nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Atatürkün ilkeleri,
CUMHURİYETÇİLİK
Atatürk devriminde cumhuriyetçilik, asıl prensip ve değerdir Anayasalarımızda öbür Atatürk ilkelerinin yer alışında diziliş sırasında en baştadır pek oysa anayasamızda değiştirilmesi önerilemez maddelerin en başında gelir Kısacası bu prensip anayasanın bağımsız belli başlı maddesidir
MİLLİYETÇİLİK
Atatürk İlkeleri aralarında son derece manâlı bir prensip olan milliyetçilik, akilcilik, gerçekçilik, barışçılık ve cumhuriyetçilik ilkeleriyle bütünleşen ve bu ilkelerle çelişen yorumlara kapalı bir ilkedir
Milliyetçilik ilkesi, ulusal savaşın çıkış noktasını oluşturmuş ve tüm tutsak ulusların kurtuluş hareketlerine ışık tutmuştur
HALKÇILIK
Ihtilal Tarihimizde üzerinde duyarlıkla titrediğimiz, 1924 ve 1961 anayasalarında yer alan halkçılık ilkesi, Atatürk ilkeleri arasında demokrasi ülküsünün temelini oluşturmaktadır Bu ilkenin belli başlı özelliği, ülke yönetiminin ve egemenliğin kaynağını ahali dediğimiz kamu varlığında bulmaktır Atatürkün daha 1920 yılında meclise sunduğu halkçılık programında halkı temsil eden meclisin ulusal egemenliği hangi yöntemlerle kullanacağını tespit eden esaslar, 1937'de anayasamızda devletin esas ilkeleri arasında yer alan halkçılık adıyla yönetimin demokratik kaynağını saptıyordu
DEVLETÇİLİK
Anayasamızda da bulunan devletçilik ilkesi, tüm ülkelerin ortak amacı olan toplumun esenlik ve mutlulugunui sağlayıcı toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkınmada devletin üstlenmesi gereken görevleri tespit eden bir yöntemdir Genel çizgileri ile özel girişimin yetki ve gücü açık havada kalan ekonomik yeniden yapılanma ve örgütlenmeyi devlet eliyle ve araçları ile yerine getirmek ilkesidir
LAİKLİK
Atatürk ilkeleri arasında devrimcilik, cumhuriyetçilik ve uygarlıkçılık ilkeleri ile sıkıca ilişkili olan laiklik ilkesi, yaygın anlatımıyla din ile dünya, din ile devlet islerinin ayrılmasını öngören akilci bir yöntemdir
Laiklik, geniş anlamıyla çağdaşlaşmanın doğal bir sonucudur Din, bireylerin dilediği inancı taşımasıdır Nasıl bireyleri belli bir inanca sıkmak insan haklarına tutarsız ise, devleti de belirlenmiş bir inancın buyruğu altına sokmak çağdaş devlet anlayışına aykırıdır
DEVRİMCİLİK
Devrimcilik ilkesi, Atatürk ilkeleri aralarında devingenlik, eylem ve atilim kavramlarını içlem ve kaplamına almış tek ilkedir
Atatürk, Büyük Söylevinin sonunda: Bu açıklamalarımla milli yasamı sona ermiş varsayılan Büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını ve bilim ve tekniğin en son esaslarına dayalı ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım,diye değindiği modern devlet kavramıyla devrimcilik ilkesinin şaşmaz işaretini veriyordu
BÜTÜNLEYICI İLKELERİ
AKILCILIK
Atatürk İlkelerinin hepsi, kavram ve dilekçe olarak, akılcılığa dayanır Atatürkün eserinin büyüklüğü, ulusu ve ülkesi için giriştiği tüm eylemlerinin başarıya ulaşmasında akilciliğin nasıl muhakkak ölçek olduğunu kanıtlar
Türk toplumunun yüzyıllık çağdaşlaşma atılımlarının ortaçağın karanlık ve bağnaz düşüncelerinden ötürü, basarisiz kaldığını en iyi anlayanlardan biri Atatürktü Dürüst yolu bulmak için, şimdiye değin inandırılmış olduğumuz neler varsa hepsini aklin şüpheci süzgecinden geçirip inançlarımızı olumlu bilimlerin aydınlığında yeni bastan ayarlamak, akilcilik ilkesinin özüdür
GERÇEKCİLİK
Atatürk İlkelerinden uygarlıkçılık, barışçılık ve devrimcilik ilkelerinin akilcilik ilkesiyle çakışmasının doğal bir sonucu olan gerçekçilik, tüm ilkelere canlılık kazandıran bir ilkedir
ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK
Büyük Fransız Devrimiyle evrensellik kazanan özgürlük kavramı, yakınçağa damgasını vuran modern devlet gerçeğinin temelini yaratıcı bir eylemi de vurgular özgürlükçülük, kişinin ve toplumun mutluluğa erişmesinde uğrunda girişilen savaşımların tümünü kapsar
UYGARLIKCILIK
Atatürk devrimlerinin temeli uygarlıkçılıktır Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamiyle çağdaş, bütün kasıt ve biçimleriyle medeni bir toplum haline getirmektir Devrimlerimizin asil temeli budurdiyen Atatürk, Türk ulusunu ileriye donuk yasam çizgisinde modern uygarlık düzeyinin istene çıkarmakülküsünün yılmaz savaşçısıdır Bu bakımdan, yüz yıllık uygarlaşma çabalarına başta, Atatürkün giriştiği toplumsal atılımlarla devrimci bir yön çizilmiştir *
CUMHURİYETÇİLİK
Atatürk devriminde cumhuriyetçilik, asıl prensip ve değerdir Anayasalarımızda öbür Atatürk ilkelerinin yer alışında diziliş sırasında en baştadır pek oysa anayasamızda değiştirilmesi önerilemez maddelerin en başında gelir Kısacası bu prensip anayasanın bağımsız belli başlı maddesidir
MİLLİYETÇİLİK
Atatürk İlkeleri aralarında son derece manâlı bir prensip olan milliyetçilik, akilcilik, gerçekçilik, barışçılık ve cumhuriyetçilik ilkeleriyle bütünleşen ve bu ilkelerle çelişen yorumlara kapalı bir ilkedir
Milliyetçilik ilkesi, ulusal savaşın çıkış noktasını oluşturmuş ve tüm tutsak ulusların kurtuluş hareketlerine ışık tutmuştur
HALKÇILIK
Ihtilal Tarihimizde üzerinde duyarlıkla titrediğimiz, 1924 ve 1961 anayasalarında yer alan halkçılık ilkesi, Atatürk ilkeleri arasında demokrasi ülküsünün temelini oluşturmaktadır Bu ilkenin belli başlı özelliği, ülke yönetiminin ve egemenliğin kaynağını ahali dediğimiz kamu varlığında bulmaktır Atatürkün daha 1920 yılında meclise sunduğu halkçılık programında halkı temsil eden meclisin ulusal egemenliği hangi yöntemlerle kullanacağını tespit eden esaslar, 1937'de anayasamızda devletin esas ilkeleri arasında yer alan halkçılık adıyla yönetimin demokratik kaynağını saptıyordu
DEVLETÇİLİK
Anayasamızda da bulunan devletçilik ilkesi, tüm ülkelerin ortak amacı olan toplumun esenlik ve mutlulugunui sağlayıcı toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkınmada devletin üstlenmesi gereken görevleri tespit eden bir yöntemdir Genel çizgileri ile özel girişimin yetki ve gücü açık havada kalan ekonomik yeniden yapılanma ve örgütlenmeyi devlet eliyle ve araçları ile yerine getirmek ilkesidir
LAİKLİK
Atatürk ilkeleri arasında devrimcilik, cumhuriyetçilik ve uygarlıkçılık ilkeleri ile sıkıca ilişkili olan laiklik ilkesi, yaygın anlatımıyla din ile dünya, din ile devlet islerinin ayrılmasını öngören akilci bir yöntemdir
Laiklik, geniş anlamıyla çağdaşlaşmanın doğal bir sonucudur Din, bireylerin dilediği inancı taşımasıdır Nasıl bireyleri belli bir inanca sıkmak insan haklarına tutarsız ise, devleti de belirlenmiş bir inancın buyruğu altına sokmak çağdaş devlet anlayışına aykırıdır
DEVRİMCİLİK
Devrimcilik ilkesi, Atatürk ilkeleri aralarında devingenlik, eylem ve atilim kavramlarını içlem ve kaplamına almış tek ilkedir
Atatürk, Büyük Söylevinin sonunda: Bu açıklamalarımla milli yasamı sona ermiş varsayılan Büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını ve bilim ve tekniğin en son esaslarına dayalı ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım,diye değindiği modern devlet kavramıyla devrimcilik ilkesinin şaşmaz işaretini veriyordu
BÜTÜNLEYICI İLKELERİ
AKILCILIK
Atatürk İlkelerinin hepsi, kavram ve dilekçe olarak, akılcılığa dayanır Atatürkün eserinin büyüklüğü, ulusu ve ülkesi için giriştiği tüm eylemlerinin başarıya ulaşmasında akilciliğin nasıl muhakkak ölçek olduğunu kanıtlar
Türk toplumunun yüzyıllık çağdaşlaşma atılımlarının ortaçağın karanlık ve bağnaz düşüncelerinden ötürü, basarisiz kaldığını en iyi anlayanlardan biri Atatürktü Dürüst yolu bulmak için, şimdiye değin inandırılmış olduğumuz neler varsa hepsini aklin şüpheci süzgecinden geçirip inançlarımızı olumlu bilimlerin aydınlığında yeni bastan ayarlamak, akilcilik ilkesinin özüdür
GERÇEKCİLİK
Atatürk İlkelerinden uygarlıkçılık, barışçılık ve devrimcilik ilkelerinin akilcilik ilkesiyle çakışmasının doğal bir sonucu olan gerçekçilik, tüm ilkelere canlılık kazandıran bir ilkedir
ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK
Büyük Fransız Devrimiyle evrensellik kazanan özgürlük kavramı, yakınçağa damgasını vuran modern devlet gerçeğinin temelini yaratıcı bir eylemi de vurgular özgürlükçülük, kişinin ve toplumun mutluluğa erişmesinde uğrunda girişilen savaşımların tümünü kapsar
UYGARLIKCILIK
Atatürk devrimlerinin temeli uygarlıkçılıktır Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamiyle çağdaş, bütün kasıt ve biçimleriyle medeni bir toplum haline getirmektir Devrimlerimizin asil temeli budurdiyen Atatürk, Türk ulusunu ileriye donuk yasam çizgisinde modern uygarlık düzeyinin istene çıkarmakülküsünün yılmaz savaşçısıdır Bu bakımdan, yüz yıllık uygarlaşma çabalarına başta, Atatürkün giriştiği toplumsal atılımlarla devrimci bir yön çizilmiştir *