iltasyazilim
FD Üye
Atatürkün Hayatı Mektep Öncesi
Mektep Öncesi Atatürk Hayatı
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIVXV yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir Annesi Zübeyde Bayan ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına belirlenmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi Atatürk'ün beş kardeşinden dördü ufak yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı
Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti Bu sırada babasını kaybetti (1888) Bir süre Rapla Çiftliği'nde dayısının yanına kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu Kısa bir vakit daha sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey namına Kemali ek etti 18961899 yıllarında Manastır Askeri İdâdi'sini bitirip, İstanbul'da Harp Okulunda öğrenime başladı 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu Harp Akademisi'ne devam etti 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı 19051907 yılları aralarında Şam'da 5 Ordu emrinde tayin yaptı 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu Manastır'a III Ordu'ya atandı 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak tayin aldı 1910 yılında Fransa'ya gönderildi Picardie Manevraları'na katıldı 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı
1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde tayin aldı 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşısında Tobruk Savaşını kazandı 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi
Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi Bu sırada I Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı Mustafa Kemal 19 Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi
1914 yılında başlayan I Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine Çanakkale geçilmez! dedirtti 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19 Tümen Conkbayırı'nda durdurdu Mustafa Kemal, bu galibiyet üstüne albaylığa yükseldi İngilizler 67 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda her tarafta taarruza geçti Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 910 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II Anafartalar zaferleri takip etti Çanakkale Savaşlarında takriben 253000 şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir Mustafa Kemal'in askerlerine Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!emri cephenin kaderini değiştirmiştir
Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan daha sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da devir aldı 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya gitgide artarak cephede incelemelerde bulundu Bu seyahatten daha sonra hastalandı Viyana ve Karisbad'a giderek çare oldu 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7 Ordu Komutanı olarak döndü Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı
Mondros Mütarekesi'nden sonradan İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üstüne; Mustafa Kemal 9 Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle Milletin istiklâlini yeniden milletin azim ve kararının kurtaracağını duyuru edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı 23 Temmuz 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 11 Eylül 1919 tarihleri aralarında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Insanlar Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda kayda değer bir adım atılmış oldu Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi Türkiye Büyük Irk Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için zorunlu yasaları kabul edip uygulamaya başladı
Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'i işgali esnasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I Dünya Savaşı'nın galip devletlerine aleyhinde önce Kuvâyi Milliye adı bahşedilen milis kuvvetleriyle savaşıldı Türkiye Büyük Insanlar Meclisi ahenkli orduyu kurdu, Kuvâyi Milliye ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı
Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:
Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı
Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş, Şanlı Urfa savunmaları (1919 1921)
I İnönü Zaferi (6 10 Ocak 1921)
II İnönü Zaferi (23 Mart1 Nisan 1921)
Sakarya Zaferi (23 Ağustos13 Eylül 1921)
Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Galibiyet (26 Ağustos 9 Eylül 1922)
Sakarya Zaferinden daha sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Ahali Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere 56 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde milli birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı
23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı 1 Kasım 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı Bu Nedenle Osmanlı İmparatorluğu'yla idare bağları koparıldı 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle birincil cumhurbaşkanı seçildi 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü kadar Cumhuriyet'in birincil hükümeti kuruldu Türkiye Cumhuriyeti, Bağımsızlık koşulsuz milletindirve Yurtta barıştırma cihanda barıştırmatemelleri üstünde yükselmeye başladı
Soyadı Kanunu uyarınca, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e Atatürksoyadı verildi
Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi Bu başkanlık görevi, DevletHükümet Başkanlığı düzeyindeydi 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü her yerde cumhurbaşkanlığına seçti
Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden tanıdık olmayan ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı
1520 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10 Sene Nutku'nu okudu
Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi Çoğu yurt gezisine birlikte çıktılar Bu izaç 5 Ağustos 1925 tarihine kadar sürdü Çocukları fazla seven Atatürk Felaket (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ayla, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Abdurrahim Tunçak'ı manevi evlat edindi Mustafa ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı
1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı Mirasından kız kardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, soy binmeyi ve yüzmeyi fazla severdi Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a fazla değerinde verirdi Varlıklı bir kitaplık oluşturmuştu Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları eğlence eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı Temiz ve ahenkli giyinmeye itina gösterirdi Doğayı çok severdi çoğu kez Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara şahsen katılırdı
Fransızca ve Almanca biliyordu 10 Kasım 1938 saat 905'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi Anıtkabir yapıldıktan daha sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ölümsüz istirahatgâhına gömüldü
seçme parça *
Mektep Öncesi Atatürk Hayatı
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIVXV yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir Annesi Zübeyde Bayan ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına belirlenmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi Atatürk'ün beş kardeşinden dördü ufak yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı
Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti Bu sırada babasını kaybetti (1888) Bir süre Rapla Çiftliği'nde dayısının yanına kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu Kısa bir vakit daha sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey namına Kemali ek etti 18961899 yıllarında Manastır Askeri İdâdi'sini bitirip, İstanbul'da Harp Okulunda öğrenime başladı 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu Harp Akademisi'ne devam etti 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı 19051907 yılları aralarında Şam'da 5 Ordu emrinde tayin yaptı 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu Manastır'a III Ordu'ya atandı 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak tayin aldı 1910 yılında Fransa'ya gönderildi Picardie Manevraları'na katıldı 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı
1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde tayin aldı 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşısında Tobruk Savaşını kazandı 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi
Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi Bu sırada I Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı Mustafa Kemal 19 Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi
1914 yılında başlayan I Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine Çanakkale geçilmez! dedirtti 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19 Tümen Conkbayırı'nda durdurdu Mustafa Kemal, bu galibiyet üstüne albaylığa yükseldi İngilizler 67 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda her tarafta taarruza geçti Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 910 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II Anafartalar zaferleri takip etti Çanakkale Savaşlarında takriben 253000 şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir Mustafa Kemal'in askerlerine Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!emri cephenin kaderini değiştirmiştir
Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan daha sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da devir aldı 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya gitgide artarak cephede incelemelerde bulundu Bu seyahatten daha sonra hastalandı Viyana ve Karisbad'a giderek çare oldu 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7 Ordu Komutanı olarak döndü Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı
Mondros Mütarekesi'nden sonradan İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üstüne; Mustafa Kemal 9 Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle Milletin istiklâlini yeniden milletin azim ve kararının kurtaracağını duyuru edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı 23 Temmuz 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 11 Eylül 1919 tarihleri aralarında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Insanlar Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda kayda değer bir adım atılmış oldu Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi Türkiye Büyük Irk Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için zorunlu yasaları kabul edip uygulamaya başladı
Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'i işgali esnasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I Dünya Savaşı'nın galip devletlerine aleyhinde önce Kuvâyi Milliye adı bahşedilen milis kuvvetleriyle savaşıldı Türkiye Büyük Insanlar Meclisi ahenkli orduyu kurdu, Kuvâyi Milliye ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı
Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:
Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı
Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş, Şanlı Urfa savunmaları (1919 1921)
I İnönü Zaferi (6 10 Ocak 1921)
II İnönü Zaferi (23 Mart1 Nisan 1921)
Sakarya Zaferi (23 Ağustos13 Eylül 1921)
Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Galibiyet (26 Ağustos 9 Eylül 1922)
Sakarya Zaferinden daha sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Ahali Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere 56 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde milli birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı
23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı 1 Kasım 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı Bu Nedenle Osmanlı İmparatorluğu'yla idare bağları koparıldı 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle birincil cumhurbaşkanı seçildi 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü kadar Cumhuriyet'in birincil hükümeti kuruldu Türkiye Cumhuriyeti, Bağımsızlık koşulsuz milletindirve Yurtta barıştırma cihanda barıştırmatemelleri üstünde yükselmeye başladı
Soyadı Kanunu uyarınca, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e Atatürksoyadı verildi
Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi Bu başkanlık görevi, DevletHükümet Başkanlığı düzeyindeydi 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü her yerde cumhurbaşkanlığına seçti
Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden tanıdık olmayan ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı
1520 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10 Sene Nutku'nu okudu
Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi Çoğu yurt gezisine birlikte çıktılar Bu izaç 5 Ağustos 1925 tarihine kadar sürdü Çocukları fazla seven Atatürk Felaket (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ayla, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Abdurrahim Tunçak'ı manevi evlat edindi Mustafa ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı
1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı Mirasından kız kardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, soy binmeyi ve yüzmeyi fazla severdi Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a fazla değerinde verirdi Varlıklı bir kitaplık oluşturmuştu Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları eğlence eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı Temiz ve ahenkli giyinmeye itina gösterirdi Doğayı çok severdi çoğu kez Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara şahsen katılırdı
Fransızca ve Almanca biliyordu 10 Kasım 1938 saat 905'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi Anıtkabir yapıldıktan daha sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ölümsüz istirahatgâhına gömüldü
seçme parça *