iltasyazilim
FD Üye
Atatürkün Yaptığı Savaşlar Ve Tarihleri
Atatürkün Yaptığı Savaşlar
ATATÜRK ’ÜN
KATILDIĞI SAVAŞLAR
TRABLUSGARP SAVAŞI
İtalya, 19 yüzyılın sonlarına dürüst, bugün Libya adıyla anılan Kuzey Afrika'daki Trablusgarp ve Bingazi'yi ile geçirmeyi planlamıştı O dönem İngiltere Darı'a, Fransa da Tunus'a egemen olmuş, İtalya da gözünü Trablusgarp'a dikmişti İtalya, İngiltere ve Fransa'yla yaptığı sıcacık ve açık anlaşmalarla Trablusgarp'ı işgal onayını aldıktan sonra, 29 Eylül 1911'de Osmanlı Devleti'ne savaş duyuru etti 5 Ekim 1911'de Trablus'a asker çıkardı 20 Ekime kadar peş peşe Tobruk, Derne ve Bingazi İtalyanların eline geçti
Osmanlı ordusunun genç subaylarından bir bölümü Trablusgarp'ı savunmak için gönüllü olarak Mısır, Tunus aracılığıyla cepheye gittiler Binbaşı Enver Bey, Kolağası Mustafa Kemal, Fuat Bey (Bulca), Nuri Bey (Conker), Fethi Bey (Okyar), Albay Neşet Bey bu subaylar arasındaydı Enver Bey, Trablus'ta yerli Arapları teşkilatlandırarak savunmaya katılmalarını sağladı ve Askeri birlikleri üç komutanlığı ayırdı Trablus Komutanlığı : Kurmay Albay Neşet Bey Bingazi Komutanlığı : Kurmay Binbaşı Enver Bey Derne Komutanlığı : Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal Seyahati esnasında binbaşılığa yükselen Mustafa Kemal, 8 Aralık 1911'de Trablusgarp'a geldi 22 Aralıkta Tobruk Savaşı'nı kazandı Derne'de 1617 Ocak 1912 taarruzunda gözünden yaralandı Bir ay hastanede tedavi görebilen Mustafa Kemal, 6 Mart 1912'de Derne komutanı oldu Derne'de başarılı savunma muharebeleri yaptı
Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşı'nın çıkması üzerine 1518 Ekim 1921 tarihleri arasında, Osmanlıİtalyan delegeleri arasında imzalanan Ouchy (Uşi) Barış Antlaşması ile sona erdi Antlaşmaya tarafından Trablusgarp ve Bingazi tam bir İtalyan sömürgesi oldu İtalya bununla da yetinmeyerek, 5 Kasım 1911'de Trablusgarp ve Bingazi'yi topraklarına kattığını dünyaya duyurdu Gönüllü subaylar Balkan Savaşında tayin edinmek üzere İstanbul'a döndüler
BALKAN SAVAŞLARI
Balkanlarda dört devlete (Bulgaristan,Yunanistan,Sırbistan,Karadağ)karşı savaşan Osmanlı devleti savaş sonucunda köşeye kıstırılmış ve savaş sonrası yapılan Londra antlaşmasıyla tüm balkan topraklarını ve Trakya ’daki topraklarını kaybetmiştir
Ama kısa bir süre daha sonra Balkan Devletlerinin Osmanlı devletinden aldıkları topraklar paylaşamamaları ve kendi aralarındaki anlaşmazlıklar sebebiyle IIBalkan Savaşı çıkmıştırOsmanlı Devleti ’de bu durumdan yararlanarak kaybettiği toprakları geri elde etmek için harekete geçmiştirBu dönemde Balkan Savaşlarına yeralma nedeniyle Trablusgarptan İstanbul ’a dönen MKemal paşa Geliboluda görevlendirilmiştir
IIBalkan Savaşı sırasında Trakyada Bulgarlara karşı verilen mücadeleye MKemal Bolayır kolordusu kurmay başkanı olarak katılmıştırBolayır kolordusu bulgarlara karşısında büyük başarılar kazanmış ve Edirne ’yi Bulgarlardan geri almıştırAynı yıl içerisinde Mkemel Sofya askeri ateşeliğine atandıIIBalkan Savaşları sonucunda yapılan İstanbul antlaşmasıyla Meriç nehri sınır kabul edilmiş Bu Nedenle Osmanlı Devleti I Balkan Savaşında kaybettiği topraklardan bir kısmını geri almayı başarmıştır
ÇANAKKALE SAVAŞLARI
I Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin en başarılı olduğu cephe Çanakkale Cephesidir Dünya tarihinin en kanlı savaşı bu cephede eğilim etmiştir İngiltere ve Fransa, müttefikleri Rusya'yla birleşerek savaşın seyrini lehlerine döndürmek istiyordu Rus ekonomisi savaşın yükünü kaldıramaz ülkü gelmişti İtilaf Devletleri Osmanlı Devletini saf dışı vazgeçmek, Rus Ordusuna gerekli askeri yardımı ve malzemeyi en hızlı bir şekilde ulaştırmak, Kafkasya Cephesinde bunalan Rusya'yı rahatlatmak ve Türk Ordusunun geri çekilmesini karşılamak için Çanakkale Boğazına harekat düzenlediler
İngiliz ve Fransız savaş gemilerinin Çanakkale Boğazı'ndan geçişlerine 18 Mart 1915'te başarıyla karşısında konuldu İtilaf Devletleri donanması ağır kayıplar verince, Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarıp kara muhaberelerini başlattılar 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği birlik Conkbayırı'nda durdurdu Bu başarı üstüne, Mustafa Kemal albaylığa yükseltildi General Harrington komutasındaki İngiliz birlikleri 67 Ağustos 1915'te her tarafta taarruz etti Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal, 910 Ağustos 1915'te 1 Anafartalar Zaferi'ni kazandı Bu zaferi, 17 Ağustosta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta 2 Anafartalar zaferleri takip etti Çanakkale Savaşı'na katılan Türk Ordusu'ndan, birçok öğrenim çağında 253000 subay, er ve erbaş şehit oldu Çanakkale'nin geçilemeyeceğini anlayan İngiliz ve Fransızlar da, arkalarında Türkler dek kayıp bıraktılar 1920 Aralık 1915'te Anafartalar ve Arıburnu'ndan, 89 Ocak 1916'da Seddülbahir'den kesinkes çekildiler
ARIBURNU MUHAREBELERİ
Arıburnu ’ndaki Anzak Kolordusunun Nisan ’da yaptığı çıkarmanın esas amacı önce, Kabatepe ile KüçükArıburnu arasındaki kumsallık bölgeye çıkmaktı Birincil aşamada Conkbayırı Kocaçimentepe çizgisi teftiş altına alınıp, oradan Maltepe bölgesi ele geçirilecek, bu nedenle, Kuzeyde ’oysa Türk kuvvetlerinin Güneyde, Seddülbahir bölgesindeki Türk birliklerine yardımı engellenmiş olacaktı
25 Nisan sabahı savaş gemilerinin, Türk mevzilerini aralıksız vuran koruyucu alev altında, Anzak Kolordusu ’nun 1 Tugayından 1500 karakter ilk atak dalgası, sonuç botlarının bir şekilde kuzeye kayması sonucu, saat 0500 ’te, Kabatepe bölgesi yerine Arıburnu Kesimine
çıkmak zorunda kalırBu noktada kıyı gözetlemesi yapan bir Türk takımının direnişine rağmen, karaya çıkan Anzak birlikleri açıklanmış bir noktaya dek ilerler bundan başka, Bigalı ’da yer alan ordu yedeği 19 Tümen, 2425 Nisan gecesi Conkbayırı yönünde tatbikat yapmakta idi Gün ağarırken, Arıburnu yönünden top seslerinin gelmesi üzerine, 19 Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, bir çıkarma yapıldığını anlayıp durumu Ordu Komutanına bildirir, ancak bir cevap alamaz
Şart çok kritiktir Mustafa Kemal, kıyıda fazla zayıf gözcülük yapma ve koruma birlikleri olduğunu düşünerek ve geniş bir sahile yayılmış olan 27 Alayın da, ağır kayıplar verdiği haberini alınca, düşmanın ConkbayırıKocaçimentepe çizgisi ve uzantısını ele geçirmesi durumunda, onarılamayacak durumlarla karşılaşacağını kavrar Ordudan emir gelmemiş olmasına rağmen girişimi ele alıp tüm sorumluluğu yüklenerek, 57Alayı bir pil ile Kocaçimentepe yönünde harekete geçirir Kendisi de durumu izlemek üzere Conkbayırı ’na çıktığında,, Arıburnu kesiminden bazı askerlerin çekilmekte olduklarını ve düşman birliklerinin de bunları izlediklerini görür
O hatıra Mustafa Kemal, Ruşen Eşref Ünaydın ile yaptığı röportaj esnasında şöyle anlatmaktadır
“Bu esnada Conkbayırının güneyindeki 261 rakımlı tepeden sahilin gözcülük yapma ve korunmasıyla görevli olarak orada bulunan bir müfreze askerin Conkbayırına dürüst koşmakta, kaçmakta olduğunu gördüm Bu askerlerin önüne kendim çıkarak:
Neden kaçıyorsunuz ? dedim
Efendim düşman dediler!
Nerede?
İşte! diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler
Gerçekte de düşmanın bir avcı kuvveti 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve tam bir serbestlik içinde ileriye doğru yürüyordu Şu Anda vaziyeti düşünün Ben kuvvetleri (geride) bırakmışım, askerler on dakika istirahat etsin diyeDüşman da bu tepeye gelmişDemek fakat düşman bana benim askerlerimden daha yakın! Ve düşman benim yere gelse kuvvetlerim fazla fena bir duruma düşecekti O süre artık bilemiyorum, bilinçli bir düşünme ile midir, yahut altıncı his ile midir, bilmiyorum Kaçan askerlere:
Düşmandan kaçılmaz, dedim
Cephanemiz kalmadı, dediler
Cephaneniz yoksa süngünüz var,dedim
Ve bağırarak bunlara süngü taktırdım Yere yatırdım aynı zamanda Conkbayırına dürüst ilerlemekte olan piyade alayı ile dağ bataryasının yetişebilen askerlerinin ‘ marş marşla ’ benim bulunduğum yere gelmeleri için, yanımdaki emir subayını geriye yolladım Bu askerler süngü takıp yere yatınca, düşman askerleri de yere yattı Kazandığımız an, bu andır
Doğrusu de, çekilen Türk askerleri mevzi alınca, muhalif ta mevzi alıp duraklar Böylece, 57 Alay Öncü Bölüğü'nün Conkbayırı ’na yerleşmesi için gereken zaman kazanılmış olur İşte bu lahza, Çanakkale Savaşları Kara Harekatı ’nın kaderini belirleyen önemli anlardan birisidir Böylesine manâlı anda kilit rolü oynayan birey ise, tartışmasız Mustafa Kemal ’dir Bu husus, Çanakkale Savaşları tarihiyle uğralan Türk ve tanıdık olmayan bütün uzmanlar kadar doğrulanıp vurgulanmaktadır
sonradan, Kolordu Komutanı Esat Paşa'nın izniyle, 27 Alay ’dan geri kalan birlikleri de emrine alan Tümen Komutanı Mustafa Kemal, karşı saldırıya dinmek üzere 57Alay'a şu emri verir :
“ Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum Biz ölünceye değin geçecek süre dahilinde, yerimize diğer kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir
25 Nisan 1915 günü, zaman ikindiye yaklaşırken, birincil sonuç kademesi olan tümenin sahile çıkışı da tamamlanmıştır Ne var fakat, 27 Alayın birlikleri ve 57 Alayın yaptığı aleyhinde atak ile süngü hücumları sonucu Anzaklar çok sayıda kayıp vermiş ve sahile çekilmişler, kritik ve evhamlı anlar yaşamaktadırlar Yine de gün batarken, Anzak Kolordusu ’nun sahile meydana çıkan Tümeni, Arıburnu ’nun sarp yamaç ve tepelerinde yerleşme olanağı bulur Bu tarihten başlayarak harekat, 1915 ’in Ağustos ayına değin dört ay baştan başa, Conkbayırı Kocaçimentepekabatepe bölgelerinde, tarafların müşterek hamle ve bilhassa gece yapılan süngü hücumlarıyla, yakın boğuşmalar biçiminde ve çok kanlı çarpışmalarla geçecektir Bu çarpışmalar sırasında Türkler de, Anzaklar da ağır kayıplar vermişlerdir Ağustos ile birlikte ise savaş şiddetli çarpışmalara dönüşür Tıpkı Seddülbahir ’de olduğu gibi, Anzak ordusu da taarruz hedeflerine varamamış, çıktıkları yerlerde 34 kmlik bir uzaklık ilerleyip, boşaltmaya dek da o noktada kalmışlardır
ANAFARTALAR MUHAREBELERİ
25 Ağustos 1915 ’ten Ağustos sonuna kadar, Müttefikler hem Seddülbahir hemde Arıburnu ’nda başarılı olamayınca, Çanakkale Boğazı ’nı, geriden sarkarak fethetmek nedeniyle harekete geçerler giderken General Hamilton, Türk Ordusu ’nun gerilerine sarkmak ve çember içine alıp imha etmek için, Büyük ve Minik Kemikli Burunları aralarında yeralan Suvla sahillerine çıkıp, Anafartalar ’da üçüncü bir cephe açmaya karar verir Kasıt, Conkbayırı ve Koçaçimentepe blokunu ele geçirerek buradan ilerleyip, çanakkale Boğazı ’na inerek etken olmaktır Bu amaçla da, 9İngiliz Kolordusu'nu ,67 Ağustos gecesi karanlıktan yararlanarak bölgeye çıkartır Gaye, sabah gün ağarmadan von Sanders, Saros Grup Komutanına 7 ve 12 Tümenlerle hızla Anafartalar kesimine gitmesini ve karaya meydana çıkan İngiliz birliklerine 8 Ağustos sabahı erkenden taarruz edilmesi emrini verir Anafartalar Müfrezesi komutanı Yarbay Vilmer ’e de, Saros ’dan iki tümenin gelişine kadar, İngilizlerin ilerleyişine engel olunmasını emreder
Liman von Sanders, bundan daha sonra, Kurmay Albay Mustafa Kemal ’i, 8 Ağustos 1915 günü saat 2145 ’de, Anafartalar Grup Komutanlığına atar Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal, 9 Ağustos sabahı ,12 tümenle 9 İngiliz Kolordusuna 7Tümenle de Anzak Kolordusu ile işbirliği yapmasına önlemek amacıyla, damakçılık Bayırı yönünde saldırıya geçer Her iki tümenin saldırıları da başarılı olur İngiliz Birlikleri, beklemedikleri bu karşı Türk taarruzu ile şaşkına dönmüş, ağır kayıplar verirler
Birinci Anafartalar Muharebeleri olarak adlandırılan bu harekat sonunda, koşul değerlendirmesi yapan Mustafa Kemal şöyle demiştir: “Gerçekte, düşmanın bir kolordusunu kuvvetsiz bir tümenimle KireçtepeAzmak aralarında yenmiş, Tuzla Gölüne kadar takip ederek orada tesbit etmiştim
bundan başka yeni çıkan birliklerle güçlendirilen 9 İngiliz Kolordusu, Anafartalar yönünde iki kanat harekatı daha denediyse de başarılı olamamıştır Ama, Türkler açısından bu bölgede koşul, savunulması güç bir konum olduğu için güvenli olmayan sayılırdı Tehlikeli durumu düzeltmek için Liman von Sanders, Kuzey Grubundaki 8 Tümeni iki alayla yardım ederek , Anafartalar grup Komutanı Mustafa Kemal ’in emrine verir Tümen karargahına 910 Ağustos gecesi gelen Grup Komutanı Mustafa Kemal, takviyeli 8 Tümeni 10 Ağustos sabahı karanlıkta, yalnızca süngü kullanarak hücuma geçirir İngilizlere fazla ağır kayıplar verdirilerek harekat başarılı olur sonra, savunma yapılabilecek ek arazinin ele geçirilmesi üstüne, ulaşılan bu ileri çizgide de yardım ve güçlendirmeler yapılarak savunmaya geçilir Böylece, öteki bölgelerde olduğu gibi Anafartalar Bölgesinde de savaş, boşaltmaya değin , siper ve mevzi savaşına dönüşmüş olur Diğer bir deyişle, General Hamilton ’un İkinci Planı da başarısız olmuş, hedefine ulaşmamıştır
Çanakkale Savaşları kara harekatıyla ilgili olarak belirtilmesi gereken önemli bir diğer nokta da şudur: bütün bu çarpışmalar ve iki taraflı saldırılar sırasında, Türkler yiğitçe, dürüstçe ve kahramanca çarpışmış, insancıl meziyetlerini ve güçlü kişiliklerini sergilemişlerdir İster Seddülbahir ’de, ister Suvla ’da ya da, Anafartalar ’da olsun durum aynıdır rneğin Kızılhaç çadırları ve hastane gemileri, zarar görmüş içeren botlar, ya da sedyeleri niyet bölge atışlar yapılmamıştırTepeler Türklerin elinde olmasına ve olumlu doğa koşullarına rağmen, düşmanın durmadan çekindiği zehirli gaz kullanılmamış, su kaynakları zehirlenmemiş, bu yöntemler hiçbir zaman mert ve efendice bir davranış sayılmamıştır
MUSTAFA KEMAL Anlatıyor :
10 Ağustos 1915 Conkbayırı'nı almak ve bütün boğaza dominant elde etmek için İngilizler 20000 şahsiyet bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere yerleşmişler, hamle anını bekliyorlardı Gecenin karanlığı en ince ayrıntısına kadar kalkmış, tan beyazlamak üzere idi 8 Tümen komutanı ve öteki subaylarını çağırdım Mutlaka düşmanı mağlup edeceğinize inanıyorum Ama siz telaş etmeyin evvela ben ileri gideyim Size ben kırbacımla göze çarpan verdiğim süre daima birlikte atılırsınız dedim Bu durumdan askerlerini de farkında olan etmelerini istedim Hamle başat tarzında olacaktı Sakin adımlarla ve süzülerek düşmana 2030 metre yaklaştım Binlerce askerin bulunduğu Conkbayırı'nda çıt çıkmıyordu Dudaklar sessizce bu sıcak gecede dua ediyordu Denetleme ettim Kırbacımı başımın üzerinde kaldırıp çevirdim ve birden altında indirdim Saat 0430'da kıyametler kopmuştu İngilizler neye uğradıklarını şaşırmıştı Allah Allah sesleri bütün cephelerde, karanlıkta gökleri yırtıyordu Her taraf duman içinde ve coşku her yere egemen olmuştu Düşmanın topçu ateşi gülleleri büyük çukurlar açıyor her tarafa şarapnel ve kurşun yağıyordu Büyük bir şarapnel parçası tam kalbimin üzerine çarptı, sarsıldım elimi göğsüme götürdüm kan akmıyordu Olayı Yb Mal Varlığı Bey'den diğer kimse görmemişti Ona parmağımla susmasını emrettim Çünkü vurulduğumun duyulması cephelerde panik yaratabilirdi Kalbimin üstünde cebimde yer alan saat paramparça olmuştu O gün akşama kadar birliklerin başında daha doyumsuz olarak çarpıştım Yalnız bu şarapnel, kalbimin üzerinde aylarca gitmeyen derin bir kan lekesi bırakmıştı Aynı gün gece yani 10 Ağustos günü beni mutlak ölümden kurtaran ve parçalanan saatimi Ordu Komutanı Liman von Sanders Paşaya hatıra olarak verdim Çok şaşırmış ve heyecanlanmıştı Kendileri de altın cep saatini bana hediye ettiler Bu hücumlarda İngilizler binlerce ölü bırakarak tamamen geri çekildi ve Çanakkale'nin geçilmeyeceğini adamakıllı anlamış oldular
DOĞU CEPHESİ
2 Kasım 1914'te Rus kuvvetlerinin Kars'a içten taarruzuyla cephede savaşlar başladı 69 Kasım 1914'te Ruslarla Köprüköy savaşı yapıldı Ruslar yenilince birazcık geri çekildiler 22 Aralık 1914'te Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın çetin kış şartlarını rağmen Sarıkamış civarında Ruslara karşı yaptığı harekatta 3 Ordu'ya mensup askerlerden çoğu donarak şehit oldu 60000 şehit verildi
1915 yılı baharında Ermenilerle birleşerek güçlenen Rus birliklerinin taarruzu başarılı oldu Ruslar, Van ve Malazgirt'i aldılar 22 Temmuzda başlayan karşı taarruzla Van ve Malazgirt 2526 Temmuz 1915'te kurtarıldı
1916 yılında Grandük Nikolas, Rus kuvvetlerinin başkomutanı olunca, Ruslar Kafkasya'daki kuvvetlerini artırarak taarruza geçtiler 16 Şubat 1916'da Erzurum düştü Trabzon'a da bir kolorduyla ilerlediler 3 Ordu, KemahRefahiyeTirebolu hattına çekildi Mart 1916'da Bitlis, Muş, Van, Hakkari de Ruslar göre işgal edildi Hükümet, Çanakkale Bölgesinde bulunan 2 Ordu'yu Kazım Karabekir komutanlığında doğu cephesine kaydırdı 10 Mart 1916'da ödev emrini bölge Mustafa Kemal, Edirne'den Diyarbakır'a kaydırılan 16 Kolordu'nun komutanı olarak, 15 Mart 1916'da Doğu Cephesinde göreve başladı 78 ağustos 1916'da Muş ve Bitlis Ruslardan kurtarıldı Yıl ardına kadar Ruslarla savaşa devam edildi
1917 yılında Rusya'da iç karışıklıklar başladı Ekim 1917'de Bolşevikler devrimle yönetime el koydu Yıl baştan başa Rus birlikleri işgal ettikleri topraklardan çekildiler 18 Aralık 1917'de Ruslarla Erzincan Mütarekesi yapıldı Mütarekeden daha sonra Rus kuvvetleri Doğu Anadolu'yu adamakıllı terk etti 1917 kışı, hem Türkler hem de Ruslar için zor şartlarda geçti Soğuk ve hastalıklar sebebiyle iki tarafta ağır kayıplar verdi sonra 3 Mart 1918'de Brest Litovsk anlaşamsı yapılarak Kars, Ardahan ve Batum'un Osmanlı İmparatorluğu'na bırakılması saptandı
Rus birliklerinin geri çekilmesi üzerine, savaş sırasında resmileşmiş bulunan Ermeni taburları Türk halkına saldırdı 3 Ordu Ermeni çeteleriyle savaşmak zorunda kaldı Ermeni kuvvetleri bozguna uğratılarak Nisan 1918 ardına kadar, Kars, Ardahan, Batum kurtarıldı ve Gümrü'ye girildi
SURİYE FİLİSTİN CEPHESİ
İngilizler 1914 yılı Aralık ayında Türk dostu saydıkları Hi Abbas Hilmi Paşa'yı yönetimden uzaklaştırarak, Mısır ve Süveyş Kanalı'na iyice etken oldular Bahriye Nazırı ve 4 Ordu Komutanı Cemal Paşa'nın, 14 Ocak 1915'te 14000 deveyle iki koldan Süveyş Kanalı'na yaptığı harekat (1Kanal Savaşı) başarılı olamadı 4 Şubat 1915'te BirüssebaGazze'ye geri dönüldü 1916 yılında Süveyş Kanalı'nı olmak için 2 Kanal Harekatı yapılırken, Mekke Şerifi Hüseyin İngilizlerin kışkırtmasıyla Osmanlı Devletine aleyhinde ayaklandı Ayaklanmanın bastırılması için 4 Ordu'dan bir kısım birlikler Hicaz'a gönderildi Ordunun geri kalan kısmıysa, GazzeŞeriaBirüsseba hattında savunmaya çekildi 1917 baharında İngilizler, Gazze'ye saldırdı 1 ve 2 Gazze Savaşları yapıldı İngilizler Türklerin kahramanca savunması aleyhinde çekilmek zorunda kaldılar Takviyelerini artırmaya başlayan İngilizlerin Filistin Cephesinde toplanmaları üzerine, Cemal Paşa'nın uyarısıyla Yıldırım Ordularının Irak cephesinde kullanılmasından vazgeçilerek Filistin ve Suriye'de kullanılması kararlaştırıldı Aynı sene 7 Ordu Komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Ordular Komutanı General Falkenhayn ile anlaşamadı Harbin yönetimini eleştiri eden iki rapor yazarak 6 Ekim 1917'de komutanlıktan istifa etti Savaş hazırlıklarını tamamlayan İngilizler, 24 Ekim 1917'de 138000 askerle taarruza başladılar BirüssebaGazze Savaşı'nı kazandılar 9 Kasım 1917'de Kudüs düştü General Allenby komutasındaki İngiliz kuvvetlerinin Mart 1918 başı ile 18 Mayıs arasındaki Telazur, 1 ve 2 SaltAmman taarruzları başarıyla durduruldu 1918 yılında Falkenhayn'ın yerine Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı'na General Liman von Sanders atandı 7 Ordu Komutanlığına Mustafa Kemal Paşa tekrar döndü Yığınaklarını artıran ve mevcudu 460000'e yükselen İngiliz ordusunun 19 Eylül 1918'de Filistin'de başlattığı taarruz şipşak gelişti ve Filistin adamakıllı İngilizlerin eline geçti
Yıldırım Ordular Komutanı, Halep'te savunma düzeni kurma görevini Mustafa Kemal Paşa'ya bırakıp, Adana'ya gitti Mustafa Kemal bir yandan İngilizlerle, öteki yanlamasına Arap silahlı çeteleriyle uğraş etmek zorunda kaldı Halep'in kuzeyinde bir savunma hattı kurup İngilizler'i durdurmayı başardı 31 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'nden bir gün sonradan Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı'na atandı
TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI
IİNÖNÜ SAVAŞI
Yunanlılar, Bursa ve Uşak mıntıkalarından Eskişehir ve Afyon istikametlerinde 6 Ocak 1921'de ileri harekata geçtiler Yunan harekatı üç koldan ilerleyerek İnönü önünde birleşiyordu Yunanlılar, 3 günlük yürüyüşten sonradan 9 Ocak günü İnönü mevzilerinin önüne gelmişlerdi Belli Başlı savaş 10 Ocak günü sabahleyin saat 630'da Yunanlıların taarruza geçmesi ile başladı Saldırısı kırılan düşmana karşısında savaş 10 Ocak 1921'de kazanıldı Savaşın İnönü bölgesinde yapılması bir rastlantı değildi İnönü savaşlarının zamanını Yunanlılar, lakin savaş alanını Türkler seçmişlerdi Türk ordusunun savunma planına kadar, Bursa ve Kocaeli yönünden gelecek bir düşman taarruzu İnönü'de karşılanacaktı 11 Ocak 1921'de o güne değin fazla kayıp vermiş ve çok hırpalanmış olan düşman, daha pozitif ilerlemeye kendisinde kudret göremeyerek, her tarafta Bursa civarındaki eski mevzilerine çekilmek zorunda kaldı Bu Nedenle dinamik bir sevk ve yöneticilik sistemiyle düşmanın iki misli kuvvetlerine karşı, cılız kuvvetlerle yoğun bir savunma üretilmiş ve düşman ordusu üç gün içinde yenilerek geri çekilmeye zorunlu bırakılmıştır I İnönü Zaferi sonunda Albay İsmet Bey,1 Mart 1921'de generalliğe yükseltildi Kazanılan bu zaferin tarihi önemi, Batı Cephesi'nde kazanılan ilk zafer oluşu ve Sevr tatbikçilerine milli teşkilatın ne seslenmek olduğunu göstermesidir I İnönü Savaşıyla Kuvayı Milliye devri son bulmuş, Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin ve ordusunun içerde ve dışarıya itibarı ansızın yükselmiş, ordunun ve Meclis'in otoritesi artmıştır II İNÖNÜ SAVAŞI Londra Konferansı'nın bir netice vermemesi, Sevr projesini göstermek için İtilaf Devletlerini yeni bir çabaya yöneltmiş ve bu amaçla Yunan işgal ordusunu savaşa özendirme etmişlerdi Bundan faydalanan Yunanlılar, 23 Mart 1921'de Bursa'dan İnönü istikametine ilerlemeye başladılar Türk ordusunun yüksek azim ve imanla savaşması, 31 Mart 1921 akşamına değin süren kanlı çarpışmalar sonunda düşmanı İnönü'de ikinci kere acınacak halde etti Yaptıkları iki saldırının da püskürtülmesi üstüne Yunan kuvvetleri, 31 Mart gecesinden itibaren çıkış mevzilerine çekilmeye başladılar, çekilen düşman, süvari sınıfı birliklerimizle izlenmiş ve düşmana çekilirken de kayıplar verdirilmiştir Fevzi Paşanın (Çakmak) Mecliste bu savaştan bahsederken söylediklerinden anlaşıldığına kadar, Yunan ordusunun amacı mutlaka yenmekti Başkumandanları Papulas, bu sebeple Karaköy'e gelmiş ve alaylarını bizzat birbiri ardınca savaşa sokmuştur Düşman bir taraftan kesinkes Türk ordusunu yenmek ve dört beş günde Eskişehir'e, bir ayda da Ankara'ya gelerek Sevr Antlaşması'nı kabul ettirmek amacındaydı Düşmanın hareketlerinden amacını anlayan kumandanlık, lazım gelen önlemleri almıştı İsmet Paşa bir taraftan da düşmana umduğu yerde değil, bizim istediğimiz yerde savaşı yaptırmak suretiyle, düşmanın savaş planını başarısızlığa uğratmıştır Milli Kurtuluş Savaşı'nda bu galibiyet, Mustafa Kemal'in güzel ifadesiyle, milletin maküs talihini(aksine dönmüş talihini) de yenen bir zafer olmuş
SAKARYA SAVAŞI
İnönü'de ikinci kere yenilen Yunanlılar, ordularını sağlamlaştırmak amacıyla kuvvetlerini artırmışlardı Türk Ordusu ise az önce hazırlıklarını tamamlayamamış, yurdun tüm kaynaklarından kullanım imkanını bulamamıştı Ancak II İnönü Savaşından daha sonra, Güney Cephesi kaldırılmış, Güney ve Batı cepheleri birleştirilmişti Böylece Batı Cephesinde daha pozitif zorlama toplamak imkanı sağlanmıştı Yunanlılar, 10 Temmuz 1921'de iki öbür cepheden taarruza geçerek Türk Ordusunu imha etmek istediler Desteklenmiş kuvvetleriyle zinde bir şekilde ilerlemeyi başardılar Türk Ordusu, zorlama durumdan kendisini kurtarmak nedeniyle Eskişehir'e kadar çekildi Mustafa Kemal Paşa, 18 Temmuz 1921'de Batı Cephesi karargahına geldi ve durumu yakından görüp inceledi Ordunun düzenlenip kuvvetlendirilmesi için, Sakarya'nın doğusuna değin çekilmesini zorunlu gördü Bunun üstüne, Türk Ordusu, 25 Temmuz 1921'de taktik savunma yapmak nedeniyle Sakarya'nın doğusuna çekildi Türkiye Büyük Halk Meclisi orduları Sakarya'nın doğusuna çekilmekle askeri bakımdan büyük bir fayda elde etti Türk kuvvetleri için baskı olsa da, Yunanlılar için daha güç olan bir şart oluşturuldu Bu Nedenle, Türk kuvvetleri düşmanın büyüyen taarruzlarının tehdidinden kurtarılmış, Sakarya'nın doğusunda tekrar düzenlenerek savunma gücü artırılmıştı Yunanlılar ise mevzilerini genişletmişler, ulaştırma şartları güç bir arazide ileri gitmek ve ikmal yerine getirmek zorunda kalmışlardı Sakarya gerisine çekilme, halkın maneviyatı üzerinde önemli bir sarsıntı oluşturmuştu ve Meclis'te de bunun belirtileri ortaya çıkmıştı Mustafa Kemal Paşa'nın muhalifleri; Ordu nereye gidiyor, halk müziği nereye götürülüyor? Bu hareketin elbette bir sorumlusu vardır, o nerededir? Bu fazla acı veren durumun ve yürekler acısı görünümün gerçek sorumlusunu ordunun başında görmek isterdikdiyerek Mustafa Kemal Paşaya dil uzatmaya başladılar Büyük Ahali Meclisi'nde ve dışarıda son tedavi ve son önlem olarak Mustafa Kemal Paşa'nın ordunun başına geçmesinde fayda umulduğu yolunda bir kanaat oluştu Bunun üstüne Mustafa Kemal Paşa, 4 Ağustos 1921'de Büyük Halk Müziği Meclisi'ne verdiği bir önerge ile Başkumandanlığı kabul ettiğini bildirdi ve oysa Meclis'in elindeki yetkileri de sahiden kullanmayı istek etti Bu önerge üstüne Mustafa Kemal Paşa'nın muhalifleri, kendisine Başkomutan ünvanını ve Meclis'in yetkilerini kullanmak hakkını önce devretmek istemediler Ama ünvan ve yetki, 5 Ağustos 1921 tarihli kanunla tanındı Mustafa Kemal Paşa, 12 Ağustos 1921'de Polatlı'daki Cephe Karargahına giderek ordunun başına geçti Cephede denetleme yaparken, attan düşerek birkaç kaburga kemiği kırıldı Savaşı cephede zarar görmüş ve kaburga kemiği sarılı bir şekilde idare etmek zorunda kaldı 23 Ağustos'ta düşman ordusu ciddi olarak cephemize taarruz etti Ordumuz 100 kilometrelik cephe üstünde eğilim eden meydan muharebesinde, düşmanın üstün kuvvetlerini ilk olarak yıpratarak, taarruza devam etmekten yoksun bir hale getirdi 23 Ağustos'tan 13 Eylül'e değin gece gündüz kesintisiz yirmi iki gün aralıksız bu kanlı savaştan sonra, düşman ordusu mağlup ve perişan bir şekilde cepheyi terketti Sakarya Meydan Savaşı sonucu, askeri harekat istikamet değiştirmiştir Sakarya, geri çekilme ve gerilemenin durdurulduğu ileri gidişin başladığı noktayı oluşturmuştur Sakarya Zaferi, bütün memlekette günlerce süren coşkun sevinç gösterilerine ve heyecanlı kutlamalara vesile oldu Meclis, 19 Eylül 1921'de kabul edilen bir kanunla, Türk Milletinin bir şükranı olarak Mustafa Kemal Paşa'ya Mareşallık rütbesi ve Gazilik ünvanını verdi Sakarya Zaferi, dış ilişkilerimizde durumumuzun düzeltilmesine ve itibarımızın artmasına asistan oldu 9 Haziran 1921'den beri Ankara'da Fransız temsilcisi Franklin Bouillon'la görüşmeler yapılmaktaydı Bu görüşmeler, Sakarya zaferinden daha sonra, 20 Ekim 1921'de Ankara'da olumlu bir şekilde sonuçlanarak, Ankara İtilafnamesi adıyla tarihe geçen bir antlaşmayla noktalandı Sakarya zaferi, askerlik ve politika bakımından da Kurtuluş Mücadelemizin manâlı bir merhalesi oldu Yunan ordusunun taarruz kabiliyeti kırıldı
*
Atatürkün Yaptığı Savaşlar
ATATÜRK ’ÜN
KATILDIĞI SAVAŞLAR
TRABLUSGARP SAVAŞI
İtalya, 19 yüzyılın sonlarına dürüst, bugün Libya adıyla anılan Kuzey Afrika'daki Trablusgarp ve Bingazi'yi ile geçirmeyi planlamıştı O dönem İngiltere Darı'a, Fransa da Tunus'a egemen olmuş, İtalya da gözünü Trablusgarp'a dikmişti İtalya, İngiltere ve Fransa'yla yaptığı sıcacık ve açık anlaşmalarla Trablusgarp'ı işgal onayını aldıktan sonra, 29 Eylül 1911'de Osmanlı Devleti'ne savaş duyuru etti 5 Ekim 1911'de Trablus'a asker çıkardı 20 Ekime kadar peş peşe Tobruk, Derne ve Bingazi İtalyanların eline geçti
Osmanlı ordusunun genç subaylarından bir bölümü Trablusgarp'ı savunmak için gönüllü olarak Mısır, Tunus aracılığıyla cepheye gittiler Binbaşı Enver Bey, Kolağası Mustafa Kemal, Fuat Bey (Bulca), Nuri Bey (Conker), Fethi Bey (Okyar), Albay Neşet Bey bu subaylar arasındaydı Enver Bey, Trablus'ta yerli Arapları teşkilatlandırarak savunmaya katılmalarını sağladı ve Askeri birlikleri üç komutanlığı ayırdı Trablus Komutanlığı : Kurmay Albay Neşet Bey Bingazi Komutanlığı : Kurmay Binbaşı Enver Bey Derne Komutanlığı : Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal Seyahati esnasında binbaşılığa yükselen Mustafa Kemal, 8 Aralık 1911'de Trablusgarp'a geldi 22 Aralıkta Tobruk Savaşı'nı kazandı Derne'de 1617 Ocak 1912 taarruzunda gözünden yaralandı Bir ay hastanede tedavi görebilen Mustafa Kemal, 6 Mart 1912'de Derne komutanı oldu Derne'de başarılı savunma muharebeleri yaptı
Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşı'nın çıkması üzerine 1518 Ekim 1921 tarihleri arasında, Osmanlıİtalyan delegeleri arasında imzalanan Ouchy (Uşi) Barış Antlaşması ile sona erdi Antlaşmaya tarafından Trablusgarp ve Bingazi tam bir İtalyan sömürgesi oldu İtalya bununla da yetinmeyerek, 5 Kasım 1911'de Trablusgarp ve Bingazi'yi topraklarına kattığını dünyaya duyurdu Gönüllü subaylar Balkan Savaşında tayin edinmek üzere İstanbul'a döndüler
BALKAN SAVAŞLARI
Balkanlarda dört devlete (Bulgaristan,Yunanistan,Sırbistan,Karadağ)karşı savaşan Osmanlı devleti savaş sonucunda köşeye kıstırılmış ve savaş sonrası yapılan Londra antlaşmasıyla tüm balkan topraklarını ve Trakya ’daki topraklarını kaybetmiştir
Ama kısa bir süre daha sonra Balkan Devletlerinin Osmanlı devletinden aldıkları topraklar paylaşamamaları ve kendi aralarındaki anlaşmazlıklar sebebiyle IIBalkan Savaşı çıkmıştırOsmanlı Devleti ’de bu durumdan yararlanarak kaybettiği toprakları geri elde etmek için harekete geçmiştirBu dönemde Balkan Savaşlarına yeralma nedeniyle Trablusgarptan İstanbul ’a dönen MKemal paşa Geliboluda görevlendirilmiştir
IIBalkan Savaşı sırasında Trakyada Bulgarlara karşı verilen mücadeleye MKemal Bolayır kolordusu kurmay başkanı olarak katılmıştırBolayır kolordusu bulgarlara karşısında büyük başarılar kazanmış ve Edirne ’yi Bulgarlardan geri almıştırAynı yıl içerisinde Mkemel Sofya askeri ateşeliğine atandıIIBalkan Savaşları sonucunda yapılan İstanbul antlaşmasıyla Meriç nehri sınır kabul edilmiş Bu Nedenle Osmanlı Devleti I Balkan Savaşında kaybettiği topraklardan bir kısmını geri almayı başarmıştır
ÇANAKKALE SAVAŞLARI
I Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin en başarılı olduğu cephe Çanakkale Cephesidir Dünya tarihinin en kanlı savaşı bu cephede eğilim etmiştir İngiltere ve Fransa, müttefikleri Rusya'yla birleşerek savaşın seyrini lehlerine döndürmek istiyordu Rus ekonomisi savaşın yükünü kaldıramaz ülkü gelmişti İtilaf Devletleri Osmanlı Devletini saf dışı vazgeçmek, Rus Ordusuna gerekli askeri yardımı ve malzemeyi en hızlı bir şekilde ulaştırmak, Kafkasya Cephesinde bunalan Rusya'yı rahatlatmak ve Türk Ordusunun geri çekilmesini karşılamak için Çanakkale Boğazına harekat düzenlediler
İngiliz ve Fransız savaş gemilerinin Çanakkale Boğazı'ndan geçişlerine 18 Mart 1915'te başarıyla karşısında konuldu İtilaf Devletleri donanması ağır kayıplar verince, Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarıp kara muhaberelerini başlattılar 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği birlik Conkbayırı'nda durdurdu Bu başarı üstüne, Mustafa Kemal albaylığa yükseltildi General Harrington komutasındaki İngiliz birlikleri 67 Ağustos 1915'te her tarafta taarruz etti Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal, 910 Ağustos 1915'te 1 Anafartalar Zaferi'ni kazandı Bu zaferi, 17 Ağustosta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta 2 Anafartalar zaferleri takip etti Çanakkale Savaşı'na katılan Türk Ordusu'ndan, birçok öğrenim çağında 253000 subay, er ve erbaş şehit oldu Çanakkale'nin geçilemeyeceğini anlayan İngiliz ve Fransızlar da, arkalarında Türkler dek kayıp bıraktılar 1920 Aralık 1915'te Anafartalar ve Arıburnu'ndan, 89 Ocak 1916'da Seddülbahir'den kesinkes çekildiler
ARIBURNU MUHAREBELERİ
Arıburnu ’ndaki Anzak Kolordusunun Nisan ’da yaptığı çıkarmanın esas amacı önce, Kabatepe ile KüçükArıburnu arasındaki kumsallık bölgeye çıkmaktı Birincil aşamada Conkbayırı Kocaçimentepe çizgisi teftiş altına alınıp, oradan Maltepe bölgesi ele geçirilecek, bu nedenle, Kuzeyde ’oysa Türk kuvvetlerinin Güneyde, Seddülbahir bölgesindeki Türk birliklerine yardımı engellenmiş olacaktı
25 Nisan sabahı savaş gemilerinin, Türk mevzilerini aralıksız vuran koruyucu alev altında, Anzak Kolordusu ’nun 1 Tugayından 1500 karakter ilk atak dalgası, sonuç botlarının bir şekilde kuzeye kayması sonucu, saat 0500 ’te, Kabatepe bölgesi yerine Arıburnu Kesimine
çıkmak zorunda kalırBu noktada kıyı gözetlemesi yapan bir Türk takımının direnişine rağmen, karaya çıkan Anzak birlikleri açıklanmış bir noktaya dek ilerler bundan başka, Bigalı ’da yer alan ordu yedeği 19 Tümen, 2425 Nisan gecesi Conkbayırı yönünde tatbikat yapmakta idi Gün ağarırken, Arıburnu yönünden top seslerinin gelmesi üzerine, 19 Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, bir çıkarma yapıldığını anlayıp durumu Ordu Komutanına bildirir, ancak bir cevap alamaz
Şart çok kritiktir Mustafa Kemal, kıyıda fazla zayıf gözcülük yapma ve koruma birlikleri olduğunu düşünerek ve geniş bir sahile yayılmış olan 27 Alayın da, ağır kayıplar verdiği haberini alınca, düşmanın ConkbayırıKocaçimentepe çizgisi ve uzantısını ele geçirmesi durumunda, onarılamayacak durumlarla karşılaşacağını kavrar Ordudan emir gelmemiş olmasına rağmen girişimi ele alıp tüm sorumluluğu yüklenerek, 57Alayı bir pil ile Kocaçimentepe yönünde harekete geçirir Kendisi de durumu izlemek üzere Conkbayırı ’na çıktığında,, Arıburnu kesiminden bazı askerlerin çekilmekte olduklarını ve düşman birliklerinin de bunları izlediklerini görür
O hatıra Mustafa Kemal, Ruşen Eşref Ünaydın ile yaptığı röportaj esnasında şöyle anlatmaktadır
“Bu esnada Conkbayırının güneyindeki 261 rakımlı tepeden sahilin gözcülük yapma ve korunmasıyla görevli olarak orada bulunan bir müfreze askerin Conkbayırına dürüst koşmakta, kaçmakta olduğunu gördüm Bu askerlerin önüne kendim çıkarak:
Neden kaçıyorsunuz ? dedim
Efendim düşman dediler!
Nerede?
İşte! diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler
Gerçekte de düşmanın bir avcı kuvveti 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve tam bir serbestlik içinde ileriye doğru yürüyordu Şu Anda vaziyeti düşünün Ben kuvvetleri (geride) bırakmışım, askerler on dakika istirahat etsin diyeDüşman da bu tepeye gelmişDemek fakat düşman bana benim askerlerimden daha yakın! Ve düşman benim yere gelse kuvvetlerim fazla fena bir duruma düşecekti O süre artık bilemiyorum, bilinçli bir düşünme ile midir, yahut altıncı his ile midir, bilmiyorum Kaçan askerlere:
Düşmandan kaçılmaz, dedim
Cephanemiz kalmadı, dediler
Cephaneniz yoksa süngünüz var,dedim
Ve bağırarak bunlara süngü taktırdım Yere yatırdım aynı zamanda Conkbayırına dürüst ilerlemekte olan piyade alayı ile dağ bataryasının yetişebilen askerlerinin ‘ marş marşla ’ benim bulunduğum yere gelmeleri için, yanımdaki emir subayını geriye yolladım Bu askerler süngü takıp yere yatınca, düşman askerleri de yere yattı Kazandığımız an, bu andır
Doğrusu de, çekilen Türk askerleri mevzi alınca, muhalif ta mevzi alıp duraklar Böylece, 57 Alay Öncü Bölüğü'nün Conkbayırı ’na yerleşmesi için gereken zaman kazanılmış olur İşte bu lahza, Çanakkale Savaşları Kara Harekatı ’nın kaderini belirleyen önemli anlardan birisidir Böylesine manâlı anda kilit rolü oynayan birey ise, tartışmasız Mustafa Kemal ’dir Bu husus, Çanakkale Savaşları tarihiyle uğralan Türk ve tanıdık olmayan bütün uzmanlar kadar doğrulanıp vurgulanmaktadır
sonradan, Kolordu Komutanı Esat Paşa'nın izniyle, 27 Alay ’dan geri kalan birlikleri de emrine alan Tümen Komutanı Mustafa Kemal, karşı saldırıya dinmek üzere 57Alay'a şu emri verir :
“ Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum Biz ölünceye değin geçecek süre dahilinde, yerimize diğer kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir
25 Nisan 1915 günü, zaman ikindiye yaklaşırken, birincil sonuç kademesi olan tümenin sahile çıkışı da tamamlanmıştır Ne var fakat, 27 Alayın birlikleri ve 57 Alayın yaptığı aleyhinde atak ile süngü hücumları sonucu Anzaklar çok sayıda kayıp vermiş ve sahile çekilmişler, kritik ve evhamlı anlar yaşamaktadırlar Yine de gün batarken, Anzak Kolordusu ’nun sahile meydana çıkan Tümeni, Arıburnu ’nun sarp yamaç ve tepelerinde yerleşme olanağı bulur Bu tarihten başlayarak harekat, 1915 ’in Ağustos ayına değin dört ay baştan başa, Conkbayırı Kocaçimentepekabatepe bölgelerinde, tarafların müşterek hamle ve bilhassa gece yapılan süngü hücumlarıyla, yakın boğuşmalar biçiminde ve çok kanlı çarpışmalarla geçecektir Bu çarpışmalar sırasında Türkler de, Anzaklar da ağır kayıplar vermişlerdir Ağustos ile birlikte ise savaş şiddetli çarpışmalara dönüşür Tıpkı Seddülbahir ’de olduğu gibi, Anzak ordusu da taarruz hedeflerine varamamış, çıktıkları yerlerde 34 kmlik bir uzaklık ilerleyip, boşaltmaya dek da o noktada kalmışlardır
ANAFARTALAR MUHAREBELERİ
25 Ağustos 1915 ’ten Ağustos sonuna kadar, Müttefikler hem Seddülbahir hemde Arıburnu ’nda başarılı olamayınca, Çanakkale Boğazı ’nı, geriden sarkarak fethetmek nedeniyle harekete geçerler giderken General Hamilton, Türk Ordusu ’nun gerilerine sarkmak ve çember içine alıp imha etmek için, Büyük ve Minik Kemikli Burunları aralarında yeralan Suvla sahillerine çıkıp, Anafartalar ’da üçüncü bir cephe açmaya karar verir Kasıt, Conkbayırı ve Koçaçimentepe blokunu ele geçirerek buradan ilerleyip, çanakkale Boğazı ’na inerek etken olmaktır Bu amaçla da, 9İngiliz Kolordusu'nu ,67 Ağustos gecesi karanlıktan yararlanarak bölgeye çıkartır Gaye, sabah gün ağarmadan von Sanders, Saros Grup Komutanına 7 ve 12 Tümenlerle hızla Anafartalar kesimine gitmesini ve karaya meydana çıkan İngiliz birliklerine 8 Ağustos sabahı erkenden taarruz edilmesi emrini verir Anafartalar Müfrezesi komutanı Yarbay Vilmer ’e de, Saros ’dan iki tümenin gelişine kadar, İngilizlerin ilerleyişine engel olunmasını emreder
Liman von Sanders, bundan daha sonra, Kurmay Albay Mustafa Kemal ’i, 8 Ağustos 1915 günü saat 2145 ’de, Anafartalar Grup Komutanlığına atar Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal, 9 Ağustos sabahı ,12 tümenle 9 İngiliz Kolordusuna 7Tümenle de Anzak Kolordusu ile işbirliği yapmasına önlemek amacıyla, damakçılık Bayırı yönünde saldırıya geçer Her iki tümenin saldırıları da başarılı olur İngiliz Birlikleri, beklemedikleri bu karşı Türk taarruzu ile şaşkına dönmüş, ağır kayıplar verirler
Birinci Anafartalar Muharebeleri olarak adlandırılan bu harekat sonunda, koşul değerlendirmesi yapan Mustafa Kemal şöyle demiştir: “Gerçekte, düşmanın bir kolordusunu kuvvetsiz bir tümenimle KireçtepeAzmak aralarında yenmiş, Tuzla Gölüne kadar takip ederek orada tesbit etmiştim
bundan başka yeni çıkan birliklerle güçlendirilen 9 İngiliz Kolordusu, Anafartalar yönünde iki kanat harekatı daha denediyse de başarılı olamamıştır Ama, Türkler açısından bu bölgede koşul, savunulması güç bir konum olduğu için güvenli olmayan sayılırdı Tehlikeli durumu düzeltmek için Liman von Sanders, Kuzey Grubundaki 8 Tümeni iki alayla yardım ederek , Anafartalar grup Komutanı Mustafa Kemal ’in emrine verir Tümen karargahına 910 Ağustos gecesi gelen Grup Komutanı Mustafa Kemal, takviyeli 8 Tümeni 10 Ağustos sabahı karanlıkta, yalnızca süngü kullanarak hücuma geçirir İngilizlere fazla ağır kayıplar verdirilerek harekat başarılı olur sonra, savunma yapılabilecek ek arazinin ele geçirilmesi üstüne, ulaşılan bu ileri çizgide de yardım ve güçlendirmeler yapılarak savunmaya geçilir Böylece, öteki bölgelerde olduğu gibi Anafartalar Bölgesinde de savaş, boşaltmaya değin , siper ve mevzi savaşına dönüşmüş olur Diğer bir deyişle, General Hamilton ’un İkinci Planı da başarısız olmuş, hedefine ulaşmamıştır
Çanakkale Savaşları kara harekatıyla ilgili olarak belirtilmesi gereken önemli bir diğer nokta da şudur: bütün bu çarpışmalar ve iki taraflı saldırılar sırasında, Türkler yiğitçe, dürüstçe ve kahramanca çarpışmış, insancıl meziyetlerini ve güçlü kişiliklerini sergilemişlerdir İster Seddülbahir ’de, ister Suvla ’da ya da, Anafartalar ’da olsun durum aynıdır rneğin Kızılhaç çadırları ve hastane gemileri, zarar görmüş içeren botlar, ya da sedyeleri niyet bölge atışlar yapılmamıştırTepeler Türklerin elinde olmasına ve olumlu doğa koşullarına rağmen, düşmanın durmadan çekindiği zehirli gaz kullanılmamış, su kaynakları zehirlenmemiş, bu yöntemler hiçbir zaman mert ve efendice bir davranış sayılmamıştır
MUSTAFA KEMAL Anlatıyor :
10 Ağustos 1915 Conkbayırı'nı almak ve bütün boğaza dominant elde etmek için İngilizler 20000 şahsiyet bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere yerleşmişler, hamle anını bekliyorlardı Gecenin karanlığı en ince ayrıntısına kadar kalkmış, tan beyazlamak üzere idi 8 Tümen komutanı ve öteki subaylarını çağırdım Mutlaka düşmanı mağlup edeceğinize inanıyorum Ama siz telaş etmeyin evvela ben ileri gideyim Size ben kırbacımla göze çarpan verdiğim süre daima birlikte atılırsınız dedim Bu durumdan askerlerini de farkında olan etmelerini istedim Hamle başat tarzında olacaktı Sakin adımlarla ve süzülerek düşmana 2030 metre yaklaştım Binlerce askerin bulunduğu Conkbayırı'nda çıt çıkmıyordu Dudaklar sessizce bu sıcak gecede dua ediyordu Denetleme ettim Kırbacımı başımın üzerinde kaldırıp çevirdim ve birden altında indirdim Saat 0430'da kıyametler kopmuştu İngilizler neye uğradıklarını şaşırmıştı Allah Allah sesleri bütün cephelerde, karanlıkta gökleri yırtıyordu Her taraf duman içinde ve coşku her yere egemen olmuştu Düşmanın topçu ateşi gülleleri büyük çukurlar açıyor her tarafa şarapnel ve kurşun yağıyordu Büyük bir şarapnel parçası tam kalbimin üzerine çarptı, sarsıldım elimi göğsüme götürdüm kan akmıyordu Olayı Yb Mal Varlığı Bey'den diğer kimse görmemişti Ona parmağımla susmasını emrettim Çünkü vurulduğumun duyulması cephelerde panik yaratabilirdi Kalbimin üstünde cebimde yer alan saat paramparça olmuştu O gün akşama kadar birliklerin başında daha doyumsuz olarak çarpıştım Yalnız bu şarapnel, kalbimin üzerinde aylarca gitmeyen derin bir kan lekesi bırakmıştı Aynı gün gece yani 10 Ağustos günü beni mutlak ölümden kurtaran ve parçalanan saatimi Ordu Komutanı Liman von Sanders Paşaya hatıra olarak verdim Çok şaşırmış ve heyecanlanmıştı Kendileri de altın cep saatini bana hediye ettiler Bu hücumlarda İngilizler binlerce ölü bırakarak tamamen geri çekildi ve Çanakkale'nin geçilmeyeceğini adamakıllı anlamış oldular
DOĞU CEPHESİ
2 Kasım 1914'te Rus kuvvetlerinin Kars'a içten taarruzuyla cephede savaşlar başladı 69 Kasım 1914'te Ruslarla Köprüköy savaşı yapıldı Ruslar yenilince birazcık geri çekildiler 22 Aralık 1914'te Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın çetin kış şartlarını rağmen Sarıkamış civarında Ruslara karşı yaptığı harekatta 3 Ordu'ya mensup askerlerden çoğu donarak şehit oldu 60000 şehit verildi
1915 yılı baharında Ermenilerle birleşerek güçlenen Rus birliklerinin taarruzu başarılı oldu Ruslar, Van ve Malazgirt'i aldılar 22 Temmuzda başlayan karşı taarruzla Van ve Malazgirt 2526 Temmuz 1915'te kurtarıldı
1916 yılında Grandük Nikolas, Rus kuvvetlerinin başkomutanı olunca, Ruslar Kafkasya'daki kuvvetlerini artırarak taarruza geçtiler 16 Şubat 1916'da Erzurum düştü Trabzon'a da bir kolorduyla ilerlediler 3 Ordu, KemahRefahiyeTirebolu hattına çekildi Mart 1916'da Bitlis, Muş, Van, Hakkari de Ruslar göre işgal edildi Hükümet, Çanakkale Bölgesinde bulunan 2 Ordu'yu Kazım Karabekir komutanlığında doğu cephesine kaydırdı 10 Mart 1916'da ödev emrini bölge Mustafa Kemal, Edirne'den Diyarbakır'a kaydırılan 16 Kolordu'nun komutanı olarak, 15 Mart 1916'da Doğu Cephesinde göreve başladı 78 ağustos 1916'da Muş ve Bitlis Ruslardan kurtarıldı Yıl ardına kadar Ruslarla savaşa devam edildi
1917 yılında Rusya'da iç karışıklıklar başladı Ekim 1917'de Bolşevikler devrimle yönetime el koydu Yıl baştan başa Rus birlikleri işgal ettikleri topraklardan çekildiler 18 Aralık 1917'de Ruslarla Erzincan Mütarekesi yapıldı Mütarekeden daha sonra Rus kuvvetleri Doğu Anadolu'yu adamakıllı terk etti 1917 kışı, hem Türkler hem de Ruslar için zor şartlarda geçti Soğuk ve hastalıklar sebebiyle iki tarafta ağır kayıplar verdi sonra 3 Mart 1918'de Brest Litovsk anlaşamsı yapılarak Kars, Ardahan ve Batum'un Osmanlı İmparatorluğu'na bırakılması saptandı
Rus birliklerinin geri çekilmesi üzerine, savaş sırasında resmileşmiş bulunan Ermeni taburları Türk halkına saldırdı 3 Ordu Ermeni çeteleriyle savaşmak zorunda kaldı Ermeni kuvvetleri bozguna uğratılarak Nisan 1918 ardına kadar, Kars, Ardahan, Batum kurtarıldı ve Gümrü'ye girildi
SURİYE FİLİSTİN CEPHESİ
İngilizler 1914 yılı Aralık ayında Türk dostu saydıkları Hi Abbas Hilmi Paşa'yı yönetimden uzaklaştırarak, Mısır ve Süveyş Kanalı'na iyice etken oldular Bahriye Nazırı ve 4 Ordu Komutanı Cemal Paşa'nın, 14 Ocak 1915'te 14000 deveyle iki koldan Süveyş Kanalı'na yaptığı harekat (1Kanal Savaşı) başarılı olamadı 4 Şubat 1915'te BirüssebaGazze'ye geri dönüldü 1916 yılında Süveyş Kanalı'nı olmak için 2 Kanal Harekatı yapılırken, Mekke Şerifi Hüseyin İngilizlerin kışkırtmasıyla Osmanlı Devletine aleyhinde ayaklandı Ayaklanmanın bastırılması için 4 Ordu'dan bir kısım birlikler Hicaz'a gönderildi Ordunun geri kalan kısmıysa, GazzeŞeriaBirüsseba hattında savunmaya çekildi 1917 baharında İngilizler, Gazze'ye saldırdı 1 ve 2 Gazze Savaşları yapıldı İngilizler Türklerin kahramanca savunması aleyhinde çekilmek zorunda kaldılar Takviyelerini artırmaya başlayan İngilizlerin Filistin Cephesinde toplanmaları üzerine, Cemal Paşa'nın uyarısıyla Yıldırım Ordularının Irak cephesinde kullanılmasından vazgeçilerek Filistin ve Suriye'de kullanılması kararlaştırıldı Aynı sene 7 Ordu Komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Ordular Komutanı General Falkenhayn ile anlaşamadı Harbin yönetimini eleştiri eden iki rapor yazarak 6 Ekim 1917'de komutanlıktan istifa etti Savaş hazırlıklarını tamamlayan İngilizler, 24 Ekim 1917'de 138000 askerle taarruza başladılar BirüssebaGazze Savaşı'nı kazandılar 9 Kasım 1917'de Kudüs düştü General Allenby komutasındaki İngiliz kuvvetlerinin Mart 1918 başı ile 18 Mayıs arasındaki Telazur, 1 ve 2 SaltAmman taarruzları başarıyla durduruldu 1918 yılında Falkenhayn'ın yerine Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı'na General Liman von Sanders atandı 7 Ordu Komutanlığına Mustafa Kemal Paşa tekrar döndü Yığınaklarını artıran ve mevcudu 460000'e yükselen İngiliz ordusunun 19 Eylül 1918'de Filistin'de başlattığı taarruz şipşak gelişti ve Filistin adamakıllı İngilizlerin eline geçti
Yıldırım Ordular Komutanı, Halep'te savunma düzeni kurma görevini Mustafa Kemal Paşa'ya bırakıp, Adana'ya gitti Mustafa Kemal bir yandan İngilizlerle, öteki yanlamasına Arap silahlı çeteleriyle uğraş etmek zorunda kaldı Halep'in kuzeyinde bir savunma hattı kurup İngilizler'i durdurmayı başardı 31 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'nden bir gün sonradan Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı'na atandı
TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI
IİNÖNÜ SAVAŞI
Yunanlılar, Bursa ve Uşak mıntıkalarından Eskişehir ve Afyon istikametlerinde 6 Ocak 1921'de ileri harekata geçtiler Yunan harekatı üç koldan ilerleyerek İnönü önünde birleşiyordu Yunanlılar, 3 günlük yürüyüşten sonradan 9 Ocak günü İnönü mevzilerinin önüne gelmişlerdi Belli Başlı savaş 10 Ocak günü sabahleyin saat 630'da Yunanlıların taarruza geçmesi ile başladı Saldırısı kırılan düşmana karşısında savaş 10 Ocak 1921'de kazanıldı Savaşın İnönü bölgesinde yapılması bir rastlantı değildi İnönü savaşlarının zamanını Yunanlılar, lakin savaş alanını Türkler seçmişlerdi Türk ordusunun savunma planına kadar, Bursa ve Kocaeli yönünden gelecek bir düşman taarruzu İnönü'de karşılanacaktı 11 Ocak 1921'de o güne değin fazla kayıp vermiş ve çok hırpalanmış olan düşman, daha pozitif ilerlemeye kendisinde kudret göremeyerek, her tarafta Bursa civarındaki eski mevzilerine çekilmek zorunda kaldı Bu Nedenle dinamik bir sevk ve yöneticilik sistemiyle düşmanın iki misli kuvvetlerine karşı, cılız kuvvetlerle yoğun bir savunma üretilmiş ve düşman ordusu üç gün içinde yenilerek geri çekilmeye zorunlu bırakılmıştır I İnönü Zaferi sonunda Albay İsmet Bey,1 Mart 1921'de generalliğe yükseltildi Kazanılan bu zaferin tarihi önemi, Batı Cephesi'nde kazanılan ilk zafer oluşu ve Sevr tatbikçilerine milli teşkilatın ne seslenmek olduğunu göstermesidir I İnönü Savaşıyla Kuvayı Milliye devri son bulmuş, Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin ve ordusunun içerde ve dışarıya itibarı ansızın yükselmiş, ordunun ve Meclis'in otoritesi artmıştır II İNÖNÜ SAVAŞI Londra Konferansı'nın bir netice vermemesi, Sevr projesini göstermek için İtilaf Devletlerini yeni bir çabaya yöneltmiş ve bu amaçla Yunan işgal ordusunu savaşa özendirme etmişlerdi Bundan faydalanan Yunanlılar, 23 Mart 1921'de Bursa'dan İnönü istikametine ilerlemeye başladılar Türk ordusunun yüksek azim ve imanla savaşması, 31 Mart 1921 akşamına değin süren kanlı çarpışmalar sonunda düşmanı İnönü'de ikinci kere acınacak halde etti Yaptıkları iki saldırının da püskürtülmesi üstüne Yunan kuvvetleri, 31 Mart gecesinden itibaren çıkış mevzilerine çekilmeye başladılar, çekilen düşman, süvari sınıfı birliklerimizle izlenmiş ve düşmana çekilirken de kayıplar verdirilmiştir Fevzi Paşanın (Çakmak) Mecliste bu savaştan bahsederken söylediklerinden anlaşıldığına kadar, Yunan ordusunun amacı mutlaka yenmekti Başkumandanları Papulas, bu sebeple Karaköy'e gelmiş ve alaylarını bizzat birbiri ardınca savaşa sokmuştur Düşman bir taraftan kesinkes Türk ordusunu yenmek ve dört beş günde Eskişehir'e, bir ayda da Ankara'ya gelerek Sevr Antlaşması'nı kabul ettirmek amacındaydı Düşmanın hareketlerinden amacını anlayan kumandanlık, lazım gelen önlemleri almıştı İsmet Paşa bir taraftan da düşmana umduğu yerde değil, bizim istediğimiz yerde savaşı yaptırmak suretiyle, düşmanın savaş planını başarısızlığa uğratmıştır Milli Kurtuluş Savaşı'nda bu galibiyet, Mustafa Kemal'in güzel ifadesiyle, milletin maküs talihini(aksine dönmüş talihini) de yenen bir zafer olmuş
SAKARYA SAVAŞI
İnönü'de ikinci kere yenilen Yunanlılar, ordularını sağlamlaştırmak amacıyla kuvvetlerini artırmışlardı Türk Ordusu ise az önce hazırlıklarını tamamlayamamış, yurdun tüm kaynaklarından kullanım imkanını bulamamıştı Ancak II İnönü Savaşından daha sonra, Güney Cephesi kaldırılmış, Güney ve Batı cepheleri birleştirilmişti Böylece Batı Cephesinde daha pozitif zorlama toplamak imkanı sağlanmıştı Yunanlılar, 10 Temmuz 1921'de iki öbür cepheden taarruza geçerek Türk Ordusunu imha etmek istediler Desteklenmiş kuvvetleriyle zinde bir şekilde ilerlemeyi başardılar Türk Ordusu, zorlama durumdan kendisini kurtarmak nedeniyle Eskişehir'e kadar çekildi Mustafa Kemal Paşa, 18 Temmuz 1921'de Batı Cephesi karargahına geldi ve durumu yakından görüp inceledi Ordunun düzenlenip kuvvetlendirilmesi için, Sakarya'nın doğusuna değin çekilmesini zorunlu gördü Bunun üstüne, Türk Ordusu, 25 Temmuz 1921'de taktik savunma yapmak nedeniyle Sakarya'nın doğusuna çekildi Türkiye Büyük Halk Meclisi orduları Sakarya'nın doğusuna çekilmekle askeri bakımdan büyük bir fayda elde etti Türk kuvvetleri için baskı olsa da, Yunanlılar için daha güç olan bir şart oluşturuldu Bu Nedenle, Türk kuvvetleri düşmanın büyüyen taarruzlarının tehdidinden kurtarılmış, Sakarya'nın doğusunda tekrar düzenlenerek savunma gücü artırılmıştı Yunanlılar ise mevzilerini genişletmişler, ulaştırma şartları güç bir arazide ileri gitmek ve ikmal yerine getirmek zorunda kalmışlardı Sakarya gerisine çekilme, halkın maneviyatı üzerinde önemli bir sarsıntı oluşturmuştu ve Meclis'te de bunun belirtileri ortaya çıkmıştı Mustafa Kemal Paşa'nın muhalifleri; Ordu nereye gidiyor, halk müziği nereye götürülüyor? Bu hareketin elbette bir sorumlusu vardır, o nerededir? Bu fazla acı veren durumun ve yürekler acısı görünümün gerçek sorumlusunu ordunun başında görmek isterdikdiyerek Mustafa Kemal Paşaya dil uzatmaya başladılar Büyük Ahali Meclisi'nde ve dışarıda son tedavi ve son önlem olarak Mustafa Kemal Paşa'nın ordunun başına geçmesinde fayda umulduğu yolunda bir kanaat oluştu Bunun üstüne Mustafa Kemal Paşa, 4 Ağustos 1921'de Büyük Halk Müziği Meclisi'ne verdiği bir önerge ile Başkumandanlığı kabul ettiğini bildirdi ve oysa Meclis'in elindeki yetkileri de sahiden kullanmayı istek etti Bu önerge üstüne Mustafa Kemal Paşa'nın muhalifleri, kendisine Başkomutan ünvanını ve Meclis'in yetkilerini kullanmak hakkını önce devretmek istemediler Ama ünvan ve yetki, 5 Ağustos 1921 tarihli kanunla tanındı Mustafa Kemal Paşa, 12 Ağustos 1921'de Polatlı'daki Cephe Karargahına giderek ordunun başına geçti Cephede denetleme yaparken, attan düşerek birkaç kaburga kemiği kırıldı Savaşı cephede zarar görmüş ve kaburga kemiği sarılı bir şekilde idare etmek zorunda kaldı 23 Ağustos'ta düşman ordusu ciddi olarak cephemize taarruz etti Ordumuz 100 kilometrelik cephe üstünde eğilim eden meydan muharebesinde, düşmanın üstün kuvvetlerini ilk olarak yıpratarak, taarruza devam etmekten yoksun bir hale getirdi 23 Ağustos'tan 13 Eylül'e değin gece gündüz kesintisiz yirmi iki gün aralıksız bu kanlı savaştan sonra, düşman ordusu mağlup ve perişan bir şekilde cepheyi terketti Sakarya Meydan Savaşı sonucu, askeri harekat istikamet değiştirmiştir Sakarya, geri çekilme ve gerilemenin durdurulduğu ileri gidişin başladığı noktayı oluşturmuştur Sakarya Zaferi, bütün memlekette günlerce süren coşkun sevinç gösterilerine ve heyecanlı kutlamalara vesile oldu Meclis, 19 Eylül 1921'de kabul edilen bir kanunla, Türk Milletinin bir şükranı olarak Mustafa Kemal Paşa'ya Mareşallık rütbesi ve Gazilik ünvanını verdi Sakarya Zaferi, dış ilişkilerimizde durumumuzun düzeltilmesine ve itibarımızın artmasına asistan oldu 9 Haziran 1921'den beri Ankara'da Fransız temsilcisi Franklin Bouillon'la görüşmeler yapılmaktaydı Bu görüşmeler, Sakarya zaferinden daha sonra, 20 Ekim 1921'de Ankara'da olumlu bir şekilde sonuçlanarak, Ankara İtilafnamesi adıyla tarihe geçen bir antlaşmayla noktalandı Sakarya zaferi, askerlik ve politika bakımından da Kurtuluş Mücadelemizin manâlı bir merhalesi oldu Yunan ordusunun taarruz kabiliyeti kırıldı
*