Avantajları ve dezavantajlarıyla, nedir bu ketojenik diyet?

Haydi daima birlikte öğrenelim avantajları ve dezavantajları ile inceleyip görelim. 1911 yılında Fransız tabiplerin açlığın biyokimyasal tesirlerini test edip epilepsiyi tedavi etmek hedefiyle literatüre girmiş bir diyet çeşididir. Günümüzde tasarruf ortamları yaygınlaşmış ve “Nörolojik marazlar,Tip 2 Diyabet, Metabolik Sendrom, Tartı Kaybı” durumlarında bilinçli ve bilinçsiz formdur uygulanmaya başlanmıştır.

Klasik, Düşük Glisemik İndeksli

Yüksek Proteinli, MCTli ketojenik diyet olmak üzere 4 çeşidi bulunur.

Tatbik kısmında da Standart, Hedeflenmiş ve Devreli olmak üzere 3 halde yaygınlaşmıştır.

‼Bu kadar anlattık pekala avantajları nelerdir?

Kısa vadede süratli yük kaybına yardımcı olur.

Yüksek tokluk hissi verir.

Epilepsi hastası olan çocuklarda nöbet sıklığını azaltır.

Postprandial İnsülin salınımı azaltır.

‼Şimdi de dezavantajlarını inceleyelim

Uzun vadede sürdürebilirliği zordur.

Ağızda ve idrarda aseton kokusu oluşur.

Az ölçüde lif içerdiği için gerekli supplementler alınmazsa kabızlığa sebep olabilir.

Keto-Flu riski vardır.

Yüksek protein içeriği sebebiyle kemikten kalsiyum çıkışını arttırır ve kemik yoğunluğunu azaltır.

Dehidrasyona sebep olup likit ve elektrolit dengesizliğine sebep olabilir.

Kan ürik asit ölçüsünü arttırdığı İçin karaciğer ve böbreklere zarar verebilir.

Uzun vadede olağan diyetler ile karşılaştırınca mealli farklar bulunamamıştır.