Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Avrupa da Kurulan Türk Devletleri hakkında bilgi

Avrupa da Kurulan Türk Devletleri hakkında bilgi

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Avrupadaki türk devletleri


BULGARLAR
453 yılında Attila'nın ölümünden kısa bir vakit daha sonra, Büyük Hun Devleti'ni oluşturan değişik ve çok sayıdaki kavim dağılmıştı Bunlar aralarında bulunan Türk asıllı kavimlerin, bitmiş Güney Rusya ovalarına döndüğünü biliyoruz Bu kavimler, bütün bu sıralarda doğudan benzer sahaya gelerek yerleşen Onogur Türkleri ile karışarak Bulgar adı bahşedilen yeni bir Türk kavmini meydana getirmiştir Zaten Bulgar ismi de Türkçe, karmakarışık manasına gelen bulgamak fiilinden gelmektedir
Büyük Bulgar Devleti
Bulgarlar, 558 yılından sonradan, bir zaman Avarların hâkimiyetinde yaşadılar Avarların 567 yılında Göktürk baskısı ile, güney Rusya'dan Orta Avrupa'ya dürüst kaçmaları esnasında, çok sayıda Bulgar topluluğunu da beraberlerinde sürüklerler Geride kalanlar ise Göktürk hâkimiyetine girerler Bu Bulgar toplulukları, Bizans'ın da yardımı ile, VII yüzyılın başlarında Göktürk hâkimiyetinden kurtulurlar Böylece, Karadeniz kuzeyinde yaşamış Bulgar toplulukları reisleri olan Kobrat idaresinde, bir devlet kurabilmişlerdir Onun zamanında devletin sınırları Kuban ırmağından Tuna'ya kadar uzanıyordu Oysa Bulgarların büyük çoğunluğunu bir arada toplayan, bu Bulgar devleti uzun ömürlü olmaz Hükümdarları Kobrat'ın ölümünden hemen daha sonra, Hazar devletinin baskısı ile parçalanır (643) Kobrat'ın büyük oğlu Hanımefendi Han idaresinde, Kuban ırmağı boylarındaki yurtlarında kalan bir kısım Bulgarlar, Hazarların hâkimiyetine girmek zorunda kalmışlardır
Tuna Bulgar Devleti
Hazarlara bağlı olmak istemeyen Bulgarların bir kısmı kuzeye, bir kısmı da batıya gelerek, Balkanlarda Tuna Bulgar Devleti'ni kurdular (679) Batıya gelenlerin başında, Kobrat'ın ufak oğlu Asparuh bulunuyordu
Tuna Bulgarları, bir yana Avarlar ile bir yandan da Bizans ile mücadele etmişlerdir Tuna Bulgarları'nın en büyük hükümdarı Kurum Han (803814) idi Onun zamanında büyük bir Bizans ordusu yenilmiş, imparatorları da bu savaşta ölmüştü Bulgarlar, yine onun vaktinde İstanbul'u kuşatacak kadar güçlenmişlerdi Kurum Han giriştiği saldırılarla Avarlara da büyük darbeler vurmuştur
Tuna Bulgarları'nın hâkim olduğu sahada, yoğun Slâv nüfusu yaşamaktaydı İki yüz yıla yakın Türklüklerini muhafaza eden Bulgarlar, Boris Han vaktinde Hristiyanlığı resmen kabul etmeleriyle (864) bu Slâv nüfus aralarında eriyip gitmişlerdir Bu bölgede XIV yüzyıldan sonradan, beş yüz yıl Osmanlı Türkleri başat olacaklardır
İtil Bulgar Devleti
Hazar hâkimiyetine girmek isteksizce, kuzeye yönelen bir kısım Bulgarlar, İtil (Volga) boylarında yerleşmişler ve burada Moğol istilasına değin devam edecek bir devlet kurmuşlardır
İtil Bulgarlarının yerleştiği bölge, İslâm ülkeleri ile Hazarlar ve İskandinav kavimleri arasında ticaret yolları üstünde idi Ticaret ve tarım ile uğraştıklarını bildiğimiz Bulgarlar, uzun bir süre Hazarlara emrindeki kalmışlardır Bulgar Şehri diye bilinen başkentleri, zamanının manâlı ticaret merkezlerinden idi
Müslüman tüccarların tesiriyle X yüzyılın başlarında İslâmiyet ile tanışan Bulgarlar, Abbasiler ile diplomatik ilişki kurmuşlardır Bulgar hanı Almış, Abbasi halifesine başvurarak, İslâmiyet'i öğretecek din âlimleri istemiştir Abbasi halifesi bu isteği kabul ederek, topluluk bir heyeti 622 yılında Bulgarlara göndermiştir Bu heyet içerisinde bulunan İbn Fadlan, başından geçenleri anlattığı seyahatnamesinde, Bulgarlar ve öteki Türk boyları hakkında önemli bilgiler vermektedir İtil Bulgar Devleti'ne 1237 yılında, Altınorda Hanı Batu tarafından son verilmiştir
Ilk Müslüman Türk topluluklarından olan İtil Bulgarları, bugünkü Kazan Türklerinin atalarıdır Diğer Bulgar toplulukları eriyip gittikleri hâlde, İtil Bulgarları Müslüman olmaları sayesinde kimliklerini koruyabilmişlerdir

HAZARLAR
Avrupa'da kurulan birincil Türk devletleri için de en kuvvetli ve uzun ömürlü olanı Hazar devletidir Karadeniz'in kuzeyine kadar hâkimiyetini genişleten Batı Göktürk Devleti'nin bir devamı olarak ortaya çıkmıştır Göktürkler, VII yüzyılın başında, Hazar Denizi ile Karadeniz arasında dağınık bir hâlde yaşayan, Sabar, Ogur ve Onogur gibi Türk kavimlerini adaleli bir birlik hâlinde teşkilâtlandırırlar İşte bu birliğe Hazar adı verilmiştir Hazarlar için Bizans ve Çin kaynaklarında Türk ya da TürkHazar adı da kullanılmıştır Hazar Devleti'nin kurucuları, Göktürk hükümdar ailesinin mensup olduğu Aşına soyundandırlar Hükümdarlarına da Göktürkler gibi, kağan diyorlardı
Hazarlar, Göktürk Devleti'nin yıkılışı ile adamakıllı bağımsız bir devlet haline gelmişlerdir (6 30)Hazarlar, Bizans, İran, Arap devletleri ile yoğun ilişkiler kurmuşlar, farklı alanlara yönlendirilmiş Slâv kavimlerini ve İtil Bulgar Devleti'ni hâkimiyetlerine almışlardı BizansSasani savaşlarında Bizans ile ittifak yapmışlar ve Bizans'ın üstün gelmesinde önemli rol oynamışlardır (628) HazarArap ilişkileri daha çok savaş şeklinde olmuştur Güney Azerbaycan yönündeki Arap ilerleyişini durdurarak, Bizans'ı Doğu Avrupa aracılığıyla güvenceye almışlardır Ama Arap orduları, VIII yüzyıldan itibaren Hazarlara fayda sağlamışlardır Bir defasında bir Arap seferi karşısında Hazar kağanı barıştırma istemek zorunda kalmıştır (737) Bu tarihten daha sonra Hazarlar aralarında İslâmiyet yayılmaya başlamıştır Hazarların yaşadıkları bölge canlı bir ticaret merkezî konumundaydı Hükümdarlık ailesi yanına bir kısım halk müziği da Yahudiliği seçmişti Bugün Karaim adıyla aşina Türk kökenli Yahudiler, Hazarların torunudurlar Ülkelerinde Hristiyan, Müslüman vb öbür dinlerden millet barış içinde yaşayabiliyorlardı IX yüzyılın ortalarında, Peçenekler'in İtilHarezm ticaret yolunu ele geçirmeleri üstüne Hazarlar, esas gelir kaynakları ticaretin aksaması ile zayıfladılar sonradan Peçenek ve kendilerine tabi Slâv (Rus) prensliklerinin saldırılarıyla X yüzyılın ikinci yarısından itibaren çabuk çöktüler Dağılan Hazar toplulukları ise doğudan gelen Türk toplulukları aralarında erimişlerdir
Hazarların devlet teşkilâtı ve askerlik alanında Slâv (Rus) kavimleri üzerinde büyük etkileri olmuştur Bugünkü Hazar Denizi, adını Hazar Türklerinden almıştır

MACARLAR
Macarlar, FinUgor kavimlerinin Ugor kolundandır Macar adı, bu kolun diğer adı olan, Manysier'den gelmektedir Birincil yurtları İtil (Volga) ırmağının yukarı kısımlarıdır VI yüzyılda Sabarlar kadar güneye itilen Macarlar, Hazar Kağanlığı'na bağlanmışlardır Bu dönemde yaşadıkları alan, Don ve İtil ırmakları arasıdır Macar tarihinde ve destanlarında önemli bir yer tutan bu bölgeye Macarlar, EtelKözü adını vermişlerdir Bu bölgede Onogur Türkleri'nin de karışmasıyla bugünkü Macar milletinin çekirdeği oluşmuştur Macarların diğer adı olan Hungar sözü de bu Onogur'dan gelmektedir
Macarlar, IX yüzyılın sonlarına doğru Peçenekler göre batıya itilmişlerdir Bu sırada başlarında Hazar Türkleri'nden Kabar oymağından Almışoğlu Arpad bulunuyordu Artan Peçenek baskısı karşısında daha da batıya kayan Macarlar, 896 yılında, kendi adları ile anılan bugünkü yurtlarına geldiler Bu bölgede Avrupa içlerine yaptıkları akınlar ve Almanlarla giriştikleri mücadelelerle adlarından uzun süre laf ettirdiler 1000 yılında Katolik mezhebini kabul ederek Hristiyanlaşmışlardır Macarlar, Avrupa'da Slâvların birlik oluşturmasını engellemişler ve keza Almanların Balkanlara sarkmasını da önleyerek denge unsuru olmuşlardır 150 sene dek Osmanlı idaresinde yaşayan Macarlar, Avrupa'da manâlı bir kuvvet olarak, günümüze değin gelmişlerdir

PEÇENEKLER
Peçenekler, Uz (Oğuz), Kuman gibi Türk boyları ile birlikte Orta Asya'dan doğu Avrupa'ya akıcı büyük bir göç dalgası içerisinde yer almışlardır Oymaklar birliği şeklinde hareket eden Peçenekler, siyasî hayatları baştan başa bir devlet düzenine geçememişlerdir Peçenekler, Batı Göktürklerini oluşturan Onoklardan gelmektedirler Önceleri Isık Balkaş gölleri dolaylarında oturuyorlardı Batı Göktürk Kağanlığı'nın dağılmasından sonradan, Karluk ve Oğuz baskısı ile VIII yüzyılın ikinci yarısından itibaren Batı Sibirya'ya çekilmişlerdir HazarOğuz ittifakının zorlaması ile İtil ırmağını geçerek Don ve Dinyeper nehirleri arasında yaşayan Macarları yurtlarından etmişlerdir Böylece Peçenekler, Azak denizi ile Karadeniz aralarında kalan sahaya hâkim olurlar Bu geniş sahada 130 sene değin hâkim olan Peçenekler, bu vakit içerisinde Ruslar'a ağır darbeler indirmişler ve onların Karadeniz'e inmelerine engel olmuşlardır Hem Bizans ile de iyi ilişkiler kurmuşlardır Ancak doğuda büyüyen Uz (Oğuz) baskısı karşısında Peçenekler yerlerini terk edeceklerdir 1036 yılından sonra aşağı Tuna boylarında gördüğümüz Peçenekler, Uz ilerleyişinin durmaması üstüne Balkanlara inmeye başladılar
Peçeneklerin bir kısmı Bizans hizmetine girerek Bizans topraklarında yerleştirilmişlerdir Hatta bunların bir kısmı 1071 Malazgirt Meydan Muharebesinde, Yüksek Dağ Arslan'ın tarafına geçmek suretiyle Bizans'ın yenilgisinde rol oynamışlardır Selçuklu Türklerinin Anadolu'yu yurt edindikleri tarihlerde, Peçenekler de Balkanlar da Bizans ile şiddetli mücadelelere girmişlerdi Bu sırada İzmir'i alarak Batı Anadolu 'da enerjik bir beylik kuran Çakan Bey, İstanbul'u zapt etmek istiyordu Bu amaçla Çakan Bey, soydaşları Peçenekler'le ittifak kurdu Çok mağdur durumda kalan Bizans'ın yardımına tekrar bir başka Türk boyu Kumanlar yetişmiştir Peçenekler, Bizans'ın kışkırtması ile 40 bin Kuman atlısının baskınına uğrayarak ezildiler (1091) Bu olaydan daha sonra bundan böyle Peçenekler siyasî bir varlık olmaktan çıkmışlardır Düzensiz gruplar hâlinde Hristiyanlaştırılarak yerli ahali arasında eridiler *
 
858,536Konular
981,828Mesajlar
32,356Kullanıcılar
zumzumSon üye
Üst Alt