iltasyazilim
FD Üye
Cumhuriyet yönetiminin birinci özelliği, tercih esasına dayanan bir yöneticilik olmasıdır Bu tercih de lüzum seçme gerekse seçilme hakkı bakımından belirlenmiş bir kişiye, muhakkak bir zümreye, belli bir sınıfa ait değildir; bütünüyle millete aittir Cumhuriyetle yönetilen bir devlette bir görevin, ilahı bir kuvvete dayanmasıveya babladan oğula geçmesi gibi bir usul de yoktur ve olamaz Cumhuriyet yönetiminde seçimle iş başına gelenlerin görev süresi belirlenmiş bir dönemi kapsar; yani cumhuriyet rejiminde kaydı yaşam şartı ile bir atama söz konusu olamaz
Cumhuriyet rejiminin ikinci bir özelliği, bu rejim herşeyden önce kişi, zümre ve derslik yararını değil, ulus yararını ön planda tutan, millet yararına dayanan bir idare şeklidir Çünkü cumhuriyet rejimi, kuvvetini, dayanağını birey, zümre ve sınıf hakimiyetinden yok, geniş halk müziği kitlesinden, halk iradesinden almaktadır Cumhuriyet rejimi, memleketimize, milletimize sayılamayacak dek fazla şeyler kazandırmıştır bir kere cumhuriyet yönetinii, devlet hayatımıza, siyasi hayatımıza egemenliğin bir şahsa, bir zümreye, bir sınıfa yok, millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır Çünkü bundan evvel, Osmanlı Devleti'nde egemenliğin kaynağı ilahi iradeye bağlanıyor, bunu da SultanHalife sıfatıyla bir kişi temsilcilik ediyordu Insanlar haklarını yok eden, ulusal iradeyi geçersiz kılan bu çağ dışı kavrama, memleketimizde ancak Cumhuriyet rejimi ile yıkılmıştır
Cumhuriyet rejiminin, bütün vatandaşlan kanun önünde eşit sayması, onlar aralarında hiçbir imtiyaz tanımaması, onların devlet yönetimine eşit olarak katılımını sağlaması, vatandaşların esas yargı ve hürriyetlerini devlet teminatı altına alışı, ulusal birlik ve beraberliğimiz açısından da birleştirici, pekiştirici olmuş, ulusal sınırlanmız içinde hiçbir imtiyaz yapmaksızın tüm vatandaşlarımızın paylaştığı, yararlandığı, böylece korumaya ve yaşatmaya kararlı olduğu bir yöneticilik haline gelmiştir
Cumhuriyet rejimi bununla beraber, insan unsuruna verdiği değer, insan adalet ve hürriyetlerine gösterdiği saygı nedeniyledir ama, çağdaşlaşmayı, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı en iyi şekilde gerçekleştiren bir etraf oluşturmuştur Diyebiliriz fakat Türkiye 'nin çağ atlaması, milletimizin Atatürk'ün önderliğinde her türlü engeli aşarak uygar bir toplum haline gelişi, laik ve demokratik cumhuriyet rejimi sayesinde muhtemel olabilmiştirİşte bize kazandırdığı bu değerler nedeniyle, laik ve demokratik cumhuriyet rejimi, memleketimizin geleceği bakımından o derece önemlidir ki, Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti'nin yöneticilik şeklinin Cumhuriyet olduğuhükmünün değiştiri1emeyeceği, değiştirilmesinin teklif zeka edilemeyeceği bambaşka bir tüzük maddesiyle güvence altına alınmıştır
Gençlerimizi ve her gelecek kuşak bilmelidir oysa, bu vatanda kurduğumuz Cumhuriyet yönetimi, Atatürk'ün önderliğinde çok büyük fedakarlıklarla kazanılan bir ölüm kalım savaşından sonradan gerçekleştirilmiştir Bu büyük başarının peşinde binlerce şehidin, binlerce gazinin harcı vardır Bu bakımdan, kurulan bu büyük eserin her yönü ile gelişmesi, geliştirilmesi, doğabilecek her türlü tehlikeden titizlikle korunması, Cumhuriyet kuşaklarının Atatürk'e ve onun inkılap arkadaşlarına borçlu olduğu gerekli bir görevdir
Cumhuriyet kuşakları, bu görevin bilinci içinde, kendilerine bırakılan emaneti tekrar tekrar koruyacaklar, Türkiye Cumhuriyeti'ni Büyük Önder'in çizdiği yolda daima yaşatacaklardır
*
Cumhuriyet rejiminin ikinci bir özelliği, bu rejim herşeyden önce kişi, zümre ve derslik yararını değil, ulus yararını ön planda tutan, millet yararına dayanan bir idare şeklidir Çünkü cumhuriyet rejimi, kuvvetini, dayanağını birey, zümre ve sınıf hakimiyetinden yok, geniş halk müziği kitlesinden, halk iradesinden almaktadır Cumhuriyet rejimi, memleketimize, milletimize sayılamayacak dek fazla şeyler kazandırmıştır bir kere cumhuriyet yönetinii, devlet hayatımıza, siyasi hayatımıza egemenliğin bir şahsa, bir zümreye, bir sınıfa yok, millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır Çünkü bundan evvel, Osmanlı Devleti'nde egemenliğin kaynağı ilahi iradeye bağlanıyor, bunu da SultanHalife sıfatıyla bir kişi temsilcilik ediyordu Insanlar haklarını yok eden, ulusal iradeyi geçersiz kılan bu çağ dışı kavrama, memleketimizde ancak Cumhuriyet rejimi ile yıkılmıştır
Cumhuriyet rejiminin, bütün vatandaşlan kanun önünde eşit sayması, onlar aralarında hiçbir imtiyaz tanımaması, onların devlet yönetimine eşit olarak katılımını sağlaması, vatandaşların esas yargı ve hürriyetlerini devlet teminatı altına alışı, ulusal birlik ve beraberliğimiz açısından da birleştirici, pekiştirici olmuş, ulusal sınırlanmız içinde hiçbir imtiyaz yapmaksızın tüm vatandaşlarımızın paylaştığı, yararlandığı, böylece korumaya ve yaşatmaya kararlı olduğu bir yöneticilik haline gelmiştir
Cumhuriyet rejimi bununla beraber, insan unsuruna verdiği değer, insan adalet ve hürriyetlerine gösterdiği saygı nedeniyledir ama, çağdaşlaşmayı, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı en iyi şekilde gerçekleştiren bir etraf oluşturmuştur Diyebiliriz fakat Türkiye 'nin çağ atlaması, milletimizin Atatürk'ün önderliğinde her türlü engeli aşarak uygar bir toplum haline gelişi, laik ve demokratik cumhuriyet rejimi sayesinde muhtemel olabilmiştirİşte bize kazandırdığı bu değerler nedeniyle, laik ve demokratik cumhuriyet rejimi, memleketimizin geleceği bakımından o derece önemlidir ki, Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti'nin yöneticilik şeklinin Cumhuriyet olduğuhükmünün değiştiri1emeyeceği, değiştirilmesinin teklif zeka edilemeyeceği bambaşka bir tüzük maddesiyle güvence altına alınmıştır
Gençlerimizi ve her gelecek kuşak bilmelidir oysa, bu vatanda kurduğumuz Cumhuriyet yönetimi, Atatürk'ün önderliğinde çok büyük fedakarlıklarla kazanılan bir ölüm kalım savaşından sonradan gerçekleştirilmiştir Bu büyük başarının peşinde binlerce şehidin, binlerce gazinin harcı vardır Bu bakımdan, kurulan bu büyük eserin her yönü ile gelişmesi, geliştirilmesi, doğabilecek her türlü tehlikeden titizlikle korunması, Cumhuriyet kuşaklarının Atatürk'e ve onun inkılap arkadaşlarına borçlu olduğu gerekli bir görevdir
Cumhuriyet kuşakları, bu görevin bilinci içinde, kendilerine bırakılan emaneti tekrar tekrar koruyacaklar, Türkiye Cumhuriyeti'ni Büyük Önder'in çizdiği yolda daima yaşatacaklardır
*