliştirerek taraftarlarını çoğaltmaya çalışan tarikatlar, vakit içinde siyasal olaylarda etkin rol oynamaya, çıkarılan risk ye düştükçe halkı ayaklandırmaya koyulmuşlardı Bu etkinliklerini cumhuriyetin ilanından sonradan da sürdürmeye kalkışmaları ve Menemen Olayı, Şeyh Sait Ayaklanması gibi şeriattan yana ayaklanmalara yol açmaları üstüne Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz Türkiye Cumhuriyeti her alanda dürüst yolu gösterecek, uyaracak güçtedir Biz uygarlığın bilim ve fenninden kuvvet alıyoruz ve ona tarafından yürüyoruz Başka bir şey tanımayızdiyen Atatürk'ün sözleri ışığında harekete geçilerek, 30 Kasım 1925'te çıkarılan yasayla tekkeler ve zaviyeler kapatıldı *
 
858,496Konular
981,654Mesajlar
29,725Kullanıcılar
Üst Alt