iltasyazilim
FD Üye
Atatürk'ün ekonomi alanında yaptığı yenilikler nelerdir?
Atatürk'ün ekonomi alanında yaptığı inkılapları
Atatürk'ün Ekonomi Alanında Yaptığı Yenilikler
IDARELI ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR
Osmanlı İmparatorluğunun gerilemeye başladığı zamanlardan itibaren devamlı yenilgilerle neticelenensavaşlar yüzünden çok sarsılan ekonomisini, Trablus, Balkan ve Birinci Dünya Savaşları ile Kurtuluş Savaşı tamamen sarsmıştı
Mal, para, insan gücü, teknik vasıtalar ve uzmanlar, ulaşım (Demiryolu olarak, Haydarpaşa Bağdat demiryolu ile Batı Anadolu'da bir takım demiryolları vardı Onların yapımında da yabancıların özel çıkarları rol oynamıştı) itibariyle zaten çelimsiz olan ekonomik kaynaklar yaklaşık olarak kurumuştu Yerli sanayimiz yok denecek değin zayıf ve ilkeldi Bu sebeple sanayi ürünleri yönünden iyice dışarıda bağlı idik
Türkiye'nin en ilk kez gelmesi gereken tarımı da araçların iptidaiiliği ve yalnız tabiat ve iklim şartlarına alt olacak değin yoksulluğu sebebiyle öyle ya da böyle aynı durumda idi Maliye işleri de bozuktu
Devlet gelirlerinin önemli bir kısmını yoksul köylünün tarım ürünlerinin % 1O'unun para karşılığı olan ve aşar adı bahşedilen ücret sağlardı Bu Ortaçağ tipindeki ödenti mültezim denilen kisiler tarafmdan, bundan başka Devletin de yardımı ile, toplandığı için köylüyü sömürücü, geri bir aidat sistemi idi
Devlet gelirlerinin bir kısmı, Düyunu umumiye denilen dış borçlara gittiği, çağdaş bir aidat politikası olmadığı için Devlet hazinesi fakirdi Dışa alt bir ekonomi ve kapitülasyonlardan faydalanan yabancı sermaye yüzünden, öyle düşük de olsa, milli kazanç dışında akıyordu Sermaye birikimi yoktu
Ziraat Bankası ve Güvenlik Sandığı dışında ulusal Bankalar da kurulmamıştı Hatta Devletin para işleri yabancılar tarafmdan kurulan ve merkezi Avrupa'da bulunan Osmanlı Bankası tarafından yürütülüyordu Azınlıklar haricen, sağlam bir tüccar sınıfı yoktu Doğaüstü bin bir fedakarlıklara mülk olan Kurtuluş Savaşı bu idareli durumu daha da ağırlaştırmıştı Her şeye az kalsın sıfırdan açılmak gerekiyordu Atatürk zamanındaki hesapli politikası Atatürk Anadolu'da Ulusal Devletin kurulmasından, Kurtuluş Savaşının zaferle neticelenmesinden, Lozan Barışının sağlanarak Cumhuriyetin ilanından sonradan sıranın hesapli kalkınmamızın, bunun için de idareli bağımsızlığımızın gerçekleştirilmesine geldiğine haklı olarak inanmakta idi
Bu hedefe gelmek için gerekli çareleri, yerinde ekonomi politikasının esaslarını tesbit etmek üzere İzmir'de bir İktisat Kongresinin toplanmasını istedi 17 Şubat 1923 günü çiftçi, emekçi, tüccar ve sanayici temsilcileri olarak 1135 kisinin katıldığı 15 gün süren kongrenin açılışında uzun bir hitabe yapan Atatürk şöyle söylüyordu: «Arkadaşlar, sizler direkt milletimizi teşkil eden halkın sınıflarının içinden geliyorsunuz ve onlar kadar seçilmiş olarak geliyorsunuz
Bu itibarla memleketimizin milletimizin halini, ihtiyacını ve milletmizin emellierini ve elemlerini yakından biliyorsunuz Sizin söyleyeceğiniz sözler, alınmasının lüzumunu ifade edeceğiniz tedbirler direkt halkın lisanından söylemiş gibi telakki olunur Halkın sesi hakkın sesidir Kılıç ile fütuhat yapanlar, sapanla fütuhat yapanlara mağlüp olmaya ve binnetice yerlerini terk etmeye mecburdurlar Nitekim Osmanlı Saltanatı da böyle olmuştur Kılıç kullanan kol yorulur, nihayet kılıcı kınına koyar ve belki kılıç o kında küflenrneye, paslanmaya hükümlü olur Fakat sapan kullanan kol gitgide daha ziyade kuvvetlenir ve daha fazla kuvvetlendikçe daha çok toprağa malik ve sahip olur» Atatürk' ün devletçilik görüşünden daha önce bahsederken belirttiğimiz gibi, 0 bu sözleri ile de ulusal bağımsızlığın temelinin ekonomi olduğunu açıklamak istiyordu
Kongrenin birincil yaptığı meslek «Türk milletinin kan dökerek sahip olduğu milli hür prensibinden hiç bir şekilde fedakarlık yapmıyacağını, hesapli kalkınmamızın bu bağımsızlık içinde sağlanacağını, siyasi özgürlük gibi ekonomik bağımsızlığın da esas olduğunu» açıklayan bir «İktisadi Misak» yani İktisat Andı kabul etmesi olmuş ve uzun tartışmalardan sonradan alınması zorunlu idareli tedbirleri tesbit etmiştir Bu tedbirlerin başlıcaları ücret sisteminde reform yapılması, kredi müesseselerinin düzenlenmesi, ulaştırma meselesinin çözümlenmesi, işçilerin yaşam şeklinin düzeltilmesi, topraksız çiftçiye toprak verilmesi, tarımın ilkel usullerden kurtanlması, ticari spekülasyonlara mani olunması, yeraltı servetlerinin tesbiti ve işletilmesi, sanayiciye giimrük himayesinin sağlanması, ekonomi ve ticaret işlerini düzene koyacak kanuni tedbirlerin alınması idi
Ekonomik politikanın uygulanması, ekonomik reformlar: Mahiyetini belirttiğim hesapli politikayı kullanmak üzere, iki dönemde çesitli hesapli alanlarda yapılan başlıca reformlar şunlardır:
Atatürk'ün Sanayi, ticaret ve maliye alanında yapılan inkılapları
Atatürk'ün madencilik alanında yaptığı inkılapları
Atatürk'ün tarım alanında yaptığı inkılapları
Atatürk'ün ulaşım alanında yaptığı inkılapları
BAYINDIRLIK ALANINDA GELİŞMELER
SANAYİ ALANINDA GELİŞMELER
TARIM ALANINDA GELİŞMELER
TİCARET ALANINDA GELİŞMELER *
Atatürk'ün ekonomi alanında yaptığı inkılapları
Atatürk'ün Ekonomi Alanında Yaptığı Yenilikler
IDARELI ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR
Osmanlı İmparatorluğunun gerilemeye başladığı zamanlardan itibaren devamlı yenilgilerle neticelenensavaşlar yüzünden çok sarsılan ekonomisini, Trablus, Balkan ve Birinci Dünya Savaşları ile Kurtuluş Savaşı tamamen sarsmıştı
Mal, para, insan gücü, teknik vasıtalar ve uzmanlar, ulaşım (Demiryolu olarak, Haydarpaşa Bağdat demiryolu ile Batı Anadolu'da bir takım demiryolları vardı Onların yapımında da yabancıların özel çıkarları rol oynamıştı) itibariyle zaten çelimsiz olan ekonomik kaynaklar yaklaşık olarak kurumuştu Yerli sanayimiz yok denecek değin zayıf ve ilkeldi Bu sebeple sanayi ürünleri yönünden iyice dışarıda bağlı idik
Türkiye'nin en ilk kez gelmesi gereken tarımı da araçların iptidaiiliği ve yalnız tabiat ve iklim şartlarına alt olacak değin yoksulluğu sebebiyle öyle ya da böyle aynı durumda idi Maliye işleri de bozuktu
Devlet gelirlerinin önemli bir kısmını yoksul köylünün tarım ürünlerinin % 1O'unun para karşılığı olan ve aşar adı bahşedilen ücret sağlardı Bu Ortaçağ tipindeki ödenti mültezim denilen kisiler tarafmdan, bundan başka Devletin de yardımı ile, toplandığı için köylüyü sömürücü, geri bir aidat sistemi idi
Devlet gelirlerinin bir kısmı, Düyunu umumiye denilen dış borçlara gittiği, çağdaş bir aidat politikası olmadığı için Devlet hazinesi fakirdi Dışa alt bir ekonomi ve kapitülasyonlardan faydalanan yabancı sermaye yüzünden, öyle düşük de olsa, milli kazanç dışında akıyordu Sermaye birikimi yoktu
Ziraat Bankası ve Güvenlik Sandığı dışında ulusal Bankalar da kurulmamıştı Hatta Devletin para işleri yabancılar tarafmdan kurulan ve merkezi Avrupa'da bulunan Osmanlı Bankası tarafından yürütülüyordu Azınlıklar haricen, sağlam bir tüccar sınıfı yoktu Doğaüstü bin bir fedakarlıklara mülk olan Kurtuluş Savaşı bu idareli durumu daha da ağırlaştırmıştı Her şeye az kalsın sıfırdan açılmak gerekiyordu Atatürk zamanındaki hesapli politikası Atatürk Anadolu'da Ulusal Devletin kurulmasından, Kurtuluş Savaşının zaferle neticelenmesinden, Lozan Barışının sağlanarak Cumhuriyetin ilanından sonradan sıranın hesapli kalkınmamızın, bunun için de idareli bağımsızlığımızın gerçekleştirilmesine geldiğine haklı olarak inanmakta idi
Bu hedefe gelmek için gerekli çareleri, yerinde ekonomi politikasının esaslarını tesbit etmek üzere İzmir'de bir İktisat Kongresinin toplanmasını istedi 17 Şubat 1923 günü çiftçi, emekçi, tüccar ve sanayici temsilcileri olarak 1135 kisinin katıldığı 15 gün süren kongrenin açılışında uzun bir hitabe yapan Atatürk şöyle söylüyordu: «Arkadaşlar, sizler direkt milletimizi teşkil eden halkın sınıflarının içinden geliyorsunuz ve onlar kadar seçilmiş olarak geliyorsunuz
Bu itibarla memleketimizin milletimizin halini, ihtiyacını ve milletmizin emellierini ve elemlerini yakından biliyorsunuz Sizin söyleyeceğiniz sözler, alınmasının lüzumunu ifade edeceğiniz tedbirler direkt halkın lisanından söylemiş gibi telakki olunur Halkın sesi hakkın sesidir Kılıç ile fütuhat yapanlar, sapanla fütuhat yapanlara mağlüp olmaya ve binnetice yerlerini terk etmeye mecburdurlar Nitekim Osmanlı Saltanatı da böyle olmuştur Kılıç kullanan kol yorulur, nihayet kılıcı kınına koyar ve belki kılıç o kında küflenrneye, paslanmaya hükümlü olur Fakat sapan kullanan kol gitgide daha ziyade kuvvetlenir ve daha fazla kuvvetlendikçe daha çok toprağa malik ve sahip olur» Atatürk' ün devletçilik görüşünden daha önce bahsederken belirttiğimiz gibi, 0 bu sözleri ile de ulusal bağımsızlığın temelinin ekonomi olduğunu açıklamak istiyordu
Kongrenin birincil yaptığı meslek «Türk milletinin kan dökerek sahip olduğu milli hür prensibinden hiç bir şekilde fedakarlık yapmıyacağını, hesapli kalkınmamızın bu bağımsızlık içinde sağlanacağını, siyasi özgürlük gibi ekonomik bağımsızlığın da esas olduğunu» açıklayan bir «İktisadi Misak» yani İktisat Andı kabul etmesi olmuş ve uzun tartışmalardan sonradan alınması zorunlu idareli tedbirleri tesbit etmiştir Bu tedbirlerin başlıcaları ücret sisteminde reform yapılması, kredi müesseselerinin düzenlenmesi, ulaştırma meselesinin çözümlenmesi, işçilerin yaşam şeklinin düzeltilmesi, topraksız çiftçiye toprak verilmesi, tarımın ilkel usullerden kurtanlması, ticari spekülasyonlara mani olunması, yeraltı servetlerinin tesbiti ve işletilmesi, sanayiciye giimrük himayesinin sağlanması, ekonomi ve ticaret işlerini düzene koyacak kanuni tedbirlerin alınması idi
Ekonomik politikanın uygulanması, ekonomik reformlar: Mahiyetini belirttiğim hesapli politikayı kullanmak üzere, iki dönemde çesitli hesapli alanlarda yapılan başlıca reformlar şunlardır:
Atatürk'ün Sanayi, ticaret ve maliye alanında yapılan inkılapları
Atatürk'ün madencilik alanında yaptığı inkılapları
Atatürk'ün tarım alanında yaptığı inkılapları
Atatürk'ün ulaşım alanında yaptığı inkılapları
BAYINDIRLIK ALANINDA GELİŞMELER
SANAYİ ALANINDA GELİŞMELER
TARIM ALANINDA GELİŞMELER
TİCARET ALANINDA GELİŞMELER *