Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Atatürkün Bilime Verdiği Önem

Atatürkün Bilime Verdiği Önem

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Atatürkün Bilime Verdiği Ağırlık kısaca
Aatatürkün bilime verdiği önemi bildiren sözler


Atatürk ün yük verdiği ve savunduğu kavramların hayatımızla olan uyumunu, hemencecik her alanda bakmak mümkündür Atatürk ün bilim konusuna yaklaşımı, bunun bir diğer örneğidir Atatürk, İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ırk ferdinin kafasına koyacağız İlim ve fen için kayıt ve koşul yokturderken, konuya olan ilgisini ön plana çıkartmaktadır

Türk Milleti, hakiki karakterine ters düşen, cahillikten ve geri kalmışlıktan kurtulmak için, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ün göstermiş olduğu çağdaş uygarlık yolunda ilerlemeli; hedeflerine gelmek için bir lahza önce harekete geçmelidir Bu hedeflere varmak için gereken herşey yapılmalıdır Türk Milletinin üstün karakteri bunu yapacak güçtedir Atatürk ün bilime verdiği tartı de, Türk Milletini bu hedefe ulaştıracak yollardan biri olduğu düşünülerek değerlendirilmelidir

Atatürk; bilim ve fen hakkındaki görüş ve düşüncelerini şöyle açıklama etmektedir:

Dünyada herşey için, uygarlık için, yaşam için, başarı için en reel yol göstericisi ilimdir, fendir İlim ve fennin dışarıda yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini çakmak ve ilerlemeleri vaktinde takip etmek şarttır Bin, iki bin, binlerce sene önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu değin bin yıl sonradan bugün tıpkı uygulamaya kalkışmak muhakkak ilim ve fennin içinde bulunmak değildirGözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile alakasız yaşayamayız Aksine yükselmiş, ilerlemiş, uygar bir insanlar olarak medeniyet düzeyinin üzerinde yaşayacağız

Hiçbir sürekli kanıta dayanmayan birtakım geleneklerin, inanışların korunmasında ısrar eden milletlerin ilerlemesi fazla şiddet olur; ola ki de hiç olmaz İlerlemede geleneklerin tescil ve şartlarını aşamayan milletler, hayatı akla ve gerçeklere uygun olarak göremez Hayat felsefesini geniş bir açıdan gören milletlerin egemenliği ve boyunduruğu altına girmeye mahkumdur

sonra gelmek için kültürlü sınıf ve halkın zihniyet ve hedefi arasında doğal bir ahenk karşılamak lazımdır Yani kültürlü sınıfın halka tavsiye edeceği idealler, halkın ruh ve vicdanından küskün olmalıdır Halka yakınlaşmak ve halkla kaynaşmak daha fazla aydınlara yöneltilen bir vazifedir Gençlerimiz ve aydınlarımız neden yürüdüklerini ve ne yapacaklarını önce kendi beyinlerinde iyice kararlaştırmalı, onları millet tarafından ayrıntılarıyla benimsenip kabul edilebilecek bir ülkü getirmeli, onları ama ondan sonra ortaya atmalıdır

Ileri Gitmek yolunda yapılacak her kayda değer teşebbüsün, kendine kadar manâlı sakıncaları vardır Bu sakıncaların asgari dereceye indirilmesi için tedbir ve teşebbüslerde hata yapmamak lazımdırİnsanların hayatına, faaliyetine egemen olan kuvvet, yaratma ve icad yeteneğidir Manevi zorlama ise bilhassa ilim ve iman ile yüksek bir şekilde gelişir Her işin başlıca hedefine kısa ve idrak etme yoldan varmak istek edilmekle beraber, yolun makul, mantıki ve özellikle ilmi olması şarttır

Her yeni yetişen kendinden eskisini beğenmeyecek kadar yükselirse, ama o vakit gelecek nesiller birbirinden kademe aşama yüksek seviyede bir artma grafiği meydana getirebilir ki, insanlığın ilerlemesinin amacı da budur Bir ahali için mutluluk olan bir şey diğer millet için facia olabilir Benzer sebep ve koşullar birini mutlu ettiği halde diğerini mutsuz edebilir Onun için bu millete gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü ilminden, buluşlarından, ilerlemelerinden istifade edelim, ama unutmayalım oysa, başlıca temeli kendi içimizden dışlamak mecburiyetindeyiz Milletimizin tarihini, ruhunu, geleceklerini gerçek, sağlam, içten bir görüşle görmeliyiz Taassup cahilliğe dayanır Bundan dolayı taassubu olan cahildir İlim mutlaka cahilliği yener, o halde halkı neşelendirmek lazımdır

Bu halk ve memleket ilme, irfana fazla fakir; tahsil yapmış, diploma almış gelmiş olanları korumak değin doğal ve lüzumlu bir şey olmaktan diğer, parti parti eğitim ve öğretim bakmak için ilim ve fen almak için Avrupaya, Amerikaya ve her tarafa çocuklarımızı göndermeye mecburuz ve göndereceğiz İlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanat nerede varsa gidip, öğrenmeye mecburuz bu nedenle artık himaye fazla çelimsiz kalır Bunun yerine zorunluluk geçerli olur Yaşamsal gerçekleri kasıtlı olarak, bilmeyenlere de uygun bir yol ile ya da kuvvet ile anlatarak amacımıza yürüyeceğiz Bizi o amaca varmaktan alıkoyan iki güç vardır Biri dış düşmanlardır Bunlar bizi bir sömürge haline koymak için ilerlememizi istemeyenlerdir Fakat çiftçi arkadaşlar, muhterem babalar, bizim için bunlardan daha zararlı, daha öldürücü bir sınıf daha vardır: O da içimizden çıkması olası olan hainlerdir Aklı eren, memleketini seven, gerçeği görebilen kimselerden böyle bir düşman çıkmaz İçimizden böyleleri çıkarsa onlar ya aklı ermeyen cahiller, ya memleketini sevmeyen kötüler, ya gerçeği görmeyen körlerdir Biz cahil dediğimiz zaman mutlaka okula gitmemiş olanları kastetmiyoruz Kastettiğim ilim, gerçeği bilmektir Yahut kültürlü olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de, bilhassa sizlerin içinizde görüldüğü gibi, gerçeği gören gerçek bilginler çıkar

Sanayileşmek, en büyük ulusal davalarımız aralarında yer almaktadır Çalışması ve yaşaması için idareli elemanları memleketimizde mevcut olan büyük, küçük her değişiklik sanayii kuracağız ve işleteceğiz En ilk kez vatan savunması edinmek üzere, ürünlerimizi değerlendirmek ve en kısa yoldan en ileri ve mutlu Türkiye idealine ulaşabilmek için, bu bir zorunluluktur İtiraf ederim ki, düşmanlarımız çok çalışıyor Biz de onlardan daha çok çalışmaya mecburuz Niyetlenmek çağrıda bulunmak, boşuna yorgun düşürmek, terlemek değildir Zamanın gereklerine göre bilim, teknik ve her türlü buluşlardan azami derecede faydalanmak zorunludur

Harp sanayi kuruluşlarımızı, daha çok geliştirme ve genişletme için alınan tedbirlere devam edilmeli ve sanayileşme çalışmamızda da ordu ihtiyacı hem gözönünde tutulmalıdır Bütün uçaklarımızın ve motörlerinin memleketimizde yapılması ve hava harp sanayiimizin de bu esasa kadar geliştirilmesi gerekir Hava kuvvetlerinin kazandığı önemi gözönünde tutarak, bu çalışmayı planlaştırmak ve bu konuyu bedel olduğu önemle milletin görüşünde canlı yakalamak lazımdır İlim, çeviri ile olmaz, tahlil ile olur İlim ve özellikle sosyal bilimler dalındaki işlerde ben dikte vermem Bu alanda isterim fakat, beni bilim adamları aydınlatsınlar Onun için siz kendi ilminize, irfanınıza güveniyorsanız, bana söyleyiniz, sosyal ilimlerin hoş (yapıcı) yönlerini gösteriniz, ben peşine düşüp takip edeyim

Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum Benim manevi mirasım ilim ve akıldır Benden sonrakiler, bizim vermek zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar aleyhinde, ola ki gayelere en ince ayrıntısına kadar eremediğimizi, lakin katiyen taviz (imtiyaz) vermediğimizi us ve ilmi kılavuz edindiğimizi tasdik edeceklerdir Süre çabucak ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin sevinç ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini bahis etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur Benim Türk milleti için gerçekleştirmek istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu esas mihver (aks) üzerinde zihin ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar*
 
858,505Konular
982,711Mesajlar
33,054Kullanıcılar
yazsoyamanSon üye
Üst Alt