Ayhan Sicimoğlu Kimdir?

Ayhan Sicimoğlu Kimdir? ayhan sicimoğlu, kimdir, hayatı, biyografisi, başarıları, çalışmaları, resimleri, ile ilgili bilgiler burada melekler 1548241228 1548241228 ayhansicimoglukimdir5c5a6aa785b53ayhansicimoglukimdir5c5a6aa785b53ayhansicimoglukimdir5c5a6aa785b53 Başarılı program yapımcısı, müzisyen,perküsyon ustası, dalgıç,gurmesay say bitmez meleklerayhansicimoglukimdir5c5a6aa7899b8alt Ayhan Sicimoğlu'ndan bahsediyoruz Hayatıyla ilgili ayrıntıları öğrenmek üzere kendisiyle yapılan bir röportajı yayınlıyoruz sizlere Ayhan Sicimoğlu, Mazhar Alanson’un ‘Peki peki anladık’ şarkısını ithaf ettiği ünlü perküsyon ustası Yeni albüm hazırlığı içinde olan Sicimoğlu, bununla birlikte TV programında, dünyanın dört bir yanını gezerek gördüğü bütün güzellikleri ve lezzetleri izleyenleriyle paylaşıyor Doğuştan Olan gezgin ve müzisyen Sicimoğlu hayatın renklerini keşfe çağırıyor Ayhan Sicimoğlu, dünyanın bizden çok önce keşfettiği bir kabiliyet Uzun yıllar Roma ve New York’ta yaşamış Ayhan Sicimoğlu, hayatını hep müzik yaparak kazanır 2006 yılında posta adresini İstanbul yapan Sicimoğlu’nu İstanbul’da yakalamak yine de fazla kuvvet Çünkü o SKY Türk ve İz TV’de geziseverleri ekran başına kitleyen Ayhan Sicimoğlu ve Renkler Programı’nın çekimleri için sürekli seyahatte Sicimoğlu’nun programlarının en kayda değer özelliği gittiği yerleri yalnızca gezmekle kalmayıp hemen hemen yaşaması ve içten anlatımıyla izleyenlere de o hatıra yaşatması Müzik üzerine çalışmalarını da bütün hızıyla sürdüren Sicimoğlu Latin All Stars Grubu’yla konserler düzenliyor, Latin severleri bir araya topluyor Özetle Sicimoğlu’nu es devretmek olası yok çünkü Ayhan Sicimoğlu’nun müzisyen, yolcu, gurme, radyocu kimliklerinden mutlaka birisi ilginizi çekiyor Fazla yönü olan sanatçımız Ayhan Sicimoğlu bütün içtenliğiyle sorularımızı yanıtladı Müzik tutkunuz ne zaman başladı, müziğe nasıl gönül verdiniz? Müzikle Talas Amerikan Koleji’nde eğitim gördüğüm yıllarda tanıştım 12 yaşındayken arkadaşlarımla bir grup kurarak davul çalmaya başlamıştım ve müziğe ilgim hiç bitmedi İngiltere’de fotoğrafçılık eğitimi aldığım dönemde kafelerde, barlarda perküsyon çalıyordum ama kayda değer bir müzisyen değildim Roma’ya bir resim çekimi ödevim için gittiğimde ünlü davulcu Toni Esposito’nun konseri vardı Bir arkadaşım tanıyordu onu ve konserine gitmeyi teklif etti Konser mekanı gençlerin kullandığı bir manastırdı Sanat evi olarak kullanıyordu gençler manastırı, Toni Esposito’veya bir prova, ders odası vermişlerdi Toni de bunun karşılığında her sene bir kere konser veriyordu Ben de işte bu konsere denk gelmiştim Çok güzel bir mekandı, dolunay vardı… Arkadaşım beni birdenbire Toni Esposito’yla tanıştırdı ve perküsyon çaldığımı söyledi, fazla şaşırdım ve aniden kendimi sahnede buldum O palmiye ağaçları, dolunay, topluluk son derece büyülenmiştim… Konserden sonra Toni Esposito’ya konuştuk, beni turnesine çağırdı İngiltere’ye döndüm oysa turne için telefon gelince ansızın İtalya’ya gittim ve beraber çok hoş bir İtalya turnesi yaptık Sonradan da müzik gruplarına katılmamı isteyince Roma’ya taşındım Bu şekilde 7681 yılları aralarında Roma’da yaşadım Benim İtalya’da bulunduğum dönem, Dolce Vita’nın bitiminin hemen ertesidir Benim kaçırdığım dönemdir Dolce Vita… Bu sırada Türkiye’yle ilişkileriniz nasıldı? çoğu kez gidip gelebildiniz mi? O zamanlarda Türkiye’ye çok az gelebildim O sırada telefonla konuşmak bile fazla zordu, telefon yazdırıyordunuz, beş saat benzer yerde oturmak zorundaydınız Sabredip bağlanınca da bağıra çağıra konuşabiliyordunuz Fazla az uçak seferi vardı, hatta üç kere otomobille geldim Türkiye’ye iki sefer döndüm İlki 1981’de geldim ve askerlik yaptım Kanarya Adaları’ndan gelip, Erzincan’da askerlik yapmıştım 6 yıl New York’ta yaşadıktan sonra da Türkiye’ye geldim Posta adresim Türkiye ama belirli dönüş yapmadım hala New York’a bu sıralar fazla sık gitmesem de gezilerim dışarıda Paris ve Roma’ya sıkça gidiyorum İtalya’da yaşamanın en hoş yanı sizce neydi? İtalya’da yaşamanın güzelliği, Avrupa’nın ortasında olduğum için çok rahat gezme imkanı sağlanması Fazla güzel geziler yapmıştım Mesela Kanarya Adaları’nda 6 ay yaşadım, DJ’lik yaptım tekrar müzikle para kazandım Ortamlara hızla adapte olmanızı karşılayan bir özelliğiniz de fazla çabuk bir şekilde dil öğrenebilmeniz Hangi dilleri biliyorsunuz? Portekizce, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca biliyorum Latince, Osmanlıca, Farsça, Rumca iyi anlamak istediğim lisanlar Eski Türkçe okumak ve çakmak istediğim için Osmanlıca ve Farsça bilmem gerekiyor “Ayhan Sicimoğlu’yla Renkler nasıl gidiyor? Gideceğiniz yerleri, konuları siz mi seçiyorsunuz? SKY Türk ve İz TV’de yayınlanmaya devam ediyor Konularımı ve gideceğim yerleri yüzde yüz ben seçerim Kameraman arkadaşımla beraber gidiyoruz Çoğunlukla 45 gün sürüyor geziler ama ara sıra 10 güne kadar da çıkabiliyor İzleyicilerinizden nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? Seyahat programlarına ve gezi etmeye Türklerin ilgisi son yıllarda çok arttı Gittiğim ülkelerde, olmadık yerlerde sıkça Türklere rastlıyorum Hafta sonu yurtdışına geziler düzenlenmeye başlandı, uçaklar ucuzladı, imkanlar arttı Türklerin bir tek vize sorunu oluyor lakin gün geçtikçe biraz daha kolaylaşacak diye düşünüyorum Ben de mesela defalarca Türk pasaportu kullandım, Amerikan veya İtalyan pasaportu alabilirdim fakat tercih etmedim Mazhar Alanson sizin için şarkı yazmış Bir dönem kasırga gibi esen ‘Peki peki anladık’ şarkısının sözlerini birincil duyduğunuzda ne hissetmiştiniz? Mazhar bana okumuştu İtalya’da Fazla gülünç geldi… Hemen düzenlemeye karar verdim ve tek gitarlı bir şarkıdan olağandışı ritimli bir şarkı çıktı ortaya 2006 yılında Türkiye’deki birincil CD çalışmanız olan ‘Ayhan Sicimoğlu Friends and Family’i yaptınız Yeni projelerinizi ne vakit dinleyeceğiz, nasıl farklılıklar olacak? Yeni albüm için hazırlık içindeyim, 2010 yılı ilkbahar, yaz başı gibi çıkartmayı planlıyorum Birincil CD’me göre birazcık daha ırksa ve Türkçe ağırlıklı bir albüm olmasını planlıyorum lakin işin mutfağına girince planlar azıcık değişebiliyor Hangi plak şirketiyle çalışacağım ise hemen şimdi muhakkak değil Müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Ben Akdeniz Latini diyorum Grubunuz Latin All Stars’ı nasıl kurdunuz? Perküsyon dersi vermemi istediler 810 birey derken 60 birey ve 34 sınıf ders yapar olduk Birincil ilk kez Taksim’de Uğur Yücel’in yerinde çalışmaya başladık Gerisinde Maslak Venue ve Arnavutköy Eylül Bar’da dersler verdim İlgiyi görünce Türklerden oluşan bir grup ayarlamak istedim ve ortaya Latin All Stars çıktı 6 birey olarak başladığımız grubumuz şu anda 10 kişi Dönem dönem tanıdık olmayan davetli sanatçılar da bize eşlik ediyor Kısa sürede Avrupa’nın sayılı grupları aralarında sayılmaya başladık, bu da bizi kuşkusuz fazla hoşnut ediyor Yakın dönemde yapmayı planladıklarınız arasında neler var? Yürüyüş yapmak istiyorum ama yapacak yer değil Kaldırımlar çok bozuk yürümek çok şiddet… Eski Türkçe öğrenmek ve birçok kitap okumayı planlıyorum İzmir’de de değişik bir projeye imza attınız Biraz bahseder misiniz? Proje zarfında 15 günde bir İzmir’e gittim 12 şahsiyet bir topluluğa ‘Dünya medeniyetleri ve seyahatleri’ adında konferanslar verdim Mesela birinci konferansta Peru’ydu konumuz Peru’nun geleneksel yemek yemek ve içkilerinden yaptım katılımcılarımıza Tarihinden bahsettik, müziklerini dinledik, video, dia şovlarla Peru’yu anlattım Hindistan, Katmandu ve Küba da aynı şekilde bir konferans konumuz oldu Çok fazla gezi ettiniz, yeni kültürler tanıdınız Bu seyahatleriniz esnasında başınızdan geçen enterasan bulduğunuz bir anınızı okuyucularımızla paylaşır mısınız? Marco De Grasse adında Amerikan bir arkadaşım var Birlikte seyahatlere çıkarız Türkiye’den geri dönerken tekneyle kimsesiz gitmek istemedi Patmos’a gitmek için kendisine asistan olacak bir denizci bulmamı rica etti Denizci bulamayınca ben eşlik ettim Marco’ya Hiç korkmam denizden lakin bu yolda ilk kere korktum… Bir fırtınaya yakalandık, her şey kırıldı, bütün ipler koptu Tam batmak üzereyken, yüzerek karaya çıktık ve bir adaya zor sığındık Ada bir Yunan adasıydı ve adada sadece yaşlılar vardı çünkü bütün gençler denize çıkmış ve fırtınadan adaya dönememişlerdi Yaşlılar da jeneratörü 3 gün baştan başa çalıştıramamışlar, tüm balıklar bozulmuş, kokmuş Gıda olarak geriye; peynir, yumurta ve ekmek kalmış Ben jeneratöre bakmaya karar verdim ve kolay bir şekilde çalıştırdım Ada halkı ‘birincil defa bir Türk bizi kurtardı, bir gün bizi bir Türk’ün kurtaracağına inanmazdık’ demişlerdi Anılarınızı bir kitapta toplamayı düşünüyor musunuz? Gerçekleştirmek gerekli Unutamadığınız bir seyahatiniz var mı? İtalya’dan arkadaşlarım Marco ve geçen sene bu zamanlar yaptığım seyahati hala unutamam Kızınız da sizin gibi müziğe gönül verenlerden Bir opera sanatçısı ara sıra birlikte çalışsanız da müziğinizi sevmediğini söylüyorsunuz Onun için varsa yoksa opera, bu konuda fazla tutucu Kendinizi nasıl tanımlarsınız? Fazla uçuk görünen fakat doğrusu klasik bir Türk’üm Aile, memleket değerlerini sever ve korurum Sicimoğlu’nun sevdikleri; Osmanlı Tarihi, dolaşmak, iyi yemek yemek, yelken, müzik Sicimoğlu’nun sevmedikleri; Fast food, tekno müzik, futbol, kuralsız trafik, sigara, İstanbul tahribatı Kısa kısa En sevdiğiniz yemek? Uzakdoğu ve Batı sentezi yemekler Yaşamaktan keyif aldığınız kent? New York Manhattan En son izlediğiniz film? Kızım Ayşe’yle Ken Russell’ın Music Lovers’ını izledik En son okuduğunuz kitap? Roger Crowley’nin Empires of the Sea kitabını okuyorum Benim fazla merak ettiğim Kanuni Sultan Süleyman zamanında Akdeniz’in hakimlerini anlatıyor