Avusturya Tarihi avusturya kralları Bugünkü Avusturya topraklarında insan yerleşimine ait ilk izler Alt Paleolitik Çağa dek uzanır Roma İmparatorluğu ; MÖ 15 yılından başlayarak Miladi 5’inci yüzyıla kadar Avusturya topraklarında egemen olmuşturAvusturya ‘nın başkenti Viyana ‘nın yanısıra , Salzburg ve Linz şehirlerinin temeli de Roma orduları göre atıldıZira bu şehirler ilk kuruluşlarında Roma askerlerinin ordugahıydı 5 ‘ inci yüzyıl ortalarında , bütün Orta Avrupa gibi Avusturya coğrafyası da Türklerle tanıştı Macaristan topraklarına olduğu gibi , Türklerin Avusturya topraklarına girmesi Avrupa Hun Devleti ile oldu Balamir komutasındaki Hunlar , Avrupa ‘ya akın ederken , Tuna boylarına dek gelerek Avrupa topraklarına yerleştiler Atilla liderliğindeki Avrupa Hun Devleti , 447 – 448 yılında Avrupa ‘da 70 şehri ele geçirdi 453 ‘ de hayatını kaybeden Atilla ‘dan daha sonra , Avrupa Hun Devleti ‘nin varlığı uzun sürmedi Onun yerini Güney Rusya ‘da yaşamış Türklerin birliğinden , Bayan Kağan komutasında doğan Avar Devleti aldı Lombardlarla birleşerek , Macaristan topraklarını ele geçiren Avar Devleti de Ukrayna , Romanya , Bulgaristan , Sırbistan , Hırvatistan , Çek ve Slovakya topraklarını içine bölge büyük bir imparatorluk kurdu Avusturya topraklarındaki Avar İmparatorluğu egemenliği 803 yılında sona erdi9’uncu yüzyılın başında Charlamagne , Avar İmparatorluğu ile yaptığı savaşa kazandı ve Ostmark ‘ ı(Doğu Markalığı) kurdu Bavyera ‘dan ayrılan bu topraklarda , 996 ‘da Avusturya Markalığı doğdu Avusturya ordusu da bu tarihte kuruldu (Avusturya ‘nın bu tarihten daha sonra , günümüze dek tekrar tekrar ordusu olmuştur ) 976 yılından 1246 ‘ ya değin , Babenbergler ailesi kadar babadan oğula geçen hanedanlıkla yönetilen Avusturya Markalığı , 1246 ‘da İkinci Friedrich ‘in Leitha Nehri kenarında Macarlara karşı verilen savaş esnasında ölmesi üzerine hanedan değiştirdi 1276 yılında Avusturya ‘nın yönetimi , 20’inci yüzyılın başına dek yönetimde adını sıkça duyuracak olan Habsburg Hanedanlığı ‘ nın eline geçti Bu hanedanlık 1379 ‘da Leopold ve Albertin kolu olarak ikiye ayrıldı Albertin kolu 1475 ‘de sona erdi 1477 ‘de Marie ‘de Bourgogne ile evlenerek , Hollanda topraklarını ülkesine katan Birinci Maksimillan , 1493 ’de kendisine servet kalan Avusturya topraklarına , Germen İmparatorluğu ünvanını da kattı 1496 ’ da oğlu Felibe ’yi İspanya kralının varisi Prenses Juana ile evlendiren Maksimillian , torunları Ferdinand ve Maria ’yı da Bohemya ve Macaristan krallarının varisleriyle evlendirerek , topraklarını ilerde daha da büyütmeyi hedefliyordu Nitekim , 1519 yılına gelindiğinde Avusturya tahtına oturan , Maksimillian’nın torunu Beşinci Karl , hem İspanya hem de Avusturya topraklarına hükümdar oldu Reforma aleyhinde savaşan Avusturya Habsburglarının Macarlara , özelliklede Çeklere aleyhinde bir Germenleştirme siyaseti gütmeleri 30 sene savaşlarına yol açtı Avusturya , Habsburglarının abluka girişimini nafile çıkaran Fransa karşısında , bu savaşlardan ayrıntılarıyla güçsüzleşmiş olarak çıktı giderken , öteki prensler de, imparatorluk otoritesini tanımayacak dek güçlenmişlerdi Beşinci Karl ’ dan iki yıl daha sonra imparatorluk tacını devralan kardeşi Ferdinand , tahtta kaldığı zaman boyunca , Macaristan topraklarını elinde bulunduran Osmanlı İmparatorluğu ile çarpışmayı bir ödev bildi 1526 ’ da yapılan Mohaç Savaşı ’ nda Kanunî Sultan Süleyman aleyhinde savaşı kaybettiği gibi , hayatını da kaybeden Macaristan Kralı İkinci Lajos (Layoş)tan daha sonra , Macaristan toprakları ikiye bölündü Macaristan’ın Batı ve Kuzeybatı kısımları , Avusturya Kralı Ferdinand ’a kaldı 1527’de Budin’e (şimdiki Budapeşte ) saldırarak ele geçiren Ferdinand , Osmanlı Devletini tüm hışmını üzerine çekti Kanuni Sultan Süleyman , Ferdinand ’ın ele geçirdiği toprakları geri almakla kalmadı , dahası Viyana’yı kuşattı 1529 yılında ki bu kuşatma , 17 gün sürdü Netice alınamayacağı görülünce vazgeçilen Viyana kuşatmasının ardındaki , Kral Ferdinand Kanuni Sultan Süleyman’a , ödenti ödemek şartıyla , Macaristan topraklarının kendisine bırakılması önerisinde bulundu Önerisi reddedilen Ferdinand , bunun üstüne komutanlarından Von Roggendorff ’u Budin üstüne yolladı Von Roggendorff , Budin’i alamadı , lakin , Osmanlı Devleti ’nin sorunu kökünden tahlil etmek için harekete geçmesine sebep oldu Kanuni Sultan Süleyman , Budin ’ in geri alınması girişimi üzerine baştan Macaristan topraklarına geldi 1532 ’ de Kanije Kalesi ’ ni aldığı gibi , Graz önlerine kadar gelerek gücünü bölgedeki bütün krallara kabul ettirdi Bu seferi takip eden yılda da Osmanlı Devleti ile Habsburg Handanı arsında anlaşma yapıldı Anlaşmaya tarafından , Osmanlı Devleti , Avusturya Kralı Ferdinand ’ın elinde tuttuğu Macaristan topraklarındaki hükümranlığını tanıdı Ferdinand ’dan sonradan da Avusturyalılar , Macaristan topraklarını geri alma girişimlerinden hiç vazgeçmediler Bunun üstüne Kanuni Sultan Süleyman , 1 Mayıs 1556 ’ da son Avusturya seferine çıktı Kanuni , 67 Ağustos 1556 gecesi Zigetvar Kalesi önlerinde hayatını kaybederken , kale de ölümünden saatler sonradan teslim olu Avusturya ile Osmanlı Devleti ’nin karşı karşıya gelmelerinin gerekçesi her zaman Macaristan toprakları olmuştur Yavuz Sultan Selim döneminde de Avusturya’ya Osmanlı seferleri düzenlenmiştir Bu dönemde , sıkı bir katolik olduğu için , Habsburg Hanedanlığı ’nın yanında yer alan Roma ’daki Papalığın önderliğinde , namına ‘Kutsal İttifak ’ denen Haçlı Ordusu kuruldu Bu ordu 26 Ekim 1596 ’da Haçova’da Osmanlı ordusu kadar yenilgiye uğratıldı Ancak bu savaş 1606’ya dek ara ara devam etti 11 Kasım 1606 da , 56 yıl yürürlükte kalması öngörülen Zitvatoruk Anlaşması imzalandı Osmanlı Devletinin , Avusturya topraklarıyla birlikte , bütün Orta Avrupa’dan çekilmesi süreci ise ;1683 te başarısızlıkla sonuçlanan İkinci Viyana Kuşatması’yla başladı Polonya Kralı Jan Sobyeski’nin Avusturya’ya yardımı ve Kırım Hanı Gazi Giray’ın tutumu yüzünen Viyana alınamadı Bunun üzerine Avusturyalılar , 1686’da karşısında saldırıya geçerek Budin’i aldılarSaldırılarını ara vermeden bütün Macaristan topraklarında sürdüren Avusturyalılar , 1699’da Karlofça’da imzalanan anlaşma ile ayrıca Osmanlı Devletinin çökme sürecini başlattılar, keza de bütün Macaristan topraklarını geri aldılar Altıncı Karl’ın ölümü ile birlikte , Avusturya tahtına kızı Maria Theresia oturdu 40 sene süreyle ülkesini idare eden Maria Theresia , merkeziyetçi bir hoşgörüyle , ülkesini , organları işleyen bir devlet durumuna getirmeye çalıştı Dışişleri, Adalet e Savunma gibi teşkilatları oluşturan Maria Theresia , topraklarının da kadastro işlemlerini başlatan birincil kişi oldu 17 yüzyılın sonları ile 18 yüzyılın başlarında İtalya ’dan gelen Barok sanat akımından fazla etkilenen Avusturya , bu yıllar ve devamında hızla , mimari estetiği olan yapılar inşa etti Ancak Maria Theresia’nın Avusturya ’yı yaşanılır bir ülke yapma girişimleri , yerine gelen oğlu İkinci Joseph kadar devam ettirilemedi Köleliği kaldıran , üniversiteleri kuran İkinci Joseph , bürokrasi ve devlet polisi teşkilatını güçlendirerek , baskıcı bir portre çizdi 18 asır da Avusturya için o kadar başarılı olmadı İspanya ’daki taht kavgaları esnasında (17011714 ) Felemenk’i ele geçirdiyse de , Polonya (17331738 ) ve Avusturya Veraset savaşları (17401748 ) ile Yedi Yıl Savaşı (1756 – 1763 )kötü sonuçlar doğurdu Napoli krallığını Bourbon sülalesine kaptıran (1735 ) Avusturya , Friedrich 2 ’nin de Silezya ’yı almasına engel olamadı (1740 )Bohemya daima baskı aşağı olduğu için, iç siyasette özellikle Macaristan sorunları ağır basıyordu Giriştikleri bir ayaklanma hareketinin bastırılmasından daha sonra Macarlar Joseph 1’e (17051711 ) , Karl 6’ya (17111740 ) özellikle de onlarla 1741 anlaşmasını yapan Maria Theresia’ya (17401780 ) sadakât gösterdiler 2 Joseph dönemindeyse (17801790 ), bu imparatorun özel siyaseti ,Roma ile çatışmasına yol açtı ; bir de merkezden yönetilen ve Almanlara dayanan bir idare hazırlamak istemesi , Macarların aleyhinde çıkması , Felemenk ’in de ayaklanması sonucunu doğurdu