Atatürk'ün Milli Ahlak Konusundaki Görüşleri

Atatürk'ün Milli Ahlak Konusundaki sözleri
Atatürk ve ulusal etik

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye'nin sadece Türklere ait olmasını, Türklerin son müstakil MüslümanTürk Milletiolarak kalmasını istiyordu Kendinden sonraki nesillere iyi bir ortam karşılamak için bütün hayatını adamış olan Atatürk, Müslüman Türk Milletinin esaret yaşamaması ve diğer milletlerin içinde asimile olmaması için uğraş ediyordu Bu mücadelenin mukaddes bir dava olduğunu gösteren Atatürk bakış açısını şöyle açıklamıştı:
Türkiye Türkler içindir; ve Türkiye egemen olmalıdır Ateşkes imza edildiği zamanki sınırları başlıca sayılmaktadır Ve uzlaşma şartlarının bu görünüm açısıyla uygunsuz olan kısımlarına karşı mücadele edilecektir Bu bir hak harekatıdır Ve İslam aleminin yardımına da dayanıyoruz Türkler son müstakil Müslüman milleti olduğu gibi müstakil kalacaktır75
Ulu Önder Atatürk'ün amacı halkı bir çatı aşağıda toplayarak, Türkiye'yi dünyanın en mamur ve uygar memleketleri seviyesinin üstüne çıkarmaktı Bu Vesile Ile Atatürk bütün Müslüman milletlerin birlik içinde hareket etmesini ve tüm Şark milletlerinin misal alacağı bir lider Türkiyekurulmasını istiyordu:
Türkiye, azim ve önemli bir gayret sarf ediyor Çünkü, müdafaa ettiği tüm mazlum milletlerin, bütün şark davasıdır Ve bunu nihayete getirinceye değin Türkiye, kendisiyle beraber olan şark milletlerinin beraber yürüyeceğinden emindir76
Ulu Önder Atatürk, güzel ahlakın, hür ve demokrasinin yaşandığı, Türkİslam birlik ve beraberliğinin olduğu, ahali ve sınıf ayrıcalığının yapılmadığı, modern ve ilerici bir Türkiye hayal ediyordu Bu ülke fertlerinin yüksek bir ruha özenen, ailenin ve devletin kutsiyetine inanan, kadına layık veren, üretken ve çalışkan bireylerden oluşmasını istiyordu Dine saygılı bir laiklik anlayışının baskın olduğu, baskı ve baskının olmadığı, uzlaşmacı bir toplum düşünüyordu Atamızın hayalindeki Türkiye için ilk koşul bu adalet dava içinde birarada yürümekti Acilen bu konuları sırası ile inceleyelim

Ben vazifemin bitmediğini, yüklendiğim sorumluluğun yüksek ve çetin olduğunu anlıyorum Arkadaşlar bu vazife bitmeyecektir Ben toprak olduktan sonra da devam edecektir Ben isteyerek, sevine sevine bütün varlığımı bu tanrısal vazifeye vereceğim79
YÜKSEK RUHA ÖZENEN BİR INSANLAR
Büyük davamız, en medeni, en müreffeh olarak varlığımızı yükseltmektir77
Müslüman Türk Milleti'nin İslam'dan gelen haysiyeti, onuru ve kabiliyeti fazla yüksektir Milliyetçimukaddessatçı bir kültürü benimsemiş Türkler, bütün dünyanın tanıdığı tarihi bir misyona sahip, yüksek bir ruh taşırlar
Mustafa Kemal Atatürk kendisinde taşıdığı yüksek ruha Müslüman Türk Milleti'nin de değerinde olduğunu biliyor, bu nedenle, Yüksel Türk, senin için yükselmenin sınırı yoktur, işte şifre budurdiyerek herkesin her zaman büyük hedeflere içten yürümesini açlık ediyordu
Atatürk'e tarafından Türk Milleti, tarihini övünçle doldurmuş bir ulustur Tarihin en eski devirlerinde beşeriyete karşı yerine getirdiği kültürel vazifelerini yeniden, bu sefer daha çok iyi bir şekilde gerçekleştirmeye hazırlanan bir millettir Mustafa Kemal bu konuda şunları söyler:
Insanlar daima yüksek necip ve mukaddes hedeflere yürümelidirler Bu hareket tarzıdır ancak, insan olanın vicdanını, dimağını tüm insanlık mefhumunu memnuniyet eder Bu tarzda yürüyenler ne dek büyük fedakarlık yaparlarsa öyle yükselirler78

İşte Müslüman Türk Milleti'nin bu yüksek ruha ulaşması için Mustafa Kemal'in yukarıdaki paragrafta dediği gibi mukaddes değerlere yürünmesi ve dört elle' sarılmasıgerekir Atatürk yürünecek bu yolu, ulusal etikolarak isimlendirmiştir
ULUSAL AHLAKIN EGEMEN OLDUĞU BİR TOPLUM
Mükemmel bir millete 'ulusal etik'ın icapları, o milletin fertleri tarafından, hiç kararsızlık etmeksizin vicdani ve hissi bir zevkle yapılır En büyük milli coşku işte budur80
Atatürk, Türk Milleti'nin, başka bir milletin boyunduruğu aşağıda yaşamış bir halk müziği olmasını katiyen istemiyordu Bunun için yeni kurulan ülkeyi, kuvvetli bir çizgiye oturtacak fizikselmanevi birçok tedbirler almıştı
Atatürk, enerjik bir halk için ilk şartın milli ahlak ilkelerine riayet etmek olduğunu açıklama ederdi İşte bu sebeple milliyetçi ve muhafazakar bir kimlik belirlemiş olan Atatürk, milletin milli ahlakla ahlaklanmasının fakat mukaddes değerlere vefalı kalması ile olası olacağını anlamış, milletin sahip olduğu onuru gözetmek için şu sözleri söylemiştir:
Bizim dinimiz, milletimize hakir, ağırkanlı ve zelil olmayı nasihat etmez Tam tersine Allah da Hz Peygamber de insanların ve milletlerin izzet ve şerefini korumalarını emrediyor81
Atatürk, ulusal etik anlayışını 'mukaddes bir değerinde' olarak kabul etmiş, bu inancını çoğu defa açıklama etmiştir 1930 yılında kendi el yazısı ile yazarak teslim ettiği notlar arasında da, Etik mukaddestir: Çünkü aynı kıymette eşi yoktur Ve başka hiçbir değişiklik değerle ölçülemezbiçiminde bir sözü yer almaktadır

Alıntı *