Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Atatürk'ün Matematik alanında yaptığı Çalışmalar

Atatürk'ün Matematik alanında yaptığı Çalışmalar
0
61

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
Atatürk'ün Matematik alanında yaptığı Çalışmalar

Atatürk'ün yaşamında (18811938) birincil doğaüstü başarısı, 1893 yılında, çocukluk çağında, orta öğrenimi döneminde matematik dersinde olmuş ve bunun sonucu olarak dersin öğretmeni O'nun namına Kemalismini eklemiştir Atatürk, Selanik Askeri Rüştiyesindegeçen bu olayla ilgili anısını şöyle anlatıyor:

Rüştiyede en fazla matematiğe merak sardım Eksik zamanda bize bu dersi veren öğretmen kadar şayet de daha pozitif data edindim Derslerin üstündeki sorularla uğraşıyordum, yazılmış sorular düzenliyordum Matematik öğretmeni de yazılmış olarak cevap veriyordu Öğretmenimin ismi Mustafa idi, bir gün bana dedi fakat:
Oğlum senin de ismin Mustafa benim de Bu, böyle olmayacak, arada bir fark bulunmalı Bundan daha sonra adın Mustafa Kemal olsun
O zamandan beri ismim gerçekte Mustafa Kemal oldu

Hoca sert bir adamdı Sınıfta birinci, ikinci tanımıyordu Bir gün bize:
Aramızda kendine kimler güveniyor kalksınlar, onları müzakereci (çalıştırıcı) yapacağımdedi
Önce duraksadım Ayağa öyleleri kalktı ama ben kalkmamayı tercih ettim Bunlardan birinin çalıştırıcılığı altına girdim, çalışmanın ortasında daha fazla dayanamadım Ayağa kalkarak:
Ben bundan daha iyi yaparımdedim, bunun üzerine öğretmen beni çalıştırıcı yaptı Eski çalıştırıcıyı benim müzakerem altına verdi
Askeri Rüştiyeyi bitirdiğimde matematik merakım oldukça ilerlemişti Manastır Askeri İdadisinde matematik o kadar kolay değildi Bununla uğraşımı sürdürdüm İdadide iken bıkmaksızın çalışıyorduk Sınıfta birinci, ikinci elde etmek için hepimizde şiddetli bir çaba vardı Sonunda idadiyi bitirdim Harbiyeye geçtim, burada da matematik merakı sürüyordu(1)

Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiyesindeyken, matematik öğretmeni yüzbaşı Mustafa efendi sınıfa gelmediğinde, onun yerine birçok kere bu dersi vermiştir(2)

Atatürk, yaşamının askeri öğrenim sonrası dönemlerini, ulusal ve uluslar arası büyük savaş ve devir olayları içinde, aklın ve bilimin kılavuzluğunu izleyen Büyük Asker, Ulusal ve Modern Devlet kurucusu, Yirminci Yüzyılın Gerçek Önderiolarak geçirdi O'nun bu dönemlerde, ölümünden yaklaşık birbuçuk yıl öncesine değin matematikle ne ölçüde uğraştığını bilmiyoruz Bu konuda, Türk Dil Kurum Başuzmanı ADilaçar'ın 10111971 tarihli bir yazısı(1) çok ilginç bilgiler vermektedir Bu yazıdan öğrendiğimize tarafından,
Atatürk ölümünden birbuçuk sene değin önce, üçüncü Türk Dil Kurultayından (2431 Ağustos 1936) derhal daha sonra 19361937 yılı kış aylarında kendi eliyle Geometri adlı bir kitap yazmıştır
Atatürk, bunu, birtakım Fransızca geometri kitaplarını okuduktan sonradan hazırlamış ve yapıt ilk olarak 1937 yılında Geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca yayınlanmıştır(3)

Bu 44 sayfalık yapıttaki ebat, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarp, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, bölge, varsayı, bahane gibi terimler Atatürk göre türetilmiştir (3)
Yapıttaki tanımların tümünü Atatürk yazmıştır Her tasvir, alaka kavramı bütün öğeleriyle eksiksiz ve açık biçimde anlatmakta, özel ve temelli olarak nitelikleri içermektedir Gerekli ve tatmin edici örnekler de verilmiştir Ünlü bilim tarihçisi Ord Prof Dr Kültürlü Sayılı, bütün bir yetkiyle, bu Geometri kitabını, minik fakat anıtsal bir yapıtdiye nitelendirmiştir(4)

Atatürk, yaşamının kayda değer bir kesimini tarihin en büyük savaşlarından birinin içinde, milli ve evrensel sorumluluklar yüklenerek geçirdikten yıllardan beri sonradan, ahenkli bir mantık ve bilgi disiplini kesinlikle gerektiren matematik alanında, yeni türettiği terimlerle böylesine kısa ve öz bir yapıtı yazmakla, dil ve matematikteki üstün yeteneğini kanıtlamıştır Atatürk'ün yaşamında fazla bariz bir örneğini izlediğimiz gibi, doğrusu dil ile matematiksel kültür arasında sıkı bağıntı vardır Atatürk'ün dehasında, dil ve matematik gibi aklın öbür disiplinleri birbirini ortak olarak her zaman olumlu yönde etkilemiş ve geliştirmiştir Atatürk, Fen terimleri o suretle yapılmalı fakat anlamları ama istenilen şeyi ifade edebilsin(5) demiş ve bunu, Osmanlıca fazla sayıda terimin yerine öz Türkçe karşılıklarını türetirken üstün bir başarıyla gerçekleştirmiştir

Atatürk'ü, Geometriadlı yapıtını yazmaya zorlayan nedenleri,
O'nun dil çalışmalarını yakından izlemek olanağını bulabilen tanınmış dil uzmanı A Dilaçar şöyle açıklıyor:

Atatürk defalarca matematikle uğraşırdı Eski geometri terimleri çok ağdalı idi Gen bile, uzun uzun bu terimleri okuduğum halde, şimdikiler Imışısında güçlüğünü daha iyi anlıyorum Pedagojide bir hakiki var: Fıkır yolunun açık olması, bir ip ucunun bulunması lazımdır Yoksa bir külçe gibi çöker Müselles kelimesini ele alalım Arapça okullarımızdan kaldırılmıştır Sülüs'deri müştak (türetilmiş) bir kelime olduğunu öğrenin nasıl bilsin? Arapça soğurucu bir dildir Mesela müsteşrikşarkkelimesinden gelmiş bir kelimedir Önüne, ortasına, arkasına birtakım heceler eklenmiş Bunun aslını bulmak bir Arapça dilbilgisi meselesidir, Okullarımızdan Arapça, Farsça kaldırılmış olduğundan, öğren id müsellesi küde kelime olarak karşı görecektir Uçaklına gelmeyecektir Lakin müselles yerine üçgendersek, hır üç var Gen Atatürk'e kadar genişliktenalınmıştır Bir anahtar sözcük var Dörtgendörtten gelmiştir Bir ipucu vardır Eşit, eşit anlamında olan eşten gelmiştir Fakat müsavi Arapça bir kelimedir Bu sebeple Atatürk'ün prensipleri burada da içten idi On im için bu en ağdalı olan bu bilim dalını ele aldı ve kitabı örnek olarak bıraktı

Atatürk'ün matematik terimlerini türetme ve bunları öğretime sipariş verme çalışmaları konusunda Prof Dr Vecibe Latıpoğlu, şu bilgilen veriyor:

Atatürk, matematiği iyi bildiği ve sevdiği için, terim devrimine matematikten başlamıştır, denilebilir Çünkü Türk Dili (Belleten)'in Şubat 1937 tarihli yayınından bir ay sonradan, Atatürk, ceyb (sinüs) ve tece^b (koşmuş)'m Türkçe karşılıklarının bulunması için 29 Mart 1937 tarihli Millet Gazetesine bildiri verdirerek bir müsabaka açtırmıştır Sonunda hazırlanan bütün terimler, Türk Dili (Belleten) dergisinin Ekim 1937 tarihli sayısında yer almıştır Terimler, TürkçeOsmanlıca, OsmanlıcaTürkçe, FransızcaTürkçe edinmek üzere sıralanmış ve ön sırayı matematik terimleri almıştır

Atatürk terim çalışmalarının ülkedeki etkisini öğrenmek için, 1937 yılı sonbaharında, Sivas'a artan bir şekilde, vaktiyle Sivas Kongresini topladığı lise binasında, dokuzuncu sınıfın geometri dersine girmiştir'1' Bu derste eski terimlerle öğrenimin zorluğunu birkez daha saptayan Atatürk, Bu anlaşılmaz terimlerle, öğrencilere data verilemezdiyerek kitabı atmış ve daha sonra tahta başına geçip diliyerine kenar, müsellesyerine üçgen, müselles mütesaviyül adlayerine eşkenar üçgen, zaviyeyerine açıterimlerini kullanarak meşhur Pısagor teoremini öğrencilere anlatmıştır' Atatürk, bu inceleme gezisinde yanına bulunan Kültür Bakanı Saffet Arıkan'a bütün okul kitaplarının yeni terimlerle, anında yarılması emrini vermiş ve Türkçeleştirilmiş terimlerle iki ayda hazırlanan kitaplar tüm okullara Kültür Bakanlığınca gönderilmiştir'

Atatürk'ün türettiği matematik terimleri ve yaptığı geometri tanımlarının hemen hemen tümü bugüne dek değişmeksizin kullanıla gelmiştir O'nun türettiklerinden sadece birkaç terim daha sonra ufak ölçüde değiştirilmiştir Örneğin Fransızca hypothese'in karşılığı olan Osmanlıcıdakifaraziye'nin yerine Atatürk, Türkçe varsayıterimini türetmiş ve sonra bu terim varsayımbiçimini almıştır Benzer şekilde O'nun tümey açı, bütey açıterimlerinin yerini tümler açı, bütünler açıterimleri almıştır Fazla az sayıda ve sınırlı olan bu terim değişikliklerini, Atatürk'ün dildeki temel ilkesinin doğruluğunun birer kanıtı saymak gerekir *
 
858,496Konular
981,656Mesajlar
29,727Kullanıcılar
KaramsarSon üye
Üst Alt