iltasyazilim
FD Üye
Atatürk'ün Hedefleri nelerdir
Atatürk'ün Hedefleri hakkında bilgi
Ulusal Bağımsızlık
Milli hakimiyet öyle bir nurdur ancak, onun aleyhinde zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur Ulusların tutsaklığı üzerine resmileşmiş olan kurumlar tekrar yıkılmaya mahkumdurlar( 1924 )
Milli bağımsızlık; dışa karşısında bağımsızlık ve bağımsız yaşamayı, içeride ise ulusun kendi kendini yönetme esasına dayanır
Prof Dr Hamza Eroğlu, halk ve hakimiyet kavramlarını; Halk, kendisini oluşturan şahısların toplamından ayrı ve ayrı ayrı onların bir sentezinden ortaya çıkmış egemen bir kişiliktir Egemenlik ise halk denilen varlığın, toplumun genel iradesidir Bu irade üstün iktidar ve baskı olarak ulusa aittir Hakimiyet, ilâhi iradeye dayanmaktadır Halk iradesi ise, bireysel iradelerin biraraya gelmesinden, kaynaşmasından, sentezinden oluşmuştur Bu itibarla ulusal egmenlik, ulusun bölünmez iradesidirdiye tanımlamaktadır
Türk Ulusu, kendisini yaratıcı bireylerden bambaşka bir manevi kişiliğe sahiptir Türk Ulusu denilen bu manevi karakter ve onun milletsözcüğü ile ifade olunan kendisine has bir iradesi vardır Ve bu milli iradedir ki, ifadesini milli bağımsızlık prensibinde bulmaktadır
Türk Ulusu'nun ulu kişiliğine yaraşan ve onun özgürlük yaşama isteğini en güzel şekilde ifade eden bu düşünceyi Atatürk, Bağımsızlık bilakaydışart (şartsız) milletindirdemiştir Bunun anlamı şudur:
Egemenlik denilen kuvvetin hiçbir bağımlılık, hiçbir taksim, hiçbir eleştiri, hiçbir derslik kabul etmeyecek şekilde ulusa ait oluşudur
Atatürk'e göre; Toplumda en yüksek özgürlüğün, en yüksek eşitlik ve adaletin aralıksız şekilde sağlanması ve korunması ancak ve oysa bütün ve reel manasıyla ulusal egemenliğin sabit olmasına bağlıdır Bundan ötürü özgürlüğün de, eşitliğin de yardım noktası milli egemenliktir
Milli Özgür
Özgür ve özgür benim karakterimdir Ben, ulusumun ve atalarımın en değerli miraslarından olan bağımsızlık aşkı ile yaratılmış bir adamım
Atatürk ulusçuluğunun temelinde yatan bir kavram, tam özgürlükdüşüncesidir Türkiye'de bağımsızlığa dayanmayan ulusçuluktan bahsetmek şüphesiz yetersizdir Bu konuda Atatürk: Bütün özgür denildiği vakit doğal olarak siyasi, parasal, ekonomik, adli, askeri, kültürel ve diğer hususta tam özgür ve tam serbestlik demektir Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksun kalmak, halk ve ülkenin reel anlamıyla tüm bağımsızlığından yoksun kalması demektir
Ulusal Birlik ve Birliktelik
Türk Ulusu, milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir
Milli Birlik ve Birliktelik, Türk Ulusu'nu yaratıcı insanların birbirlerini seven, birbirlerine inanan ve güvenen yurttaşlar olarak yurdun ve ulusun yükselmesi amacı etrafında toplanması demektir Kurtuluş Savaşımız milli birlik gücümüzün tılsımından şiddet bularak başlamış, gelişmiş ve kesin zafere ulaşılmıştır Kurtuluş Savaşı'nın birincil yıllarından itibaren Atatürk'ün üzerinde durduğu konulardan en önemlisi Ulusal Birlikilkesidir
Biz aslında milli varlığın temelini, Milli Şuurda ve Milli Birlik'te görmekteyiz( 1936 )
Yurtta Barıştırma Dünyada Uzlaşma
Eğer aralıksız barıştırma isteniyorsa insan toplumlarının durumlarını iyileştirecek uluslararası önlemler alınmalıdır İnsan toplumlarının mutluluğu, özlem ve tazyikin yerine geçmelidir Dünya yurttaşları haset, doyumsuzluk ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir( 1937 )
Atatürk 20 Nisan 1931 günü, seçimler dolayısıyla Türk Ulusu'na bir ilan yayınlamıştı Dünyanın da yakından izlediği bu ilan, kendisinin 1931 yılına kadarki düşüncelerini, operasyon ve eylemlerin ileriye dönük yüzünü açıkladığı dek, dünya ulusları için de yol gösterici bir nitelik taşıması bakımından tarihi bir belgedir Bu bildiride ifadesini bulan Yurtta Barış, Dünyada Uzlaştırma için çalışıyoruztümcesi, sadece o yıl için söylenmiş bir laf değildi
Musatafa Kemal mavi gözlerini Ege'nin ötesine çevirerek: Yunanistan'la nasıl dost olacağımızı düşünüyorum Savaş bitti İki yakın komşu düşmanca yaşayamayız Arkadaşlık ilişkilerini açılmak için nereden başlamalı diye düşünüyorumdemiştir ( İşte sevgili dostlar, bugün bile hâlâ düşman olduğumuz Yunanistan ile büyük acılar yaşadığımız Ağustos depremini vasıtasıyla bir birliktelik kurduk Atatürk bunu 1923 yılında görmüş ve Yunanistan ile dost olmamızın gerekliliğini o zamanlarda görmüştür)
Çağdaş Uygarlık Düzeyine Varmak
Uygarlık böylece kaslı bir ışıktır fakat, O'na aldırış etmeyenleri yakar ve yok eder
Atatürk için asıl niyet Çağdaş UygarlıktırUygarlık kavramı, Atatürk'ün tüm zihin ve eylemlerinin hareket noktası olmuştur
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti'ni, halkını iyice modern ve bütün amaç ve şekilleriyle medeni bir sosyal toplum haline ulaştırmaktır
Müspet Bilimin Rehberliği
Benim manevi mirasım ilim ve akıldır Benden sonradan beni izlemek isteyenler, bu temel eksen üstünde zihin ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım olurlar
Üstün zekâ ve dehasıyla kurduğu Cumhuriyetimizin en kısa zamanda modern uygarlık düzeyine yükseltmesinin, bilimin öncü ve yol göstericiliğiyle olası olabileceğini göstererek Hayatta en reel mürşiti, ilimkabul eden bir yöntemle, bilime büyük değer vermemizi ve ondan gereği gibi yararlanmamızı istemiştir
*
Atatürk'ün Hedefleri hakkında bilgi
Ulusal Bağımsızlık
Milli hakimiyet öyle bir nurdur ancak, onun aleyhinde zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur Ulusların tutsaklığı üzerine resmileşmiş olan kurumlar tekrar yıkılmaya mahkumdurlar( 1924 )
Milli bağımsızlık; dışa karşısında bağımsızlık ve bağımsız yaşamayı, içeride ise ulusun kendi kendini yönetme esasına dayanır
Prof Dr Hamza Eroğlu, halk ve hakimiyet kavramlarını; Halk, kendisini oluşturan şahısların toplamından ayrı ve ayrı ayrı onların bir sentezinden ortaya çıkmış egemen bir kişiliktir Egemenlik ise halk denilen varlığın, toplumun genel iradesidir Bu irade üstün iktidar ve baskı olarak ulusa aittir Hakimiyet, ilâhi iradeye dayanmaktadır Halk iradesi ise, bireysel iradelerin biraraya gelmesinden, kaynaşmasından, sentezinden oluşmuştur Bu itibarla ulusal egmenlik, ulusun bölünmez iradesidirdiye tanımlamaktadır
Türk Ulusu, kendisini yaratıcı bireylerden bambaşka bir manevi kişiliğe sahiptir Türk Ulusu denilen bu manevi karakter ve onun milletsözcüğü ile ifade olunan kendisine has bir iradesi vardır Ve bu milli iradedir ki, ifadesini milli bağımsızlık prensibinde bulmaktadır
Türk Ulusu'nun ulu kişiliğine yaraşan ve onun özgürlük yaşama isteğini en güzel şekilde ifade eden bu düşünceyi Atatürk, Bağımsızlık bilakaydışart (şartsız) milletindirdemiştir Bunun anlamı şudur:
Egemenlik denilen kuvvetin hiçbir bağımlılık, hiçbir taksim, hiçbir eleştiri, hiçbir derslik kabul etmeyecek şekilde ulusa ait oluşudur
Atatürk'e göre; Toplumda en yüksek özgürlüğün, en yüksek eşitlik ve adaletin aralıksız şekilde sağlanması ve korunması ancak ve oysa bütün ve reel manasıyla ulusal egemenliğin sabit olmasına bağlıdır Bundan ötürü özgürlüğün de, eşitliğin de yardım noktası milli egemenliktir
Milli Özgür
Özgür ve özgür benim karakterimdir Ben, ulusumun ve atalarımın en değerli miraslarından olan bağımsızlık aşkı ile yaratılmış bir adamım
Atatürk ulusçuluğunun temelinde yatan bir kavram, tam özgürlükdüşüncesidir Türkiye'de bağımsızlığa dayanmayan ulusçuluktan bahsetmek şüphesiz yetersizdir Bu konuda Atatürk: Bütün özgür denildiği vakit doğal olarak siyasi, parasal, ekonomik, adli, askeri, kültürel ve diğer hususta tam özgür ve tam serbestlik demektir Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksun kalmak, halk ve ülkenin reel anlamıyla tüm bağımsızlığından yoksun kalması demektir
Ulusal Birlik ve Birliktelik
Türk Ulusu, milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir
Milli Birlik ve Birliktelik, Türk Ulusu'nu yaratıcı insanların birbirlerini seven, birbirlerine inanan ve güvenen yurttaşlar olarak yurdun ve ulusun yükselmesi amacı etrafında toplanması demektir Kurtuluş Savaşımız milli birlik gücümüzün tılsımından şiddet bularak başlamış, gelişmiş ve kesin zafere ulaşılmıştır Kurtuluş Savaşı'nın birincil yıllarından itibaren Atatürk'ün üzerinde durduğu konulardan en önemlisi Ulusal Birlikilkesidir
Biz aslında milli varlığın temelini, Milli Şuurda ve Milli Birlik'te görmekteyiz( 1936 )
Yurtta Barıştırma Dünyada Uzlaşma
Eğer aralıksız barıştırma isteniyorsa insan toplumlarının durumlarını iyileştirecek uluslararası önlemler alınmalıdır İnsan toplumlarının mutluluğu, özlem ve tazyikin yerine geçmelidir Dünya yurttaşları haset, doyumsuzluk ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir( 1937 )
Atatürk 20 Nisan 1931 günü, seçimler dolayısıyla Türk Ulusu'na bir ilan yayınlamıştı Dünyanın da yakından izlediği bu ilan, kendisinin 1931 yılına kadarki düşüncelerini, operasyon ve eylemlerin ileriye dönük yüzünü açıkladığı dek, dünya ulusları için de yol gösterici bir nitelik taşıması bakımından tarihi bir belgedir Bu bildiride ifadesini bulan Yurtta Barış, Dünyada Uzlaştırma için çalışıyoruztümcesi, sadece o yıl için söylenmiş bir laf değildi
Musatafa Kemal mavi gözlerini Ege'nin ötesine çevirerek: Yunanistan'la nasıl dost olacağımızı düşünüyorum Savaş bitti İki yakın komşu düşmanca yaşayamayız Arkadaşlık ilişkilerini açılmak için nereden başlamalı diye düşünüyorumdemiştir ( İşte sevgili dostlar, bugün bile hâlâ düşman olduğumuz Yunanistan ile büyük acılar yaşadığımız Ağustos depremini vasıtasıyla bir birliktelik kurduk Atatürk bunu 1923 yılında görmüş ve Yunanistan ile dost olmamızın gerekliliğini o zamanlarda görmüştür)
Çağdaş Uygarlık Düzeyine Varmak
Uygarlık böylece kaslı bir ışıktır fakat, O'na aldırış etmeyenleri yakar ve yok eder
Atatürk için asıl niyet Çağdaş UygarlıktırUygarlık kavramı, Atatürk'ün tüm zihin ve eylemlerinin hareket noktası olmuştur
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti'ni, halkını iyice modern ve bütün amaç ve şekilleriyle medeni bir sosyal toplum haline ulaştırmaktır
Müspet Bilimin Rehberliği
Benim manevi mirasım ilim ve akıldır Benden sonradan beni izlemek isteyenler, bu temel eksen üstünde zihin ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım olurlar
Üstün zekâ ve dehasıyla kurduğu Cumhuriyetimizin en kısa zamanda modern uygarlık düzeyine yükseltmesinin, bilimin öncü ve yol göstericiliğiyle olası olabileceğini göstererek Hayatta en reel mürşiti, ilimkabul eden bir yöntemle, bilime büyük değer vermemizi ve ondan gereği gibi yararlanmamızı istemiştir
*