iltasyazilim
FD Üye
Atatürk ’ün Yazdığı Kitaplar
•Tâbiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih
•Takımın Muharebe Talimi (Almanca'dan çeviri 1908)
•Cumalı Ordugâhı Süvari: Bölük, Alay, Liva Talim ve Manevraları (1909)
•Tâbiye ve Tatbikat Seyahati (1911)
•Bölüğün Muharebe Talimi (Almanca'dan tercüme 1912)
•Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1918)
•Söylev (1927)
•Yurttaş İçin Medeni Bilgiler (1930)
•Geometri (1937)
NUTUK
Yurdumuzun parçalanıp, işgal edildiği günlerden başlayarak, Türk tarihinde bir dönüm noktası olan İstiklal Savaşı'nı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılapların yapılışını anlatan Söylev, siyasi ve ulusal tarihimizin birinci elden, kıymetli bir kaynak eseridir
Atatürk'ün kendi kaleminden meydana çıkan bu eser, yine Atatürk göre, Cumhuriyet Insanlar Partisi'nin 1520 Ekim 1927 tarihleri aralarında Ankara'da toplanan İkinci Kurultayı'nda 36,5 saat süren ve altı günde okunan tarihi bir hitabeye dayandığı için Nutuk adını almıştır
Hitabe yalnız geçmiş devrin bir hikayesi olarak dünümüzü anlatmakla kalmayıp, yakın tarihimizden alınan ibret doymuş tecrübelerle, milli varlığımızın bugününe de yarınına da ışık tutabilen bir layık taşımaktadır
Hitabe, milleti ülkenin geleceğini belirleyecek olan milli birlik ilkesi etrafında bilinçlendirip, kenetlendirerek, milli irade ve ulusal bağımsızlık kavramlarının harekete dönüştürülmesi aracılığıyla, Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi'nin kuruluşundan Cumhuriyetin ilanına değin uzanan başarılı bir tarihi akışın hikayesidir
Hitabe birincil kez 1927 yılında, biri başlıca metin, diğeri belgeler elde etmek üzere Arap harfleriyle iki deri olarak yayınlanmıştır Benzer yıl, tek deri halinde lüks bir baskısı da yapılmıştır Yazı inkılabından daha sonra, bu birincil metnin okunması güçleştiğinden, 1934 yılında, Milli Eğitim Bakanlığınca üç cilt olarak baştan basılmıştır Söylev, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezince bitmiş basılmıştır
BÖLÜĞÜN MUHAREBE EĞİTİMİ
Bölük Muharebe Eğitimiolarak yayınlanan eser, meskun yerlerde muharebe, savunma ve taarruz konularını kapsamaktadır
Meskun yerlerin sınırlayıcı durumlarının muharebeye etkisi, savunma mevziinin seçimi, savunma mevziinin hazırlanması, alev sahalarının temizlenmesi, ateş taksimi, ateş tutmayan ölü bölgelerin kapatılması ve mevziin işgali gibi savunmanın esasını yaratıcı konular işlenmiştir Hem taarruzda birliğin aldığı düzen ve uyum, ilerleme, ateş üstünlüğü, ihtiyatların kullanılması gibi taarruz harekatında tekrar tekrar karşılaşılacak konular ele alınmıştır
Genç Kurmay Önyüzbaşı Mustafa Kemal (Atatürk) tarafından, Almanca aslından tercüme edilen ve tabi olduğu ordunun eğitimine katkısı olan bu eserden yeni nesillerin de faydalanabilmeleri için bugünkü Türkçe'ye çevrilmiştir
CUMALI ORDUGAHI
Cumalı Ordugahı; Makedonya bölgesinde, Köprülü İştip yolu üstünde bulunmaktadır Bu ordugahta, 3 Süvari Sınıfı Tümen Komutanı Tuğgeneral Suphi Paşa'nın komutası aşağıda kurulan bir süvari sınıfı tugayına eğitim ve manevra yaptırılmıştır Bu manevraya katılan Mustafa Kemal, Cumalı Ordugahıadlı eserini yazmış; süvari sınıfı, bölük, alay, tugay eğitim ve manevralarını anlatmıştır
Mustafa Kemal bir kurmay subay olarak teorik bilgilere tartma vermekte, ancak askeri tatbikat ve manevralardan sadece katılanların yararlanmasını tatmin edici görmemektedir Bu yüzden, 10 gün süren bu tatbikat esnasında tututuğu gözlem notlarını, hazırlanan meseleleri ve komutanların yaptıkları eleştirileri yazmış, bol taslak ile ufak bir broşür haline dönüştürmüştür 12 Eylül 1909'da tamamladığı bu eseri, Selanik'te 1909 yılında basımevi harfleriyle basılmıştır Eser; 39 sayfa metin ve 7 adet krokiden oluşmaktadır
TAKIMIN MUHAREBE EĞİTİMİ
Bu kitap; Berlin Askeri Üniversitesi eski müdürlerinden General Litzmann'ın Seferber Mevcudunda Takım, Bölük ve Taburun Muharebe Talimleriadlı eserinin ilk bölümünü oluşturmakta olup, Selanik'te 3Ordu Karargahı'nda görevli, Kurmay Kıdemli Yüzbaşı Mustafa Kemal tarafından Almanca'dan Osmanlıca diline çevrilmiş ve 1908 yılında Selanik Yüzyıl Matbaasında basılmıştır
Kitabın özü; seferi tam mevcutlu bir takımın, değişik hava şartları ve farklı alanlara yönlendirilmiş arazide, kolay bir mesele içinde muharebe yöntemlerinin uygulaması, avcı hattı teşkiliyle bir avcı hattının ateş muharebesi üstünde toplanmaktadır
Mustafa Kemal Paşa, subayların arazide yetiştirilmesini amaçlayan tatbikatın, önemini vurgulayan bu eserini, 1911 yılında 5 Kolordu Harekat Şube Müdürü iken yazmıştır Bu eserde, ortak olarak kırmızı ve mavi muharebe birliklerinin SelanikKılkış arasında yaptıkları savunma ve taarruz uygulamalarının değerlendirilmesi yapılmıştır
STRATEJI VE TATBİKAT GEZİSİ
Bu eserinde, bir muharebeyi sevk ve idarede belirtilen kuralların olamadığını vurgulaması yanında, komutan olan kişinin nitelikleri üstünde de durmuştur Bunlar ise; birliğini barışta ve savaşta eğitmek, idare etmek ve gözetmekteki üstün başarı, elindeki kuvvetin eksikliğini giderecek akıl gücü ve astlarından her konuda üstünlüğü sağlamaktır Bunun yanına, kişisel yiğitlik, başkalarının hareketini evvelden idrak ve harekatını en yerinde zamanda yapabilme yeteneği olmalıdır Ortak amacın gerçekleştirilebilmesi için birliklerini başarılı bir şekilde yönetmeli, astları üzerinde etkili olmalı ve otoritesini kurabilmelidir
Bu eserde ayrıca bir komutanın başarılı olabilmesi için bu kuralları sadece okumuş ve öğremiş olmanın yeterli olamadığı, bunların tatbikatının da önemi belirtilmiştir
GEOMETRİ
Atatürk bu kitabı ölümünden birbuçuk sene önce III Türk Dil Kurultayından anında sonradan 19361937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayında kendi eliyle yazmıştır Atatürk Arapça ve Farsça terimlerle dolu ders kitaplarının öğrenciler açısından öğrenimi geciktireceğini düşünmüştü
SUBAY VE KOMUTAN İLE KONUŞMALAR
Subay ve Komutan ile KonuşmalarAtatürkün askerliğe ilişkin eserlerinin en önemlilerinden birisidir Bu eser, Atatürk, 1914 yılında Kurmay Yarbay rütbesiyle Sofya askeri Ataşesi olarak bulunduğu sırada, Nuri conker'in Zabit ve Kumandan (Subay ve Komutan)adlı kitabına karşılık olarak yazılmıştır
Genç subayın, içinde bulunduğu ordudaki aksaklıkları, hataları nasıl sezdiğini; bunlara aleyhinde tepkisiz kalmayarak üst makamlara hatalar ve çözüm yollarını nasıl sunduğunu; ülkenin içinde bulunduğu askeri ve siyasal durumdan duyduğu acıları kitabın birinci bölümünde bulmaktayız
Atatürk, bir subayın taşıması gereken özveri, ölümü göze alma, emri altındakileri sevk ve idare edebilme, taarruz ruhu, insiyatif özellikleri hakkında, Nuri Conker'in görüşlerine katılmış ve kendi düşüncelerini de farklı alanlara yönlendirilmiş örneklerle destekleyerek açıklamıştır
Bunların yanı sıra, Türk kadınının, sahiden toplumu yaratmada fazla etkili olabilecekken, suskunluğu seçtiğini bütün açıklığıyla ortaya koymaktan kendini alamamıştır Türk ulusu hakkında ise kuşkusuz bizim ulusumuzun karakteri de tüm karakterler gibi yükselmeye ve istenen şekle girmeye elverişlidir Fakat kendi kendisine olmak koşuluyladedikten daha sonra, dışardan ulusumuzun karakterine tamamlanmak istenen etkilerin amacına ulaşamayacağını vurgulamıştır
Subaylarda ve erlerdeki inisiyatif özelliğine eserinde geniş bir birim ayıran Atatürk, kendi dönemindeki ile daha önceki dönemlerde Osmanlı ordusunu kıyaslamıştır Bilhassa Trablusgarp Savaşı'nda edindiği deneyimler ile kendiliğinden hareket ve meslek görme özelliğinin, olması gereken sınırını göstermiştir
Atatürk, eserin son bölümünde, Kuzey Afrika'da birlikte çarpıştığı korkusuz ve yiğit tabanca arkadaşlarını anmış ve onları yüksek askerlik niteliklerinesahip halk müziği olarak tanımlamıştır Bu davranışı O'nun diğer tüm üstünlüklerinin yanı sıra hümanist yönünede tanıklık eder *
•Tâbiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih
•Takımın Muharebe Talimi (Almanca'dan çeviri 1908)
•Cumalı Ordugâhı Süvari: Bölük, Alay, Liva Talim ve Manevraları (1909)
•Tâbiye ve Tatbikat Seyahati (1911)
•Bölüğün Muharebe Talimi (Almanca'dan tercüme 1912)
•Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1918)
•Söylev (1927)
•Yurttaş İçin Medeni Bilgiler (1930)
•Geometri (1937)
NUTUK
Yurdumuzun parçalanıp, işgal edildiği günlerden başlayarak, Türk tarihinde bir dönüm noktası olan İstiklal Savaşı'nı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılapların yapılışını anlatan Söylev, siyasi ve ulusal tarihimizin birinci elden, kıymetli bir kaynak eseridir
Atatürk'ün kendi kaleminden meydana çıkan bu eser, yine Atatürk göre, Cumhuriyet Insanlar Partisi'nin 1520 Ekim 1927 tarihleri aralarında Ankara'da toplanan İkinci Kurultayı'nda 36,5 saat süren ve altı günde okunan tarihi bir hitabeye dayandığı için Nutuk adını almıştır
Hitabe yalnız geçmiş devrin bir hikayesi olarak dünümüzü anlatmakla kalmayıp, yakın tarihimizden alınan ibret doymuş tecrübelerle, milli varlığımızın bugününe de yarınına da ışık tutabilen bir layık taşımaktadır
Hitabe, milleti ülkenin geleceğini belirleyecek olan milli birlik ilkesi etrafında bilinçlendirip, kenetlendirerek, milli irade ve ulusal bağımsızlık kavramlarının harekete dönüştürülmesi aracılığıyla, Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi'nin kuruluşundan Cumhuriyetin ilanına değin uzanan başarılı bir tarihi akışın hikayesidir
Hitabe birincil kez 1927 yılında, biri başlıca metin, diğeri belgeler elde etmek üzere Arap harfleriyle iki deri olarak yayınlanmıştır Benzer yıl, tek deri halinde lüks bir baskısı da yapılmıştır Yazı inkılabından daha sonra, bu birincil metnin okunması güçleştiğinden, 1934 yılında, Milli Eğitim Bakanlığınca üç cilt olarak baştan basılmıştır Söylev, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezince bitmiş basılmıştır
BÖLÜĞÜN MUHAREBE EĞİTİMİ
Bölük Muharebe Eğitimiolarak yayınlanan eser, meskun yerlerde muharebe, savunma ve taarruz konularını kapsamaktadır
Meskun yerlerin sınırlayıcı durumlarının muharebeye etkisi, savunma mevziinin seçimi, savunma mevziinin hazırlanması, alev sahalarının temizlenmesi, ateş taksimi, ateş tutmayan ölü bölgelerin kapatılması ve mevziin işgali gibi savunmanın esasını yaratıcı konular işlenmiştir Hem taarruzda birliğin aldığı düzen ve uyum, ilerleme, ateş üstünlüğü, ihtiyatların kullanılması gibi taarruz harekatında tekrar tekrar karşılaşılacak konular ele alınmıştır
Genç Kurmay Önyüzbaşı Mustafa Kemal (Atatürk) tarafından, Almanca aslından tercüme edilen ve tabi olduğu ordunun eğitimine katkısı olan bu eserden yeni nesillerin de faydalanabilmeleri için bugünkü Türkçe'ye çevrilmiştir
CUMALI ORDUGAHI
Cumalı Ordugahı; Makedonya bölgesinde, Köprülü İştip yolu üstünde bulunmaktadır Bu ordugahta, 3 Süvari Sınıfı Tümen Komutanı Tuğgeneral Suphi Paşa'nın komutası aşağıda kurulan bir süvari sınıfı tugayına eğitim ve manevra yaptırılmıştır Bu manevraya katılan Mustafa Kemal, Cumalı Ordugahıadlı eserini yazmış; süvari sınıfı, bölük, alay, tugay eğitim ve manevralarını anlatmıştır
Mustafa Kemal bir kurmay subay olarak teorik bilgilere tartma vermekte, ancak askeri tatbikat ve manevralardan sadece katılanların yararlanmasını tatmin edici görmemektedir Bu yüzden, 10 gün süren bu tatbikat esnasında tututuğu gözlem notlarını, hazırlanan meseleleri ve komutanların yaptıkları eleştirileri yazmış, bol taslak ile ufak bir broşür haline dönüştürmüştür 12 Eylül 1909'da tamamladığı bu eseri, Selanik'te 1909 yılında basımevi harfleriyle basılmıştır Eser; 39 sayfa metin ve 7 adet krokiden oluşmaktadır
TAKIMIN MUHAREBE EĞİTİMİ
Bu kitap; Berlin Askeri Üniversitesi eski müdürlerinden General Litzmann'ın Seferber Mevcudunda Takım, Bölük ve Taburun Muharebe Talimleriadlı eserinin ilk bölümünü oluşturmakta olup, Selanik'te 3Ordu Karargahı'nda görevli, Kurmay Kıdemli Yüzbaşı Mustafa Kemal tarafından Almanca'dan Osmanlıca diline çevrilmiş ve 1908 yılında Selanik Yüzyıl Matbaasında basılmıştır
Kitabın özü; seferi tam mevcutlu bir takımın, değişik hava şartları ve farklı alanlara yönlendirilmiş arazide, kolay bir mesele içinde muharebe yöntemlerinin uygulaması, avcı hattı teşkiliyle bir avcı hattının ateş muharebesi üstünde toplanmaktadır
Mustafa Kemal Paşa, subayların arazide yetiştirilmesini amaçlayan tatbikatın, önemini vurgulayan bu eserini, 1911 yılında 5 Kolordu Harekat Şube Müdürü iken yazmıştır Bu eserde, ortak olarak kırmızı ve mavi muharebe birliklerinin SelanikKılkış arasında yaptıkları savunma ve taarruz uygulamalarının değerlendirilmesi yapılmıştır
STRATEJI VE TATBİKAT GEZİSİ
Bu eserinde, bir muharebeyi sevk ve idarede belirtilen kuralların olamadığını vurgulaması yanında, komutan olan kişinin nitelikleri üstünde de durmuştur Bunlar ise; birliğini barışta ve savaşta eğitmek, idare etmek ve gözetmekteki üstün başarı, elindeki kuvvetin eksikliğini giderecek akıl gücü ve astlarından her konuda üstünlüğü sağlamaktır Bunun yanına, kişisel yiğitlik, başkalarının hareketini evvelden idrak ve harekatını en yerinde zamanda yapabilme yeteneği olmalıdır Ortak amacın gerçekleştirilebilmesi için birliklerini başarılı bir şekilde yönetmeli, astları üzerinde etkili olmalı ve otoritesini kurabilmelidir
Bu eserde ayrıca bir komutanın başarılı olabilmesi için bu kuralları sadece okumuş ve öğremiş olmanın yeterli olamadığı, bunların tatbikatının da önemi belirtilmiştir
GEOMETRİ
Atatürk bu kitabı ölümünden birbuçuk sene önce III Türk Dil Kurultayından anında sonradan 19361937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayında kendi eliyle yazmıştır Atatürk Arapça ve Farsça terimlerle dolu ders kitaplarının öğrenciler açısından öğrenimi geciktireceğini düşünmüştü
SUBAY VE KOMUTAN İLE KONUŞMALAR
Subay ve Komutan ile KonuşmalarAtatürkün askerliğe ilişkin eserlerinin en önemlilerinden birisidir Bu eser, Atatürk, 1914 yılında Kurmay Yarbay rütbesiyle Sofya askeri Ataşesi olarak bulunduğu sırada, Nuri conker'in Zabit ve Kumandan (Subay ve Komutan)adlı kitabına karşılık olarak yazılmıştır
Genç subayın, içinde bulunduğu ordudaki aksaklıkları, hataları nasıl sezdiğini; bunlara aleyhinde tepkisiz kalmayarak üst makamlara hatalar ve çözüm yollarını nasıl sunduğunu; ülkenin içinde bulunduğu askeri ve siyasal durumdan duyduğu acıları kitabın birinci bölümünde bulmaktayız
Atatürk, bir subayın taşıması gereken özveri, ölümü göze alma, emri altındakileri sevk ve idare edebilme, taarruz ruhu, insiyatif özellikleri hakkında, Nuri Conker'in görüşlerine katılmış ve kendi düşüncelerini de farklı alanlara yönlendirilmiş örneklerle destekleyerek açıklamıştır
Bunların yanı sıra, Türk kadınının, sahiden toplumu yaratmada fazla etkili olabilecekken, suskunluğu seçtiğini bütün açıklığıyla ortaya koymaktan kendini alamamıştır Türk ulusu hakkında ise kuşkusuz bizim ulusumuzun karakteri de tüm karakterler gibi yükselmeye ve istenen şekle girmeye elverişlidir Fakat kendi kendisine olmak koşuluyladedikten daha sonra, dışardan ulusumuzun karakterine tamamlanmak istenen etkilerin amacına ulaşamayacağını vurgulamıştır
Subaylarda ve erlerdeki inisiyatif özelliğine eserinde geniş bir birim ayıran Atatürk, kendi dönemindeki ile daha önceki dönemlerde Osmanlı ordusunu kıyaslamıştır Bilhassa Trablusgarp Savaşı'nda edindiği deneyimler ile kendiliğinden hareket ve meslek görme özelliğinin, olması gereken sınırını göstermiştir
Atatürk, eserin son bölümünde, Kuzey Afrika'da birlikte çarpıştığı korkusuz ve yiğit tabanca arkadaşlarını anmış ve onları yüksek askerlik niteliklerinesahip halk müziği olarak tanımlamıştır Bu davranışı O'nun diğer tüm üstünlüklerinin yanı sıra hümanist yönünede tanıklık eder *