Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Atatürk'ün liderlik özelliği

Atatürk'ün liderlik özelliği

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Atatürk, Millî Uğraş'de millî birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevî bir kumandan, devlet kuran büyük siyaset ada·mı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılâpçıdır Bu vasıflarıyla, insanlık tarihinin tanıdığı en büyük adamlardan biri olduğunda belirsizlik yoktur Kahramanlık ve yüksek insanlık meziyetlerini en yüksek seviyede taşıdığında dünya tarihçileri ve akıl adamları tereddütsüz birleşmektedir Tarihin büyük tanıdığı şahsiyetlerle mukayesesi yapıldığı süre türlü bakımlardan keskin üstünlükleri göze çarpmaktadır bir defa tüm bu dehalara üstün tarafı, hem zihin ayrıca hareket adamı oluşudur O, fikri ve hareketi kişiliğinde birleştirmiş bir lider idi Düşünce ve düşüncelerinin özünü yaratıcı Atatürkçülük, her türlü dogmatik unsurdan sıyrılmış mantıklı bir dünya görüşüdür Memleket gerçeklerinden kaynaklanan, problemler aleyhinde aklın ve ilmin rehberliğini kabul eden bu gerçekçi manzara, gerek Türk Bağımsızlık Savaşı'nın gerekse onu izleyen Türk çağdaşlaşma hareketinin esasını oluşturmaktadır

Atatürk, milletin tarihî seyrini değiştirebilecek üstün meziyetleri doğruca, memleketi askerî ve siyasî zaferlerle uçurumun kenarından kurtarmıştır Dünya tarihinde, her türlü imkânsızlığa karşın inandığı fikri kullanım sahasına dökmüş Ya istiklâl, ya vefat!parolası ile bir Millî Çaba kazanmış, arkasında yepyeni hüviyette bir çağdaş millet ve devlet yaratmış adam azdır İçinde bulunduğu şartları değerlendirmede, engelleri ortadan kaldırmada gösterdiği büyük galibiyet Atatürk'ün farklı bir özelliğini teşki1 etmektedir Diyebiliriz ancak Atatürk, Türk toplumunda yalnızca çağdaşlaşma gereğini gördüğü için değil, bu çağdaşlaşmayı en kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için ve nihayet çağdaşlaşmaya engel olan etkenleri yiğitçe bertaraf ettiği için büyüktür Esasen Modern Türkiye'nin Kurucususıfatını da işte bu büyüklüğünden almaktadır

Büyük Nutkun sonlarında, Türk gençliğine hitaben çizdiği tablo, gerçekten, kendisi mücadeleye atıldığı vakit, memleketin içinde bulunduğu tablodur Atatürk, en zorlama şartlar aşağıda bile, her şeyin bitti zannedildiği bir zamanda bile, Türk milletine güven hissinin kaybolmaması gerektiği gerçeğini, eseriyle ispatlamış bir millî kahramandır; onun için sembol olmuştur, onun için sancak olmuştur

Atatürk gerçeğin adamıdır; sağduyunun ve ince görüşün adamıdır Nerde ne yaptı, neye karar verdi ise her zaman en iyisini yapmış, en hayırlısına karar vermiştir Halkın eğilimlerini mükemmel sezen ve ruhlara sızmasını bilen sanatkâr inkılâpçılığı sayesindedir ama müşterek özlem ve eğilimler kolayca millî ayla haline gelebilmiştir Giriştiği mücadelenin başından sonuna kadar Türk milletinin yüksek vasıflarına güvenmiş, kazanılan her türlü zaferin milletin eseri olduğunu söylemiştir Tüm teşebbüslerinde halk sevgisine dayanmış, kudretli kişiliği ve gerçeği sezişe dayanan ikna kuvvetiyle kütleleri sürükleyebilecek bir lider olduğunu göstermiştir Millî kurtuluşa sancak olan fikirleri, görüşleri ve ölmez eseriyle, tesirleri memleket sınırlarını aşmış, mazlum milletlerin bağımsızlık ve hürriyet mücadelesinde manevî şiddet olmuştur

Atatürk yaratıcısı, yapıcısı olduğu Türk İnkılâbını ifade ederken: Bu inkılâp, yüksek bir insanî ışık halkası i1e birleşik vatanperverlik eseridir Çocuklarına tüm güzellikleri ve bütün büyüklükleri bakmak ve bununla birlikte tüm sefaletlere merhamet etmek sanatını öğretmektedirdiyordu Kendisi de yarattığı inkılâbın imanlı bir yapıcısı sıfatıyla tüm dünyaya açık yürekle, içtenlikle ve dostlukla bakıyordu Sahiden, Ne Mutlu Türküm diyene!vecizesiyle kalplere millî iman perçinleyen Atatürk, bununla beraber insanlık idealinin ve insan sevgisinin de sembolü idi Yabancıların, Düşmanlarınız kimlerdir?sorusuna, Biz kimsenin düşmanı değiliz; yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız!cevabını veriyordu İşte bu hümanist yönü iledir oysa en ince ayrıntısına kadar millî özellik içeren Atatürk İnkılâbıbununla birlikte tüm insanlığın hayranlığını da üzerinde toplamaktadır

Atatürk'ün insanlık değerlerine içten ve büyük saygısı vardı O, bütün insanlığın asırlar boyu övdüğü ııe övündüğü meziyetleri üstün kişiliğinde toplamıştı Hayatı boyunca gösterdiği davranışlar bu meziyetleri sergiliyordu Şöyle ama:



Muzaffer Başkomutan olarak İzmir'e girdiği gün, önüne serilen düşman bayrağını, Bayrak bir milletin hür alâmetidir; düşmanın da olsa saygı duymak gerekir!diyerek, onu yerden kaldırtan,

Bir milleti özgürlük ve bağımsızlığa kavuşturan büyük eserinin haşmeti karşısında, memleketin büyük sanatkârları, şairleri, tiyatro sanatçıları elini öpmek istedikleri süre Sanatkâr el öpmez; sanatkârın eli öpülür!cevabını veren ,

Çanakkale'de kendisine aleyhinde savaşırken bir kolunu kaybeden meşhur Fransız Generali Gouraud'ya, yıllar daha sonra Ankara'da karşılaştıkları vakit Generalin boş kolunu dikkat çekici ederek : Türk topraklarında yatan şerefli kolunuz, memleketlerimiz aralarında son derece değerli bir bağdır!diyen ,

Çanakkale şehitleri törenine konuşma yerine getirmek üzere dışarı giden bir Bakanına, harpte ölen öteki ahali askerleri için de: Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir arkadaş vatanın toprağındasınız Huzur içinde uyuyunuz!diye not yazdıran,

Mısır elçisine, bir sabahtan, Çankaya sırtlarından doğmakta olan güneşi göstererek: Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız! acilen günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzakta bütün doğu milletlerinin de uyanışını pek görüyorum Özgür ve hürriyetine kavuşacak daha çok kardeş millet vardır Bu milletler, tüm güçlüklere, bütün engellere karşın mânileri yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır Müstemlekecilik ve yayılımcılık yeryüzünden yok olacak ve yerlerini milletler aralarında hiç bir renk, din ve halk farkı gözetmeyen yeni bir âhenk ve işbirliği çağı alacaktır!



Diyen Büyük Atatürk, doğrusu insan sevgisinin ve insanlık idealinin basit erişilemeyecek bir örneği idi Bu davranışlar, olur ya de insanlık tarihinde eşi olmayan şeylerdi ve O'nun büyüklüğünü, O'nun genişliğini, O'nun engin hoşgörüsünü simgeliyordu

Yurtta barış, cihanda barışiçin amaçlamak, Atatürk için dünyamızda yaşamış bütün insanları birbirine daha fazla yaklaştırmak, daha çok sevdirmek yolundaki çabaların bir parçası idi O, İnsan her şeyden önce mensup olduğu milletin varlığı ve mutluluğu için çalışmalı; lakin başka milletlerin de rahat ve refahını düşünmelidirderken, işte bu çabasını dile getiriyordu Atatürk'e tarafından Dünya milletlerinin mutluluğuna niyetlenmek, öteki bir yoldan kendi huzur ve mutluluğunu temine niyetlenmek, demektiÇünkü, dünyada ve dünya milletleri aralarında sükûn ve iyi geçimini sağlama olmazsa, bir ahali kendi kendisi için ne yaparsa yapsın huzurdan mahrumduİşte Atatürk'ün Yurtta barışma, dünyada uzlaşmailkesinin kökleri böyle yardımsever bir düşünceden, böyle hümanist bir idealden kaynaklanıyordu

Atatürk'e göre Milletleri idare edenlerin vazifesi, hayatı mutlu kılmak hususunda milletlerine yol göstermekti Tüm insanlığın varlığını kendi şahıslarında gören adamlar mutsuzdu Hayatta mutluluk, ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı ve huzuru için çalışmakla mümkündü Hatta bir devlet adamı böyle hareket ederken Benden sonradan gelecekler, acaba böyle bir ruhla çalıştığımı fark edecekler mi diye bile düşünmemeliydi

O, karşılık beklemeksizin, insanlığın mutluluğuna hizmet edebilecek adam yetiştirmenin, en büyük zevk olduğunu söylüyor ve şöyle diyordu: Bahçesinde çiçek yetiştiren insan, bu çiçekten bir şey bekler mi? Adam yetiştiren insan da, çiçek yetiştirendeki hislerle hareket etmelidir Ancak bu tarzda düşünen ve çalışan adamlardır fakat memleketlerine, milletlerine ve bunların geleceğine yardımcı olabilirler

Atatürk'e kadar, milletler aralarında düşmanlıkların yerini akrabalık bilinci almalı idi Kıt'alar ve milletler arasında ırkçı ve şoven yaklaşımlar, yerini bütün insanlığın paylaştığı bazı ortak değerlere terk etmeli idi İnsanları mesut edecek yegâne vasıta, onları birbirine yaklaştırarak, onları birbirlerine sevdirecek ortak maddî ve manevî ihtiyaçlarını temine yarayan hareket ve enerji idi Dünya barışı içinde insanlığın reel mutluluğu, fakat bu yüksek ideal yolcularının çoğalması ve muvaffak olmasıyla muhtemel olacaktı Dünya vatandaş(arı kıskançlık, hırs ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmeli, insanlığın bütününün refahı, açlık ve baskının yerini almalıydıBütün milletlerin çağdaş medenilik düzeyinde birleşmesi, bu müşterek uygarlığa dahil olması Atatürk'ün en samimî arzusu idi Çünkü O, insanlığın hepsini bir vücut ve her milleti bunun bir organı sayıyordu

Atatürk'e kadar, halk müziği aralarında artık hiçbir renk, din ve ahali ayırımı tanımayan bir harmoni ve işbirliği çağı açılmalı, milletler bağımsızlıklarını, millî niteliklerini, millî kültürlerini kaybetmeksizin, her türlü sömürgeci görüşün açık havada, insanlığın müşterek değerlerinde birleşmeli idi Bu müşterek değerlerin kıtaları birbirine bağlaması, insanları renk, ahali ve din farkı gözetmeksizin birbirine yaklaştırması lâzımdı Çünkü insanlığın yükselmesi, insanlık idealinin gerçekleşmesi bu şuurun ayakta tutulmasına bağlı idi İşte Atatürk, görünüm ve düşünceleriyle, bu yönüyle de insanlık tarihi önünde aşılamayacak bir büyüklüğü temsilcilik etmektedir

Son laf olarak diyebiliriz oysa, Atatürk'ün hayatı, şahsiyeti ve eseri incelendiği süre, ademoğlu, hayranlığını gizleyememekte; bu millî kahramanı kutlamakta, bu tanrısal mücadelenin önünde hürmet ile eğilmektedir *
 
858,500Konular
982,396Mesajlar
32,981Kullanıcılar
ilkinsanSon üye
Üst Alt