Aydınlık yazdı: Bakan Albayrak neden işe gitmiyor?

Vatan Partisi'nin yayın organı Aydınlık gazetesi bugün "Günleri sayılı" sürmanşetiyle çıktı.

Gazete haberinde, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın son periyotta pek göz önünde olmayışına dikkat çekti.

“TOPLANTIYA DAVET EDİLEN TANINMIŞ BİR EKONOMİST İSE DAVETİ REDDETTİ”

Aydınlık’ın haberi şöyle:



“Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın son periyotta pek göz önünde olmayışı dikkat çekti. Parti toplantılarına katılmaması ve alışılmışın dışında sessiz kalması, ekonomik datalara ait tivit atarak durumu yönetim etmesi çeşitli söylentileri de beraberinde getirdi. Mevzuyu kabine değişimine bağlayanlar olsa da aile içinden gelen ikazlar nedeniyle kenarda durduğunu argüman edenler de var. Ankara kulislerinden edindiğimiz bilgiye nazaran, Bakan Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı binalarına birkaç haftadır uğramıyor. İstanbul’da danışmanları ile yaptığı toplantıların sıklığı azaldı. Albayrak, bu sessizlik dedikodulara neden olunca geçen pazar günü bir küme ekonomistle bir ortaya geldi. Toplantıya davet edilen tanınmış bir ekonomist ise daveti reddetti.

TAKIMLARLA BAĞLANTI KOPUK

Evvelki gün de EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) toplantısında konuşan Albayrak, kaynak transferini muvaffakiyet üzere sundu. Daha evvel ülkemize yıllık iki milyar avro (2016’da 1.9, 2017’de 1.5 milyar avro) seviyesinde kaynak sağlayan bankanın, bu yılın birinci dokuz ayında yarım milyar dolar kaynak sağladığı biliniyor. 2018’de ise kaynak yüzde 32 azalarak 1.3 milyar avroya düştü. Avrupa merkezli finans kuruluşlarının kaynak transferini azaltıyor oluşu ülke iktisadına güvensizliğin göstergesi ve bahis hakkında geçen devirde ekonomistlerin değerlendirmelerini içeren yazılar yer aldı.

Hatırlanacağı üzere Bakan Albayrak’ın bakanlığı yönetirken Bakan Yardımcılarını bile devre dışı bıraktığı, danışmanlarının bakanlık ve bağlı kurumlar üzerinde kelam sahibi olduğuna yönelik haberler evvelki günlerde çeşitli yayın organlarında yer aldı. Misyona geldiği günden bu yana Albayrak devrini eski periyotlardan ayıran en değerli özelliğin, hem Hazine hem Maliye kökenli bakanlık yöneticileri ile çok hudutlu irtibatta olması, bakanlık takımlarını karar süreçlerinden uzak tutması olduğu belirtiliyor. Bakan yardımcılıklarına yapılan atamaların da bu kopukluğu artırdığı söz ediliyor.

IMF DAYATMASI HANGİ DANIŞMANIN İŞİ? 



Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yönelik Ankara kulislerinde konuşulanlara nazaran, Bakan Albayrak’ın bakanlık iş ve faaliyetlerinden uzak durmasının sonuçlarından biri de tertip ve insan kaynakları mevzularında bitmek bilmeyen yapbozlar.

Hazine ve Maliye üzere esaslı kurumlar ile Merkez Bankası üzere kurumsal hafızanın kritik değerde olduğu yapılar altüst ediliyor. Evvelki gün bir kararname ile kurulan Borçlanma Genel Müdürlüğü’nün oluşturulmasıyla görüldü ki, rekor borçlanma ve Merkez Bankası kaynaklarının harcanmasına karşın iktisadın sakinlikten çıkarılamaması sonucu artık ne yapacağını bilmeyen Hükümet, IMF ve Dünya Bankası’nın bir vakitler ülkemize dayattığı kurumsal düzenlemelere yöneldi. Bahse yakın kaynaklar, Albayrak’ın danışmanlarından bir ismin birtakım ülkelerdeki örneklere atıfla ortaya attığı bu fikrin aslında uygulamada kayda bedel hiçbir yenilik getirmediği üzere uzman takımların etkisizleştirilmesine yol açacağını ve gri alanlara neden olacağını belirtiyorlar. Bakanlık bünyesindeki uzmanlar, Borçlanma Genel Müdürlüğü kararına "bu kadar da olmaz" şeklinde reaksiyon gösteriyor. Bununla birlikte Genel Müdürlüğün İstanbul’da konumlandırılmasının yanı sıra Genel Müdürlük makamına yapılan atamada bu hususlarda deneyimsiz bir ismin seçilmesi de farklı bir soru işareti.

OLAĞAN GİDİŞAT MUVAFFAKİYET ÜZERE SUNULDU

Üstte da belirttiğimiz üzere Bakan Albayrak’ın son devir faaliyetleri, sayıları gitgide azalan Twitter bildirileri ile sonlu kaldı. İletilerinde yeni bir içerik ve telaffuz yer almadığı üzere enflasyona ait değerlendirmeler ekonomistlere tenkit konusu oluyor. Ekonomik sakinliğe "dengelenme" diyerek krizin net bir sonucu olan cari açıktaki daralmayı güya uygulanan iktisat siyasetlerinin sonucuymuş yahut kalıcı bir iyileşmeymiş üzere sunmayı sürdüren Bakan’ın inandırıcılığı sorgulanıyor.



Son günlerde buna, zati yılın en başından muhakkak olan ve baz tesiri ile talep daralması nedeniyle oluşan enflasyondaki düşüşün, uygulanan siyasetlerin başarısıymış üzere sunulması da eklendi. Bakan Albayrak’ın neden işe gitmediğine ait Ankara kulislerini yokladığımızda bahse yakın birtakım kaynaklar şunları aktardı: Albayrak, bakanlıkta gün doldurma moduna girdi. Mali disiplin büsbütün yok olmuş ve bütçe dikiş tutmazken, enflasyonda düşüş sürecinin ve faiz indirimlerinin sonuna gelinirken, kredi piyasası bir türlü canlanmaz ve büyüme her an yeni bir darboğaza girme riskiyle karşı karşıya. Bakan Albayrak’ın şu iki ay içinde, Yeni İktisat Programı’nı (YEP) revize ettikten sonra misyondan ayrılma planları yaptığı argüman ediliyor. Yıkılan binadan son çıkış bahtını kaçırmak istememesi ve bu nedenle zati bir müddetliğine açılan fırsat penceresini kullanıp misyondan ayrılması Bakan Albayrak açısından âlâ bir çıkış olabilir. Kabinede farklı bir misyon üstlenmesi durumda, ekonomiyi kendi sözüyle, "Son bir yılda üç büyük taarruzdan kurtarmış" bir bakan olarak ayrıldığı imajını yaymaya çalışabilir.

BAKAN ALBAYRAK NEDEN İŞE GİTMİYOR?



Kulislere yansıyan tezler bu türlü. Bir öbür argüman ise Bakan Albayrak’ın misyona geldiği birinci günden itibaren geliştirdiği yaklaşımla ilgili. Buna nazaran Albayrak, kendisini "finansal piyasaları çözmüş, Hazine deneyimi olan, oyunları bozma kudretine sahip" bir bakan olarak konumlandırdı. Takip ettiği ve başarısına gösterge kabul ettiği parametreler ise döviz kurları ve risk primi üzere birkaç finansal göstergeden ibaret. Uzmanlar, Albayrak devrinde Maliye misyon alanına dair kolay bir telaffuz bile geliştirilemediğine işaret ediyor. Buna nazaran Bakan Albayrak’ın finansal piyasalar sakin gittiği sürece başarılı olduğunu ve öteki bir sorumluluğu olmadığını düşündüğü algısı hakim.

Nisan ayında ABD’de yaptığı sunum ve konuşmalar, medyada "Bir maliye bakanından görülmüş en makûs performans" olarak yer almıştı. Albayrak’ın makro iktisat siyasetlerine uzak olması, günlük piyasa hareketleriyle vaktini geçirmesi ve bir ekonomik model yaklaşımının olmamasına yalnızca milletlerarası toplantılarda değil, hususla ilgili tüm mecralarda dikkat çekiliyor. Fakat Bakan Albayrak’ın tüm bunları görmezden geldiği ve bakanlıkla ilgili görüş ve tasarruflarının çok hudutlu olması nedeniyle bakanlık yerleşkelerinde çalışmayı gereksiz bulduğuna yönelik dedikodular Ankara’da son günlerin sohbet konusu olarak öne çıkıyor.”