Ataturk'un doğayı korumak icin yaptığı calışmalar
Ataturk'un doğayı korumak ve guzelleştirmek icin yaptığı calışmalar nelerdir?
Ataturk’un cevre ve doğa konusundaki calışmalarından bazı ornekler:
Dunyada “cevre ve doğa kavramları henuz bilinmezken, Ataturk 1930’lu yıllarda Turkiye’de cevre, tarım, orman, gıda maddeleri konularında bilimsel denemeler yapıyor ve iyi sonuclar elde ediyordu
Bir ağac dalının kesilmemesi icin, Millet Koşku’nu (Yuruyen KoşkYalova) raylar uzerinde yaklaşık 5 metre kaydırmıştır 1930 yılında gercekleşen bu olay, dunyada ilk kez bir binanın kaydırılması olarak tarihe gecmiştir!
Isırgan otu bile yetişmez denilen Ankara gibi bozkır bir şehri ağac ve bitkilerle yeşillendirmeyi başarıyordu
Tum ulkeyi yeşillendirmek ve doğayı korumak adına cok sayıda yeni yasa cıkarılıyor ve muhtemelen dunyada ilk kez “Ağac Koruma Cemiyeti gibi kuruluşları hayata geciriyordu
Ankara’da bir iğde ağacının kesildiğini fark ettiğinde şoforunun onunde gozyaşlarını tutamıyordu (Bir ağac icin ağlayan ilk devlet adamıdır)
İlk kadın savaş pilotumuz S Gokcen bir gulu kendisine vermek uzere kesmek isterken buna engel oluyor “Yakanıza takacaktım efendim deyince de, Ataturk “gul dalında guzeldir cevabını veriyordu
Cankaya Koşku’ne girişteki bir ağacın kesilmesini engelliyor, “vasıtaların gececeği bolumu alcaltın emrini veriyordu
Dunyada adı bir ciceğe (Ataturk Ciceği) verilen tek devlet adamıdır Bu ismin verilmesini, Ataturk’un doğa sevgisine ve bilgisine hayran olan ABD’li Prof K Landin sağlamıştır
Bitki, ağac ve gıda maddeleri uretmek icin kendi parası ve emeğiyle ulkenin her tarafında ciftlikler kurmuş ve sonra bir vasiyetname ile bunları Hazine’ye bağışlamıştır Bu ciftlikler icinde en unlusu Ankara Ataturk Orman Ciftliğidir
Bitkisel yağların tarım sektorunde kullanılması olarak bilinen biyoyakıt (biyodizel) dunyada ilk kez Ataturk doneminde AOC’de 1934 yılında uygulanmıştır
Kurduğu ciftliklerle (yeşil cennet projesi) bugun adına “organik dediğimiz sağlıklı gıda maddeleri, Ataturk’un ifadesiyle “hilesiz ve nefis gıda maddeleri uretilmiş ve halkın istifadesine sunmuştur
1929 yılında “Yuruyen Koşk (Yalova) arazisinde; ulke tarımının gelişmesi, yetiştiricilikte modern tekniklerin tanıtılması ve kullanılmasını teşvik amacıyla Ataturk, “Bahce Kulturleri Merkez Araştırma Enstitusunu kurmuştur Dunyada bir ilk olduğu tahmin edilen bu kuruluş halen tum ulkeye hizmet vermektedir
İstanbul’dan Yalova’ya unlu bir Bahcıvan Pandelli’yi getirtmiş ve bahce duzenlemesi yaptırmıştır
Konuşmalarında sıkca “Koylu milletin efendisidir vurgusunu yapmak suretiyle, o devirde sağlıklı tarım, gıda ve doğanın onemini vurgulamış ve toprakla uğraşan insanlara değer kazandırmıştır
1930’lu yıllarda “İnsan kendi milletinin varlığını diğer milletlerinkini de onemsemelidir ve doğayı kullanırken bencil olunmamalıdır diyen Ataturk, o donem icin yeni bir kavram olan “evrensellik vurgusu yapmıştır
Belki de dunyada ilk “Cevre Gunu 25 Mayıs 1933 yılında Ankara’da kutlanmıştır AOC’nin 8 kuruluş yıldonumu halkın katılımı ile bir festival havasında gecmiştir Adına resmen “Ciftlik Gunu (“Yaza Giriş Bayramı) denilen o gun; doğa, cevre ve ağac gunu olarak kutlanmıştır Oysa dunyada “Yeşil (Cevre) kutlamaları 1980’li yıllarda başlamıştır!
1925’te dunyada cevre bilinci henuz gelişmemişken; Ataturk, geleceğe cevrenin, yeşilin, ormanların onemini ve erozyonun zararlarını vurgulamıştır
Sonuc olarak, ATATURK sadece askeri ve siyasi konularda değil, aynı zamanda doğa ve cevre konusunda da eşsiz bir Devlet Adamıdır Gecikmeyle de olsa, bu gerceği iyi bir kampanya ile dunyaya anlatmak ve Ataturk’e cevrecilik odullerinin verilmesini sağlamak gorevimiz olmalıdır
Ataturk'un doğayı korumak ve guzelleştirmek icin yaptığı calışmalar nelerdir?
Ataturk’un cevre ve doğa konusundaki calışmalarından bazı ornekler:
Dunyada “cevre ve doğa kavramları henuz bilinmezken, Ataturk 1930’lu yıllarda Turkiye’de cevre, tarım, orman, gıda maddeleri konularında bilimsel denemeler yapıyor ve iyi sonuclar elde ediyordu
Bir ağac dalının kesilmemesi icin, Millet Koşku’nu (Yuruyen KoşkYalova) raylar uzerinde yaklaşık 5 metre kaydırmıştır 1930 yılında gercekleşen bu olay, dunyada ilk kez bir binanın kaydırılması olarak tarihe gecmiştir!
Isırgan otu bile yetişmez denilen Ankara gibi bozkır bir şehri ağac ve bitkilerle yeşillendirmeyi başarıyordu
Tum ulkeyi yeşillendirmek ve doğayı korumak adına cok sayıda yeni yasa cıkarılıyor ve muhtemelen dunyada ilk kez “Ağac Koruma Cemiyeti gibi kuruluşları hayata geciriyordu
Ankara’da bir iğde ağacının kesildiğini fark ettiğinde şoforunun onunde gozyaşlarını tutamıyordu (Bir ağac icin ağlayan ilk devlet adamıdır)
İlk kadın savaş pilotumuz S Gokcen bir gulu kendisine vermek uzere kesmek isterken buna engel oluyor “Yakanıza takacaktım efendim deyince de, Ataturk “gul dalında guzeldir cevabını veriyordu
Cankaya Koşku’ne girişteki bir ağacın kesilmesini engelliyor, “vasıtaların gececeği bolumu alcaltın emrini veriyordu
Dunyada adı bir ciceğe (Ataturk Ciceği) verilen tek devlet adamıdır Bu ismin verilmesini, Ataturk’un doğa sevgisine ve bilgisine hayran olan ABD’li Prof K Landin sağlamıştır
Bitki, ağac ve gıda maddeleri uretmek icin kendi parası ve emeğiyle ulkenin her tarafında ciftlikler kurmuş ve sonra bir vasiyetname ile bunları Hazine’ye bağışlamıştır Bu ciftlikler icinde en unlusu Ankara Ataturk Orman Ciftliğidir
Bitkisel yağların tarım sektorunde kullanılması olarak bilinen biyoyakıt (biyodizel) dunyada ilk kez Ataturk doneminde AOC’de 1934 yılında uygulanmıştır
Kurduğu ciftliklerle (yeşil cennet projesi) bugun adına “organik dediğimiz sağlıklı gıda maddeleri, Ataturk’un ifadesiyle “hilesiz ve nefis gıda maddeleri uretilmiş ve halkın istifadesine sunmuştur
1929 yılında “Yuruyen Koşk (Yalova) arazisinde; ulke tarımının gelişmesi, yetiştiricilikte modern tekniklerin tanıtılması ve kullanılmasını teşvik amacıyla Ataturk, “Bahce Kulturleri Merkez Araştırma Enstitusunu kurmuştur Dunyada bir ilk olduğu tahmin edilen bu kuruluş halen tum ulkeye hizmet vermektedir
İstanbul’dan Yalova’ya unlu bir Bahcıvan Pandelli’yi getirtmiş ve bahce duzenlemesi yaptırmıştır
Konuşmalarında sıkca “Koylu milletin efendisidir vurgusunu yapmak suretiyle, o devirde sağlıklı tarım, gıda ve doğanın onemini vurgulamış ve toprakla uğraşan insanlara değer kazandırmıştır
1930’lu yıllarda “İnsan kendi milletinin varlığını diğer milletlerinkini de onemsemelidir ve doğayı kullanırken bencil olunmamalıdır diyen Ataturk, o donem icin yeni bir kavram olan “evrensellik vurgusu yapmıştır
Belki de dunyada ilk “Cevre Gunu 25 Mayıs 1933 yılında Ankara’da kutlanmıştır AOC’nin 8 kuruluş yıldonumu halkın katılımı ile bir festival havasında gecmiştir Adına resmen “Ciftlik Gunu (“Yaza Giriş Bayramı) denilen o gun; doğa, cevre ve ağac gunu olarak kutlanmıştır Oysa dunyada “Yeşil (Cevre) kutlamaları 1980’li yıllarda başlamıştır!
1925’te dunyada cevre bilinci henuz gelişmemişken; Ataturk, geleceğe cevrenin, yeşilin, ormanların onemini ve erozyonun zararlarını vurgulamıştır
Sonuc olarak, ATATURK sadece askeri ve siyasi konularda değil, aynı zamanda doğa ve cevre konusunda da eşsiz bir Devlet Adamıdır Gecikmeyle de olsa, bu gerceği iyi bir kampanya ile dunyaya anlatmak ve Ataturk’e cevrecilik odullerinin verilmesini sağlamak gorevimiz olmalıdır