iltasyazilim
FD Üye
Madem Ki; devlet bir idareye, bir hakimiyete maliktir, onu açıklama ve infaz için bazı vasıtalara muhtaçtır Bu vasıtaları ihtiva eden devlet teşkilatında millet meclisi ve hükümet teşkilatı esastır Demokrasi prensibi hakimiyeti milliye prensibi şekline inkılap etmiştir Bir vatandaş kendi özgürlük ve hakkını kendi maddesel kuvvetine dayanarak temine kalkışamaz Bu hususlar fertlerin şiddet ve teşebbüsleri ile değil, milletin iradesini haiz olan devletin kudret ve nüfuzu ile tedarik olunabilir
Türk, istibdat ve tutsaklık zincirlerini parçalayabilmek için dahili ve harici düşmanlar aleyhinde hayatını ortaya attı, fazla kanlı ve güvenli olmayan mücadelelere girdi, sayısız fedakarlıklara katlandı ancak ondan daha sonra hürriyetine sahip oldu Bu sebeple özgürlük Türk'ün hayatıdır Artık Türkiye'de her Türk özgürlük doğar, bağımsızlık yaşar Türkler demokrat, bağımsızlık ve sorumlu vatandaşlardır Türk ferdi hürriyetinden ve menfaatlerinden teşkilatı esasiye kanununda ödev olunduğu kadarını Cumhuriyete bırakmıştır Cumhuriyet ferdin, ona bıraktığı bir kısım hürriyeti, ferdin ve Türk milletinin, dahilde hürriyetini ve harice aleyhinde istiklalini temin için kullanır
Yeniden Atatürk temel yargı ve hürriyetler konusunda şunları açıklama etmektedir Hürriyetler esas ferdin bedensel menfaatlerine tekabül eder; gizli anlamda bireysel hürriyettir Bunlardan en önemlileri yolculuk ve yerleşme yargı ve hürriyetidir aynı zamanda keyfi tutuklamaları, hapis cezasını imha etmek gerekmektedir Ferdi mülkiyet fazla önemlidir Bir insanın emeğinin ürünü olan her şeye sahip olması, devletin müdahale edemeyeceği, ferdin yüksek haklarındandır Tekrar esas haklardan ticaret çalışma ve sanat hürriyeti önemlidir Bunlardan başka, devletin, siyasi veya kamunun fayda ve emniyeti amacıyla tekeli altında bulundurduğu işleri başkaları yapamaz İkinci grup hürriyetler ferdin us hayatındaki hürriyet haklarıdır Bunlardan vicdan hürriyeti ferdin istediğini dikkate almak, istediğine itimat etmek, kendisine ait siyasi bir fikre sahip olmak, mensup olduğu bir dini gereklerini gerçekleştirmek veya yapmamak yargı ve hürriyetine sahiptir Kimsenin fikrine ve vicdanına başat olunamaz
Atatürk'ün esas hürriyetler konusundaki düşünceleri şöyle devam eder İçtima hürriyeti ve matbuat hürriyeti benzer prensipten çıkar O prensip insanların, fikirlerini özgür söylemek ve neşretmek hakkıdır Vatandaşlar, kendi talim ve terbiyeleri için ve umumun menfaatleri noktasından fikirlerini teati etmedirler En büyük hakikatler ve terakkiler, fikirlerin serbest ortaya konması ve teati edilmesi ile meydana çıkar ve yükselir Hürriyet, ihtimal ama zor kullanarak tesis olunur, lakin, herkese aleyhinde taassüpsüzlük (tölerans) göstermekle ve aldırmamazlıkla muhafaza edilir Türkiye Cumhuriyetinde, cümbür cemaat Allaha istediği gibi ibadet eder Hiç kimseye dini fikirlerinden dolayı bir şey yapılmaz Türkiye Cumhuriyetinin resmi dini yoktur Türkiye'de bir kimsenin fikirlerini, cebren başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna müsaade edilmez Şahısların özgürlüğü, devletin egemenliğine ve isteklerinin saklı bulundurulmasına bağlıdır Devletin istekleri felce uğratılmış olursa şahısların özgürlüklerini koruyacak hiçbir şiddet ve araç kalmaz Yurttaş olan kişiler kendi özgürlüklerinin bir bölümünü içinden gelerek, gerekli görerek devlete gerçekten vere gelmişlerdir Devlet kendine özgü olan istekle kişisel özgürlüklerin bir bölümüne gene o özgürlükleri temin etmek için sahip olur Yeter oysa devletin buyrukluğu ulusun genel mutluluğu ve refahına ve vatandaşa özgürlüklerinin sağlanmasına harcanmış olsun(Atatürk'ün, 17 Şubat 1931 günü Adana Türk Ocağında yaptığı konuşmadan)
Bunların dıştan; Atatürk'ün 1 Mart 1924 tarihinde, TBMM II Dönem açış konuşması, 30 Ağustos 1924 Dumlupınar'da yaptığı konuşma, Ankara Hukuk mektebine yazdığı telgraf, 9 Ekim 1925 yılında Cumhuriyet savcılarına seslenişi, 5 Kasım 1925 tarihinde Ankara Hukuk Fakültesini açarken yaptığı tavır, 1 Kasım 1928 tarihinde TBMM III Dönem Yasama Yıllını açış konuşması, Ankara İstiklal Mahkemesi kararı ve Mahkeme başkanlığına yazdığı telgraf, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesine dair kanun üzerine açıklamaları, 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM V Dönem 3 ncü Yasama Yılı ve 1Kasım 1938 tarihlerinde TBMM V Dönem 4 ncü Yasama Yılı açış konuşmaları, kitapta yer alan hukuk üzerine düşüncelerini yansıtan metinlerden bazılarıdır
Eser, Kurtuluş Savaşı ve öncesi ile Cumhuriyet Döneminde Atatürk'ün yapmış olduğu hitabe, ifade, hatıra, sohbet ve görüşlerden derlenmiş, modern Türkiye Cumhuriyetinin felsefesi, genel anlamda demokrasi, insan hakları ve kısmen de kamu ve özel hukuk, özellikle haklar ve çeşitleri üzerinde Atatürk'ün görüşlerini farklı bir bakış açısıyla değerlendirebilmek için, herkes göre okunması gerekli bir kullanım kaynağıdır *
Türk, istibdat ve tutsaklık zincirlerini parçalayabilmek için dahili ve harici düşmanlar aleyhinde hayatını ortaya attı, fazla kanlı ve güvenli olmayan mücadelelere girdi, sayısız fedakarlıklara katlandı ancak ondan daha sonra hürriyetine sahip oldu Bu sebeple özgürlük Türk'ün hayatıdır Artık Türkiye'de her Türk özgürlük doğar, bağımsızlık yaşar Türkler demokrat, bağımsızlık ve sorumlu vatandaşlardır Türk ferdi hürriyetinden ve menfaatlerinden teşkilatı esasiye kanununda ödev olunduğu kadarını Cumhuriyete bırakmıştır Cumhuriyet ferdin, ona bıraktığı bir kısım hürriyeti, ferdin ve Türk milletinin, dahilde hürriyetini ve harice aleyhinde istiklalini temin için kullanır
Yeniden Atatürk temel yargı ve hürriyetler konusunda şunları açıklama etmektedir Hürriyetler esas ferdin bedensel menfaatlerine tekabül eder; gizli anlamda bireysel hürriyettir Bunlardan en önemlileri yolculuk ve yerleşme yargı ve hürriyetidir aynı zamanda keyfi tutuklamaları, hapis cezasını imha etmek gerekmektedir Ferdi mülkiyet fazla önemlidir Bir insanın emeğinin ürünü olan her şeye sahip olması, devletin müdahale edemeyeceği, ferdin yüksek haklarındandır Tekrar esas haklardan ticaret çalışma ve sanat hürriyeti önemlidir Bunlardan başka, devletin, siyasi veya kamunun fayda ve emniyeti amacıyla tekeli altında bulundurduğu işleri başkaları yapamaz İkinci grup hürriyetler ferdin us hayatındaki hürriyet haklarıdır Bunlardan vicdan hürriyeti ferdin istediğini dikkate almak, istediğine itimat etmek, kendisine ait siyasi bir fikre sahip olmak, mensup olduğu bir dini gereklerini gerçekleştirmek veya yapmamak yargı ve hürriyetine sahiptir Kimsenin fikrine ve vicdanına başat olunamaz
Atatürk'ün esas hürriyetler konusundaki düşünceleri şöyle devam eder İçtima hürriyeti ve matbuat hürriyeti benzer prensipten çıkar O prensip insanların, fikirlerini özgür söylemek ve neşretmek hakkıdır Vatandaşlar, kendi talim ve terbiyeleri için ve umumun menfaatleri noktasından fikirlerini teati etmedirler En büyük hakikatler ve terakkiler, fikirlerin serbest ortaya konması ve teati edilmesi ile meydana çıkar ve yükselir Hürriyet, ihtimal ama zor kullanarak tesis olunur, lakin, herkese aleyhinde taassüpsüzlük (tölerans) göstermekle ve aldırmamazlıkla muhafaza edilir Türkiye Cumhuriyetinde, cümbür cemaat Allaha istediği gibi ibadet eder Hiç kimseye dini fikirlerinden dolayı bir şey yapılmaz Türkiye Cumhuriyetinin resmi dini yoktur Türkiye'de bir kimsenin fikirlerini, cebren başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna müsaade edilmez Şahısların özgürlüğü, devletin egemenliğine ve isteklerinin saklı bulundurulmasına bağlıdır Devletin istekleri felce uğratılmış olursa şahısların özgürlüklerini koruyacak hiçbir şiddet ve araç kalmaz Yurttaş olan kişiler kendi özgürlüklerinin bir bölümünü içinden gelerek, gerekli görerek devlete gerçekten vere gelmişlerdir Devlet kendine özgü olan istekle kişisel özgürlüklerin bir bölümüne gene o özgürlükleri temin etmek için sahip olur Yeter oysa devletin buyrukluğu ulusun genel mutluluğu ve refahına ve vatandaşa özgürlüklerinin sağlanmasına harcanmış olsun(Atatürk'ün, 17 Şubat 1931 günü Adana Türk Ocağında yaptığı konuşmadan)
Bunların dıştan; Atatürk'ün 1 Mart 1924 tarihinde, TBMM II Dönem açış konuşması, 30 Ağustos 1924 Dumlupınar'da yaptığı konuşma, Ankara Hukuk mektebine yazdığı telgraf, 9 Ekim 1925 yılında Cumhuriyet savcılarına seslenişi, 5 Kasım 1925 tarihinde Ankara Hukuk Fakültesini açarken yaptığı tavır, 1 Kasım 1928 tarihinde TBMM III Dönem Yasama Yıllını açış konuşması, Ankara İstiklal Mahkemesi kararı ve Mahkeme başkanlığına yazdığı telgraf, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesine dair kanun üzerine açıklamaları, 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM V Dönem 3 ncü Yasama Yılı ve 1Kasım 1938 tarihlerinde TBMM V Dönem 4 ncü Yasama Yılı açış konuşmaları, kitapta yer alan hukuk üzerine düşüncelerini yansıtan metinlerden bazılarıdır
Eser, Kurtuluş Savaşı ve öncesi ile Cumhuriyet Döneminde Atatürk'ün yapmış olduğu hitabe, ifade, hatıra, sohbet ve görüşlerden derlenmiş, modern Türkiye Cumhuriyetinin felsefesi, genel anlamda demokrasi, insan hakları ve kısmen de kamu ve özel hukuk, özellikle haklar ve çeşitleri üzerinde Atatürk'ün görüşlerini farklı bir bakış açısıyla değerlendirebilmek için, herkes göre okunması gerekli bir kullanım kaynağıdır *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.