iltasyazilim
FD Üye
Atatürk'ün Atatürk ilkelerine yansıyan düşünceleri nelerdir
Atatürkçülük, her türlü gericiliğe, tutuculuğa, bağnazlığa, yobazlığa ve boş inançlara doğa dışı düşüncelere şüphesiz karşıdır; çünkü akılcıdır Çağımızın bilimsel düşüncesini, hafıza özgürlüğünü ve onun yol gösteticiliğini benimsemiştir Lâiklik ilkesi, O'nun temel ilkelerinden olup dinsel inançlara hürmet duyarak dünya işlerini, devlet işlerini onların dıştan yürütmeyi öngörür
2 Atatürkçülük, zorlama, dehşet ve tüm toptancı (totaliter) yönetimlere muhakkak karşıdır; çünkü özgürlükçüdür İnsanın doğudan adalet ve özgürlükleri olduğuna ve bunlara hürmet gösterilmesi gerektiğine inanır
3 Atatürkçülük, insana layık vermeyen, onu sömüren bir düşünce ve tutuma karşıdır; çünkü insancıldır, insanlıkdeğerlerin ve haklarına saygı gösterilmesini ister Herkesin insan onuruna yaraşır biçimde yaşayabilmesi, esas amaçlarındandır Bu yönü ile de evrenseldir
4 Atatürkçülük, bilim dışı her yönteme ve uygulamayâ kesinlikle karşıdır; çünkü bilimci ve gerçekçidir Bundan nedeniyle da dinle dünya işlerini birbirinden ayırmıştır
5 Atatürkçülük, ırkçılığa ve saldırganlığa (Emperyalizme) kesin olarak karşıdır; çünkü ulusçudur, barışçıdır Yurtta barışma, dünyada barıştırma ilkesini savunur
6 Atatürkçülük kendini Türk haberdar olan, Türküm diyen herkesi Türk sayar
7 Atatürkçülük, erkek ve bayan ayırımı yapan her düşünceye karşıdır; çünkü toplumun içinde kadının fazla manâlı bir yeri olduğuna inanır; kadınla erkek aralarında adalet eşitliğini prensip sayar
8 Atatürkçülük, kültürde ve dilde yabancılaşmaya elbette karşıdır; çünkü milli kültürün ve dilde bağımsızlığın, siyasal bağımsızlığın da koşullarından olduğuna inanır
9 Atatürkçülük, her türlü iç ve dış sömürrüye aleyhinde olduğundan Emperyalizme ve Feodalizme de karşıdır Atatürkçülük ve Atatürkçü ulusçuluk, milli değerlerin, varlıkların sömürülmesini kuşkusuz reddeder
10 Atatürkçülük, halkın katılmadığı her türlü yönetime ve girişime karşıdır; çünkü reel ânlamıyla halk egemenliğinden ve millet yönetiminden yanadır
11 Atatürkçülük, imal ilişkilerine dayanan sınıfların varlığını yadsımamakla birlikte, bu sınıfların çatışmasını elbette reddeder Çünkü meslek ve uğraş kümeleri aralarında iç barışı sağlayıcı nitelikte örgensel (Organik) bir dayanışma ve bütünleşmeyi niyet bilir
12 Atatürkçülük, yeni Türk Devleti'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan çâğdaş ve milli değerlerin birleşimi bir Dünya görüşüdür Bu özelliğiyle bununla beraber Türk yurdunun, Türk tarihinin, Türk halkının bütünlüğüne ve gerçeklerine dayanan ulusal bir görüştür, ileriye, yeniliğe açık devrimci bir yoldur ve halkımızı Ortagağ'dan çağdaş çağa yönelten ilerici bir davranıştır
13 Atatürkçülük, Kapitalist ve Sosyalist bloklar dışındaki geri kalmış dünya ulusları için de bir meşal olmuştur Çünki sömürülen ve ezilen ulusların uyanması ve kalkınması yolunda başlatılan ve başarıya ulaşan birincil milli kurtuluş devrimidir Bu açıdan da yeniden evrenseldir ve tüm ezilen uluslar için yeni bir kurtuluş yolu olmuştur
14 Atatürkçülüğün, ilkeleşen hedefleri, ulusal bütün hür, çağdaşlaşma, ulusal hakimiyet, lâyiklik, halkçılık, ulusçuluk, devletçilik ve cumhuriyetçiliktir Bu hedeflere, bu ereklere ne ölçüde kavuştuğumuz, ulusça bunların neresinde olduğumuz daima tartışılmalıdır, tartışılacaktır da Yeni kurulan devletin dışâ karşısında tam egemen olması, içte de ulusal egemenliğe dayanan bir yönetimi (Demokratik ve Lâyik Cumhuriyet) öngörmesi ve toplumu çağdaş medenilik düzeyinin bile üstüne dışlamak istemesi, Atatürkçülüğün bununla birlikte esas ülküsüdür Bu ülküsel hedeflere, örneklere ulaşabilmek için O'nun yukarıda anılan altı ilkesi bir yönüyle amaç; bir yönüyle de araç olarak düşünülebilir
Atatürk ilkeleri tek tek ele alınıp yorumlanamaz ve ayrı olarak, uygulanamaz bir bütündür Atatürk devrimi ve Atatürkçülük, açıklanmış siyasal yönlerden yok, Türkiye ve dünya gerçekleri açısından önyargısız olarak değerlendirilmelidir Temelinde mantıklı, deneyci çağdaş bir felsefe yatan Atatürkçülük, en büyük düşünürü ve uygulayıcısı yine Atatürk'ün kendisi olan Türk Hümanizmasıdır denilebilir Bu görünüşüyle büyük bir yapı, görkemli bir yapıt olan Atatürk devriminin bütünlüğü, Türk toplumuna olduğu değin, çağdaş dünyaya da Türk ulusunun çok değerli bir katkısı olmuştur Ve bunun en büyük onur payı Atamızındır *
Atatürkçülük, her türlü gericiliğe, tutuculuğa, bağnazlığa, yobazlığa ve boş inançlara doğa dışı düşüncelere şüphesiz karşıdır; çünkü akılcıdır Çağımızın bilimsel düşüncesini, hafıza özgürlüğünü ve onun yol gösteticiliğini benimsemiştir Lâiklik ilkesi, O'nun temel ilkelerinden olup dinsel inançlara hürmet duyarak dünya işlerini, devlet işlerini onların dıştan yürütmeyi öngörür
2 Atatürkçülük, zorlama, dehşet ve tüm toptancı (totaliter) yönetimlere muhakkak karşıdır; çünkü özgürlükçüdür İnsanın doğudan adalet ve özgürlükleri olduğuna ve bunlara hürmet gösterilmesi gerektiğine inanır
3 Atatürkçülük, insana layık vermeyen, onu sömüren bir düşünce ve tutuma karşıdır; çünkü insancıldır, insanlıkdeğerlerin ve haklarına saygı gösterilmesini ister Herkesin insan onuruna yaraşır biçimde yaşayabilmesi, esas amaçlarındandır Bu yönü ile de evrenseldir
4 Atatürkçülük, bilim dışı her yönteme ve uygulamayâ kesinlikle karşıdır; çünkü bilimci ve gerçekçidir Bundan nedeniyle da dinle dünya işlerini birbirinden ayırmıştır
5 Atatürkçülük, ırkçılığa ve saldırganlığa (Emperyalizme) kesin olarak karşıdır; çünkü ulusçudur, barışçıdır Yurtta barışma, dünyada barıştırma ilkesini savunur
6 Atatürkçülük kendini Türk haberdar olan, Türküm diyen herkesi Türk sayar
7 Atatürkçülük, erkek ve bayan ayırımı yapan her düşünceye karşıdır; çünkü toplumun içinde kadının fazla manâlı bir yeri olduğuna inanır; kadınla erkek aralarında adalet eşitliğini prensip sayar
8 Atatürkçülük, kültürde ve dilde yabancılaşmaya elbette karşıdır; çünkü milli kültürün ve dilde bağımsızlığın, siyasal bağımsızlığın da koşullarından olduğuna inanır
9 Atatürkçülük, her türlü iç ve dış sömürrüye aleyhinde olduğundan Emperyalizme ve Feodalizme de karşıdır Atatürkçülük ve Atatürkçü ulusçuluk, milli değerlerin, varlıkların sömürülmesini kuşkusuz reddeder
10 Atatürkçülük, halkın katılmadığı her türlü yönetime ve girişime karşıdır; çünkü reel ânlamıyla halk egemenliğinden ve millet yönetiminden yanadır
11 Atatürkçülük, imal ilişkilerine dayanan sınıfların varlığını yadsımamakla birlikte, bu sınıfların çatışmasını elbette reddeder Çünkü meslek ve uğraş kümeleri aralarında iç barışı sağlayıcı nitelikte örgensel (Organik) bir dayanışma ve bütünleşmeyi niyet bilir
12 Atatürkçülük, yeni Türk Devleti'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan çâğdaş ve milli değerlerin birleşimi bir Dünya görüşüdür Bu özelliğiyle bununla beraber Türk yurdunun, Türk tarihinin, Türk halkının bütünlüğüne ve gerçeklerine dayanan ulusal bir görüştür, ileriye, yeniliğe açık devrimci bir yoldur ve halkımızı Ortagağ'dan çağdaş çağa yönelten ilerici bir davranıştır
13 Atatürkçülük, Kapitalist ve Sosyalist bloklar dışındaki geri kalmış dünya ulusları için de bir meşal olmuştur Çünki sömürülen ve ezilen ulusların uyanması ve kalkınması yolunda başlatılan ve başarıya ulaşan birincil milli kurtuluş devrimidir Bu açıdan da yeniden evrenseldir ve tüm ezilen uluslar için yeni bir kurtuluş yolu olmuştur
14 Atatürkçülüğün, ilkeleşen hedefleri, ulusal bütün hür, çağdaşlaşma, ulusal hakimiyet, lâyiklik, halkçılık, ulusçuluk, devletçilik ve cumhuriyetçiliktir Bu hedeflere, bu ereklere ne ölçüde kavuştuğumuz, ulusça bunların neresinde olduğumuz daima tartışılmalıdır, tartışılacaktır da Yeni kurulan devletin dışâ karşısında tam egemen olması, içte de ulusal egemenliğe dayanan bir yönetimi (Demokratik ve Lâyik Cumhuriyet) öngörmesi ve toplumu çağdaş medenilik düzeyinin bile üstüne dışlamak istemesi, Atatürkçülüğün bununla birlikte esas ülküsüdür Bu ülküsel hedeflere, örneklere ulaşabilmek için O'nun yukarıda anılan altı ilkesi bir yönüyle amaç; bir yönüyle de araç olarak düşünülebilir
Atatürk ilkeleri tek tek ele alınıp yorumlanamaz ve ayrı olarak, uygulanamaz bir bütündür Atatürk devrimi ve Atatürkçülük, açıklanmış siyasal yönlerden yok, Türkiye ve dünya gerçekleri açısından önyargısız olarak değerlendirilmelidir Temelinde mantıklı, deneyci çağdaş bir felsefe yatan Atatürkçülük, en büyük düşünürü ve uygulayıcısı yine Atatürk'ün kendisi olan Türk Hümanizmasıdır denilebilir Bu görünüşüyle büyük bir yapı, görkemli bir yapıt olan Atatürk devriminin bütünlüğü, Türk toplumuna olduğu değin, çağdaş dünyaya da Türk ulusunun çok değerli bir katkısı olmuştur Ve bunun en büyük onur payı Atamızındır *