nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
resimli Atatürk anıları
resimlerle Atatürk anıları
Atatürk resimli anıları
TÜRK ORDULARI BAŞKUMANDANIYIM
Afyonkarahisar'ın hatlarının çözülmesi sonunda birkaç Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in çadırına getirilmişti Bunlardan birisi, Muzaffer Generalin doğup büyümüş olduğu Selanik'ten gelmişti Yüz, kendisine yabancı gelmediğinden ve üniformasında da hiçbir bellilik görmediğinden kim olduklarını ve rütbelerini sormaya başlamıştı
Binbaşı mısınız?
Hayır
Albay mı?
Hayır
Korgeneral mi?
Hayır
Peki nesiniz?
Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi:
Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş yok de!
General SHERRIL
Kaynak: General Sherril Atatürk Nezdinde Bir Yıl Elçilik, 1935
İNANMAYANLAR DA HAKLIYDILAR
Mustafa Kemal realist bir liderdi Lekelemelerin politika kadrosunu nasıl daraltacağını ve kendisini bir avuç partizan takımı elinde bırakacağını düşünerek, dobra dobra bir kabahat işlemiş olanlar açık havada yalnız bireysel değerlere hürmet gösterdi Sicil yoklamalarına rağbet etmedi Bir gün bana:
Kuvayı Milliye'ye inanmayanlar da inananlar değin haklı idiler, demişti
Falih Rıfkı ATAY
Kaynak: Falif Rıfkı Atay Mustafa Kemal, Ateşkes Defteri, 1955
İZMİR SUİKASTI
İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından daha sonra bir gün bize şu olayı anlatmıştı:
Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım Odada kimse yoktu Kendisine sordum:
Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi?
Evet, dedi Ben yine sordum:
Mustafa Kemal ne yapmıştı ancak onu öldürecektin?
Kötü bir adammış o Memlekete fazla fenalık yapmış Sonradan bize onu öldürmek için para da vereceklerdi
Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
Hayır
O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
Geçerken muhabere edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi Biz de öldürecektik
O vakit cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım:
Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim
Tip benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan daha sonra diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı
Yahya Galip KARGI
MUTSUZ LİDER
Bir akşam sofrasının hararetli bir döneminde Mustafa Kemal, kişisel özgürlüğünün birçok bölümlerinden mahrum bırakılması acısını keder doymuş sözlerle şöyle anlattı:
Şimdi siz buradan ayrılır, istediğiniz yerde gezer dolaşırsınız Benim gözümde bunun ne büyük sevinç olduğunu bilemezsiniz Halime bakın, sahip olduğunuz bu özgürlükten yoksunum, cumhurbaşkanıyım ama köşeye atılmış ve özgürlüğü sınırlı bir insanım Tüm eğlencem, akşamları soframa topladığım arkadaşlara ayrılmıştır Haydi derhal buradan ayrılıp bol bol dolaşın, istediğiniz yerlere girip çıkın, istek ettiğiniz gibi eğlenin Ben de bunun hayaliyle avunurumdedi
O akşam hepimiz masadan erken ayrıldık
Damar ARIKOĞLU
Kaynak: Damar Arıkoğlu Anılar, 1961
*
resimlerle Atatürk anıları
Atatürk resimli anıları
TÜRK ORDULARI BAŞKUMANDANIYIM
Afyonkarahisar'ın hatlarının çözülmesi sonunda birkaç Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in çadırına getirilmişti Bunlardan birisi, Muzaffer Generalin doğup büyümüş olduğu Selanik'ten gelmişti Yüz, kendisine yabancı gelmediğinden ve üniformasında da hiçbir bellilik görmediğinden kim olduklarını ve rütbelerini sormaya başlamıştı
Binbaşı mısınız?
Hayır
Albay mı?
Hayır
Korgeneral mi?
Hayır
Peki nesiniz?
Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi:
Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş yok de!
General SHERRIL
Kaynak: General Sherril Atatürk Nezdinde Bir Yıl Elçilik, 1935
İNANMAYANLAR DA HAKLIYDILAR
Mustafa Kemal realist bir liderdi Lekelemelerin politika kadrosunu nasıl daraltacağını ve kendisini bir avuç partizan takımı elinde bırakacağını düşünerek, dobra dobra bir kabahat işlemiş olanlar açık havada yalnız bireysel değerlere hürmet gösterdi Sicil yoklamalarına rağbet etmedi Bir gün bana:
Kuvayı Milliye'ye inanmayanlar da inananlar değin haklı idiler, demişti
Falih Rıfkı ATAY
Kaynak: Falif Rıfkı Atay Mustafa Kemal, Ateşkes Defteri, 1955
İZMİR SUİKASTI
İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından daha sonra bir gün bize şu olayı anlatmıştı:
Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım Odada kimse yoktu Kendisine sordum:
Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi?
Evet, dedi Ben yine sordum:
Mustafa Kemal ne yapmıştı ancak onu öldürecektin?
Kötü bir adammış o Memlekete fazla fenalık yapmış Sonradan bize onu öldürmek için para da vereceklerdi
Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
Hayır
O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
Geçerken muhabere edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi Biz de öldürecektik
O vakit cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım:
Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim
Tip benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan daha sonra diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı
Yahya Galip KARGI
MUTSUZ LİDER
Bir akşam sofrasının hararetli bir döneminde Mustafa Kemal, kişisel özgürlüğünün birçok bölümlerinden mahrum bırakılması acısını keder doymuş sözlerle şöyle anlattı:
Şimdi siz buradan ayrılır, istediğiniz yerde gezer dolaşırsınız Benim gözümde bunun ne büyük sevinç olduğunu bilemezsiniz Halime bakın, sahip olduğunuz bu özgürlükten yoksunum, cumhurbaşkanıyım ama köşeye atılmış ve özgürlüğü sınırlı bir insanım Tüm eğlencem, akşamları soframa topladığım arkadaşlara ayrılmıştır Haydi derhal buradan ayrılıp bol bol dolaşın, istediğiniz yerlere girip çıkın, istek ettiğiniz gibi eğlenin Ben de bunun hayaliyle avunurumdedi
O akşam hepimiz masadan erken ayrıldık
Damar ARIKOĞLU
Kaynak: Damar Arıkoğlu Anılar, 1961
*