Ataturk'un zafer ve başarı ile ilgili kısa ve ozlu sozleriNedir?
Cevap: Ataturkun zafer ile ilgili sozleri saniyesinde acilll!!!!!!!!!!!
Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi icin yalnız zemin hazırladı Gercek zaferi siz kazanacak ve devam edeceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız
Canakkale Zaferi, Turk askerinin ruh kudretini gosteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir Emin olmalısınız ki, Canakkale Muharebelerini kazandıran bu yuksek ruhtur
Onlar mukaddes vatan toprakları icin canlarını seve seve vermişler, Canakkale Savaşlarının kaderini değiştirmişlerdir Burada gecen her saniye, kullanılan her an, olen her nefer, Turk vatan ve milletinin mukadderatını cizmiştir Kara savaşlarına katılan ilk birlik olan 57 Alay, vatan sevgisinin ne olduğunu insanlığa gostermiştir Bu kahraman Alayı hayranlık, minnet ve rahmetle anıyorum
Benimle beraber burada muharebe eden askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus gorevini eksiksiz yapmak icin bir adım geri gitmek yoktur Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, butun milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım 3 Mayıs 1915 Arıburnu
Bu memleketin toprakları ustunde kanlarını doken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız Huzur ve sessizlik icinde uyuyunuz Sizler Mehmetciklerle yan yana, koyun koyunasınız Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gonderen analar! Goz yaşlarınızı dindiriniz Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır Huzur icindedirler ve huzur icinde rahat rahat uyuyacaklardır Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır
Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkca, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuclar vermesi ancak eğitim ordusuyla mumkundur
Zafer, bir fikrin istihsaline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder Bir fikrin istihsaline dayanmayan bir zafer payidar olamaz (yaşayamaz) O, boş bir gayrettir
Memleketin ellide biri değil, her tarafı tahribedilse, her tarafı ateşler icinde bırakılsa, biz bu toprakların ustunde bir tepeye cıkacağız ve oradan savunma ile meşgul olacağız 1920
Ben, 1919 senesi mayıs icinde Samsun'a cıktığım gun elimde, maddi hicbir kuvvet yoktu Yalnız buyuk Turk Milleti'nin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yuksek ve manevi bir kuvvet vardı İşte ben bu milli kuvvete, bu Turk Milleti'ne guvenerek işe başladım
Ben, Turk ufuklarından bir gun mutlaka bir guneş doğacağına, bunun hararet ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bundan bize bir guc cıkacağına o kadar emindim ki, bunu adeta gozlerimle goruyordum 1937
Milletimiz cok buyuktur Hic korkmayalım O, esaret ve aşağılığı kabul etmez (1919)
Ben ve benim gibi bircok vatandaşlar, kardeşler, milletin asıl vatanı, umitsiz felakete duştuğu zaman gorevli oldukları, vicdanen, namusen, haysiyeten yukumlu bulundukları vazifeyi yapmak mevkiinde kaldılar Bunu elbette yapacaklardır Yapmaları mecburi idi, vicdani idi, insani idi, milli namus gereği idi Ben bu mukaddes esasların dışında hareket edebilir mi idim? Efendiler; elbette edemezdim Turk Milleti'nin hakiki hicbir ferdi bu gereklerin haricinde hareket edemezdi Ben elbette bu elim manzara karşısında vicdanımın emirlerine muhalif, milli namusumuza aykırı hareket edemezdim (1925)
Bağımsızlık gayesinin elde edilişine kadar, tamamiyle milletle birlikte, fedakarane calışacağıma mukaddesatım namına yemin ettim Artık benim icin Anadolu'dan hicbir yere gitmemek katidir (1919)
Milli irade kendi istikametinde bir nehir gibi coşup taşacaktır Mucadeleyi her noktasından duşunerek uyanış ve coşkunluk hasıl olmuştur Sadece dayanıklı olmak ve vazifede kusur etmemek temel şarttır (1919)
Milli dava ancak bu inan, bu irade ve azimle gercekleştirilecektir Yaşaması ve muzaffer olması gereken değersiz şahıslarımız değil, milli kurtuluşu temin edecek olan fikirlerdir (1919)
Aziz ve mubarek vatanımızı kurtarmak icin butun aydınların, herkesin hazır olması lazımdır İstanbul'a gitmeyeceğiz Anadolu, en buyuk hazinedir Vatanın sinesinde kurtuluş carelerini beraberce olunceye kadar aramaya, temin etmeye calışacağız (1919)
Bazı arkadaşların yoksulluk icinde bu buyuk davanın başarılamayacağını zannederek, memleketlerine donmek arzusunda olduklarını duydum Arkadaşlar! Ben sizleri bu milli davaya silah zoruyla davet etmedim, goruyorsunuz ki sizi burada tutmak icin de silahım yoktur Dilediğiniz gibi memleketlerinize donebilirsiniz Fakat şunu biliniz ki, butun arkadaşlarım beni yalnız bırakıp gitseler, ben bu Meclisi Ali'de tek başıma kalsam da, mucadeleye ahdettim Duşman adım adım her tarafı işgal ederek Ankara'ya kadar gelecek olursa, ben bir elime silahımı, bir elime de Turk bayrağını alıp Elma Dağı'na cıkacağım Burada tek başıma son kurşunuma kadar duşmanla carpışacağım Sonra da bu mukaddes bayrağı goğsume sarıp şehit olacağım Bu bayrak kanımı sindire sindire emerken, ben de milletim uğruna hayata veda edeceğim Huzurunuzda buna and iciyorum (1920Birinci Buyuk Millet Meclisi'nin gizli celsesinde)
Milli mudafaamızı; duşmanların bayrakları, babalarımızın ocakları ustunden cekilinceye kadar terkedemeyiz İstanbul mabedleri etrafında duşman askerleri gezdikce, oz vatan toprakları ustunden yabancı adamların ayakları cekilmedikce biz mucadelemize devam etmeye mecburuz Kendi hukUmetimizin idaresi altında bedbaht ve fakir yaşamak, yabancı esareti bahasına nail olacağımız huzur ve mutluluktan bin kere ustundur (1920)
Osmanlı Devleti'nin temelleri cokmuş, omru tamam olmuştu Osmanlı memleketleri tamamen parcalanmıştı Ortada bir avuc Turk'un barındığı bir ata yurdu kalmıştı Son mesele bunun da taksimini teminle uğraşılmaktan ibaretti Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hukUmet, bunlar hepsi anlamı kalmamış birtakım manasız sozlerden ibarettir O halde ciddi ve hakiki karar ne olabilirdi?
Bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı O da milli egemenliğe dayanan, kayıtsız ve şartsız mustakil yeni bir Turk Devleti tesis etmek!
Cevap: Ataturkun zafer ile ilgili sozleri saniyesinde acilll!!!!!!!!!!!
Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi icin yalnız zemin hazırladı Gercek zaferi siz kazanacak ve devam edeceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız
Canakkale Zaferi, Turk askerinin ruh kudretini gosteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir Emin olmalısınız ki, Canakkale Muharebelerini kazandıran bu yuksek ruhtur
Onlar mukaddes vatan toprakları icin canlarını seve seve vermişler, Canakkale Savaşlarının kaderini değiştirmişlerdir Burada gecen her saniye, kullanılan her an, olen her nefer, Turk vatan ve milletinin mukadderatını cizmiştir Kara savaşlarına katılan ilk birlik olan 57 Alay, vatan sevgisinin ne olduğunu insanlığa gostermiştir Bu kahraman Alayı hayranlık, minnet ve rahmetle anıyorum
Benimle beraber burada muharebe eden askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus gorevini eksiksiz yapmak icin bir adım geri gitmek yoktur Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, butun milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım 3 Mayıs 1915 Arıburnu
Bu memleketin toprakları ustunde kanlarını doken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız Huzur ve sessizlik icinde uyuyunuz Sizler Mehmetciklerle yan yana, koyun koyunasınız Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gonderen analar! Goz yaşlarınızı dindiriniz Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır Huzur icindedirler ve huzur icinde rahat rahat uyuyacaklardır Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır
Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkca, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuclar vermesi ancak eğitim ordusuyla mumkundur
Zafer, bir fikrin istihsaline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder Bir fikrin istihsaline dayanmayan bir zafer payidar olamaz (yaşayamaz) O, boş bir gayrettir
Memleketin ellide biri değil, her tarafı tahribedilse, her tarafı ateşler icinde bırakılsa, biz bu toprakların ustunde bir tepeye cıkacağız ve oradan savunma ile meşgul olacağız 1920
Ben, 1919 senesi mayıs icinde Samsun'a cıktığım gun elimde, maddi hicbir kuvvet yoktu Yalnız buyuk Turk Milleti'nin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yuksek ve manevi bir kuvvet vardı İşte ben bu milli kuvvete, bu Turk Milleti'ne guvenerek işe başladım
Ben, Turk ufuklarından bir gun mutlaka bir guneş doğacağına, bunun hararet ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bundan bize bir guc cıkacağına o kadar emindim ki, bunu adeta gozlerimle goruyordum 1937
Milletimiz cok buyuktur Hic korkmayalım O, esaret ve aşağılığı kabul etmez (1919)
Ben ve benim gibi bircok vatandaşlar, kardeşler, milletin asıl vatanı, umitsiz felakete duştuğu zaman gorevli oldukları, vicdanen, namusen, haysiyeten yukumlu bulundukları vazifeyi yapmak mevkiinde kaldılar Bunu elbette yapacaklardır Yapmaları mecburi idi, vicdani idi, insani idi, milli namus gereği idi Ben bu mukaddes esasların dışında hareket edebilir mi idim? Efendiler; elbette edemezdim Turk Milleti'nin hakiki hicbir ferdi bu gereklerin haricinde hareket edemezdi Ben elbette bu elim manzara karşısında vicdanımın emirlerine muhalif, milli namusumuza aykırı hareket edemezdim (1925)
Bağımsızlık gayesinin elde edilişine kadar, tamamiyle milletle birlikte, fedakarane calışacağıma mukaddesatım namına yemin ettim Artık benim icin Anadolu'dan hicbir yere gitmemek katidir (1919)
Milli irade kendi istikametinde bir nehir gibi coşup taşacaktır Mucadeleyi her noktasından duşunerek uyanış ve coşkunluk hasıl olmuştur Sadece dayanıklı olmak ve vazifede kusur etmemek temel şarttır (1919)
Milli dava ancak bu inan, bu irade ve azimle gercekleştirilecektir Yaşaması ve muzaffer olması gereken değersiz şahıslarımız değil, milli kurtuluşu temin edecek olan fikirlerdir (1919)
Aziz ve mubarek vatanımızı kurtarmak icin butun aydınların, herkesin hazır olması lazımdır İstanbul'a gitmeyeceğiz Anadolu, en buyuk hazinedir Vatanın sinesinde kurtuluş carelerini beraberce olunceye kadar aramaya, temin etmeye calışacağız (1919)
Bazı arkadaşların yoksulluk icinde bu buyuk davanın başarılamayacağını zannederek, memleketlerine donmek arzusunda olduklarını duydum Arkadaşlar! Ben sizleri bu milli davaya silah zoruyla davet etmedim, goruyorsunuz ki sizi burada tutmak icin de silahım yoktur Dilediğiniz gibi memleketlerinize donebilirsiniz Fakat şunu biliniz ki, butun arkadaşlarım beni yalnız bırakıp gitseler, ben bu Meclisi Ali'de tek başıma kalsam da, mucadeleye ahdettim Duşman adım adım her tarafı işgal ederek Ankara'ya kadar gelecek olursa, ben bir elime silahımı, bir elime de Turk bayrağını alıp Elma Dağı'na cıkacağım Burada tek başıma son kurşunuma kadar duşmanla carpışacağım Sonra da bu mukaddes bayrağı goğsume sarıp şehit olacağım Bu bayrak kanımı sindire sindire emerken, ben de milletim uğruna hayata veda edeceğim Huzurunuzda buna and iciyorum (1920Birinci Buyuk Millet Meclisi'nin gizli celsesinde)
Milli mudafaamızı; duşmanların bayrakları, babalarımızın ocakları ustunden cekilinceye kadar terkedemeyiz İstanbul mabedleri etrafında duşman askerleri gezdikce, oz vatan toprakları ustunden yabancı adamların ayakları cekilmedikce biz mucadelemize devam etmeye mecburuz Kendi hukUmetimizin idaresi altında bedbaht ve fakir yaşamak, yabancı esareti bahasına nail olacağımız huzur ve mutluluktan bin kere ustundur (1920)
Osmanlı Devleti'nin temelleri cokmuş, omru tamam olmuştu Osmanlı memleketleri tamamen parcalanmıştı Ortada bir avuc Turk'un barındığı bir ata yurdu kalmıştı Son mesele bunun da taksimini teminle uğraşılmaktan ibaretti Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hukUmet, bunlar hepsi anlamı kalmamış birtakım manasız sozlerden ibarettir O halde ciddi ve hakiki karar ne olabilirdi?
Bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı O da milli egemenliğe dayanan, kayıtsız ve şartsız mustakil yeni bir Turk Devleti tesis etmek!