iltasyazilim
FD Üye
Atletizm Genel Veri
ATLETİZM :
Atletizm dünyanın en eski sporu ve bütün öbür sporların temelidir İnsanın koşma, yürüme, atma ve atlama gibi en doğal hareketlerindeki gücünü, dayanıklılığını, süratini, çabukluğunu, hünerlerinin ve artırmak için yaptığı çalışmalara, kurallara bağlanmış spor yarışmalarının tümüne ATLETİZM denir
Bir diğer deyişle ; insanın natürel hareketlerinden olan koşu, atlama, atma ve yürüyüşe dayalı olan fiziksel performansı devam ettirme ve geliştirme gayesini güden gövde çalışmalarının bütününe ATLETİZM denir
Atletizmin bütün diğer spor dallarında olduğu gibi, insanın mükemmel yaratılış özellikleri ile varolmuştur Bu ekonomik, vücut yapısı tamamen atletizm dünyanın en popüler branşlarından biri olma özelliğini elde etmiştir Vakit, uzaklık ve tepe gibi unsurlar atletizmi öteki spor dallarından ayırmıştır Sınırlayıcı faktörler günden güne aşıldıkça, daha kısa zamanda, daha uzağa ve daha yükseğe ulaştıkça yeni rekorlar kırılmakta ve atletizm dünyada daha çekici ve daha popüler ülkü gelmektedir
Atletizm, günümüzde Milletlerarası Amatör Atletizm Federasyonu (IAAF) göre düzenlenen kurallara kadar erkeklerde 23 (dekatlon hariç) , bayanlarda ise 21 (Üç adım atlama, çekiç atma ve sırıkla sırıkla atlama dahil ; heptatlon hariç) branş üzerinden yapılır
ATLET : Atletizm yarışmalarına katılan bütün sporculara bahşedilen isimdir Yunanca müsabaka anlamını taşıyan ATHLOS sözcüğünden gelmektedir
IAAF : Uluslar arası Amatör Atleztim Federasyonu
EAA : Avrupa Atletizm Birliği
TAAF : Türkiye Acemi Atletizm Federasyonu
IOC : Uluslar arası Olimpiyat Komitesi
Antropologlar, sosyologların ve spor araştırmacılarının belirlediklerine göre ademoğlu fazla eski çağlarda yaşama mücadelesi verirken atletizme başladı Atletizmin esas branşı olan koşularla, atmalarda ve ilkel sıçramalardan oluşan atlamalarda gitgide artarak maharet kazandı Barbar ve av hayvanlarına karşı kazandığı bu becerilerini kendi kabilesinin diğer üyelerine aleyhinde da göstermek istemesi, birincil müsabaka düşüncesini yaratmıştır
Olimpiyat oyunlarının başlıca vatanı olan Yunanistan ’da, eski çağlarda ANTİK OLİMPİYATLAR (olimpia oyunları) cisim kültürünün gelişmesinde en yüksek noktayı oluşturmuştur Birincil olimpiyatların (MÖ 776) yarışma programlarına, bugünkü atletizm müsabaka dallarının birçoğunun da girdiğini görmekteyiz
Antik Olimpiyat Oyunlarında atletler pentatlon biçiminde 5 (beş) yarıştan oluşan disk atma, cirit atma, uzun atlama ve dakiklik koşusu ( DROMOS KOŞUSU : Bir stadyum boyu koşu , 19227 m ) dallarında mücadele ediyordu Eldeki bilgilere göre birincil olimpiyatların programında stade diye adlandırılan spor sahasının uzunluğu olan 192 metreyi kapsayan tek bir sprint koşusu bir bakıma, Olimpiyatların temelini oluşturduğundan dolayı, her olimpiyat, bu koşunun galibinin adını alırdı bu nedenle de I Olimpiyat Oyunları ’nın adı COROEBUS olarak da geçer
Önceleri yarışmalara aristokrat kişiler amatörce katılmaktaydı Ama MÖ VI Asırdan itibaren fiziksel değerler yer almaya başlamış, galiplere sağlanan çıkarlardan ötürü bir meslek durumuna gelmiştir
Çağdaş atletizm 19 yy da İngiltere ’de özellikle okullar çevresinde gelişti ( Oxford ve Cambridge ) Necton Loncası 1817 de Atletizm yarışlarını kurallar ve sınırlamalar koyarak düzenlemeye başladı 1861 de birincil atletizm kulübü , Mincing Lane Athletic kuruldu 1866 da kurulan Amateur Athletic clup birincil atletizm şampiyonalarını düzenledi Atletizm aynı yıllarda Amerika, Kanada ve yavaş yavaş diğer ülkelere yayıldı
1896 da Atina ’da düzenlenen modern olimpiyat oyunlarının ilkinde atletizm de yer aldı Hanımefendi atletler 1928 yılında Amsterdam Olimpiyatlarından itibaren yarışlara kabul edildiler Atletizm , olimpiyat oyunlarının en yaygın spor dalı ve tartma noktasını temsil etmektedir
TÜRKİYE ’DE ATLETİZM
Atletizm, ülkemize 19yy ’ ın sonlarına dürüst girdi İstanbul ’da Kurtuluş Kulübü ’nde (Tatavla Kulübü,1896) atletizm faaliyetleri başladı Galatasaray Lisesi ’ne öğretmen olarak gelen Curel , Kağıthane ’de öğrencileri arasında yarışmalar düzenledi ve bu spor dalını ilk tanıtan kişi oldu Meşrutiyetten sonradan (1908) canlanan spor ortamı, atletizmin gelişmesine de yol açtı Galatasaray ’lı Ahmet Robenson, okulda atletizm takımını kurdu Rumelihisarı ’nda düzenlenen yarışmalarda Galatasaray ve Robert Koleji öğrencileri mücadele ettiler
26 Ekim 1913 ’te Fenerbahçe Klübü ’nün düzenlediği birincil atletizm bayramı azınlıkların başlattığı bu spor dalının, Türk sporcular arasında da beklenen ilgiyi görmesini sağladı Uninon Clup sahasındaki yarışlarda 100m ve 800m koşuldu Fenerbahçeli Bedri YILDIRIM ile aynı zamanda futbolda oynayan TRİPO birinci oldular
Atletlerimiz uluslar arası alanlarda ilk önce Atina ’da düzenlenen 1906 Olimpiyatlarında kendi kişisel çabaları ile katılıp yarıştılar
1896 Atina Olimpiyatları ’nın 10 Yıldönümünü anma sebebiyle düzenlenen yarışlara Mikail Efendi disk ; Celepoğlu 400m ; Murmuris yüksek atlama ; Devacis 100 m ve 110m engelli dallarında katıldılar 1912 Stockholm Olimpiyatları ’nda ise Vahram PAPAZYAN 1500 metrede , Mıgıryan da gülle ve disk atmada yarışmalara bireysel çabaları ile katıldılar
1918 ’ de Fenerbahçe Kulübü atletizm şubesini kurdu Selahattin TURSEN, Osman NURİ, Asım UÇAR, Hayri NUBAR, Nurettin SAVCI gibi isimler sarılacivertli kulübün birincil atletleri idi
Türk atletizminin asıl gelişme sürecine Cumhuriyet Dönemi ’nde girdi Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı ’nın çabaları ve Cumhuriyet Hükümetinin görev ettiği para ile sporcularımız 1924 Paris Olimpiyatları ’na katıldılar Bu kafileye atletlerimizde alındı
Balkan Şampiyonaları ise uluslar arası alanda ülkemizin madalya kazandığı ilk organizasyonlardı 1931 ’de 4x100 m sancak takımımız ülkemize birincil altın madalyayı getirdi Bunu 1933 ’de Veysi EMRE ’nin güllede ; Haydar AŞAN ’ın yüksek atlamada kazandığı altın madalyalar izledi Daha sonraki yıllarda atletlerimizin başarısı öteki dallara da yansıdı Cahit ÖNEL, Muharrem DALKILIÇ, Mehmet YURDADÖN, Veli BALLI, Gül Çıray AKBAŞ balkanların sivrilen atletleri aralarında yer aldılar
Türk atletlerinin en büyük başarısı ; 1948 Londra Olimpiyatları ’nda Ruhi SARIALP ’in Üçadım Atlamada kazandığı Bronz Madalya ile 1948 Meksika Olimpiyatları ’ndaki İsmail AKÇAY ‘ın maratondaki 4lüğüdür
Türkiye Atletizm Federasyonu 1922 ’de TİCİ (Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı) bünyesinde kuruldu ve benzer sene IAAF üyeliğine kabul edildi
AVRUPA ATLETİZM ŞAMPİYONASI :
Avrupa ülkeleri arasında düzenlenen amatör atletizm şampiyonasının ilki 1934 yılında Torino ’da (İtalya) düzenlendi Şampiyonaya 1938 ’den daha sonra bayan atletlerde katıldı Her 4 yılda bir öbür ülkelerde bu şampiyona yapıldı *
ATLETİZM :
Atletizm dünyanın en eski sporu ve bütün öbür sporların temelidir İnsanın koşma, yürüme, atma ve atlama gibi en doğal hareketlerindeki gücünü, dayanıklılığını, süratini, çabukluğunu, hünerlerinin ve artırmak için yaptığı çalışmalara, kurallara bağlanmış spor yarışmalarının tümüne ATLETİZM denir
Bir diğer deyişle ; insanın natürel hareketlerinden olan koşu, atlama, atma ve yürüyüşe dayalı olan fiziksel performansı devam ettirme ve geliştirme gayesini güden gövde çalışmalarının bütününe ATLETİZM denir
Atletizmin bütün diğer spor dallarında olduğu gibi, insanın mükemmel yaratılış özellikleri ile varolmuştur Bu ekonomik, vücut yapısı tamamen atletizm dünyanın en popüler branşlarından biri olma özelliğini elde etmiştir Vakit, uzaklık ve tepe gibi unsurlar atletizmi öteki spor dallarından ayırmıştır Sınırlayıcı faktörler günden güne aşıldıkça, daha kısa zamanda, daha uzağa ve daha yükseğe ulaştıkça yeni rekorlar kırılmakta ve atletizm dünyada daha çekici ve daha popüler ülkü gelmektedir
Atletizm, günümüzde Milletlerarası Amatör Atletizm Federasyonu (IAAF) göre düzenlenen kurallara kadar erkeklerde 23 (dekatlon hariç) , bayanlarda ise 21 (Üç adım atlama, çekiç atma ve sırıkla sırıkla atlama dahil ; heptatlon hariç) branş üzerinden yapılır
ATLET : Atletizm yarışmalarına katılan bütün sporculara bahşedilen isimdir Yunanca müsabaka anlamını taşıyan ATHLOS sözcüğünden gelmektedir
IAAF : Uluslar arası Amatör Atleztim Federasyonu
EAA : Avrupa Atletizm Birliği
TAAF : Türkiye Acemi Atletizm Federasyonu
IOC : Uluslar arası Olimpiyat Komitesi
Antropologlar, sosyologların ve spor araştırmacılarının belirlediklerine göre ademoğlu fazla eski çağlarda yaşama mücadelesi verirken atletizme başladı Atletizmin esas branşı olan koşularla, atmalarda ve ilkel sıçramalardan oluşan atlamalarda gitgide artarak maharet kazandı Barbar ve av hayvanlarına karşı kazandığı bu becerilerini kendi kabilesinin diğer üyelerine aleyhinde da göstermek istemesi, birincil müsabaka düşüncesini yaratmıştır
Olimpiyat oyunlarının başlıca vatanı olan Yunanistan ’da, eski çağlarda ANTİK OLİMPİYATLAR (olimpia oyunları) cisim kültürünün gelişmesinde en yüksek noktayı oluşturmuştur Birincil olimpiyatların (MÖ 776) yarışma programlarına, bugünkü atletizm müsabaka dallarının birçoğunun da girdiğini görmekteyiz
Antik Olimpiyat Oyunlarında atletler pentatlon biçiminde 5 (beş) yarıştan oluşan disk atma, cirit atma, uzun atlama ve dakiklik koşusu ( DROMOS KOŞUSU : Bir stadyum boyu koşu , 19227 m ) dallarında mücadele ediyordu Eldeki bilgilere göre birincil olimpiyatların programında stade diye adlandırılan spor sahasının uzunluğu olan 192 metreyi kapsayan tek bir sprint koşusu bir bakıma, Olimpiyatların temelini oluşturduğundan dolayı, her olimpiyat, bu koşunun galibinin adını alırdı bu nedenle de I Olimpiyat Oyunları ’nın adı COROEBUS olarak da geçer
Önceleri yarışmalara aristokrat kişiler amatörce katılmaktaydı Ama MÖ VI Asırdan itibaren fiziksel değerler yer almaya başlamış, galiplere sağlanan çıkarlardan ötürü bir meslek durumuna gelmiştir
Çağdaş atletizm 19 yy da İngiltere ’de özellikle okullar çevresinde gelişti ( Oxford ve Cambridge ) Necton Loncası 1817 de Atletizm yarışlarını kurallar ve sınırlamalar koyarak düzenlemeye başladı 1861 de birincil atletizm kulübü , Mincing Lane Athletic kuruldu 1866 da kurulan Amateur Athletic clup birincil atletizm şampiyonalarını düzenledi Atletizm aynı yıllarda Amerika, Kanada ve yavaş yavaş diğer ülkelere yayıldı
1896 da Atina ’da düzenlenen modern olimpiyat oyunlarının ilkinde atletizm de yer aldı Hanımefendi atletler 1928 yılında Amsterdam Olimpiyatlarından itibaren yarışlara kabul edildiler Atletizm , olimpiyat oyunlarının en yaygın spor dalı ve tartma noktasını temsil etmektedir
TÜRKİYE ’DE ATLETİZM
Atletizm, ülkemize 19yy ’ ın sonlarına dürüst girdi İstanbul ’da Kurtuluş Kulübü ’nde (Tatavla Kulübü,1896) atletizm faaliyetleri başladı Galatasaray Lisesi ’ne öğretmen olarak gelen Curel , Kağıthane ’de öğrencileri arasında yarışmalar düzenledi ve bu spor dalını ilk tanıtan kişi oldu Meşrutiyetten sonradan (1908) canlanan spor ortamı, atletizmin gelişmesine de yol açtı Galatasaray ’lı Ahmet Robenson, okulda atletizm takımını kurdu Rumelihisarı ’nda düzenlenen yarışmalarda Galatasaray ve Robert Koleji öğrencileri mücadele ettiler
26 Ekim 1913 ’te Fenerbahçe Klübü ’nün düzenlediği birincil atletizm bayramı azınlıkların başlattığı bu spor dalının, Türk sporcular arasında da beklenen ilgiyi görmesini sağladı Uninon Clup sahasındaki yarışlarda 100m ve 800m koşuldu Fenerbahçeli Bedri YILDIRIM ile aynı zamanda futbolda oynayan TRİPO birinci oldular
Atletlerimiz uluslar arası alanlarda ilk önce Atina ’da düzenlenen 1906 Olimpiyatlarında kendi kişisel çabaları ile katılıp yarıştılar
1896 Atina Olimpiyatları ’nın 10 Yıldönümünü anma sebebiyle düzenlenen yarışlara Mikail Efendi disk ; Celepoğlu 400m ; Murmuris yüksek atlama ; Devacis 100 m ve 110m engelli dallarında katıldılar 1912 Stockholm Olimpiyatları ’nda ise Vahram PAPAZYAN 1500 metrede , Mıgıryan da gülle ve disk atmada yarışmalara bireysel çabaları ile katıldılar
1918 ’ de Fenerbahçe Kulübü atletizm şubesini kurdu Selahattin TURSEN, Osman NURİ, Asım UÇAR, Hayri NUBAR, Nurettin SAVCI gibi isimler sarılacivertli kulübün birincil atletleri idi
Türk atletizminin asıl gelişme sürecine Cumhuriyet Dönemi ’nde girdi Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı ’nın çabaları ve Cumhuriyet Hükümetinin görev ettiği para ile sporcularımız 1924 Paris Olimpiyatları ’na katıldılar Bu kafileye atletlerimizde alındı
Balkan Şampiyonaları ise uluslar arası alanda ülkemizin madalya kazandığı ilk organizasyonlardı 1931 ’de 4x100 m sancak takımımız ülkemize birincil altın madalyayı getirdi Bunu 1933 ’de Veysi EMRE ’nin güllede ; Haydar AŞAN ’ın yüksek atlamada kazandığı altın madalyalar izledi Daha sonraki yıllarda atletlerimizin başarısı öteki dallara da yansıdı Cahit ÖNEL, Muharrem DALKILIÇ, Mehmet YURDADÖN, Veli BALLI, Gül Çıray AKBAŞ balkanların sivrilen atletleri aralarında yer aldılar
Türk atletlerinin en büyük başarısı ; 1948 Londra Olimpiyatları ’nda Ruhi SARIALP ’in Üçadım Atlamada kazandığı Bronz Madalya ile 1948 Meksika Olimpiyatları ’ndaki İsmail AKÇAY ‘ın maratondaki 4lüğüdür
Türkiye Atletizm Federasyonu 1922 ’de TİCİ (Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı) bünyesinde kuruldu ve benzer sene IAAF üyeliğine kabul edildi
AVRUPA ATLETİZM ŞAMPİYONASI :
Avrupa ülkeleri arasında düzenlenen amatör atletizm şampiyonasının ilki 1934 yılında Torino ’da (İtalya) düzenlendi Şampiyonaya 1938 ’den daha sonra bayan atletlerde katıldı Her 4 yılda bir öbür ülkelerde bu şampiyona yapıldı *