iltasyazilim
FD Üye
Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması ve Antlaşmanın Esasları
Antlaşmanın Esasları
Sırbistan ve Karadağ ve Romanya'ya özgürlük verildi Görünürde Osmanlılara tabi, Büyük Bulgar Krallığı kuruldu
Osmanlı İmparatorluğu savaş tazminatı olarak Kars, Ardahan, Batum, Doğu Beyazıt ve Eleşkirt'i Rusya'ya verecekti
Rus siniri içinde kalan Müslüman ırk isterse göç edebilecekti
Osmanlı Devletinden ayrıca koskocoman topraklar koparmışlar, ayrıca de Osmanlı Devleti, ülkede kalacak Hıristiyanlar lehinde ıslahat yapmayı Rusya'ya karşısında taahhüt etmişti Bir diğer ifadeyle Osmanlı Devleti, antlaşmanın 14,15 ve 36maddeleri ile bir bakıma Rusya'nın kendi iç işlerine karışmasına rıza gösteriyordu Keza bu mukavele OsmanlıRus ilişkilerinde de bir dönüm noktasıdır Kars, Ardahan, Batum ve Bayezid'in terk edilmesi ile Rusya, doğudan Anadolu içinde büyük tehlike talep eden bir zorlama haline gelmiş bulunmakta idi Başka bir ifade ile Rusya; bir taraftan Doğu Anadolu'da, Ortadoğu'ya hâkimiyet yolunda bir köprübaşı ele geçirirken, diğer taraftan da Ermeniler üzerinde nüfuzunu kuvvetlendirmiş oluyordu Sonuç olarak,18771878 OsmanlıRus Savaşının Rusya'nın başarısı ile sonuçlanması,Ermeni Meselesinin şekillenmesine yarayan üç yeni etken meydana getirmiştir:
Ermeni Meselesi'nin Şekillenmesine Yarayan Faktörler
1 Rus ordularının işgal ettikleri bölgelerde, Rusyalı Ermeni subay ve komutanların Osmanlı Ermenileri ile temasa gelmeleri ve onları, uyruk davasında destekleyecekleri kanaatini yaratmaları,
2 Balkanlar'daki Müslüman olmayan Osmanlı toplumlarının bağımsızlıklarına kavuşturulması,
3 Rusya'nın Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'na sıkıştırdığı 16Madde ile bir dereceye değin Ermenilerin hamisi durumuna yükseltilmesidir
İngiltere'nin Korkusu
Rusya bu 16Maddede geçen Ermenistantabiri ile böyle bir memleketin varlığını da Osmanlı Devleti'ne kabul ettirmiş oluyordu Ancak bu mukavele yürürlüğe girmeyecekti Çünkü Rusya, Ortadoğu'daki devletlerarası dengeyi bozmuş idi İngiltere'nin İstanbul'daki elçisi Layard da, Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması ile ortaya çıkan durumu ve endişelerini hükümetine bildiriyor, Batum, Kars ve Ardahan sancaklarının Rusya'ya verildiğini, böylece İngiltere'nin yüzyıllarca Karadeniz'den Kuzey İran'a gitmekte olan ticaret yolunun güvenli olmayan bir rakibin eline geçmiş olduğunu, aynı zamanda Rusya'nın Dicle ve Fırat deltalarına sarkmak çabası içinde olduğuna dikkat çekici ediyordu Keza bu antlaşma Osmanlı Rus ilişkilerinde de bir dönüm noktasıdır Kars, Ardahan, Batum ve Bayezid'in terk edilmesi ile Rusya, doğudan Anadolu içinde büyük tehlike arz eden bir zor haline gelmiş bulunmakta idi Diğer bir açıklama ile Rusya; bir taraftan Doğu Anadolu'da, Ortadoğu'ya hâkimiyet yolunda bir köprübaşı ele geçirirken, bir de da Ermeniler üzerinde nüfuzunu kuvvetlendirmiş oluyordu Rusya ve İngiltere anlaşmanın hükümleri üstüne Avusturya'nın da muvafakatim alarak, ileride toplanacak kongrede görüşülecek konular hakkında bir gösterme birliğine varmışlar idi
Elviyei Selase'yi Ruslaştırma Çabaları
Elviyei Selase(Üç Liva) olarak adlandırılan Kars, Ardahan, Batum Bölgesi 1877 1878 Rus Savaşı (93 Harbi) yenilgisinden beri, işgal altındaydı Kars Ruslarca başkenti Tiflis olan Kafkas ötesi Genel Valiliğine yan bir vilayet olarak yönetiliyordu Kars Bölgesi, Kars, Ardahan ve Oltu kazalarından oluşuyordu İşgalden sonra başlayan ağır Ruslaştırma çabalarına rağmen yine Türk hüviyetini bir ölçüde koruyordu Mesela, alışverişte Rus parasının yanı sıra Türk ve İran paralan da kullanılıyor, toprak işletme ve mülkiyet sisteminde eski kanunlar varlığını sürdürüyordu İşgal döneminin Bölgeye getirdiği önemli bir değişim, yörenin demiryolu bağlantısı ile Kafkas ulaştırma sistemine girmesiydi İşgalden sonradan zorla yaptırılan iş ile askeri amaçlara yönelik bir takım şoseler de yaptırılmıştı Bir başka değişiklik de, halkın yasal olarak farklı alanlara yönlendirilmiş sınıflara taksim etmek istenmesiydi Rusya'nın değişik bölgelerinde olduğu gibi, bu bölge halkı da asilzadeler, ruhban, şehirliler ve köylüler adları aşağı dört sınıfa ayrılmak İstenmişti Keza, sistematik olarak uygulanan baskılar sebebiyle, Müslüman nüfus sanki yarıya azalmış,100000'i aşkın insan Anadolu topraklarına göç ettirilmek zorunda bırakılmıştı
Kıbrıs Meselesi
Diğer Taraftan İngiltere, Osmanlı Devleti'ne başvurarak Doğu Anadolu'dan gelecek bir Rus tehlikesine karşısında imparatorluğu gözetmek ve takviye olabilmek için Kıbrıs adasının işgal ve idâresinin kendisine bırakılmasını ve yeniden Rus tehlikesine aleyhinde bir tedbîr almak üzere, Doğu Anadolu'daki Ermeniler için ıslâhat yapılmasını istiyor, bir taraftan da, eğer Osmanlı Devleti, Kıbrıs'ı vermeye yanaşmadığı takdirde, imparatorluğu Rusya ile aralarında taksim edeceğini belirterek Bâbı Âlî'yi korkutma ediyordu İngiliz Hükümeti'nin Doğu Akdeniz'de üs olarak Kıbrıs'ı seçmesinde, Millî Savunma Bakanlığı'nın istihbarat başkanlığını yapan Albay Home'un verdiği raporun manâlı rol oynadığı söylenmektedir Bu rapora kadar:
1İngiltere pek bir bölgeye yerleşmeli idi fakat Burada idarenin Bâbı Âlinin elinden Londra'ya geçmesi sonucunda, Britanya'yı rahatsız edecek karışıklıkların ortaya çıkmaması ve aynı zamanda o bölgedeki servetlerin İngiltere ekonomisi için yardımcı olması gerekiyordu,
2Askerî yönden, bu bölgedeki İngiliz kuvvetlerinin gerek Kafkaslar, gerek yukarı Fırat ve Dicle nehirlerinden yapılacak hücumlara karşı, anında mukabele edebilecek durumda olmaları gerekti,
3Ekonomik bakımdan İngiliz imalâtçılarına Ortadoğu'da yaptıkları ticarette bir depo vazifesi görmeli idi
İşte bu ekonomik, politik ve askerî yönlerden İngiltere için en elverişli yer Kıbrıs idi İngiltere'nin tehditleri karşı, Osmanlı Devleti için Kıbrıs'ı vermekten diğer çıkar yol görünmüyordu Böylece iki devlet arasında İstanbul'da 4 Haziran 1878 tarihinde gizli bir uzlaşma yapıldı, Anlaşmaya kadar; Rusya, Batum, Ardahan, Kars veya zikredilen yerlerden birini elinde tutup da, ileride, her ne zaman olursa olsun, katî bir sulh muahedesi (yânî Berlin Muahedesi) ile tâyin olunan Osmanlı Devletî'nin Asya topraklarından bir kısmını daha zapt ve istilâya girişecek olursa, o takdirde İngiltere Devleti, zikredilen topraklan silâh ile muhafaza ve savunmak üere Osmanlı Devleti ile birleşmeyi vaat eder Buna karşılık Padişah Hazretleri de, Anadolu'da bulunan Hıristiyan ve şâir tebaanın iyi yöneticilik ve korunmaları hakkında ileride devletler arasında sonradan kararlaştırılacak olan lüzumlu ıslâhatı yapacağını, İngiltere Devleti'ne taahhüt eder ve İngiltere'nin kendi taahhütlerini yerine getirebilmesinde lazım vâsıtaları temîn edebilecek bir ülkü hazırlamak için Kıbrıs Adası'nı atama ve asker ikamesi ile yöneticilik etmesine muvafakat ediyordu Bu gizli uzlaşma ile İngiltere bir taraftan Kıbrıs'a doğrusu yerleşiyor, bir de Doğu Anadolu'da bir nevi koruyuculuk ve müdahale hakkına sahip oluyor, Ermeni davası da, bir İngiliz davası haline geliyordu Böylece, OsmanlıRus çatışması fazla yönü olan bir Avrupa meselesi haline dönüşmeye başlamıştı Bunun sonucu olarak, İngiltere ve Avusturya'nın öncülüğü ile Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'nın Şark Meselesiile ilgili kısımlarını yeniden denetlemek ve düzeltmeler gerçekleştirmek için, Berlin'de devletlerarası bir kongrenin toplanmasına karar verildi Rusya, yeni bir savaşı göze alamadığı için bu toplantının yapılmasını şartsız olarak kabul etmek zorunda kaldı Bu Nedenle İngiltere, Berlin Kongresi'ne, Osmanlı Devleti'nin Rusya karşısındaki yenilgisinden doğan iki tehlikeyi de bertaraf etmiş olarak giriyordu
Ermeni Faaliyetleri
Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'nın imzalandığı 3 Mart 1878 tarihi ile Berlin Kongresi'nin toplandığı 13 Haziran 1878 tarihleri aralarında, yani 3 ay süre ile Ermeniler de abes durmamışlardı Ermeni Patriği Nerses Varjabedyan ve önde gelen Ermeniler Balkanlar'daki gayrı Müslim tebaanın serbest yolundaki faaliyetlerinin Doğu Anadolu'da da tekrarlanmasını istiyorlardı
17 Mart 1878 günü Patrik Nerses, İstanbul'da İngiliz Büyükelçisi Layard'ı ziyaret ederek, Bir yıl önce Osmanlı idaresinden şikâyetimiz yoktu, ancak Rus zaferi şimdi durumu değiştirdi, Doğuda bağımsız bir Ermenistan istiyoruz Eğer siz destek edemezseniz bunu gerçekleştirmek için Rusya'ya başvuru ederizdemiş, elçi Ermenistan'dan nereyi kastettiğini sorunca,Van, Sivas, Diyarbakır ve Kilikyadiye yanıt vermişti Elçinin,Evet ama bu yerlerin hiçbirinde çoğunlukta değilsinizdemesi üzerine de,Bunu biliyoruz, lakin acilen Rusya Doğuda topraklar kazanıyor, Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki zorlama dengesi değişti Biz de geleceğimizi düşünmeliyizdiye Ermenilerin amacını açıklamıştı
Patrikhane, bu teşebbüslerini yalnızca İstanbul'da yürütmüyordu Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'nın Berlin'de tadil edileceği haberini bölge Patrik, kongreye katılacak tüm devletler nezdinde de yoğun faaliyette bulunuyordu Bu hedef doğrultusunda Başpiskopos Horen Narbey, Rusya'ya artan bir şekilde, Çar II Aleksandr tarafından kabul edildi Narbey, Çar'dan Osmanlı Ermelileri'ni himaye etmeye devam etmesini ve Berlin Kongresi'nde davalarım savunmasını rica etmişti Eski Patrik Hrimyan başkanlığında bir heyet de Avrupa başkentlerini dolaşarak siyaset adamlarını Ermeni davasına galip gelmek için propagandaya çıkmıştı Bu heyetin elinde, Ermeni isteklerini belirten ve Türkiye'de Ermenistan kurulması için hazırladıkları bir proje vardı Bu proje 7 maddeden müteşekkil idi ve özetle şu hususlara yer veriliyordu
Ermenistan Devleti Projesi
Projeye ekli haritada, Erzurum ve Van vilâyetleri ile Harput (Elâzığ) sancağının Fırat nehrine değin yerleri Büyük Ermenistan olarak gösteriliyordu TrabzonBatum arasında yer alan Rize'nin de Ermenistan'ın ihracat limanı olarak lazım görüldüğü ileri sürülüyordu Bu sınırlar içindeki yerlerin, Bâbı Ali göre ödev ve büyük devletler tarafından onay edilmiş bir Ermeni umumî valinin idaresine verilmesi, valinin Erzurum'da oturması ve bütün icra kuvvetlerinin başı olması, beş yıldan önce Bâbı Ali tarafından değiştirilmemesi belirtiliyordu
Umumî valinin, gelirlerinin %20'sini devlet hazinesine verdikten daha sonra geri kalanını yollar, okullar gibi umumî işlere harcaması,
Şer'i mahkemelerin ama İslâmlar arasındaki davalara bakabilmesi ve buna valinin müfettiş görev etmesi, öteki davaların davacı ya da davalılar ister İslâm, ister Hıristiyan olsun diğer mahkemelerde görülmesi ve bu mahkemelere tayinlerin umumî vali tarafından yapılması,
Din ve mezheplere geniş hürriyet verilmesi,
Asayişin jandarma ve milis kuvvetine dayanması, bunların umumî valinin emrinde olması ve Osmanlı Hükümeti'nin bunları istediği gibi kullanamaması,
Vilâyette bir umumî meclisin bulunması, bu mecliste iki Ermeni ve iki de İslâm üye bulunması, meclisin her sene toplanması, bütçeyi tasdik ile vergilerin alınma şeklinin kararlaştırılma yetkisinin bu mecliste bulunması, her beş yılda bir defa devlet hazinesine verilecek paranın bu meclis tarafından kararlaştırılması,
Protokol'un imzasından üç ay sonradan uygulanmaya konulacak nizamnamenin uluslararası bir komisyon tarafından yoklama edilmesi şartları vardı Patrik Nerses, bir taraftan Mençester Ermeni Komitesi Başkanı Karekin Papazyan'a gönderdiği bir mektupta, siyâsetlerinin Rusya'ya teşekkür borçlu kalarak, İngiltere'den ümit ve onun tamamen hedefleri olan maddî ve manevî refaha gelmek olduğunu belirtiyor, üstelik 30 Haziran'da İstanbul'da İngiliz Büyükelçisi Layard'ı her tarafta ziyaret ederek, projelerini Kongreye vermiş olduklarını ifâde ederek İngiltere'nin bu projeyi desteklemesini istiyordu
Aynen Kabul Edilen Madde
Berlin Konferansı'nın birincil günlerinde Bismark Ermenileri iyi karşılamış, Avrupa devletleri de onlara sahip çıkmışlardı Ama İngiltere'nin kongrede ağır basması yüzünden Ermenilerin isteklerine sahip meydana çıkan öyle olmadı Berlin Kongresi'nde Ermeniler'in müracaatı birincil defa kongrenin 4 Temmuz 1878 tarihli oturumunda, İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Salisbury tarafından ortaya atılarak ele alınmıştı Fakat münazara, Ermeni teklifi yerine, Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'nın 16maddesinin tadili ve Rusya'nın işgal aşağıda tuttuğu yerleri tahliyesinin ıslahata bağlanması şartının kaldırılması şeklindeki teklif ile başladı Neticede sunî Mesele, Ayastefanos Antlaşması'nın 16maddesi fazla değişikliğe uğramadan Berlin Muahedesi'nin 61Maddesi olarak kabul edildi Bu maddeye tarafından : Bâbı Âlî, Ermeniler' in oturdukları vilâyetlerin mahallî şartları dolayısı ile muhtaç oldukları ıslâhat ve düzenlemeleri gecikmeden yapmayı ve Kürtler ile Çerkezlerce karşı güvenlik ve huzurlarını korumayı taahhüd eder ve bu konuda alacağı tedbirleri sırası geldikçe devletlere beyanname edeceğinden, adı geçen devletler de bu tedbirlerin tatbikine nezâret edeceklerdir Bu Nedenle Ermeni Meselesi,büyük devletlerin nezaretinde elde etmek üzere Osmanlı Devleti'nde yapılacak bir Islahat Meselesihalinde tespit edilmiş olunuyordu Bundan Böyle, Avrupa diplomasisinin en büyükleri 13 Temmuz 1878 tarihinde imzalanan Berlin Muahedesi ileHasta Adamdedikleri Osmanlı İmparatorluğu'nun geri kalan uzuvlarını Avrupa'nın anatomi müzelerine dağıtıp fizyolojik denemeler yapmaya başlayacaklardı
daha sonra Rusya'nın sıcak denizlere inme konusunda fazla kayda değer gelişme kaydettiğini görebilen İngiltere'nin zorlamasıyla 13 Temmuz'da Berlin Kongresi yapıldı Bu kongreye büyük ümitlerle katılan Osmanlı Heyeti'ne asalet eden olmaz ve kongre, Ayastefanos Antlaşması ile Rusya'ya belli bir takım imtiyazların İngiltere'ye de verilmesiyle sonuçlanır Osmanlı topraklarındaki Hıristiyan tebaanın iyi yöneticilik edilmesi ve korunması için padişah, İngiltere ile anlaşarak ıslahat yapacaktır *
Antlaşmanın Esasları
Sırbistan ve Karadağ ve Romanya'ya özgürlük verildi Görünürde Osmanlılara tabi, Büyük Bulgar Krallığı kuruldu
Osmanlı İmparatorluğu savaş tazminatı olarak Kars, Ardahan, Batum, Doğu Beyazıt ve Eleşkirt'i Rusya'ya verecekti
Rus siniri içinde kalan Müslüman ırk isterse göç edebilecekti
Osmanlı Devletinden ayrıca koskocoman topraklar koparmışlar, ayrıca de Osmanlı Devleti, ülkede kalacak Hıristiyanlar lehinde ıslahat yapmayı Rusya'ya karşısında taahhüt etmişti Bir diğer ifadeyle Osmanlı Devleti, antlaşmanın 14,15 ve 36maddeleri ile bir bakıma Rusya'nın kendi iç işlerine karışmasına rıza gösteriyordu Keza bu mukavele OsmanlıRus ilişkilerinde de bir dönüm noktasıdır Kars, Ardahan, Batum ve Bayezid'in terk edilmesi ile Rusya, doğudan Anadolu içinde büyük tehlike talep eden bir zorlama haline gelmiş bulunmakta idi Başka bir ifade ile Rusya; bir taraftan Doğu Anadolu'da, Ortadoğu'ya hâkimiyet yolunda bir köprübaşı ele geçirirken, diğer taraftan da Ermeniler üzerinde nüfuzunu kuvvetlendirmiş oluyordu Sonuç olarak,18771878 OsmanlıRus Savaşının Rusya'nın başarısı ile sonuçlanması,Ermeni Meselesinin şekillenmesine yarayan üç yeni etken meydana getirmiştir:
Ermeni Meselesi'nin Şekillenmesine Yarayan Faktörler
1 Rus ordularının işgal ettikleri bölgelerde, Rusyalı Ermeni subay ve komutanların Osmanlı Ermenileri ile temasa gelmeleri ve onları, uyruk davasında destekleyecekleri kanaatini yaratmaları,
2 Balkanlar'daki Müslüman olmayan Osmanlı toplumlarının bağımsızlıklarına kavuşturulması,
3 Rusya'nın Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'na sıkıştırdığı 16Madde ile bir dereceye değin Ermenilerin hamisi durumuna yükseltilmesidir
İngiltere'nin Korkusu
Rusya bu 16Maddede geçen Ermenistantabiri ile böyle bir memleketin varlığını da Osmanlı Devleti'ne kabul ettirmiş oluyordu Ancak bu mukavele yürürlüğe girmeyecekti Çünkü Rusya, Ortadoğu'daki devletlerarası dengeyi bozmuş idi İngiltere'nin İstanbul'daki elçisi Layard da, Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması ile ortaya çıkan durumu ve endişelerini hükümetine bildiriyor, Batum, Kars ve Ardahan sancaklarının Rusya'ya verildiğini, böylece İngiltere'nin yüzyıllarca Karadeniz'den Kuzey İran'a gitmekte olan ticaret yolunun güvenli olmayan bir rakibin eline geçmiş olduğunu, aynı zamanda Rusya'nın Dicle ve Fırat deltalarına sarkmak çabası içinde olduğuna dikkat çekici ediyordu Keza bu antlaşma Osmanlı Rus ilişkilerinde de bir dönüm noktasıdır Kars, Ardahan, Batum ve Bayezid'in terk edilmesi ile Rusya, doğudan Anadolu içinde büyük tehlike arz eden bir zor haline gelmiş bulunmakta idi Diğer bir açıklama ile Rusya; bir taraftan Doğu Anadolu'da, Ortadoğu'ya hâkimiyet yolunda bir köprübaşı ele geçirirken, bir de da Ermeniler üzerinde nüfuzunu kuvvetlendirmiş oluyordu Rusya ve İngiltere anlaşmanın hükümleri üstüne Avusturya'nın da muvafakatim alarak, ileride toplanacak kongrede görüşülecek konular hakkında bir gösterme birliğine varmışlar idi
Elviyei Selase'yi Ruslaştırma Çabaları
Elviyei Selase(Üç Liva) olarak adlandırılan Kars, Ardahan, Batum Bölgesi 1877 1878 Rus Savaşı (93 Harbi) yenilgisinden beri, işgal altındaydı Kars Ruslarca başkenti Tiflis olan Kafkas ötesi Genel Valiliğine yan bir vilayet olarak yönetiliyordu Kars Bölgesi, Kars, Ardahan ve Oltu kazalarından oluşuyordu İşgalden sonra başlayan ağır Ruslaştırma çabalarına rağmen yine Türk hüviyetini bir ölçüde koruyordu Mesela, alışverişte Rus parasının yanı sıra Türk ve İran paralan da kullanılıyor, toprak işletme ve mülkiyet sisteminde eski kanunlar varlığını sürdürüyordu İşgal döneminin Bölgeye getirdiği önemli bir değişim, yörenin demiryolu bağlantısı ile Kafkas ulaştırma sistemine girmesiydi İşgalden sonradan zorla yaptırılan iş ile askeri amaçlara yönelik bir takım şoseler de yaptırılmıştı Bir başka değişiklik de, halkın yasal olarak farklı alanlara yönlendirilmiş sınıflara taksim etmek istenmesiydi Rusya'nın değişik bölgelerinde olduğu gibi, bu bölge halkı da asilzadeler, ruhban, şehirliler ve köylüler adları aşağı dört sınıfa ayrılmak İstenmişti Keza, sistematik olarak uygulanan baskılar sebebiyle, Müslüman nüfus sanki yarıya azalmış,100000'i aşkın insan Anadolu topraklarına göç ettirilmek zorunda bırakılmıştı
Kıbrıs Meselesi
Diğer Taraftan İngiltere, Osmanlı Devleti'ne başvurarak Doğu Anadolu'dan gelecek bir Rus tehlikesine karşısında imparatorluğu gözetmek ve takviye olabilmek için Kıbrıs adasının işgal ve idâresinin kendisine bırakılmasını ve yeniden Rus tehlikesine aleyhinde bir tedbîr almak üzere, Doğu Anadolu'daki Ermeniler için ıslâhat yapılmasını istiyor, bir taraftan da, eğer Osmanlı Devleti, Kıbrıs'ı vermeye yanaşmadığı takdirde, imparatorluğu Rusya ile aralarında taksim edeceğini belirterek Bâbı Âlî'yi korkutma ediyordu İngiliz Hükümeti'nin Doğu Akdeniz'de üs olarak Kıbrıs'ı seçmesinde, Millî Savunma Bakanlığı'nın istihbarat başkanlığını yapan Albay Home'un verdiği raporun manâlı rol oynadığı söylenmektedir Bu rapora kadar:
1İngiltere pek bir bölgeye yerleşmeli idi fakat Burada idarenin Bâbı Âlinin elinden Londra'ya geçmesi sonucunda, Britanya'yı rahatsız edecek karışıklıkların ortaya çıkmaması ve aynı zamanda o bölgedeki servetlerin İngiltere ekonomisi için yardımcı olması gerekiyordu,
2Askerî yönden, bu bölgedeki İngiliz kuvvetlerinin gerek Kafkaslar, gerek yukarı Fırat ve Dicle nehirlerinden yapılacak hücumlara karşı, anında mukabele edebilecek durumda olmaları gerekti,
3Ekonomik bakımdan İngiliz imalâtçılarına Ortadoğu'da yaptıkları ticarette bir depo vazifesi görmeli idi
İşte bu ekonomik, politik ve askerî yönlerden İngiltere için en elverişli yer Kıbrıs idi İngiltere'nin tehditleri karşı, Osmanlı Devleti için Kıbrıs'ı vermekten diğer çıkar yol görünmüyordu Böylece iki devlet arasında İstanbul'da 4 Haziran 1878 tarihinde gizli bir uzlaşma yapıldı, Anlaşmaya kadar; Rusya, Batum, Ardahan, Kars veya zikredilen yerlerden birini elinde tutup da, ileride, her ne zaman olursa olsun, katî bir sulh muahedesi (yânî Berlin Muahedesi) ile tâyin olunan Osmanlı Devletî'nin Asya topraklarından bir kısmını daha zapt ve istilâya girişecek olursa, o takdirde İngiltere Devleti, zikredilen topraklan silâh ile muhafaza ve savunmak üere Osmanlı Devleti ile birleşmeyi vaat eder Buna karşılık Padişah Hazretleri de, Anadolu'da bulunan Hıristiyan ve şâir tebaanın iyi yöneticilik ve korunmaları hakkında ileride devletler arasında sonradan kararlaştırılacak olan lüzumlu ıslâhatı yapacağını, İngiltere Devleti'ne taahhüt eder ve İngiltere'nin kendi taahhütlerini yerine getirebilmesinde lazım vâsıtaları temîn edebilecek bir ülkü hazırlamak için Kıbrıs Adası'nı atama ve asker ikamesi ile yöneticilik etmesine muvafakat ediyordu Bu gizli uzlaşma ile İngiltere bir taraftan Kıbrıs'a doğrusu yerleşiyor, bir de Doğu Anadolu'da bir nevi koruyuculuk ve müdahale hakkına sahip oluyor, Ermeni davası da, bir İngiliz davası haline geliyordu Böylece, OsmanlıRus çatışması fazla yönü olan bir Avrupa meselesi haline dönüşmeye başlamıştı Bunun sonucu olarak, İngiltere ve Avusturya'nın öncülüğü ile Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'nın Şark Meselesiile ilgili kısımlarını yeniden denetlemek ve düzeltmeler gerçekleştirmek için, Berlin'de devletlerarası bir kongrenin toplanmasına karar verildi Rusya, yeni bir savaşı göze alamadığı için bu toplantının yapılmasını şartsız olarak kabul etmek zorunda kaldı Bu Nedenle İngiltere, Berlin Kongresi'ne, Osmanlı Devleti'nin Rusya karşısındaki yenilgisinden doğan iki tehlikeyi de bertaraf etmiş olarak giriyordu
Ermeni Faaliyetleri
Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'nın imzalandığı 3 Mart 1878 tarihi ile Berlin Kongresi'nin toplandığı 13 Haziran 1878 tarihleri aralarında, yani 3 ay süre ile Ermeniler de abes durmamışlardı Ermeni Patriği Nerses Varjabedyan ve önde gelen Ermeniler Balkanlar'daki gayrı Müslim tebaanın serbest yolundaki faaliyetlerinin Doğu Anadolu'da da tekrarlanmasını istiyorlardı
17 Mart 1878 günü Patrik Nerses, İstanbul'da İngiliz Büyükelçisi Layard'ı ziyaret ederek, Bir yıl önce Osmanlı idaresinden şikâyetimiz yoktu, ancak Rus zaferi şimdi durumu değiştirdi, Doğuda bağımsız bir Ermenistan istiyoruz Eğer siz destek edemezseniz bunu gerçekleştirmek için Rusya'ya başvuru ederizdemiş, elçi Ermenistan'dan nereyi kastettiğini sorunca,Van, Sivas, Diyarbakır ve Kilikyadiye yanıt vermişti Elçinin,Evet ama bu yerlerin hiçbirinde çoğunlukta değilsinizdemesi üzerine de,Bunu biliyoruz, lakin acilen Rusya Doğuda topraklar kazanıyor, Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki zorlama dengesi değişti Biz de geleceğimizi düşünmeliyizdiye Ermenilerin amacını açıklamıştı
Patrikhane, bu teşebbüslerini yalnızca İstanbul'da yürütmüyordu Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'nın Berlin'de tadil edileceği haberini bölge Patrik, kongreye katılacak tüm devletler nezdinde de yoğun faaliyette bulunuyordu Bu hedef doğrultusunda Başpiskopos Horen Narbey, Rusya'ya artan bir şekilde, Çar II Aleksandr tarafından kabul edildi Narbey, Çar'dan Osmanlı Ermelileri'ni himaye etmeye devam etmesini ve Berlin Kongresi'nde davalarım savunmasını rica etmişti Eski Patrik Hrimyan başkanlığında bir heyet de Avrupa başkentlerini dolaşarak siyaset adamlarını Ermeni davasına galip gelmek için propagandaya çıkmıştı Bu heyetin elinde, Ermeni isteklerini belirten ve Türkiye'de Ermenistan kurulması için hazırladıkları bir proje vardı Bu proje 7 maddeden müteşekkil idi ve özetle şu hususlara yer veriliyordu
Ermenistan Devleti Projesi
Projeye ekli haritada, Erzurum ve Van vilâyetleri ile Harput (Elâzığ) sancağının Fırat nehrine değin yerleri Büyük Ermenistan olarak gösteriliyordu TrabzonBatum arasında yer alan Rize'nin de Ermenistan'ın ihracat limanı olarak lazım görüldüğü ileri sürülüyordu Bu sınırlar içindeki yerlerin, Bâbı Ali göre ödev ve büyük devletler tarafından onay edilmiş bir Ermeni umumî valinin idaresine verilmesi, valinin Erzurum'da oturması ve bütün icra kuvvetlerinin başı olması, beş yıldan önce Bâbı Ali tarafından değiştirilmemesi belirtiliyordu
Umumî valinin, gelirlerinin %20'sini devlet hazinesine verdikten daha sonra geri kalanını yollar, okullar gibi umumî işlere harcaması,
Şer'i mahkemelerin ama İslâmlar arasındaki davalara bakabilmesi ve buna valinin müfettiş görev etmesi, öteki davaların davacı ya da davalılar ister İslâm, ister Hıristiyan olsun diğer mahkemelerde görülmesi ve bu mahkemelere tayinlerin umumî vali tarafından yapılması,
Din ve mezheplere geniş hürriyet verilmesi,
Asayişin jandarma ve milis kuvvetine dayanması, bunların umumî valinin emrinde olması ve Osmanlı Hükümeti'nin bunları istediği gibi kullanamaması,
Vilâyette bir umumî meclisin bulunması, bu mecliste iki Ermeni ve iki de İslâm üye bulunması, meclisin her sene toplanması, bütçeyi tasdik ile vergilerin alınma şeklinin kararlaştırılma yetkisinin bu mecliste bulunması, her beş yılda bir defa devlet hazinesine verilecek paranın bu meclis tarafından kararlaştırılması,
Protokol'un imzasından üç ay sonradan uygulanmaya konulacak nizamnamenin uluslararası bir komisyon tarafından yoklama edilmesi şartları vardı Patrik Nerses, bir taraftan Mençester Ermeni Komitesi Başkanı Karekin Papazyan'a gönderdiği bir mektupta, siyâsetlerinin Rusya'ya teşekkür borçlu kalarak, İngiltere'den ümit ve onun tamamen hedefleri olan maddî ve manevî refaha gelmek olduğunu belirtiyor, üstelik 30 Haziran'da İstanbul'da İngiliz Büyükelçisi Layard'ı her tarafta ziyaret ederek, projelerini Kongreye vermiş olduklarını ifâde ederek İngiltere'nin bu projeyi desteklemesini istiyordu
Aynen Kabul Edilen Madde
Berlin Konferansı'nın birincil günlerinde Bismark Ermenileri iyi karşılamış, Avrupa devletleri de onlara sahip çıkmışlardı Ama İngiltere'nin kongrede ağır basması yüzünden Ermenilerin isteklerine sahip meydana çıkan öyle olmadı Berlin Kongresi'nde Ermeniler'in müracaatı birincil defa kongrenin 4 Temmuz 1878 tarihli oturumunda, İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Salisbury tarafından ortaya atılarak ele alınmıştı Fakat münazara, Ermeni teklifi yerine, Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması'nın 16maddesinin tadili ve Rusya'nın işgal aşağıda tuttuğu yerleri tahliyesinin ıslahata bağlanması şartının kaldırılması şeklindeki teklif ile başladı Neticede sunî Mesele, Ayastefanos Antlaşması'nın 16maddesi fazla değişikliğe uğramadan Berlin Muahedesi'nin 61Maddesi olarak kabul edildi Bu maddeye tarafından : Bâbı Âlî, Ermeniler' in oturdukları vilâyetlerin mahallî şartları dolayısı ile muhtaç oldukları ıslâhat ve düzenlemeleri gecikmeden yapmayı ve Kürtler ile Çerkezlerce karşı güvenlik ve huzurlarını korumayı taahhüd eder ve bu konuda alacağı tedbirleri sırası geldikçe devletlere beyanname edeceğinden, adı geçen devletler de bu tedbirlerin tatbikine nezâret edeceklerdir Bu Nedenle Ermeni Meselesi,büyük devletlerin nezaretinde elde etmek üzere Osmanlı Devleti'nde yapılacak bir Islahat Meselesihalinde tespit edilmiş olunuyordu Bundan Böyle, Avrupa diplomasisinin en büyükleri 13 Temmuz 1878 tarihinde imzalanan Berlin Muahedesi ileHasta Adamdedikleri Osmanlı İmparatorluğu'nun geri kalan uzuvlarını Avrupa'nın anatomi müzelerine dağıtıp fizyolojik denemeler yapmaya başlayacaklardı
daha sonra Rusya'nın sıcak denizlere inme konusunda fazla kayda değer gelişme kaydettiğini görebilen İngiltere'nin zorlamasıyla 13 Temmuz'da Berlin Kongresi yapıldı Bu kongreye büyük ümitlerle katılan Osmanlı Heyeti'ne asalet eden olmaz ve kongre, Ayastefanos Antlaşması ile Rusya'ya belli bir takım imtiyazların İngiltere'ye de verilmesiyle sonuçlanır Osmanlı topraklarındaki Hıristiyan tebaanın iyi yöneticilik edilmesi ve korunması için padişah, İngiltere ile anlaşarak ıslahat yapacaktır *