“Cumhuriyet kelimesi dilimize Arapca “halk, “buyuk kalabalık kelimesinden gelmiştir Bu kelimenin Fransızca karşılığı “La Republique, İngilizce karşılığı “The Republic olup, “kamuya ait şey, “kamu malı anlamına gelen Latince “Res Publica kelimesinden turemiştir
Kısaca Cumhuriyet halkın yonetimidir Cumhuriyeti yaşatacak tek guc, politikacının ve yurttaşın siyasal ve ahlaki değerine dayanan “kamu yaran duşuncesidir Bu yonu ile cumhuriyet bir kişi veya zumre yararına değil, kamu yararına dayanan ve kamu yararına gore yonetilmesi gereken devlet şeklidir Eski Yunan şehirlerinde ve Orta Cağlar’daki “Venedik ve “Ceneviz Cumhuriyetlerinde yoneticileri, bir avuc ayrıcalıklı kimseler sectiği halde, modern cağlarda secim hakkı butun vatandaşlara tanınmış, yani “Aristokratik Cumhuriyet, “Demokratik Cumhuriyet’e donuşmuştur Gunumuzde, Orta ve Guney Amerika’daki askeri ve cunta diktatorlukleri ile MarksistLeninist teoriye dayanan Cin Halk Cumhuriyeti ise batılı ve modern anlamda demokratik cumhuriyetlerin ozelliklerini taşımazlar Zira cağdaş cumhuriyet bir sınıfın veya zumrenin değil, Turkiye Cumhuriyeti gibi halkın egemenliğine dayanan “Demokratik Cumhuriyettir
İkinci dunya savaşında Arap collerinde yiten genclerden geriye kalanların; caresizlikten, umutsuzluktan ve teslimiyetcilikten kurtarılıp, emperyalizmin istilası karşısında direnişe yonlendirilmesi hic de kolay olmaz Anadolu’da yedi duvelin cullanışına karşı, tum dunyaya parmak ısırtacak bir direniş ve yeniden diriliş yaşanır Bunda, başta Mustafa Kemal olmak uzere arkadaşlarının; bezgin ve yılgın Anadolu insanını ayağa kaldırmak icin harcadıkları caba ve inandırıcılık unutulmamalıdır Sonunda, eskimişliklerin ustune yepyeni bir sayfa acılır Adı “Cumhuriyettir
İşte bu nedenle “Turkiye Cumhuriyeti kavramı uzerinde onemle durulması ve iceriğinin cok iyi kavranılması gerekir Ataturk’un cumhuriyete giden yolu detaylarıyla anlattığı “Soylevinin ozumsenerek okunması gerekir Cunku Turk Cumhuriyeti, insanlık tarihinde akıl ve bilim devrimi olarak nitelendirilen cağdaşlaşmaya dayanır, demokratik yaşamın “olmazsa olmaz koşullarıyla oluşur Sonunda Turk devrimi koklu bir bilim ve hukuk devrimi uzerinde oturtulur Bu 1923’den sonra 1924, 1961 ve 1982 anayasalarında da aynen yer alır
Ataturk İnkılapları’nın en buyuğu; milli egemenliğe dayalı, tam bağımsız, milli, cağdaş ve laik Turkiye Cumhuriyeti’ni kurmasıdır Bu nedenle Amerikalı meslektaşımız Prof Dankward A Rustow, bir makalesine “Ataturk as Founder of State Devlet Kurucusu Olarak Ataturk başlığını koymuştur Hic şuphe yok ki TC somurgecilikten kurtulmuş bazı Asya ve Afrika toplumlarında olduğu gibi yoktan var edilen tarihsiz ve koksuz bir devlet değildir Zira Turk milletinin gerilere uzanan koklu bir devlet geleneği olduğu gibi, yıkıntıları uzerinde TC’nin kurulduğu Osmanlı İmparatorluğu 600 yıllık tarihinde cok yuksek askeri ve siyasi duzeye ulaşmış, cağının en guclu devletleri arasında yer almıştır
Ancak TC’nin doğuşunda bu zengin mirası gormezlikten gelmek ne kadar yanlışsa, yeni devletini Osmanlı İmparatorluğu’nun bir devamı sanmak o kadar yanlıştır Kısaca; Osmanlı İmparatorluğu’ndan Turkiye Cumhuriyeti’ne gecişte, değişim unsurları ile sureklilik unsurları birarada bulunmaktadır Gercekten Turkiye Cumhuriyeti’nin yapısında ulke ve insan topluluğu unsuru bakımından değişiklikler olmuş ve cok milletli imparatorluktan milli devlete gecilmiştir Başka bir deyimle imparatorluk, bazen Osmanlılık bazen İslamlık bağlarından yardım ummuş ve fakat bunu başaramamış cok milletli bir devlet oluşuna karşılık, TC insan unsuru Turk milletine dayanan tam anlamı ile yeni bir devlettir
29 Ekim 1923 tarihi; yarıbağımsız Osmanlı İmparatorluğu’ndan tam bağımsız Turkiye Cumhuriyeti’ne gecişi ifade eder Zira Avrupa siyasi cevrelerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun son yuzyıllarda “hastaadam olarak anıldığını ve “doğu sorunu adı altında mirasının nasıl paylaşılacağının acıkca konuşulduğunu biliyoruz Ataturk’un İzmir İktisad Kongresi’ni acış konuşmasında dediği gibi, “Bir devlet ki kendi kendi tebasına koyduğu vergiyi yabancılara koyamaz, gumruk resimlerini duzenlemekte yasaklanmış ve yabancılar uzerinde yargı hakkını uygulamaktan yoksun ise, boyle bir devlete bağımsız denilemez Bu nedenle Ataturk’un ısrarla vurguladığı iki ilkeden biri, tam bağımsızlık diğeri ise; milli egemenliktir
Ataturk’u Cumhuriyete yonelten sebeplerin başında; Ataturk’un genclik yıllarında Turkiye’yi Modern Devlet ve Modern Toplum olarak gercekleştirecek tek siyasal rejimin Cumhuriyet olduğu inancı icinde yaşaması gelmektedir 31 yıllık istibdada son veren ve meşruti monarşiyi yeniden getiren 1908 İnkılabı ile tatmin olmayan genc Kolağası Mustafa Kemal, Cumhuriyet’e olan ozlemini surdurmuştur
Alıntıdır
Kısaca Cumhuriyet halkın yonetimidir Cumhuriyeti yaşatacak tek guc, politikacının ve yurttaşın siyasal ve ahlaki değerine dayanan “kamu yaran duşuncesidir Bu yonu ile cumhuriyet bir kişi veya zumre yararına değil, kamu yararına dayanan ve kamu yararına gore yonetilmesi gereken devlet şeklidir Eski Yunan şehirlerinde ve Orta Cağlar’daki “Venedik ve “Ceneviz Cumhuriyetlerinde yoneticileri, bir avuc ayrıcalıklı kimseler sectiği halde, modern cağlarda secim hakkı butun vatandaşlara tanınmış, yani “Aristokratik Cumhuriyet, “Demokratik Cumhuriyet’e donuşmuştur Gunumuzde, Orta ve Guney Amerika’daki askeri ve cunta diktatorlukleri ile MarksistLeninist teoriye dayanan Cin Halk Cumhuriyeti ise batılı ve modern anlamda demokratik cumhuriyetlerin ozelliklerini taşımazlar Zira cağdaş cumhuriyet bir sınıfın veya zumrenin değil, Turkiye Cumhuriyeti gibi halkın egemenliğine dayanan “Demokratik Cumhuriyettir
İkinci dunya savaşında Arap collerinde yiten genclerden geriye kalanların; caresizlikten, umutsuzluktan ve teslimiyetcilikten kurtarılıp, emperyalizmin istilası karşısında direnişe yonlendirilmesi hic de kolay olmaz Anadolu’da yedi duvelin cullanışına karşı, tum dunyaya parmak ısırtacak bir direniş ve yeniden diriliş yaşanır Bunda, başta Mustafa Kemal olmak uzere arkadaşlarının; bezgin ve yılgın Anadolu insanını ayağa kaldırmak icin harcadıkları caba ve inandırıcılık unutulmamalıdır Sonunda, eskimişliklerin ustune yepyeni bir sayfa acılır Adı “Cumhuriyettir
İşte bu nedenle “Turkiye Cumhuriyeti kavramı uzerinde onemle durulması ve iceriğinin cok iyi kavranılması gerekir Ataturk’un cumhuriyete giden yolu detaylarıyla anlattığı “Soylevinin ozumsenerek okunması gerekir Cunku Turk Cumhuriyeti, insanlık tarihinde akıl ve bilim devrimi olarak nitelendirilen cağdaşlaşmaya dayanır, demokratik yaşamın “olmazsa olmaz koşullarıyla oluşur Sonunda Turk devrimi koklu bir bilim ve hukuk devrimi uzerinde oturtulur Bu 1923’den sonra 1924, 1961 ve 1982 anayasalarında da aynen yer alır
Ataturk İnkılapları’nın en buyuğu; milli egemenliğe dayalı, tam bağımsız, milli, cağdaş ve laik Turkiye Cumhuriyeti’ni kurmasıdır Bu nedenle Amerikalı meslektaşımız Prof Dankward A Rustow, bir makalesine “Ataturk as Founder of State Devlet Kurucusu Olarak Ataturk başlığını koymuştur Hic şuphe yok ki TC somurgecilikten kurtulmuş bazı Asya ve Afrika toplumlarında olduğu gibi yoktan var edilen tarihsiz ve koksuz bir devlet değildir Zira Turk milletinin gerilere uzanan koklu bir devlet geleneği olduğu gibi, yıkıntıları uzerinde TC’nin kurulduğu Osmanlı İmparatorluğu 600 yıllık tarihinde cok yuksek askeri ve siyasi duzeye ulaşmış, cağının en guclu devletleri arasında yer almıştır
Ancak TC’nin doğuşunda bu zengin mirası gormezlikten gelmek ne kadar yanlışsa, yeni devletini Osmanlı İmparatorluğu’nun bir devamı sanmak o kadar yanlıştır Kısaca; Osmanlı İmparatorluğu’ndan Turkiye Cumhuriyeti’ne gecişte, değişim unsurları ile sureklilik unsurları birarada bulunmaktadır Gercekten Turkiye Cumhuriyeti’nin yapısında ulke ve insan topluluğu unsuru bakımından değişiklikler olmuş ve cok milletli imparatorluktan milli devlete gecilmiştir Başka bir deyimle imparatorluk, bazen Osmanlılık bazen İslamlık bağlarından yardım ummuş ve fakat bunu başaramamış cok milletli bir devlet oluşuna karşılık, TC insan unsuru Turk milletine dayanan tam anlamı ile yeni bir devlettir
29 Ekim 1923 tarihi; yarıbağımsız Osmanlı İmparatorluğu’ndan tam bağımsız Turkiye Cumhuriyeti’ne gecişi ifade eder Zira Avrupa siyasi cevrelerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun son yuzyıllarda “hastaadam olarak anıldığını ve “doğu sorunu adı altında mirasının nasıl paylaşılacağının acıkca konuşulduğunu biliyoruz Ataturk’un İzmir İktisad Kongresi’ni acış konuşmasında dediği gibi, “Bir devlet ki kendi kendi tebasına koyduğu vergiyi yabancılara koyamaz, gumruk resimlerini duzenlemekte yasaklanmış ve yabancılar uzerinde yargı hakkını uygulamaktan yoksun ise, boyle bir devlete bağımsız denilemez Bu nedenle Ataturk’un ısrarla vurguladığı iki ilkeden biri, tam bağımsızlık diğeri ise; milli egemenliktir
Ataturk’u Cumhuriyete yonelten sebeplerin başında; Ataturk’un genclik yıllarında Turkiye’yi Modern Devlet ve Modern Toplum olarak gercekleştirecek tek siyasal rejimin Cumhuriyet olduğu inancı icinde yaşaması gelmektedir 31 yıllık istibdada son veren ve meşruti monarşiyi yeniden getiren 1908 İnkılabı ile tatmin olmayan genc Kolağası Mustafa Kemal, Cumhuriyet’e olan ozlemini surdurmuştur
Alıntıdır