iltasyazilim
FD Üye
Sevr Antlaşmasına tarafından Osmanlı toprağın bölünmesi
Tarih 19 Mayıs 191911 Ekim 1922
Alan Anadolu ve Trakya
Sonuç Kesin Türk zaferi
Lozan Antlaşması imzalandı
Osmanlı Saltanatı sona erdi
Türkiye Cumhuriyeti kuruldu
Taraflar
Ankara Hükûmeti
Türkiye Cumhuriyeti Kuvayi Milliye
Türkiye Cumhuriyeti Büyük Irk Meclisi
İtilaf Devletleri
Fransa
Yunanistan (18281978)
Birleşmiş Krallık Britanya İmparatorluğu
Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti
İtalya (18611946) İtalya
Kumandanlar
Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk
Türkiye Cumhuriyeti Fevzi Anlayışlı Olmak
Türkiye Cumhuriyeti Ali Fuat Cebesoy
Türkiye Cumhuriyeti Kâzım Karabekir
Türkiye Cumhuriyeti İsmet İnönü
Fransa Henri Gouraud
Yunanistan (18281978) Anastasios Papoulas
Yunanistan (18281978) Georgios Hatzianestis
Yunanistan (18281978) Nikolaos Trikupis
Birleşik Krallık George Milne
Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti Drastamat Kanayan
Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti Movses Silikyan
Kurtuluş Savaşı, İstiklâl Harbi, Türk İstiklâl Harbi veya Millî Uğraş olarak adlandırılan I Dünya Savaşı'ndan yenik meydana çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Misakı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için girişilen fazla kenarlı siyasi ve askeri uğraş 19191922 yılları aralarında gerçekleşmiş ve 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile gerçekte, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir
Kurtuluş Savaşı, dört keskin döneme ayrılabilir:
1 I Dünya Savaşı sonrası dönemi: Mondros Mütarekesi'nin yürürlüğe girdiği 31 Ekim 1918'den, Mustafa Kemal Paşa'nın 9 Ordu müfettişi olarak Anadolu'ya yola çıktığı 19 Mayıs 1919'a kadardır
2 Örgütlenme dönemi: 19 Mayıs 1919'dan, Ankara'daki Büyük Ahali Meclisi'nin açıldığı 23 Nisan 1920'ye kadardır
3 Hakimiyetin sağlanması dönemi: 23 Nisan 1920'den, Londra Barıştırma Konferansı'nın ikinci safhasının başladığı Mart 1922'ye kadardır
4 Barışın sağlanması dönemi: Mart 1922'den, Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim 1923'e kadardır
Konu başlıkları
Dünya Savaşı sonrası, Ekim 1918 Mayıs 1919
1 İstanbul işgali, Kasım 1918
2 Kuvayi Milliye
3 İzmir işgali, Mayıs 1919
Örgütlenme Dönemi, Mayıs 1919 Mart 1920
1 Osmanlı Meclisinin açılması ve Misakı Milli, Kasım 1919 Ocak 1920
2 Osmanlı Meclisinin kapatılması, Mart 1920
Hakimiyetin sağlanması, Mart 1920 Mart 1922
1 Büyük Insanlar Meclisi açılması, 23 Nisan 1920
2 İç Cephe
3 Doğu Cephesi
4 Güney Cephesi
5 Batı Cephesi
6 Londra Barış Konferansı, Şubat 1921 ve Mart 1922
Barışın sağlanması, Mart 1922 Kasım 1923
1 Mudanya Mütarekesi, Eylül 1922
2 Saltanatın kaldırılması, 1 Kasım 1922
3 Lozan Uzlaşma Konferansı, Kasım 1922
4 Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923
5 Cumhuriyetin İlanı, 29 Ekim 1923,
I Dünya Savaşı'na Almanya ile birlikte giren Osmanlı Devleti, Çanakkale Savaşı'ndaki başarılı savunmaya, Irak'ta KutülAmmare'de İngiliz ordusunu kuşatıp tutsak almasına ve savaşın son aylarında Kafkasya cephesindeki başarılara rağmen savaşın son günlerinde Filistin cephesinde Edmund Allenby komutasındaki İngiliz ordularına karşı Nablus Hezimetine uğramıştı Yıldırım Orduları Grubunun 18 Eylül 1918'deki bu bozgundan sonradan Liman von Sanders komutanlıktan istifa etmiş ve yerine Padişah göre kendisine Yaveri Fahri Hazreti Şehriyari ünvanı da verilen Mustafa Kemal Paşa atanmıştı Mamafih 1 Ekim 1918'de Şam, 16 Ekim 1918'de Hama ve Humus, 25 Ekim 1918'de de Halep kaybedildi
Suriye cephesinin çöküşü üstüne İttihat ve Terakki hükümeti 8 Ekim 1918'de istifa etti Hükümet ileri gelenlerinden Talat, Enver ve Cemâl Paşalar yurt dışına kaçtılar Genel bağışlama duyuru edilerek, sürgün ve hapisteki muhaliflerin İstanbul'a dönüşüne izin verildi 30 Ekim1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı hükümeti yenilgiyi kabul etti Arasında Mustafa Kemal Paşa'nın etkisinde olan Minber gazetesi de dahil elde etmek üzere İstanbul basını mütarekeyi sevinçle karşıladı
Mondros Mütarekesi gereğince İtilaf devletleri'ne güvenlikleri gereği istedikleri yerleri işgal etme yetkisi tanınıyordu 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandığında Musul ve çevresi henüz Ali İhsan Sabis Paşa komutasındaki Türk birliklerinin idaresindeydi Ateşkesten sonradan İngilizler, Musul ve Zaho'daki sivil Hıristiyanların topluca öldürüldüğünü bahis ederek Türk birliklerinin Musul'u terk etmesini istediler Ali İhsan Sabis Paşa, bu isteği reddetti oysa Suriye cephesinde Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Şimşek Orduları grubunun Şam'dan daha sonra Halep'te de İngilizlere yenilipAdana'ya kadar çekilmesi neticesinde demiryolu ikmal hatlarının kesilmesi üstüne ve İstanbul hükümetinin de bu yolda emir vermesinden daha sonra Musul'u bırakıp Nusaybin'e dek çekildi İngiliz askerleri hiçbir direnişle karşılaşmadan Musul'a girdiler İstanbul'dan benzer bir dikte Mustafa Kemal Paşa'ya da Çukurova bölgesini terketmesi için gelmişse de Mustafa Kemal Paşa Adana'yı boşaltmamış ve Harbiye Nezaretiyle yaptığı telgraflaşmalarda emrin kanunsuz olduğunu söyleyerek emre direnmişti Harbiye nezareti, kendisini görevden alıp karargaha çağırdığında ordunun bir kısım silahlarını halka dağıtarak düşman eline geçmesine mani olmuştu Bir Takım silahlar ise, Anadolu'da bir düşman direnişinde kullanılmak üzere Teşkilatı Mahsusa elemanları kadar daha güvenli olan doğu cephesine taşınmıştı Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'a dönmesinden sonra Ali Fuat Paşa, tabi 20 kolorduyu teçhizatıyla birlikte önce Konya'ya sonra da Ankara'ya getirerek İstiklal Savaşı hazırlıklarına başladı Bu sırada Kâzım Karabekir Paşa da ast 15 kolordu'yu terhis etmemiş ve Erzurum'da savaşa hazırlanmış tutmaktaydı
İstanbul işgali, Kasım 1918
6 Kasım'da Boğazlar silahsızlandırıldı 7 Kasımda işgal güçleri Çanakkale'den geçti 13 Kasım 1918'de Osmanlı'nın başkenti İstanbul'a müttefik askerleri geldi 23 Kasım 1918de Ahmet İzzet Paşa yeni hükümeti kurdu 9 Şubat'ta Hadisat gazetesinde Süleyman Nazif 'Kara Gün' başlıklı bir yazı yazdı Türk milletinin böyle bir işgali yaşamadığını ve bunu kaldıramayacağını söyledi İtilaf devletleri Türk halkının tepkisini çekmemek ve işgalin haklılığını göstermek için işgalin geçici olduğunu amacının Padişahlığı, halifeliği, azınlıkları gözetmek olduğu Padişahlık makamının kaldırılmadığını ve İstanbul'dan verilecek kararların geçerli olduğunu bildiri etti
İstanbul sularına ellibeş parçalık deniz filosu demirledi ve 3000 civarında asker karaya çıkarılarak işgal hızlandırıldı
Çoğunluğu İngilizlerden oluşan bir subay grubu ve asker grubu meclisi bastı ve kapattı Böylece TBMM açılana kadar halkın sesi kesildi Milliyetçi ve ulusal mücadelenin devamını temin etmek amacını güden milletvekillerini Malta'ya sürgüne gönderdiler Bu vekillerin bir kısmı 1921'de bir kısmı da 19221923 aralarında Anadolu'ya döndüler
Kuvayi Milliye
İttihat ve Terakki yönetiminin, gizli bir teşkilat olan Teşkilatı Mahsusa vasıtasıyla Anadolu ve Rumeli'de savaş sonrası bir direniş hareketi örgütlediği anlaşıldı Direnişin amacı, doğu illerinin Ermenilere, Ege bölgesinde bazı yerlerin Yunanlılara ve Adana yöresinin Fransa kontrolündeki Suriye'ye verilmesini öngören girişimlere karşı mücadele etmekti Yanı sıra, savaş yıllarında çeşitli yöntemlerle kayda değer servete ve lokal iktidara kavuşan İttihat ve Terakki yanlısı zümrelerin konumlarının korunması, savaş sırasında sürülen gayrimüslim Osmanlı vatandaşlarının geri dönmesinin önlenmesi, bundan nedeniyle çıkabilecek karışıklıklar nedeniyle müttefik devletlerin muhtemel müdahalesine karşı konulması amaçlanmaktaydı
1919 başlarından itibaren Kuvayi Milliye (ulusal kuvvetler) adıyla silahlanan bir takım gruplar, Ege ve Karadeniz bölgesinde Rumlara, Güneydoğu'da ise Ermenilere aleyhinde çatışmalara girdiler Bu grupların çoğu 50 ila 200 karakter baştan savma kuvvetlerden oluşmakta ve Teşkilatı Mahsusa üyesi olduğu bilinen kişilerce yönetilmekteydi
1919 Şubat ayında Müttefik İşgal Kuvvetleri Yüksek Komutanı Edmund Allenby, Anadolu'da asayişi karşılamak ve henüz teslim olmamış olan Ali Fuat Paşa komutasında Ankara'daki 20 ve Kâzım Karabekir Paşa komutasında Erzurum'daki 15 kolorduların teslim olmalarına ikna edilmeleri amacıyla, İngiliz ordusunun Suriye cephesinde Türk kuvvetlerini kısa sürede nasıl yendiğini haberdar olan üst seviye bir Türk komutanının özel yetkilerle donatılarak Anadolu'ya gönderilmesini önerdi 15 Mayıs 1919'da Anafartalar Kahramanıve Yaveri Fahri Hazreti Şehriyari (Padişahın Onursal Yaveri)Mirliva Mustafa Kemal Paşa, 9 Ordu komutanı ve Anadolu Genel Müfettişi sıfatıyla, padişah VI Mehmet Vahdettin göre Anadolu'ya gönderildi
İzmir işgali, Mayıs 1919
İzmir'in işgali düşüncesi 1919'un Şubat ortalarında Yunanistan başbakanı Venizelos'un önerisiyle, İngiltere başbakanı Lloyd George kadar ortaya atıldı İzmir'in İşgali, I Dünya Savaşı ardından Paris'te toplanan uluslararası barışma konferansının kararıyla ortaya çıktı ABD başkanı Wilson bu öneriye önce muhakkak tepki gösterdi, ama 25 Mart olayında daha elastik bir tavrı benimsedi 7 Mayıs ta İngiltere, ABD ve Fransa, Yunan donanmasının İzmire gönderilmesinde mutabık kaldılar
İzmir'in işgali solgun başladı Hatta İzmir'in işgalini 1 gün önceden bildiğinden İzmirdeki Osmanlı Ordusuna karşılık vermemesini emretmiştir Böylece İzmir'deki Osmanlı Ordusu hareketsiz kaldı ve Yunanlılara teslim oldu
İşgal günü Yunan ordusunun en yaman birlikleri olan evzon askerleri şehirde galibiyet turu attılar Bu zafer turu esnasında Türk subayları sahil şeridine dizdiler Aziz Nesin bu olayı daha sonra araştırmalarına dayanarak kitabında anlatacaktı: Bir Türk Subayı Evzon askerinin Zito Venizelosdiye bağırmasını istediği halde yapmadığı için öldürüldü Evzon askerleri şehri her gezdiklerinde ve subaya geri döndüklerinde bir kere süngüleniyordu Bu Türk Subayı 22 defa süngülendi ve şehit oldu Yunanlılar daha ilk gün çoğu Türk asker ve vatandaşı öldürdü Bu Nedenle işgal daha ilk günde 400 kişiye mâl oldu
İşgal başladığı sıralarda, bu görüntüye daha artı dayanma edemeyen gazeteci Hasan Tahsin, silahını çekip ateşleyerek en öndeki Yunan bayraktarını başından vurmuştur Bu hareket, Kurtuluş Savaşı'nı başlatan birincil kurşun olarak kabul edilir
İzmir'in işgali ile Türk halkında var olan lakin yetkisiz komutanlar yüzünden kullanılamayan uğraş yeteneği her yerde uyandı ve İzmir'deki bir kısım asker istifa ederek Milli Çaba'ye katıldı Aynı Zamanda İzmir'de kalan Türkler de işgalin getirdiği huzursuzluğa dayanamadı ve Anadolu'ya göç etti Kalmakta ısrar eden Türk ailelerse Yunan askerinin tavırlarına ve yaptıkları eziyetlere daha pozitif dayanamayıp Anadolu'daki ulusal mücadeleye yardım belirlemek amaçlı olarak göç ettiler
Türk asker ve subayları d ipçiklenerek, süngülenerek öldürülüyor, üzerlerindeki kıymetli eşyalar zor kullanarak alınıyordu İşgale karşı boyun eğmiş bulunan Ali Nadir Paşa yerde sürüklenerek tekmeleniyordu Türk subayları Zito Venizelosdiye bağırmaya zorlanıyor, ağır hakaretlere uğruyorlardı Bağırmayı reddedenler ise süngüleniyordu Reddedenlerden Albay Fethi Bey de süngülenerek şehit edildi Şehrin öteki yerlerinde de olaylar, yağma, öldürme ve tecavüz olayları başladı Türkler'e ait evler ve işyerleri Rumlar göre yağmalanıyor, canını, malını, namusunu korumak isteyen Türkler öldürülüyordu Bütün bu olaylar medeni ulusların temsilcileriningözleri önünde, uygar devletlerinizniyle yapılıyordu Lord Curzon'un 18 Nisan 1919 tarihli bildirisinde Selanik kapılarının 5 mil açık havada asayişi sağlayamayan Yunanistan'ın Açık Fikirli Vilayeti'nde (İzmir o tarihte Okumuş Vilayeti içinde idi) barış ve güvenlik sağlamakla görevlendirilmesiniyerinde görmediğini açıkladığı Yunanlılar birincil gün 400 Türk öldürmüşlerdi Çevre köy ve kazalardaki olaylarla bir iki gün içinde 5000 dek Türk öldürüldü
İzmir kenti ile birlikte Ayvalık, iki şehir arasındaki sahil şeridi, Çeşme yarımadası ve Belkahve'ye değin İzmir'in hinterlandı da işgal edilmiştir 23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasından daha sonra Yunan ordusu İzmir'den harekete geçerek, Sevr Antlaşması ile İtalyan bölgesi olarak kabul edilen Manisa, Uşak, Denizli, Balıkesir, Bursa şehirlerini de işgal etmiştir Bu sebeple Yunanistan ile aralarında ihtilaf çıkan İtalya ise bu işgalden daha sonra Kurtuluş Savaşı müddetince Ankara hükümetini desteklemiş ve askeri destek da yapmıştır *
Tarih 19 Mayıs 191911 Ekim 1922
Alan Anadolu ve Trakya
Sonuç Kesin Türk zaferi
Lozan Antlaşması imzalandı
Osmanlı Saltanatı sona erdi
Türkiye Cumhuriyeti kuruldu
Taraflar
Ankara Hükûmeti
Türkiye Cumhuriyeti Kuvayi Milliye
Türkiye Cumhuriyeti Büyük Irk Meclisi
İtilaf Devletleri
Fransa
Yunanistan (18281978)
Birleşmiş Krallık Britanya İmparatorluğu
Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti
İtalya (18611946) İtalya
Kumandanlar
Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk
Türkiye Cumhuriyeti Fevzi Anlayışlı Olmak
Türkiye Cumhuriyeti Ali Fuat Cebesoy
Türkiye Cumhuriyeti Kâzım Karabekir
Türkiye Cumhuriyeti İsmet İnönü
Fransa Henri Gouraud
Yunanistan (18281978) Anastasios Papoulas
Yunanistan (18281978) Georgios Hatzianestis
Yunanistan (18281978) Nikolaos Trikupis
Birleşik Krallık George Milne
Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti Drastamat Kanayan
Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti Movses Silikyan
Kurtuluş Savaşı, İstiklâl Harbi, Türk İstiklâl Harbi veya Millî Uğraş olarak adlandırılan I Dünya Savaşı'ndan yenik meydana çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Misakı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için girişilen fazla kenarlı siyasi ve askeri uğraş 19191922 yılları aralarında gerçekleşmiş ve 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile gerçekte, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir
Kurtuluş Savaşı, dört keskin döneme ayrılabilir:
1 I Dünya Savaşı sonrası dönemi: Mondros Mütarekesi'nin yürürlüğe girdiği 31 Ekim 1918'den, Mustafa Kemal Paşa'nın 9 Ordu müfettişi olarak Anadolu'ya yola çıktığı 19 Mayıs 1919'a kadardır
2 Örgütlenme dönemi: 19 Mayıs 1919'dan, Ankara'daki Büyük Ahali Meclisi'nin açıldığı 23 Nisan 1920'ye kadardır
3 Hakimiyetin sağlanması dönemi: 23 Nisan 1920'den, Londra Barıştırma Konferansı'nın ikinci safhasının başladığı Mart 1922'ye kadardır
4 Barışın sağlanması dönemi: Mart 1922'den, Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim 1923'e kadardır
Konu başlıkları
Dünya Savaşı sonrası, Ekim 1918 Mayıs 1919
1 İstanbul işgali, Kasım 1918
2 Kuvayi Milliye
3 İzmir işgali, Mayıs 1919
Örgütlenme Dönemi, Mayıs 1919 Mart 1920
1 Osmanlı Meclisinin açılması ve Misakı Milli, Kasım 1919 Ocak 1920
2 Osmanlı Meclisinin kapatılması, Mart 1920
Hakimiyetin sağlanması, Mart 1920 Mart 1922
1 Büyük Insanlar Meclisi açılması, 23 Nisan 1920
2 İç Cephe
3 Doğu Cephesi
4 Güney Cephesi
5 Batı Cephesi
6 Londra Barış Konferansı, Şubat 1921 ve Mart 1922
Barışın sağlanması, Mart 1922 Kasım 1923
1 Mudanya Mütarekesi, Eylül 1922
2 Saltanatın kaldırılması, 1 Kasım 1922
3 Lozan Uzlaşma Konferansı, Kasım 1922
4 Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923
5 Cumhuriyetin İlanı, 29 Ekim 1923,
I Dünya Savaşı'na Almanya ile birlikte giren Osmanlı Devleti, Çanakkale Savaşı'ndaki başarılı savunmaya, Irak'ta KutülAmmare'de İngiliz ordusunu kuşatıp tutsak almasına ve savaşın son aylarında Kafkasya cephesindeki başarılara rağmen savaşın son günlerinde Filistin cephesinde Edmund Allenby komutasındaki İngiliz ordularına karşı Nablus Hezimetine uğramıştı Yıldırım Orduları Grubunun 18 Eylül 1918'deki bu bozgundan sonradan Liman von Sanders komutanlıktan istifa etmiş ve yerine Padişah göre kendisine Yaveri Fahri Hazreti Şehriyari ünvanı da verilen Mustafa Kemal Paşa atanmıştı Mamafih 1 Ekim 1918'de Şam, 16 Ekim 1918'de Hama ve Humus, 25 Ekim 1918'de de Halep kaybedildi
Suriye cephesinin çöküşü üstüne İttihat ve Terakki hükümeti 8 Ekim 1918'de istifa etti Hükümet ileri gelenlerinden Talat, Enver ve Cemâl Paşalar yurt dışına kaçtılar Genel bağışlama duyuru edilerek, sürgün ve hapisteki muhaliflerin İstanbul'a dönüşüne izin verildi 30 Ekim1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı hükümeti yenilgiyi kabul etti Arasında Mustafa Kemal Paşa'nın etkisinde olan Minber gazetesi de dahil elde etmek üzere İstanbul basını mütarekeyi sevinçle karşıladı
Mondros Mütarekesi gereğince İtilaf devletleri'ne güvenlikleri gereği istedikleri yerleri işgal etme yetkisi tanınıyordu 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandığında Musul ve çevresi henüz Ali İhsan Sabis Paşa komutasındaki Türk birliklerinin idaresindeydi Ateşkesten sonradan İngilizler, Musul ve Zaho'daki sivil Hıristiyanların topluca öldürüldüğünü bahis ederek Türk birliklerinin Musul'u terk etmesini istediler Ali İhsan Sabis Paşa, bu isteği reddetti oysa Suriye cephesinde Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Şimşek Orduları grubunun Şam'dan daha sonra Halep'te de İngilizlere yenilipAdana'ya kadar çekilmesi neticesinde demiryolu ikmal hatlarının kesilmesi üstüne ve İstanbul hükümetinin de bu yolda emir vermesinden daha sonra Musul'u bırakıp Nusaybin'e dek çekildi İngiliz askerleri hiçbir direnişle karşılaşmadan Musul'a girdiler İstanbul'dan benzer bir dikte Mustafa Kemal Paşa'ya da Çukurova bölgesini terketmesi için gelmişse de Mustafa Kemal Paşa Adana'yı boşaltmamış ve Harbiye Nezaretiyle yaptığı telgraflaşmalarda emrin kanunsuz olduğunu söyleyerek emre direnmişti Harbiye nezareti, kendisini görevden alıp karargaha çağırdığında ordunun bir kısım silahlarını halka dağıtarak düşman eline geçmesine mani olmuştu Bir Takım silahlar ise, Anadolu'da bir düşman direnişinde kullanılmak üzere Teşkilatı Mahsusa elemanları kadar daha güvenli olan doğu cephesine taşınmıştı Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'a dönmesinden sonra Ali Fuat Paşa, tabi 20 kolorduyu teçhizatıyla birlikte önce Konya'ya sonra da Ankara'ya getirerek İstiklal Savaşı hazırlıklarına başladı Bu sırada Kâzım Karabekir Paşa da ast 15 kolordu'yu terhis etmemiş ve Erzurum'da savaşa hazırlanmış tutmaktaydı
İstanbul işgali, Kasım 1918
6 Kasım'da Boğazlar silahsızlandırıldı 7 Kasımda işgal güçleri Çanakkale'den geçti 13 Kasım 1918'de Osmanlı'nın başkenti İstanbul'a müttefik askerleri geldi 23 Kasım 1918de Ahmet İzzet Paşa yeni hükümeti kurdu 9 Şubat'ta Hadisat gazetesinde Süleyman Nazif 'Kara Gün' başlıklı bir yazı yazdı Türk milletinin böyle bir işgali yaşamadığını ve bunu kaldıramayacağını söyledi İtilaf devletleri Türk halkının tepkisini çekmemek ve işgalin haklılığını göstermek için işgalin geçici olduğunu amacının Padişahlığı, halifeliği, azınlıkları gözetmek olduğu Padişahlık makamının kaldırılmadığını ve İstanbul'dan verilecek kararların geçerli olduğunu bildiri etti
İstanbul sularına ellibeş parçalık deniz filosu demirledi ve 3000 civarında asker karaya çıkarılarak işgal hızlandırıldı
Çoğunluğu İngilizlerden oluşan bir subay grubu ve asker grubu meclisi bastı ve kapattı Böylece TBMM açılana kadar halkın sesi kesildi Milliyetçi ve ulusal mücadelenin devamını temin etmek amacını güden milletvekillerini Malta'ya sürgüne gönderdiler Bu vekillerin bir kısmı 1921'de bir kısmı da 19221923 aralarında Anadolu'ya döndüler
Kuvayi Milliye
İttihat ve Terakki yönetiminin, gizli bir teşkilat olan Teşkilatı Mahsusa vasıtasıyla Anadolu ve Rumeli'de savaş sonrası bir direniş hareketi örgütlediği anlaşıldı Direnişin amacı, doğu illerinin Ermenilere, Ege bölgesinde bazı yerlerin Yunanlılara ve Adana yöresinin Fransa kontrolündeki Suriye'ye verilmesini öngören girişimlere karşı mücadele etmekti Yanı sıra, savaş yıllarında çeşitli yöntemlerle kayda değer servete ve lokal iktidara kavuşan İttihat ve Terakki yanlısı zümrelerin konumlarının korunması, savaş sırasında sürülen gayrimüslim Osmanlı vatandaşlarının geri dönmesinin önlenmesi, bundan nedeniyle çıkabilecek karışıklıklar nedeniyle müttefik devletlerin muhtemel müdahalesine karşı konulması amaçlanmaktaydı
1919 başlarından itibaren Kuvayi Milliye (ulusal kuvvetler) adıyla silahlanan bir takım gruplar, Ege ve Karadeniz bölgesinde Rumlara, Güneydoğu'da ise Ermenilere aleyhinde çatışmalara girdiler Bu grupların çoğu 50 ila 200 karakter baştan savma kuvvetlerden oluşmakta ve Teşkilatı Mahsusa üyesi olduğu bilinen kişilerce yönetilmekteydi
1919 Şubat ayında Müttefik İşgal Kuvvetleri Yüksek Komutanı Edmund Allenby, Anadolu'da asayişi karşılamak ve henüz teslim olmamış olan Ali Fuat Paşa komutasında Ankara'daki 20 ve Kâzım Karabekir Paşa komutasında Erzurum'daki 15 kolorduların teslim olmalarına ikna edilmeleri amacıyla, İngiliz ordusunun Suriye cephesinde Türk kuvvetlerini kısa sürede nasıl yendiğini haberdar olan üst seviye bir Türk komutanının özel yetkilerle donatılarak Anadolu'ya gönderilmesini önerdi 15 Mayıs 1919'da Anafartalar Kahramanıve Yaveri Fahri Hazreti Şehriyari (Padişahın Onursal Yaveri)Mirliva Mustafa Kemal Paşa, 9 Ordu komutanı ve Anadolu Genel Müfettişi sıfatıyla, padişah VI Mehmet Vahdettin göre Anadolu'ya gönderildi
İzmir işgali, Mayıs 1919
İzmir'in işgali düşüncesi 1919'un Şubat ortalarında Yunanistan başbakanı Venizelos'un önerisiyle, İngiltere başbakanı Lloyd George kadar ortaya atıldı İzmir'in İşgali, I Dünya Savaşı ardından Paris'te toplanan uluslararası barışma konferansının kararıyla ortaya çıktı ABD başkanı Wilson bu öneriye önce muhakkak tepki gösterdi, ama 25 Mart olayında daha elastik bir tavrı benimsedi 7 Mayıs ta İngiltere, ABD ve Fransa, Yunan donanmasının İzmire gönderilmesinde mutabık kaldılar
İzmir'in işgali solgun başladı Hatta İzmir'in işgalini 1 gün önceden bildiğinden İzmirdeki Osmanlı Ordusuna karşılık vermemesini emretmiştir Böylece İzmir'deki Osmanlı Ordusu hareketsiz kaldı ve Yunanlılara teslim oldu
İşgal günü Yunan ordusunun en yaman birlikleri olan evzon askerleri şehirde galibiyet turu attılar Bu zafer turu esnasında Türk subayları sahil şeridine dizdiler Aziz Nesin bu olayı daha sonra araştırmalarına dayanarak kitabında anlatacaktı: Bir Türk Subayı Evzon askerinin Zito Venizelosdiye bağırmasını istediği halde yapmadığı için öldürüldü Evzon askerleri şehri her gezdiklerinde ve subaya geri döndüklerinde bir kere süngüleniyordu Bu Türk Subayı 22 defa süngülendi ve şehit oldu Yunanlılar daha ilk gün çoğu Türk asker ve vatandaşı öldürdü Bu Nedenle işgal daha ilk günde 400 kişiye mâl oldu
İşgal başladığı sıralarda, bu görüntüye daha artı dayanma edemeyen gazeteci Hasan Tahsin, silahını çekip ateşleyerek en öndeki Yunan bayraktarını başından vurmuştur Bu hareket, Kurtuluş Savaşı'nı başlatan birincil kurşun olarak kabul edilir
İzmir'in işgali ile Türk halkında var olan lakin yetkisiz komutanlar yüzünden kullanılamayan uğraş yeteneği her yerde uyandı ve İzmir'deki bir kısım asker istifa ederek Milli Çaba'ye katıldı Aynı Zamanda İzmir'de kalan Türkler de işgalin getirdiği huzursuzluğa dayanamadı ve Anadolu'ya göç etti Kalmakta ısrar eden Türk ailelerse Yunan askerinin tavırlarına ve yaptıkları eziyetlere daha pozitif dayanamayıp Anadolu'daki ulusal mücadeleye yardım belirlemek amaçlı olarak göç ettiler
Türk asker ve subayları d ipçiklenerek, süngülenerek öldürülüyor, üzerlerindeki kıymetli eşyalar zor kullanarak alınıyordu İşgale karşı boyun eğmiş bulunan Ali Nadir Paşa yerde sürüklenerek tekmeleniyordu Türk subayları Zito Venizelosdiye bağırmaya zorlanıyor, ağır hakaretlere uğruyorlardı Bağırmayı reddedenler ise süngüleniyordu Reddedenlerden Albay Fethi Bey de süngülenerek şehit edildi Şehrin öteki yerlerinde de olaylar, yağma, öldürme ve tecavüz olayları başladı Türkler'e ait evler ve işyerleri Rumlar göre yağmalanıyor, canını, malını, namusunu korumak isteyen Türkler öldürülüyordu Bütün bu olaylar medeni ulusların temsilcileriningözleri önünde, uygar devletlerinizniyle yapılıyordu Lord Curzon'un 18 Nisan 1919 tarihli bildirisinde Selanik kapılarının 5 mil açık havada asayişi sağlayamayan Yunanistan'ın Açık Fikirli Vilayeti'nde (İzmir o tarihte Okumuş Vilayeti içinde idi) barış ve güvenlik sağlamakla görevlendirilmesiniyerinde görmediğini açıkladığı Yunanlılar birincil gün 400 Türk öldürmüşlerdi Çevre köy ve kazalardaki olaylarla bir iki gün içinde 5000 dek Türk öldürüldü
İzmir kenti ile birlikte Ayvalık, iki şehir arasındaki sahil şeridi, Çeşme yarımadası ve Belkahve'ye değin İzmir'in hinterlandı da işgal edilmiştir 23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasından daha sonra Yunan ordusu İzmir'den harekete geçerek, Sevr Antlaşması ile İtalyan bölgesi olarak kabul edilen Manisa, Uşak, Denizli, Balıkesir, Bursa şehirlerini de işgal etmiştir Bu sebeple Yunanistan ile aralarında ihtilaf çıkan İtalya ise bu işgalden daha sonra Kurtuluş Savaşı müddetince Ankara hükümetini desteklemiş ve askeri destek da yapmıştır *