Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

ATEŞLİ HAVALE -FEBRİL KONVULZİYON

ATEŞLİ HAVALE -FEBRİL KONVULZİYON
0
125

makaleci

FD Üye
Katılım
Ocak 14, 2020
Mesajlar
87,772
Etkileşim
8
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
68


Febril konvulsiyon (FK)lar çocukluk çağında en sık karşılaşılan konvulziv bozukluktur. Genellikle üç ay ile beş yaş arasında herhangi bir intrakraniyel enfeksiyon bulgusu olmaksızın, ateşle ilişkili olarak ortaya çıkan konvulsiyonlardır. Beş yaşından küçük çocukların %2-5'inde görülür. Daha önce afebril nöbet geçirmiş olanlar bu grupta ele alınmazlar. FK’lerin dokuz ayın altında ve beş yaşından sonra görülmesi seyrektir. Ateş kolaylaştırıcı bir faktördür. En sık 14-18. aylar arasında görülür. Erkek çocuklarda daha sıktır. Patofizyoloji: FK görülen çocuklarda ateşe karşı konvulziv eşiğin düşük olduğu düşünülmektedir. Çinko eksikliği, beyinde sıvı-elektrolit dengesindeki immatürite, melatonin salınımındaki sirkadien ritimin bozulması, enkefalinerjik sistemin rolü, eşiği düşüren faktörler arasında sayılmaktadır. Klinik Özellikler: Enfeksiyonlardan ilk sıraları otitis media ve tonsilit alır.

Ateşin yüksekliği ve birinci derece akrabalarda FK öyküsünün oluşu ilk FK yönünden önemli risk faktörleridir. Küçük çocuklarda human herpes virüs-tip 6'nın ilk FK’lerin etyolojisinde sık karşılaşılan bir ajan olduğu ve enfeksiyonun reaktivasyonuyla yineleyen FK’lerin ortaya çıkabildiği bilinmektedir

Aşılama da FK’ler açısından risk oluşturur. DTP aşılamasından 0-3 gün sonra konvulsiyon açısından risk artmaktadır. DTP aşılamasının dört aylığa kadar tamamlanmasının DTP'ye bağlı FK riskini dört kat azalttığı; MMR aşılamasından 6-11 gün sonra geçirilen konvulsiyon nedeniyle hastaneye yatırılan olguların %67'sinde konvulsiyonun, aşının kızamık komponentine bağlı olduğu bilinmektedir. Ateşin yükselme hızı konvulsiyonda etkili olabileceği gibi sıvı-elektrolit imbalansı, bakteriyel toksinler, antihistaminikler ve özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda yüksek düz penisilin kullanılması predispozisyon yaratabilir. Genellikle konvulsiyon ateşin yükselme hızı ile ilişkilidir ve santral vücut ısısı 390C ya da daha yüksek olduğunda görülür. FK’ler iki grupta değerlendirilmektedir:

1- Basit FK’ler: Nöbetler jenaralize olup 15 dakikadan kısa sürer. Aynı gün içinde yinelemez. Ailede FK öyküsü vardır. Ateş 380C'den yüksektir.

2- Komplike FK’ler: Ateş hafif yüksekken konvulsiyon ortaya çıkar. Nöbet süresi 15 dakikadan uzundur. Fokal nöbet ve postiktal nörolojik defisit gözlenebilir. Aynı gün içinde yineleyebilir.

Altı aylıktan küçük ve altı yaşından büyük çocuklarda görülebilir. Hem ilk hem de yineleyen FK’lerde nöbetin fokal oluşu ile konvulsiyon süresinin uzaması arasında kuvvetli bir bağıntı vardır. Uzun sürmüş olan komplike febril nöbetlerde yineleme eğilimi daha fazladır. Bir yaşından önce görülen FK’lerin 15 dakikadan uzun sürme eğilimi iki kat daha fazla olup bunlarda aynı bir ateşli hastalık döneminde yineleme riski daha yüksektir. Bir yaşın altında FK geçirenlerde ilerde konvulsiyon geçirme riski daha fazladır. Prognoz FK’nin yineleme riski ortalama %33'dür. İlk yineleme %50 oranında ilk altı ay, %75 oranında ilk bir yıl, %90 oranında ilk iki yıl içinde olmaktadır. İlk nöbet bir yaşın altında geçirilmiş ise rekürrens riski %50'nin üstüne çıkmakta, ilk nöbet üç yaşından sonra geçirilmiş ise rekürrens riski %20'ye düşmektedir. Hastaların %60'ında FK yalnızca bir kez ortaya çıkmaktadır. Ailede bir çocuk FK geçirmiş ise kardeşinde risk 1/5'dir. Baba ve bir çocukta FK öyküsü varsa diğer çocukta risk 1/3'dür. Ailede epilepsi öyküsünün oluşu, konvulsiyonun komplike tipte oluşu ve nörogelişimel bozukluk olması yineleme riskini artırmaz. İlk FK’den önce ateş derecesinin düşük ve süresinin kısa oluşu rekürrens riskini artırır. FK’nin epilepsiye dönüş riski konunun aileyi en fazla tedirgin eden yanıdır. Normal popülasyonda epilepsi oranı %0.5 iken FK geçirenlerde bu oran ortalama %4’dür. FK’li çocuklarda ailede epilepsi öyküsünün oluşu nöbetin komplike tipte oluşu ve nörolojik defisit olması, nöbetin fokal ya da uzun sürmüş olması ve psikomotor gelişmede gerilik, epilepsi ortaya çıkma riskini artıran faktörlerdir. FK’ler ile temporal lop epilepsisi arasındaki ilişki tartışmalı olup; FK, temporal lop epilepsisi ve meziel temporal skleroz arasındaki ilişkide en önemli belirleyici faktör FK'nin süresidir. Hipokampal sklerozun temporal lop epilepsisinin sonucu değil; nedeni olduğu yönünde çalışmalar da vardır. FK’lerin ilerde akademik performansı ve entellektüel kapasiteyi etkilemediği bilinmektedir; ancak febril status epileptikus geçirenler için durum aynı değildir. Konuşma bozukluğu, ağır nöroloji sekeller ve epilepsi gibi sekeller açısından en önemli risk faktörleri, konvulsiyonu durdurmak için çok sayıda ilaç kullanılmak zorunda kalınması ve konvulsiyonun süresidir. Sekeller açısından febril status epileptikus geçiren hastaların en az bir yıl izlenmesi önerilmektedir.


 
858,465Konular
981,138Mesajlar
29,533Kullanıcılar
TUNCAMMSon üye
Üst Alt