Ataturk'un Laiklik Anlayışı Ve Gunumuzdeki Onemi Nedir
Ataturku ve reformlarını değerlendirenler genel olarak iki odakta toplanırlar Bunlardan birincisinde buluşanlar, buyuk liderin bilincli, planlı ve sistemli bir devrim sureci gercekleştirdiğini ileri surerler Diğerleri ise, onun, belirgin bir duşunce sistemi icinde bulunmadığını, gelişen olaylara ve koşullara gore atılım yapan bir lider olduğunu savunurlar
Ataturkun bilincli devrim surecinden uzak olduğunu savunanların sayısı azdır Bunların buyuk bolumunu de, daha Kurtuluş Savaşının başından beri ceşitli nedenlerle ona karşı cıkanlar oluşturmaktadır
Memleketimizde laiklik konusunda fikir yurutenlerin genellikle duştukleri hata; laikliği Turkiye gerceklerinden soyutlamaları ve dogmatik (katıdeğişmez) bir laiklik kavramına koru korune bağlı bulunmalarıdır
Oysa Turkiyedeki laiklik, Cumhuriyetimizin milliyetcilik, halkcılık ve devletcilik nitelikleri gibi, ulkemiz tarih ve gerceklerine gore oluşmuştur
Bu itibarla bu nitelikleri, Batı taklitcisi kavramlar olarak veya yalnız sozluk anlamları ile tanımlamak doğru değildir Bunlar Ataturk tarafından hem soz, hem de uygulama ile belirlenmiş ve bunların sağladığı uyum ve butunluk Ataturkculuk dediğimiz duşunce sistemini oluşturmuştur
Gercek odur ki, Ataturk, henuz genclik cağının başında devlet ve toplum icin cıkış yolu arayışları icine girmiş, sonunda da Ulusal sınırlar icinde, ozgur ve uygar bir toplum ışığına ulaşmıştır
O, bu sonuca ulaşmak icin oluşturduğu programını evrelere ayırmış, bu arada ortaya cıkan olaylardan da kuşkusuz yararlanarak geleneklerine cok bağlı olan ulusunun duygu ve duşunceleri uzerinde bir oyma sanatcısı gibi sabırla işleyerek, belirlediği amaca kısa surede ulaşmıştır
Dokuz yılda yaptıklarımız bir mantık zinciri icinde duşunulurse; ilk gunden bugune dek izlediğimiz genel gidişin, ilk kararın cizdiği cizgiden ve yoneldiği amactan hic ayrılmamış olduğu kendiliğinden ortaya cıkar
Bu sozler Ona aittir ve 1927 yılında okuduğu SOYLEVde yer almıştır
Ataturk, amacı doğrultusunda belirlediği programını, birbiriyle bağlantılı ve zaman zaman da ic ice uc evrede gercekleştirmeyi planlamıştır
Ataturke gore laiklik:
Toplumdaki inanc ayrılıklarını ortadan kaldıracak, bireyleri vatandaşlık catısı altında birleştirecek ve ic barışı sağlayacak guclu bir bağdır;
Bir toplumun, cağdaş, ozgurlukcu ve demokratik kurallarla yonetilmesi icin gerekli olan ana oğedir;
Ozgur yaşayışın ve ozgur duşuncenin en guclu kaynağıdır;
Doğunun mistik duşunce sisteminden kurtularak, Batının araştırıcı, yaratıcı ve değerlendirici humanist sistemine ulaşmada yol gosteren bir pusuladır;
Ekonomik, sosyal,siyasal ve kulturel dağınıklılığı ortadan kaldıran,uluslar topluluğu icindetam bağımsızlık ilkesine dayalı, eşit ve saygın yer almayı ongoren bir guctur;
Genclerin; araştırıcı, ilerici ve olumlu duşuncelere acık, ozgurce yetişmeleri icin Milli Eğitimin tek guvencesidir;
İnanc duygularını somuren yonetimlere karşı en etkili frendir
Uluslararasındaki dil, din ve ırk ayrımını ortadan kaldıracak, toplumları barış icinde bir arada yaşatacak kurumların onde gelenidir
Ozetle, Ataturke gore laiklik,uygar bir yaşama bicimi dir
Bu nedenle, ilk adım olarak, gucunu ulusunun egemenliğinden alan parlamento acılmış, sonra saltanat kaldırılmış, hilafet siyasal iktidardan uzaklaştırılmış, Cumhuriyetin ilanı ile de ulusal sınırlar icinde yeni bir devlet kurulmuştur
Ataturku ve reformlarını değerlendirenler genel olarak iki odakta toplanırlar Bunlardan birincisinde buluşanlar, buyuk liderin bilincli, planlı ve sistemli bir devrim sureci gercekleştirdiğini ileri surerler Diğerleri ise, onun, belirgin bir duşunce sistemi icinde bulunmadığını, gelişen olaylara ve koşullara gore atılım yapan bir lider olduğunu savunurlar
Ataturkun bilincli devrim surecinden uzak olduğunu savunanların sayısı azdır Bunların buyuk bolumunu de, daha Kurtuluş Savaşının başından beri ceşitli nedenlerle ona karşı cıkanlar oluşturmaktadır
Memleketimizde laiklik konusunda fikir yurutenlerin genellikle duştukleri hata; laikliği Turkiye gerceklerinden soyutlamaları ve dogmatik (katıdeğişmez) bir laiklik kavramına koru korune bağlı bulunmalarıdır
Oysa Turkiyedeki laiklik, Cumhuriyetimizin milliyetcilik, halkcılık ve devletcilik nitelikleri gibi, ulkemiz tarih ve gerceklerine gore oluşmuştur
Bu itibarla bu nitelikleri, Batı taklitcisi kavramlar olarak veya yalnız sozluk anlamları ile tanımlamak doğru değildir Bunlar Ataturk tarafından hem soz, hem de uygulama ile belirlenmiş ve bunların sağladığı uyum ve butunluk Ataturkculuk dediğimiz duşunce sistemini oluşturmuştur
Gercek odur ki, Ataturk, henuz genclik cağının başında devlet ve toplum icin cıkış yolu arayışları icine girmiş, sonunda da Ulusal sınırlar icinde, ozgur ve uygar bir toplum ışığına ulaşmıştır
O, bu sonuca ulaşmak icin oluşturduğu programını evrelere ayırmış, bu arada ortaya cıkan olaylardan da kuşkusuz yararlanarak geleneklerine cok bağlı olan ulusunun duygu ve duşunceleri uzerinde bir oyma sanatcısı gibi sabırla işleyerek, belirlediği amaca kısa surede ulaşmıştır
Dokuz yılda yaptıklarımız bir mantık zinciri icinde duşunulurse; ilk gunden bugune dek izlediğimiz genel gidişin, ilk kararın cizdiği cizgiden ve yoneldiği amactan hic ayrılmamış olduğu kendiliğinden ortaya cıkar
Bu sozler Ona aittir ve 1927 yılında okuduğu SOYLEVde yer almıştır
Ataturk, amacı doğrultusunda belirlediği programını, birbiriyle bağlantılı ve zaman zaman da ic ice uc evrede gercekleştirmeyi planlamıştır
Ataturke gore laiklik:
Toplumdaki inanc ayrılıklarını ortadan kaldıracak, bireyleri vatandaşlık catısı altında birleştirecek ve ic barışı sağlayacak guclu bir bağdır;
Bir toplumun, cağdaş, ozgurlukcu ve demokratik kurallarla yonetilmesi icin gerekli olan ana oğedir;
Ozgur yaşayışın ve ozgur duşuncenin en guclu kaynağıdır;
Doğunun mistik duşunce sisteminden kurtularak, Batının araştırıcı, yaratıcı ve değerlendirici humanist sistemine ulaşmada yol gosteren bir pusuladır;
Ekonomik, sosyal,siyasal ve kulturel dağınıklılığı ortadan kaldıran,uluslar topluluğu icindetam bağımsızlık ilkesine dayalı, eşit ve saygın yer almayı ongoren bir guctur;
Genclerin; araştırıcı, ilerici ve olumlu duşuncelere acık, ozgurce yetişmeleri icin Milli Eğitimin tek guvencesidir;
İnanc duygularını somuren yonetimlere karşı en etkili frendir
Uluslararasındaki dil, din ve ırk ayrımını ortadan kaldıracak, toplumları barış icinde bir arada yaşatacak kurumların onde gelenidir
Ozetle, Ataturke gore laiklik,uygar bir yaşama bicimi dir
Bu nedenle, ilk adım olarak, gucunu ulusunun egemenliğinden alan parlamento acılmış, sonra saltanat kaldırılmış, hilafet siyasal iktidardan uzaklaştırılmış, Cumhuriyetin ilanı ile de ulusal sınırlar icinde yeni bir devlet kurulmuştur