iltasyazilim
FD Üye
Atatürkün Eğitim Alanında Yaptığı Yenilikler Nelerdir,
Atatürkün Eğitim Alanında Yaptığı Yenilikler Maddeler Halinde,
Atatürkün Eğitim Alanında Yaptığı Yenilikler ve tarihleri
Atatürkün Eğitim Alanında Yaptığı Yenilikler
*3 Mart 1924 ’te Tevhidi Tedrisat Kanunu ilan edildi Eğitim öğretim laikleştirildi Tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı ’na bağlandı Medrese ve okul ikiliğine son verildi
*1 Kasım 1928 ’de Latin alfabesi kabul edildi
*15 Nisan 1931 ’de Türk Tarih Kurumu kuruldu
*12 Temmuz 1932 ’de Türk Dil Kurumu kuruldu
*1924 ’te Topkapı Sarayı müze haline getirildi Aynı yıl Etnografya Müzesi ve Güzel Sanatlar Akademisi açıldı
*1933 ’te İstanbul Üniversitesi ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi açıldı
Atatürkün Eğitim Alanında Yaptığı Çalışmalar
Atatürk ün eğitim politikası kendi zamanının diğer devlet politikalarından farklıydı O tarihlerde ülkeler kendi eğitim politikalarını yani eğitim felsefelerini oluştururken mensubu oldukları unsurları eğitim sisteminin içine koyuyorlardı Örneğin faşist İtalya kendi eğitim politikasını kendi devlet yapısına göre şekillendiriyordu Benzer şekilde totaliter devletlerde eğitim politikalarını oluştururken din faktörünü temel başlıca olarak almışlardır Yani bütün eğitim politikalarını tek bir öğe üstüne inşa ediyorlardı Bunun örneğini Osmanlı İmparatorluğunda görmekteyiz Atatürk tüm bunları görmüş ve eğitimin felsefi manada monist yani tekçi olmamasının gerektiğini belirterek yeni Türk eğitiminin temelini atarken eğitimin aniden pozitif unsuru kapsamasına özen göstermiş ve Türk eğitim felsefesinin temeline bilimi, akılı ve fenni koymuştur
Atatürkçü akıl sistemi eğitimde yaşamda en reel yol göstericinin bilim olduğunu alır
Atatürk eğitim için yön belirlerken Osmanlıdan devraldığı mirası göz önünde bulundurmuştur Yeni eğitim sisteminin bu miras üstüne kurulamayacağını çok iyi biliyordu ve yapmış olduğu devrimlerle eğitime istikamet vermiştir Çünkü Osmanlı imparatorluğunun eğitim sistemi geleneksel dediğimiz totaliter bir biçimdeydi Son zamanlarda yenileşme hareketlerinin etkisiyle de eğitim alanında yenilikler olmuştur Yeni okulların kurulması ile beraber geleneksel eğitim ile reformcu okullar beraber eğitim vermeye başlamış ancak buda eğitimde ikiliklerin olmasına sebep olmuştur Osmanlı imparatorluğundaki eğitim sisteminin aksayan bir öteki yanı da eğitimde karma sistemin olmaması idi yani erkekler okuma yazma öğrenirken kızlara bu adalet öyle pozitif verilmemekteydi Osmanlı imparatorluğu yıkılırken hakkın %90 ı okuma yazma bilmiyordu
Atatürk eğitim politikasını oluştururken zihin ve bilimi almıştır Bunu yaparken de batılılaşmayı amaç olarak görmüştür Başlıca gaye ise muasır medeniyetler seviyesine çıkmaktır
Maarifimizin böyle kötü koşullar içinde bulunduğu bir sırada Yunanlılarla harp devam etmekte Sakarya da savunma hazırlıkları sürdürülmektedir Maarifin Milli Çaba dek manâlı olduğunu belirten Mustafa Kemal Paşa 15 Temmuz 1921 de Ankara da Maarif Kongresi nin toplanmasını istedi ve kongrede yaptığı konuşmada; Bizi yaşatmak istemeyenlere aleyhinde, yaşamak hakkımızı müdafaa etmek üzere toplanan TBMM burada, Ankara da kuruldu Bugün Ankara Millî Türkiye nin Millî Maarifini kuracak kongrenin açılmasına da sahne olmakla yeniden şereflenecektir Şimdiye değin peşine düşüp takip edilen talim ve tahsil ve nezaket usullerinin milletimizi tarihi tedenniyatında (gerilemesinde) en önemli bir âmil olduğu kanaatindeyim Onun için bir millî terbiye programından bahsederken, eski devrin hurafatından ve evsafı fıtriyemize (ulusal bünyemize) hiçte münasebeti olmayan yabancı fikirlerden, şarktan ve garptan gelebilen bilcümle tesirlerden uzaktan, seciyei milliye ve tarihiyemizle mütenasip bir kültür kastediyorum Çünkü millî dehamızın tamamiyle gelişmesi böyle bir kültür ile tedarik olunabilir
Bu görüşü ile Atatürk geleneksel eğitimin yenilenen Türk toplumunun ihtiyaçlarını gidermekte beceriksiz kaldığını belirtmiştir
Atatürk milli eğitimin yaygınlaşması için; eğitime ve öğretmenlere çok işin düştüğünü belirterek 24 Mart 1923 günü Kütahya lisesinde yaptığı konuşmada şunları söylemiştir: Toplumumuzu gerçeğe ve mutluluğa eriştirmek için iki orduya gerek vardır Biri, vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran irfan ordusu
Eğitimin temel görevinin devletin varlığını sürdürmek olduğunu haberdar olan Atatürk, 27 Ekim 1922 günü yaptığı konuşmada “çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz öğrenimin sınırı ne olursa olsun onlara esas olarak şunları öğreteceğiz: 1) Ulusuna 2) Türkiye devletine 3) Türkiye büyük ırk meclisine düşman olanlarla savaşma gereği
Büyük eğitimci ve devlet adamı olan Atatürk ün eğitim ve eğitimciye verdiği önemden sonradan Türk eğitim modelinin geliştirilmesinde dikkate alınması gereken esas ilkeler vardır Bu ilkeler incelendiğinde görülecektir ancak Atatürk ün eğitimle ilgili akıl ve görüşleri bu günden daha moderndir Eğitimde bize yol bildiren ilkeler şunlardır:
1 Eğitimimiz ulusal olmalıdır
2 Eğitimimiz bilimsel olmalıdır
3 Eğitimimiz uygulamalı olmalıdır
4 Eğitimimiz karma olmalıdır
5 Eğitimimiz laik olmalıdır
Tabi bu ilkeler günümüzde uygulananım derecesi nedir o tartışılır Ama Türk eğitim sistemimizin daha ileri olması için bu ilkelerin uygulanması gerektiği söylenebilir
Atatürk ün eğitim felsefesini inceledikten sonra günümüzde eğitim cumhuriyetten sonra değişimlere uğramıştır Cumhuriyetten sonradan gelen hükümetler daima kendi zihniyetlerine uygun eğitim politikalarını oluşturmuştur Bu da Türkiye cumhuriyetinde bir eğitim karmaşasına sebep olmuştur Yani her gelen ya bir şey almış ya da bir şey koymuştur Türk eğitim felsefesinin yukarıda saydığımız eğitim ilkelerine uygun olması gerektiğine inanıyorum çünkü bu ilkeler bizi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracaktır Ancak günümüzde yeni hükümet AKP hükümeti birazda olsa eğitimin kalitesini çoğaltmak için bir şeyler yapmaya çalışmaktadır fakat bunlar tatmin edici değildir Son dönemlerde eğitime ayrılan bütçenin savunma bütçesinden pozitif olması gibi bir başvuru formu manâlı ve olumlu bir uygulamadır Son dönem Osmanlı imparatorluğunda olduğu gibi hala kızların okullu olmaması gibi bir başvuru eksik da olsa kırsal kesim dediğimiz bölgelerde hala devam etmektedir Bunu vermek için devletin haydi kızlar okula kampanyası dikkate şayan bir uygulamadır diğer taraftan devletin halen uygulamakta olduğu eğitime %100 takviye kampanyası da eğitim için fazla önemli bir uygulamadır Bu konuda biz halk, açık fikirli, ve işçi, memur, vb herkese düşen görevlerin olduğunun defalarca bilincinde olmamız gerektiğine inanmaktayım Onun için; devletimizin eğitim için yaptıklarını sonuna kadar desteklemeliyiz ve elimizden gelen her şeyi ortaya koymalıyız Çünkü; çocuklar bizim çocuklarımız, okullar bizim okullarımız, kısacası devlet bizim devletimizdir Bilhassa ülkemizde hala devam etmekte olan kızların okula gönderilmemesi gibi çağdışı uygulamaların önüne geçmek için defalarca beraber el ele vererek çalışmalıyız
Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler:
Dejenere kurumlardan biri olan medreseler kapatılmış, öğretim birleştirilmiş(tevhidi tedrisat kanunu), yeni Türk harfleri kabul edilmiş, yüksek öğretimler kurumları düzenlenmiştir Atatürk Osmanlıdaki eğitim sistemini toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyeceği görüşündedir böylece çağdaş eğitim sisteminin oluşturulmasına karar vermiştir Bu konuda Arap alfabesinin kaldırılması ile eğitimde modernleşme hareketleri hız kazanmıştır
Özetle, Atatürk ’e tarafından, kaynaşmış bir ahali haline gelmenin, çağdaşlaşmanın, kalkınmanın, özgür ve demokratik bir toplum olabilmenin en etkin arabulucu eğitimdi
alıntı *
Atatürkün Eğitim Alanında Yaptığı Yenilikler Maddeler Halinde,
Atatürkün Eğitim Alanında Yaptığı Yenilikler ve tarihleri
Atatürkün Eğitim Alanında Yaptığı Yenilikler
*3 Mart 1924 ’te Tevhidi Tedrisat Kanunu ilan edildi Eğitim öğretim laikleştirildi Tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı ’na bağlandı Medrese ve okul ikiliğine son verildi
*1 Kasım 1928 ’de Latin alfabesi kabul edildi
*15 Nisan 1931 ’de Türk Tarih Kurumu kuruldu
*12 Temmuz 1932 ’de Türk Dil Kurumu kuruldu
*1924 ’te Topkapı Sarayı müze haline getirildi Aynı yıl Etnografya Müzesi ve Güzel Sanatlar Akademisi açıldı
*1933 ’te İstanbul Üniversitesi ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi açıldı
Atatürkün Eğitim Alanında Yaptığı Çalışmalar
Atatürk ün eğitim politikası kendi zamanının diğer devlet politikalarından farklıydı O tarihlerde ülkeler kendi eğitim politikalarını yani eğitim felsefelerini oluştururken mensubu oldukları unsurları eğitim sisteminin içine koyuyorlardı Örneğin faşist İtalya kendi eğitim politikasını kendi devlet yapısına göre şekillendiriyordu Benzer şekilde totaliter devletlerde eğitim politikalarını oluştururken din faktörünü temel başlıca olarak almışlardır Yani bütün eğitim politikalarını tek bir öğe üstüne inşa ediyorlardı Bunun örneğini Osmanlı İmparatorluğunda görmekteyiz Atatürk tüm bunları görmüş ve eğitimin felsefi manada monist yani tekçi olmamasının gerektiğini belirterek yeni Türk eğitiminin temelini atarken eğitimin aniden pozitif unsuru kapsamasına özen göstermiş ve Türk eğitim felsefesinin temeline bilimi, akılı ve fenni koymuştur
Atatürkçü akıl sistemi eğitimde yaşamda en reel yol göstericinin bilim olduğunu alır
Atatürk eğitim için yön belirlerken Osmanlıdan devraldığı mirası göz önünde bulundurmuştur Yeni eğitim sisteminin bu miras üstüne kurulamayacağını çok iyi biliyordu ve yapmış olduğu devrimlerle eğitime istikamet vermiştir Çünkü Osmanlı imparatorluğunun eğitim sistemi geleneksel dediğimiz totaliter bir biçimdeydi Son zamanlarda yenileşme hareketlerinin etkisiyle de eğitim alanında yenilikler olmuştur Yeni okulların kurulması ile beraber geleneksel eğitim ile reformcu okullar beraber eğitim vermeye başlamış ancak buda eğitimde ikiliklerin olmasına sebep olmuştur Osmanlı imparatorluğundaki eğitim sisteminin aksayan bir öteki yanı da eğitimde karma sistemin olmaması idi yani erkekler okuma yazma öğrenirken kızlara bu adalet öyle pozitif verilmemekteydi Osmanlı imparatorluğu yıkılırken hakkın %90 ı okuma yazma bilmiyordu
Atatürk eğitim politikasını oluştururken zihin ve bilimi almıştır Bunu yaparken de batılılaşmayı amaç olarak görmüştür Başlıca gaye ise muasır medeniyetler seviyesine çıkmaktır
Maarifimizin böyle kötü koşullar içinde bulunduğu bir sırada Yunanlılarla harp devam etmekte Sakarya da savunma hazırlıkları sürdürülmektedir Maarifin Milli Çaba dek manâlı olduğunu belirten Mustafa Kemal Paşa 15 Temmuz 1921 de Ankara da Maarif Kongresi nin toplanmasını istedi ve kongrede yaptığı konuşmada; Bizi yaşatmak istemeyenlere aleyhinde, yaşamak hakkımızı müdafaa etmek üzere toplanan TBMM burada, Ankara da kuruldu Bugün Ankara Millî Türkiye nin Millî Maarifini kuracak kongrenin açılmasına da sahne olmakla yeniden şereflenecektir Şimdiye değin peşine düşüp takip edilen talim ve tahsil ve nezaket usullerinin milletimizi tarihi tedenniyatında (gerilemesinde) en önemli bir âmil olduğu kanaatindeyim Onun için bir millî terbiye programından bahsederken, eski devrin hurafatından ve evsafı fıtriyemize (ulusal bünyemize) hiçte münasebeti olmayan yabancı fikirlerden, şarktan ve garptan gelebilen bilcümle tesirlerden uzaktan, seciyei milliye ve tarihiyemizle mütenasip bir kültür kastediyorum Çünkü millî dehamızın tamamiyle gelişmesi böyle bir kültür ile tedarik olunabilir
Bu görüşü ile Atatürk geleneksel eğitimin yenilenen Türk toplumunun ihtiyaçlarını gidermekte beceriksiz kaldığını belirtmiştir
Atatürk milli eğitimin yaygınlaşması için; eğitime ve öğretmenlere çok işin düştüğünü belirterek 24 Mart 1923 günü Kütahya lisesinde yaptığı konuşmada şunları söylemiştir: Toplumumuzu gerçeğe ve mutluluğa eriştirmek için iki orduya gerek vardır Biri, vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran irfan ordusu
Eğitimin temel görevinin devletin varlığını sürdürmek olduğunu haberdar olan Atatürk, 27 Ekim 1922 günü yaptığı konuşmada “çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz öğrenimin sınırı ne olursa olsun onlara esas olarak şunları öğreteceğiz: 1) Ulusuna 2) Türkiye devletine 3) Türkiye büyük ırk meclisine düşman olanlarla savaşma gereği
Büyük eğitimci ve devlet adamı olan Atatürk ün eğitim ve eğitimciye verdiği önemden sonradan Türk eğitim modelinin geliştirilmesinde dikkate alınması gereken esas ilkeler vardır Bu ilkeler incelendiğinde görülecektir ancak Atatürk ün eğitimle ilgili akıl ve görüşleri bu günden daha moderndir Eğitimde bize yol bildiren ilkeler şunlardır:
1 Eğitimimiz ulusal olmalıdır
2 Eğitimimiz bilimsel olmalıdır
3 Eğitimimiz uygulamalı olmalıdır
4 Eğitimimiz karma olmalıdır
5 Eğitimimiz laik olmalıdır
Tabi bu ilkeler günümüzde uygulananım derecesi nedir o tartışılır Ama Türk eğitim sistemimizin daha ileri olması için bu ilkelerin uygulanması gerektiği söylenebilir
Atatürk ün eğitim felsefesini inceledikten sonra günümüzde eğitim cumhuriyetten sonra değişimlere uğramıştır Cumhuriyetten sonradan gelen hükümetler daima kendi zihniyetlerine uygun eğitim politikalarını oluşturmuştur Bu da Türkiye cumhuriyetinde bir eğitim karmaşasına sebep olmuştur Yani her gelen ya bir şey almış ya da bir şey koymuştur Türk eğitim felsefesinin yukarıda saydığımız eğitim ilkelerine uygun olması gerektiğine inanıyorum çünkü bu ilkeler bizi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracaktır Ancak günümüzde yeni hükümet AKP hükümeti birazda olsa eğitimin kalitesini çoğaltmak için bir şeyler yapmaya çalışmaktadır fakat bunlar tatmin edici değildir Son dönemlerde eğitime ayrılan bütçenin savunma bütçesinden pozitif olması gibi bir başvuru formu manâlı ve olumlu bir uygulamadır Son dönem Osmanlı imparatorluğunda olduğu gibi hala kızların okullu olmaması gibi bir başvuru eksik da olsa kırsal kesim dediğimiz bölgelerde hala devam etmektedir Bunu vermek için devletin haydi kızlar okula kampanyası dikkate şayan bir uygulamadır diğer taraftan devletin halen uygulamakta olduğu eğitime %100 takviye kampanyası da eğitim için fazla önemli bir uygulamadır Bu konuda biz halk, açık fikirli, ve işçi, memur, vb herkese düşen görevlerin olduğunun defalarca bilincinde olmamız gerektiğine inanmaktayım Onun için; devletimizin eğitim için yaptıklarını sonuna kadar desteklemeliyiz ve elimizden gelen her şeyi ortaya koymalıyız Çünkü; çocuklar bizim çocuklarımız, okullar bizim okullarımız, kısacası devlet bizim devletimizdir Bilhassa ülkemizde hala devam etmekte olan kızların okula gönderilmemesi gibi çağdışı uygulamaların önüne geçmek için defalarca beraber el ele vererek çalışmalıyız
Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler:
Dejenere kurumlardan biri olan medreseler kapatılmış, öğretim birleştirilmiş(tevhidi tedrisat kanunu), yeni Türk harfleri kabul edilmiş, yüksek öğretimler kurumları düzenlenmiştir Atatürk Osmanlıdaki eğitim sistemini toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyeceği görüşündedir böylece çağdaş eğitim sisteminin oluşturulmasına karar vermiştir Bu konuda Arap alfabesinin kaldırılması ile eğitimde modernleşme hareketleri hız kazanmıştır
Özetle, Atatürk ’e tarafından, kaynaşmış bir ahali haline gelmenin, çağdaşlaşmanın, kalkınmanın, özgür ve demokratik bir toplum olabilmenin en etkin arabulucu eğitimdi
alıntı *