Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Atatürk'ün özel hayatı

Atatürk'ün özel hayatı

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
atatürk'ün özel hayatı,Mustafa Kemal Atatürk'ün Özel Hayatı,Atatürk'ün Özel Yaşamı,Atatürk'ün Günlük Yaşantısı


itap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, soy binmeyi, uçuş seyretmeyi ve yüzmeyi severdi Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine ilgisi vardı Tavla ve bilardo oynamaktan keyif alırdı Sakarya adlı atına ve köpeği Fox'a çok değerinde verirdi Zengin bir kitaplık oluşturmuştu Devlet adamlarının, sanatçıların, bilim adamlarının, dostların misafir etme edildiği, ülke sorunlarının da konuşulduğu akşam yemekleri Çankaya Köşkü'nde sık rastlanan bir durumdu Lüzum Çankaya köşkünde lüzum İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda ve kaldığı diğer mekanlarda çoğu kez müziğe karşı hayranlığının bir yansıması olan, Musıki geceleri düzenlerdi Emrindeki mensubu olduğu İslamiyet dinine bağlılığıda jurnal hayatında yansımaları olmuştur Ramazan aylarında, öteki gün ve gecelerde düzenlenen musiki gecelerinin düzenlenmesini istemez ve çoğunlukla hatim ve duaların edilmesi için hafızlar ve hocalar kaldığı mekanlara misafir etme edilirdi Küçüklüğünden beri uyumlu bir kişiydi Mustafa Kemal Atatürk Temiz giyinmeyi ve hoş kokmayı hayatının bir parçası haline getirmiştir Doğayı fazla severdi sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çağdaş tarıma geçiş yolunda yürütülen çalışmalara kişisel olarak katılırdı İleri derecede Fransızca ve az Almanca biliyordu


Aşkları, Aşık Olduğu Kadınlar

Makbule Atadan ve Salih Bozok'a tarafından, minik Mustafa 12 yaşındayken Binbaşı Rüknettin'in 8 yaşındaki kızı Müjgan'a aşık olmuştur Makbule Atadan'a tarafından ikinci aşkı Hatice olmuş ve Hatice'nin annesi müdahale ederek ilişkisini kesmiştir Ardındaki Selanik Askeri komutanı Şevki Paşa'nın 12 yaşındaki kızı Emine (Emine Arık)'ye matematik dersini verirken aşık olmuştur

Mustafa Kemal ve Hatice

Can Dündar'ın Uyruk Gazetesi'nde 14 Şubat 2007 tarihinde bulunan köşe yazısında Mustafa Kemal Atatürk'ün gençlik yıllarında, komuşu kızı Hatice ile yaşadıklarını kaleme bölge yazısı :
Selanik'te öğrenci iken, Nadire diye bir komşu kızı varmış Ciğerlerinden hasta olan bu kız Mustafa'ya böylece hayranmış Her geçişinde pencereye koşar, ona bakarken yüzünü al basarmış Bir gün komşu kızı Hatice'ye çözülmüş: Mustafa Bey, öteki arkadaşlarına hiç benzemiyordemiş Bu dar sevdayı Mustafa'ya hissettirmeye karar vermişler Hatice, Zübeyde hanımların evine girer çıkarmış Bir cuma, ailece oturmaya gitmişler Mustafa evde yokmuş Hatice, üst kattan bir şey getirmesi istendiğinde aklındaki planı uygulamaya koymuş Sofadan geçerken, saksı içindeki kırmızı karanfillerden birini gizli gizli koparmış Mustafa'nın üstteki katta soldaki yatak odasına kendini kaptırmış Karyolasının başucundaki masanın üzerinde açık duran tarih kitabının üstüne karanfili bırakmış Korkudan titreyerek koşar adım altında inmiş Çiçeğin Nadire'den geldiğinin anlaşılacağına eminmiş Eksik daha sonra Mustafa eve gelmiş Zübeyde Bayan'ın ve Hatice'nin annesinin ellerini öpmüş Hatice'nin de elini sıkmış O dönem Türkler arasında el sıkma adeti olmadığından Hatice şaşırmış birazcık Zaten çaktırmadan bıraktığı çiçekten dolayı pek heyecanlıymış Mustafa bu telaşı hissetmiş; gözlerini Hatice'nin gözlerine dikmiş Ufak kız ne yapacağını bilememiş Mustafa Ders çalışmam lüzumludeyip yukarı çıkmış Çıkar çıkmaz da yeniden aşağıda indiği ayak seslerinden anlaşılmış Hatice kalbinin duracağını hissetmiş Çünkü, geldiğinde Mustafa'nın elinde o kırmızı karanfil varmış Bu çiçeği benim kitabımın arasına kim koydu?diye bağıracak diye fazla korkmuş Hatice Ben ettim, sen etmeder gibi bakmış ona Mustafa, Hatice'yi müstehzi gözlerle süzdükten daha sonra dışarı çıkmış Hatice hemencecik gidip olanları Nadire ablasına anlatmış Ölüyordum korkudan bir daha beni böyle işlere sokmayındiye yalvarmış Nadire, çiçeğinin adresine ulaşmasının keyfiyle beklemeye başlamış
Aradan epey bir vakit geçmiş Bir gün Hatice, Zübeyde Teyze'sinin kendisini oğlu Mustafa'ya istediğini öğrenmiş Lakin Hatice'nin annesi, Mustafa asker olup uzaklara gidecek diye bu izaca yanaşmamış Konu kapanmış

Mustafa, Harbiye'de okumak için İstanbul'a gitmiş Fakat annesine gönderdiği her mektubun altına Hemşiremiz Hatice Hanım'a da mahsus selamlar ederimcümlesini eklemeyi hiç dikkatsizlik etmemiş Harbiye'den erkanıharp yüzbaşısı olarak çıktığında Hatice'yi baştan istetmiş Bu defa Hatice'nin ailesi razı olmak üzereyken sarayda çalışan bir ahbapları onları uyarmış: Ben, onun hakkında saraya gelen jurnalleri okudum İstikbali fazla karanlık Aman uzak durundemiş Hatice'nin annesi, kızını alelacele bir başkasıyla evlendirmiş
Yıllar geçmiş Mustafa Kemal, Atatürkolmuş, Evlenip çoluk çocuğa karışan Hatice, yaşadıklarını 1920'lerde bir kış günü, Kocaeli'nde Maarif Müdürü olan apartman komşusu Münir Hayri Bey'e anlatmış Münir Hayri, sonra sinema tahsili için yurtdışına gitmiş Döndüğünde Atatürk kendisinden hayatını perdeye yansıtacak bir program metni yazmasını istemiş Senaryonun esaslarını da kanımca emir ettirmiş
Münir Hayri : Filme başka neler koymalıyız?
birazda çekinerek;
Munir Hayri : er filmde bayan ve aşk unsuru aranır, bilmem nasıl emredersiniz
emiş ve yıllar önce Hatice'den dinlediği hikayeyi Atatürk'e nakletmiş
Hatırlamış Atatürk; gülmüş:
MK Atatürk : Ben, Hatice'nin o karanfili kendi hesabına koyduğunu sanmıştım Hatice zekası, güzelliği ve terbiyesiyle misal bir kadındı Her vakit hayatımın en değerli hatıraları aralarında kalacaktır
Sonra Nadire'yi de hatırlamış;
MK Atatürk : O kızcağızı da bir katiple evlendirdiler Sonradan öldü
Birkaç gün düşündükten sonra Münir Hayri'yi her tarafta çağırmış Atatürk Bitmişdemiş Atatürk
MK Atatürk : Bizim çocukluk hikayesini filme koyalım Yalnız Hatice'nin ismini koymayalım Bu, fazla masum ve hiç de şerefsiz olmayan bir hikayedir, fakat şayet Hatice'nin torunları filan istemezler
Münir Hayri'nin senaryosu Ben Bir İnkılap Çocuğuyumadını taşıyordu; Atatürk rahatsızlandığı için çekilemedi
Zübeyde Hanım'ın ikinci eşi ve Mustafa Kemal Atatürk'ün üvey babası olan Ragıp Bey'in kardeşi Memduh Hayrettin Bey ile Vasfiye Hanım'ın kızı Fikriye Hanım ve Atatürk aralarında bir ilişki olduğu söylense de Ulusal Uğraş döneminde Ankara İstasyon Binasında ve eski Çankaya köşkünde Fikriye Bayan ile birlikte yaşamalarına rağmen ortadaki akrabalık ilişkisinden öteye geçilmediği anlaşılır Fikriye bayan Almanya'nın Münih şehrine gönderdikten sonradan 29 Ocak 1923'te İzmir'in sayılı zenginlerinden Uşakizade Muammer Bey'in kızı Latife Hanım'la evlendi 1924'de yapılan Sonbahar Seyahati esnasında çift tartışma etti ve Mustafa Kemal Paşa Erzurum'dan İsmet Paşa'ya telgraf çekerek boşanacağını bildirdi Fakat az daha sonra yaverleri Salih Bey (Bozok) ve Kılıç Ali Bey'in yoluyla boşanmasından vazgeçti Lakin bu izaç 5 Ağustos 1925 tarihinde son buldu Mustafa Kemal Atatürk'ün Özel Hayatı


Aldığı Kıdem, Nişan ve Ünvanlar

Mustafa Kemal Atatürk, yaşamı boyunca eğitmen ve öğretmenleri, üstleri ve amirleri nezdinde herzaman övgüye ve takdire mazhar olmuş, beğenilmiş takdir görmüştür bununla birlikte elde edilen başarıların peşinde alınan övgülerin yanı sırada böylece çok madalya, şilt, ödül, kıdem ve ünvanda kendisine layık görülmüştür Mustafa Kemal Atatürk'ün Özel Hayatı


Yaşamını geçirdiği yapılar

* Pembe Konut Selanik
* İnkılap Müzesi İstanbul (BeşiktaşAkaretler Şişli)
* Dolma Bahçe Sarayı İstanbul (Beşiktaş)
* Ordu Köşkü Ankara (Çankaya)
* Gazi Çiftliği Ankara
* Çankaya Köşkü Ankara (Çankaya)
* Atatürk Köşkü Yalova
* Atatürk Orman Çiftliği Ankara
* Florya Deniz Köşkü İstanbul (Florya)
* Mektupçu Köşkü İzmir *
 
858,471Konular
981,205Mesajlar
29,544Kullanıcılar
Aal01Son üye
Üst Alt