Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Atatürkün Sanata Verdiği Önemi,
Atatürkün Sanata Verdiği Bedel,
Atatürkün Sanata Verdiği Tartı özetle,
Atatürk'ün Sanat ve Sanatçılara Verdiği Önem
Büyük Önder Atatürk, Cumhuriyet'in kuruluşunun gerisinde, toplumsal dehasını bir kere daha göstererek Türk Ulusunun kültürel alanda da gelişiminin şart olduğunu belirtmiş, kültür ve sanat alanında da çoğu buluş getirmiştir Türkiye'de yüksek bir uygarlık seviyesine ulaşılması hedefini yakalayan Atatürk, sanata verdiği önemle çağdaş Türk sanatlarının öncüsü ve mimarı olmuştur
Daha Ankara'da otel, lokanta yokken O Avrupa'ya resim, müzik tahsiline insanları gönderdi Cemal Reşit Rey, Ulvi Cemal Erkin, Adnan Saygun gibi kompozitörler Çallı İbrahim, Namık İsmail gibi ressamlar bunlardan bazılarıdır (Vedat Nedim Tör, 1923 Sanat ve Bilim Konferansı)
Atatürk, Türkiye'nin yeniden yapılanma döneminde, milli kültürü yansıtan bir sanat anlayışının oluşması adına manâlı adımlar atmıştır Atatürk, sanatın Türk Milleti için önemini şu veciz sözleri ile açıklama etmiştir:
Güzel sanatlarda muvaffak olmak, tüm inkılaplarda sonra gelmek demektir Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, uygarlık alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan sonsuza dek yoksun kalacaklardır
Atatürk sanat alanındaki atılımlarda öncelikli olarak mimariyi ele almıştır Türkiye'nin modern bir mimarisinin olması için Almanya'dan kent planlamacıları ve mimarlar getirtmiştir Bu uzmanların yönlendirmeleri sonucu mimari alanda yeni bir yol çizilmesini sağlamıştır Genel Kurmay Başkanlığı ve Ulusal Savunma Bakanlığı binaları bu dönemin ilk ürünleridir
Atatürk, Türk Milleti'nin sahip olduğu en ihtişamlı yapının ulusal birlik ve beraberliğin merkezi olan Türkiye Büyük Ahali Meclisi'nin olması gerektiğini belirtmiş ve TBMM binasının çağdaş ve estetik olması için gerekli tüm adımları atmıştır Bu bina için yurtdışından özel mermerler deha getirtilmiştir Türk mimarlarına fiziksel ve manevi büyük destek veren Atatürk, bu yolla ulusal mimarlık akımının ortaya çıkmasını sağlamıştır
Atatürk, Balkan Festivali kutlamaları sırasında (3 Eylül 1936)
Mustafa Kemal Atatürk, Türk halkının hoş sanatların manâlı kollarından fotoğraf ve heykeltıraşlıkta da ilerlemesi için birtakım etkinlikler yürütmüştür Cumhuriyet döneminde tüm Türk ressamlarının, Cumhuriyet ve inkılapları resmetmelerini sağlayarak, milli birliğin sanat alanına yansıması hedefine ulaşmıştır Bütün Türkiye'de heykel ve abide dikilmesine başlanması da, onun getirdiği yeniliklerden biridir Büyük Önder'in bu çalışmaları sonucu, Türkiye'de fotoğraf ve heykel sanatları önemli ölçüde gelişme kaydetmiştir
Türk Milleti'nin sanatsal geçmişine de sahip meydana çıkan Atatürk, 1937 yılında Fotoğraf ve Heykel Müzesi'ni açarak, Cumhuriyet öncesi ve sonrası dönemin sanatsal ürünlerini aynı çatı altında biraraya getirmiştir
Türk müziği, Mustafa Kemal Atatürk'ün yük verdiği bir öteki konu olmuştur Ilk Türk operasının hazırlanması için ünlü müzisyen Adnan Saygun'u görevlendiren Atatürk, Cemal Reşit Rey'e de ilk konservatuarı kurdurmuştur Türk müziğinin, akademik daha alçak yapısının da güçlü olması gerektiğine inanmış ve eğitim nedeniyle genç Türk müzisyenlerini yurt dışına göndermiştir Bu müzisyenler, geri dönüşlerinde Türkiye'ye dağılarak Türk müziğinin ve dolayısıyla Türk sanatının kalkınmasını sağlamışlardır
Atatürk bir konuşmasında şöyle demiştir:
Milletimizin hoş sanatlar sevgisini her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek ulusal ülkümüzdür
Atatürk Osmanlı'dan kalma Sanayii Nefise'yi imar ettirerek Güzel Sanatlar haline getirmiştir Hem burada yetişen birçok sanatçıyı kendilerini geliştirmeleri için Avrupa'nın sanat merkezlerine göndermiştir Resim, heykel ve mimarlık bölümlerinden fazla sayıda öğrenci Almanya, Avusturya ve Fransa'ya gönderilmiştir
Ata'nın sanatçıya verdiği büyük değeri belirten bir anı da şöyledir: Daha devlet tiyatrosu kurulmamışken, İstanbul'daki şehir halkı tiyatrosu sanatçıları Ankara'ya gelerek o zamanki Türk ocağında temsiller verir Atatürk de bu temsillerin birinde bulunur ve sanatçıları Çankaya'ya davet ederek ağırlar Hepsine ayrı olarak iltifat eder Bölünme vakti gelince, Reşit Şampiyon sanatçılara, Atatürk'ün elini öperek veda etmelerini söylediğinde, Ata'nın cevabı şu olur:
Hayır, sanatkar el öpmez, sanatkarın eli öpülür *
Atatürkün Sanata Verdiği Bedel,
Atatürkün Sanata Verdiği Tartı özetle,
Atatürk'ün Sanat ve Sanatçılara Verdiği Önem
Büyük Önder Atatürk, Cumhuriyet'in kuruluşunun gerisinde, toplumsal dehasını bir kere daha göstererek Türk Ulusunun kültürel alanda da gelişiminin şart olduğunu belirtmiş, kültür ve sanat alanında da çoğu buluş getirmiştir Türkiye'de yüksek bir uygarlık seviyesine ulaşılması hedefini yakalayan Atatürk, sanata verdiği önemle çağdaş Türk sanatlarının öncüsü ve mimarı olmuştur
Daha Ankara'da otel, lokanta yokken O Avrupa'ya resim, müzik tahsiline insanları gönderdi Cemal Reşit Rey, Ulvi Cemal Erkin, Adnan Saygun gibi kompozitörler Çallı İbrahim, Namık İsmail gibi ressamlar bunlardan bazılarıdır (Vedat Nedim Tör, 1923 Sanat ve Bilim Konferansı)
Atatürk, Türkiye'nin yeniden yapılanma döneminde, milli kültürü yansıtan bir sanat anlayışının oluşması adına manâlı adımlar atmıştır Atatürk, sanatın Türk Milleti için önemini şu veciz sözleri ile açıklama etmiştir:
Güzel sanatlarda muvaffak olmak, tüm inkılaplarda sonra gelmek demektir Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, uygarlık alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan sonsuza dek yoksun kalacaklardır
Atatürk sanat alanındaki atılımlarda öncelikli olarak mimariyi ele almıştır Türkiye'nin modern bir mimarisinin olması için Almanya'dan kent planlamacıları ve mimarlar getirtmiştir Bu uzmanların yönlendirmeleri sonucu mimari alanda yeni bir yol çizilmesini sağlamıştır Genel Kurmay Başkanlığı ve Ulusal Savunma Bakanlığı binaları bu dönemin ilk ürünleridir
Atatürk, Türk Milleti'nin sahip olduğu en ihtişamlı yapının ulusal birlik ve beraberliğin merkezi olan Türkiye Büyük Ahali Meclisi'nin olması gerektiğini belirtmiş ve TBMM binasının çağdaş ve estetik olması için gerekli tüm adımları atmıştır Bu bina için yurtdışından özel mermerler deha getirtilmiştir Türk mimarlarına fiziksel ve manevi büyük destek veren Atatürk, bu yolla ulusal mimarlık akımının ortaya çıkmasını sağlamıştır
Atatürk, Balkan Festivali kutlamaları sırasında (3 Eylül 1936)
Mustafa Kemal Atatürk, Türk halkının hoş sanatların manâlı kollarından fotoğraf ve heykeltıraşlıkta da ilerlemesi için birtakım etkinlikler yürütmüştür Cumhuriyet döneminde tüm Türk ressamlarının, Cumhuriyet ve inkılapları resmetmelerini sağlayarak, milli birliğin sanat alanına yansıması hedefine ulaşmıştır Bütün Türkiye'de heykel ve abide dikilmesine başlanması da, onun getirdiği yeniliklerden biridir Büyük Önder'in bu çalışmaları sonucu, Türkiye'de fotoğraf ve heykel sanatları önemli ölçüde gelişme kaydetmiştir
Türk Milleti'nin sanatsal geçmişine de sahip meydana çıkan Atatürk, 1937 yılında Fotoğraf ve Heykel Müzesi'ni açarak, Cumhuriyet öncesi ve sonrası dönemin sanatsal ürünlerini aynı çatı altında biraraya getirmiştir
Türk müziği, Mustafa Kemal Atatürk'ün yük verdiği bir öteki konu olmuştur Ilk Türk operasının hazırlanması için ünlü müzisyen Adnan Saygun'u görevlendiren Atatürk, Cemal Reşit Rey'e de ilk konservatuarı kurdurmuştur Türk müziğinin, akademik daha alçak yapısının da güçlü olması gerektiğine inanmış ve eğitim nedeniyle genç Türk müzisyenlerini yurt dışına göndermiştir Bu müzisyenler, geri dönüşlerinde Türkiye'ye dağılarak Türk müziğinin ve dolayısıyla Türk sanatının kalkınmasını sağlamışlardır
Atatürk bir konuşmasında şöyle demiştir:
Milletimizin hoş sanatlar sevgisini her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek ulusal ülkümüzdür
Atatürk Osmanlı'dan kalma Sanayii Nefise'yi imar ettirerek Güzel Sanatlar haline getirmiştir Hem burada yetişen birçok sanatçıyı kendilerini geliştirmeleri için Avrupa'nın sanat merkezlerine göndermiştir Resim, heykel ve mimarlık bölümlerinden fazla sayıda öğrenci Almanya, Avusturya ve Fransa'ya gönderilmiştir
Ata'nın sanatçıya verdiği büyük değeri belirten bir anı da şöyledir: Daha devlet tiyatrosu kurulmamışken, İstanbul'daki şehir halkı tiyatrosu sanatçıları Ankara'ya gelerek o zamanki Türk ocağında temsiller verir Atatürk de bu temsillerin birinde bulunur ve sanatçıları Çankaya'ya davet ederek ağırlar Hepsine ayrı olarak iltifat eder Bölünme vakti gelince, Reşit Şampiyon sanatçılara, Atatürk'ün elini öperek veda etmelerini söylediğinde, Ata'nın cevabı şu olur:
Hayır, sanatkar el öpmez, sanatkarın eli öpülür *
