Ayı Dağı Efsanesi nedir
Ayı Dağı masalı
Ayı Dağı hikayesi
Ayı Dağı Efsanesi
Cok eski zamanlarda Kırım ’ın yalı boyunda, dunyada henuz insanlar yaratılmadığı bir donemde cin taifesi denen bir gurup yaşıyormuş
Yabani, dağlık memlekette onların hayatı cok zor, yemekleri zahmetli, kaldırılamayacak kadar gucmuş Onlar Allah ’ın emirlerine cok sadık, itaatli, kalplerini nurlandırmak icin yollanan şeriata uyuyorlarmış Allah, peygamberlerimiz bizim zor şartlarımızı kolaylaştırır diye umitle yaşıyorlarmış
Hep birlikte yorulmadan calışmaları sayesinde cin taifesi, kesilmez dağları kırıp bahceye cevirmiş, toprakları sulamak icin kanallar kazmış, bereketli bağ, bostanlar yetiştirmişler Onlar, bu şekilde calışarak hayat şartlarını duzeltiyor ve her yıl daha da zenginleşiyorlarmış
Onlar ne kadar calışırlarsa o kadar yokluğu ve ihtiyaclarını yenmişler Rahat hayat gecirmenin ancak kendi emeklen ve calışmaları sayesinde olacağını iyice anlamışlar Eğer calışıp ekmek kazanmazlarsa, Allah ’ın da yardım etmeyeceğini anlamaya başlamışlar
Rivayete gore, bu cin taifesi insanlardan daha akıllı imişler Zaman gectikce onların yureklerinde Allah ’ın birliğine ve şeriatin doğruluğuna karşı şuphe uyanmış Gittikce onlar Allah ’ın binasına (camiye) daha az gitmeye, eksik ibadet etmeye başlamışlar Her yıl Allah yoluna verdikleri fitre ve kurbanları azaltmışlar
Allah ’a isyan ettiği icin cennetten kovulan iblis şeytan icin bu bekleyip de bulamadığı bir şeymiş Allah ’a itaat etmekten vaz gecmeye başlayan cin taifesini daha fazla yoldan cıkarmak icin fırsat bekliyormuş İblis en sonunda kendini cin taifesine peygamber olarak kabul ettirmiş Onlar artık Allah ’tan ayrılıp O ’nun en buyuk duşmanı olan iblise secde ediyor, ondan yardım aramaya başlıyorlarmış
İblis kendini cennetten kovan Allah ’ına coktan beri kin besleyip, her fırsatı değerlendirerek O ’na bir kotuluk etmeye gayret sarfediyor ve O ’nun kullarını itaatten cıkarmanın yolunda dolanıyormuş Allah ’ın en doğru kulları olan ve O ’na inanıp gelen cin taifesini yoldan cıkardığın icin cok seviniyormuş İblis yeni halkı cesur olmaya, şenlik ve zevk icinde yaşamaya davet etmiş Onların uzumden şarap yapıp icmelerine, karılarını acık gezdirmelerine izin vermiş
Allahutaala iblise bakıp, doğru yoldan cıkan taifesine, itaat etmelerini sağlamak icin, bir peygamber gondermiş Peygamber onları yanlış yoldan cevirmek, Allah ’ın birliğine inandırmak icin cok vaaz verse, nasihat etse de hic faydası olmamış O, itaat etmeyenlerin ahirette cehennem azabıyla yanacaklarını soyleyerek korkutsa da iblisin yolundan vaz gecmelerini sağlayamamış Cinler O ’nu peygamber olarak tanımıyor, O ’nun nasihatleri ile dalga geciyor, O ’nu geveze ihtiyar diye kızdınyorlarmış İblisin oğrettiği zevkli yoldan giden cin taifesi, peygamberi memleketlerinden kovuyor, O ’na yiyecek icecek vermiyor, dolaştığı yerlerde taşlıyorlarmış
Allah ’ın yolladığı peygamber, duşman iblis taifesinin elinden, saklanarak zor kurtulmuş ve dağlara kacmış
Zulumden canı yanan peygamber, yuksek bir dağın tepesine cıkıp, Allah ’a şikayet etmeye başlamış Peygamber kırk gun kırk gece namazlığın ustunden kalkmadan, Allah ’tan kendini kovan, dinden cıkan cin taifesine şiddetli bir ceza vermesini, bin bir turlu bela yollayarak onların yer yuzundeki koklerini silmesini dilemiş:
“Ya Rabbi, sen onlara oyle bir bela ver ki, dinden cıkan kullarına bir ibret olsun, diye dua etmiş
Diğer taraftaki asi kulları ile uğraşan Allah, peygamberin bu dua ve yakarışlarını duymamış Nihayet kırk birinci gun peygamberin gur sesini işiterek, asi cin taifesine ne tur şiddetli cezalar vermesi gerektiğini duşunmeye başlamış
Allah ’ın doğru yoldan cıkan kullarını cezalandırmak icin, ebediyen buzlarla kaplı, zincirlerle bağlı bir Buyuk Ayısı varmış Allah, onu saran buzlardan kurtarıp zincirlerini cozerek, onun şeriatı unutan cin taifesinin uzerine yurumesini emretmiş
Buzdan ve zincirlerden kurtulan, Allah ’ın intikam alıcısı, bu Buyuk Ayı, derya denizleri aşıp, cin taaifesinin yaşadığı Kırım ’ın yalı boyuna gelmiş Cin taifesinin batı tarafındaki ilk koyu olan Foros ’un yanındaki Sanc burnuna gelince bu Buyuk Ayı denizden cıkıp karaya ayak basmış Onun dağ gibi buyuk olan bedeni cok korkunc ve ağırmış Ustundeki tuyu ise sık bir camlığa benziyormuş
Buyuk Ayı denizden cıkınca cok buyuk dalgalar, fırtınalar kopmuş, hatta kıyıdaki pek cok koyu denizde yıkayıp alıp gitmiş Allah ’ın belası, intikamcısı olan Buyuk Ayı karaya ayak basıp kıyı boyunca yurumeye başlamış O, kendi ağırlığı ile kıyıda karşılaştığını vuruyor, yıkıyor, dağları darmadağınık ediyor; keskin, sivri tırnakları ile toprağını koparıp attığı yerlerde buyuk dereler meydana getiriyormuş Ayının azametli bedeni altında yalı boyu toprakları denize doğru kayıp gider, eti yenip sadece kaburgaları kalmış okuz gibi olur Taş ve kayalar da bu yukun altında dayanamayarak parca parca olup gurultuyle yıkılıyor, zavallı cin taifesinin koylerini dibine gomup bırakıyormuş
Yalı boyu bu azametli govdenin ağırlığı altında inliyor, titriyor; koyler, şehirler yıkılıyor, dağılıyor Dağlar yerlerini değiştiriyor, her yer farklı bir hal alıyor Sağlam yerlerde ucurumlar, sarp kayalar meydana geliyor Topraklar ilginc katlar halinde kıvrılıyor, yayılıyormuş Bu kıyamet icinde cin taaifesinin buyuğu kucuğu kaybolmuş Allah ’ın şeriatını unutup iblise tapınan taifenin merkezi olan yerleri, Allah ’ın dehşetli belası Buyuk Ayı tırnakları ile parcalamış
Yerin derinliklerindeki kayıkları kazıp cıkararak darmadağın edip, buyuk taş yığınları meydana getirmiş Boylece Oreanda ’da, Alupka ’da, Simeiz ’ae, Kucuk Koy ’de Ayı ’nın demir tırnakları altında buyuk kaya yığınları meydana gelmiş
Ne anaların, ne babaların goz yaşlan, ne de butun cin taifesinin baş eğip yalvarmaları, hicbir şey intikamcı Buyuk Ayı ’yı durduramamış O ne kadar yıkarsa, o kadar daha fazla yıkmak istiyor, intikam duygusu daha fazla alevleniyormuş Şimdi Yalta olan yerde, asi cin gurubunun en buyuk ibadethaneleri varmış En buyuk papazlar orada iblisin altın resmine ibadet ediyorlarmış
Buraya gelince Buyuk Ayı ’nın hıncı daha fazla ateşlenmeye başlamış İntikam duygusu arttıkca artmış Allah ’a inanmayanların yatağını ta temelinden yıkmaya karar vermiş Ayı, oranın taşını, toprağını silip supurup atmış Fakat oranın gorunuşunu değiştireyim diye ortasına derin Ur cukur acmış
Kudretli omuzlarını dağın iki yanına dayayarak oyle bir iteklemiş ki, koca koca dağlar kıyıdan beş vorst uzağa cekilmişler‘
Bir zamanlar yuksek dağlar olan yerlerde derin yarlar, şelaleler meydana gelmiş Butun dunyada nam kazanmış olan iblisin azametli ibadethanelerinden eser bile kalmamış
Boylece ebediyen buzlar arasında donup duran, sulara alışan Buyuk Ayı ’nın iri vucudu yer yuzunde buyuk zorlukla ayaklarını surukleyerek dolaşıyormuş İblis halkının ibadethaneleri yıkılıp yerle yeksan olduktan sonra Buyuk Ayı ’nın hıncı da biraz gecmiş Kıyıyı eşeleyerek, yıkıp gitmeye Ayı devam etmiş
Gide gide Buyuk Ayı ’nın karşısına ciceklerle donanmış Partenit duzluğu cıkmış Bu duzlukteki guzel tepecikler, zengin ve guzel ormanlar, neşeyle şırudayarak akan nehirler, kehribar gibi parlayan uzum bağlan, zumrut gibi yeşil cayırlar, Ayı ’nın bile mermer gibi sert yureğini yumuşatmış İntikamcı Ayı ’nın geldiğini gorerek yaklaşan olum karşısında titreyen Partenit halkı, onun karşısında eğilip, ağlaya sızlaya onu karşılamışlar Onu merhamete getirmek icin onune analar oz yavrularını uzatıyor, gencler ise korkudan titreşen nişanlılarını saklıyor, olum cezalarını bekliyorlarmış İntikamcının kan icici yureği bu goruntu karşısında yumuşamış, cin taifesini yok etmek icin Allah yolunda epey uğraştığının farkına varan Ayı, durmuş Yalı boyunca epey yol alarak yorulduğunu fark eden Buyuk Ayı, yorgunluktan kuruyan boğazını ıslatmak istemiş Buyuk Ayı yuzunu denize doğru cevirip, on ayakları ile soğuk deniz suyuna girmiş Eğilerek Allah ’a yedi kere secde etmiş Korkunc kafasını denize batırıp, uzun zaman su icmiş Deniz onun ağzının dibinde calkalanıyor, kopuruyor, boğazından ise seller gibi sular icine akıyormuş Ayı o kadar susamış ki, yıllarca icse bile doyamamış Asi cin taifesine olan hıncı daha gecmeyen Allah, Buyuk Ayı ’nın sudan cıkıp yoluna devam etmesini, Partenit duzluğundeki koyleri yıkıp, halkını da yok etmesini emretmiş Buyuk Ayı Allah ’ın bu emrine kulak asmadan su icmeye devam etmiş Mukaddes emri yerine getirmek icin acele etmeyen Ayı ’yı Allah lanetlemiş:
“Sen benim buyuk bir intikamcındın Şimdi benim en buyuk asi kulum ol! Gelecek nesillere bir ibret olması icin, durduğun yerde kal, demiş
Allah ’ın laneti Buyuk Ayı ’nın iri vucudunu taşa, kuvvetli omuzlarını ise ucurumlara cevirmiş Onun yuksek sırtı geniş bir tepe halini almış, denizin icindeki buyuk başı derin ucurumlara donmuş, sık tuyleri gecilmez emen ağaclan haline gelmiş Buyuk Ayı, Ayıdağ olmuş ve ebediyen katmış kalmış Ayı ’nın geniş ağzı karşısında ancak Karadeniz şırıldar Şimdi bile oyle geliyor ki, sanki o hala su iciyor Onun icin denizciler onun ağzının yanından hala bugun bile gecmeye korkarlar, oradan sakınarak donup gecerler
Buyuk Ayı ’nın o cok korkunc gelişinden yuz yıllar gectikten sonra, artık yalı boyu sakinleşmiş, rahatlamış Dağlar buyumuş, ceşitli hayvanlar doğmuş, insanlar ortaya cıkmış Ayıdağ ’ın etrafında Gurzuf, Kızıl Taş, Kurkulet, Dermenkoy, Partenit koyleri de kurulmuş Bir zamanlar Ayıdağ ’ın ustunde yaşamak isteyenler de olmuş Onlar onun ustune buyuk bir kilise ve bir de kale yapıp yerleşmek istemişler Fakat anlaşılıyor ki, işleri yolunda gitmemiş Ayuvdağ ’ın ustunde kimse yaşayamamış Cunku onu Allah lanetlemiş
Ayı Dağı masalı
Ayı Dağı hikayesi
Ayı Dağı Efsanesi
Cok eski zamanlarda Kırım ’ın yalı boyunda, dunyada henuz insanlar yaratılmadığı bir donemde cin taifesi denen bir gurup yaşıyormuş
Yabani, dağlık memlekette onların hayatı cok zor, yemekleri zahmetli, kaldırılamayacak kadar gucmuş Onlar Allah ’ın emirlerine cok sadık, itaatli, kalplerini nurlandırmak icin yollanan şeriata uyuyorlarmış Allah, peygamberlerimiz bizim zor şartlarımızı kolaylaştırır diye umitle yaşıyorlarmış
Hep birlikte yorulmadan calışmaları sayesinde cin taifesi, kesilmez dağları kırıp bahceye cevirmiş, toprakları sulamak icin kanallar kazmış, bereketli bağ, bostanlar yetiştirmişler Onlar, bu şekilde calışarak hayat şartlarını duzeltiyor ve her yıl daha da zenginleşiyorlarmış
Onlar ne kadar calışırlarsa o kadar yokluğu ve ihtiyaclarını yenmişler Rahat hayat gecirmenin ancak kendi emeklen ve calışmaları sayesinde olacağını iyice anlamışlar Eğer calışıp ekmek kazanmazlarsa, Allah ’ın da yardım etmeyeceğini anlamaya başlamışlar
Rivayete gore, bu cin taifesi insanlardan daha akıllı imişler Zaman gectikce onların yureklerinde Allah ’ın birliğine ve şeriatin doğruluğuna karşı şuphe uyanmış Gittikce onlar Allah ’ın binasına (camiye) daha az gitmeye, eksik ibadet etmeye başlamışlar Her yıl Allah yoluna verdikleri fitre ve kurbanları azaltmışlar
Allah ’a isyan ettiği icin cennetten kovulan iblis şeytan icin bu bekleyip de bulamadığı bir şeymiş Allah ’a itaat etmekten vaz gecmeye başlayan cin taifesini daha fazla yoldan cıkarmak icin fırsat bekliyormuş İblis en sonunda kendini cin taifesine peygamber olarak kabul ettirmiş Onlar artık Allah ’tan ayrılıp O ’nun en buyuk duşmanı olan iblise secde ediyor, ondan yardım aramaya başlıyorlarmış
İblis kendini cennetten kovan Allah ’ına coktan beri kin besleyip, her fırsatı değerlendirerek O ’na bir kotuluk etmeye gayret sarfediyor ve O ’nun kullarını itaatten cıkarmanın yolunda dolanıyormuş Allah ’ın en doğru kulları olan ve O ’na inanıp gelen cin taifesini yoldan cıkardığın icin cok seviniyormuş İblis yeni halkı cesur olmaya, şenlik ve zevk icinde yaşamaya davet etmiş Onların uzumden şarap yapıp icmelerine, karılarını acık gezdirmelerine izin vermiş
Allahutaala iblise bakıp, doğru yoldan cıkan taifesine, itaat etmelerini sağlamak icin, bir peygamber gondermiş Peygamber onları yanlış yoldan cevirmek, Allah ’ın birliğine inandırmak icin cok vaaz verse, nasihat etse de hic faydası olmamış O, itaat etmeyenlerin ahirette cehennem azabıyla yanacaklarını soyleyerek korkutsa da iblisin yolundan vaz gecmelerini sağlayamamış Cinler O ’nu peygamber olarak tanımıyor, O ’nun nasihatleri ile dalga geciyor, O ’nu geveze ihtiyar diye kızdınyorlarmış İblisin oğrettiği zevkli yoldan giden cin taifesi, peygamberi memleketlerinden kovuyor, O ’na yiyecek icecek vermiyor, dolaştığı yerlerde taşlıyorlarmış
Allah ’ın yolladığı peygamber, duşman iblis taifesinin elinden, saklanarak zor kurtulmuş ve dağlara kacmış
Zulumden canı yanan peygamber, yuksek bir dağın tepesine cıkıp, Allah ’a şikayet etmeye başlamış Peygamber kırk gun kırk gece namazlığın ustunden kalkmadan, Allah ’tan kendini kovan, dinden cıkan cin taifesine şiddetli bir ceza vermesini, bin bir turlu bela yollayarak onların yer yuzundeki koklerini silmesini dilemiş:
“Ya Rabbi, sen onlara oyle bir bela ver ki, dinden cıkan kullarına bir ibret olsun, diye dua etmiş
Diğer taraftaki asi kulları ile uğraşan Allah, peygamberin bu dua ve yakarışlarını duymamış Nihayet kırk birinci gun peygamberin gur sesini işiterek, asi cin taifesine ne tur şiddetli cezalar vermesi gerektiğini duşunmeye başlamış
Allah ’ın doğru yoldan cıkan kullarını cezalandırmak icin, ebediyen buzlarla kaplı, zincirlerle bağlı bir Buyuk Ayısı varmış Allah, onu saran buzlardan kurtarıp zincirlerini cozerek, onun şeriatı unutan cin taifesinin uzerine yurumesini emretmiş
Buzdan ve zincirlerden kurtulan, Allah ’ın intikam alıcısı, bu Buyuk Ayı, derya denizleri aşıp, cin taaifesinin yaşadığı Kırım ’ın yalı boyuna gelmiş Cin taifesinin batı tarafındaki ilk koyu olan Foros ’un yanındaki Sanc burnuna gelince bu Buyuk Ayı denizden cıkıp karaya ayak basmış Onun dağ gibi buyuk olan bedeni cok korkunc ve ağırmış Ustundeki tuyu ise sık bir camlığa benziyormuş
Buyuk Ayı denizden cıkınca cok buyuk dalgalar, fırtınalar kopmuş, hatta kıyıdaki pek cok koyu denizde yıkayıp alıp gitmiş Allah ’ın belası, intikamcısı olan Buyuk Ayı karaya ayak basıp kıyı boyunca yurumeye başlamış O, kendi ağırlığı ile kıyıda karşılaştığını vuruyor, yıkıyor, dağları darmadağınık ediyor; keskin, sivri tırnakları ile toprağını koparıp attığı yerlerde buyuk dereler meydana getiriyormuş Ayının azametli bedeni altında yalı boyu toprakları denize doğru kayıp gider, eti yenip sadece kaburgaları kalmış okuz gibi olur Taş ve kayalar da bu yukun altında dayanamayarak parca parca olup gurultuyle yıkılıyor, zavallı cin taifesinin koylerini dibine gomup bırakıyormuş
Yalı boyu bu azametli govdenin ağırlığı altında inliyor, titriyor; koyler, şehirler yıkılıyor, dağılıyor Dağlar yerlerini değiştiriyor, her yer farklı bir hal alıyor Sağlam yerlerde ucurumlar, sarp kayalar meydana geliyor Topraklar ilginc katlar halinde kıvrılıyor, yayılıyormuş Bu kıyamet icinde cin taaifesinin buyuğu kucuğu kaybolmuş Allah ’ın şeriatını unutup iblise tapınan taifenin merkezi olan yerleri, Allah ’ın dehşetli belası Buyuk Ayı tırnakları ile parcalamış
Yerin derinliklerindeki kayıkları kazıp cıkararak darmadağın edip, buyuk taş yığınları meydana getirmiş Boylece Oreanda ’da, Alupka ’da, Simeiz ’ae, Kucuk Koy ’de Ayı ’nın demir tırnakları altında buyuk kaya yığınları meydana gelmiş
Ne anaların, ne babaların goz yaşlan, ne de butun cin taifesinin baş eğip yalvarmaları, hicbir şey intikamcı Buyuk Ayı ’yı durduramamış O ne kadar yıkarsa, o kadar daha fazla yıkmak istiyor, intikam duygusu daha fazla alevleniyormuş Şimdi Yalta olan yerde, asi cin gurubunun en buyuk ibadethaneleri varmış En buyuk papazlar orada iblisin altın resmine ibadet ediyorlarmış
Buraya gelince Buyuk Ayı ’nın hıncı daha fazla ateşlenmeye başlamış İntikam duygusu arttıkca artmış Allah ’a inanmayanların yatağını ta temelinden yıkmaya karar vermiş Ayı, oranın taşını, toprağını silip supurup atmış Fakat oranın gorunuşunu değiştireyim diye ortasına derin Ur cukur acmış
Kudretli omuzlarını dağın iki yanına dayayarak oyle bir iteklemiş ki, koca koca dağlar kıyıdan beş vorst uzağa cekilmişler‘
Bir zamanlar yuksek dağlar olan yerlerde derin yarlar, şelaleler meydana gelmiş Butun dunyada nam kazanmış olan iblisin azametli ibadethanelerinden eser bile kalmamış
Boylece ebediyen buzlar arasında donup duran, sulara alışan Buyuk Ayı ’nın iri vucudu yer yuzunde buyuk zorlukla ayaklarını surukleyerek dolaşıyormuş İblis halkının ibadethaneleri yıkılıp yerle yeksan olduktan sonra Buyuk Ayı ’nın hıncı da biraz gecmiş Kıyıyı eşeleyerek, yıkıp gitmeye Ayı devam etmiş
Gide gide Buyuk Ayı ’nın karşısına ciceklerle donanmış Partenit duzluğu cıkmış Bu duzlukteki guzel tepecikler, zengin ve guzel ormanlar, neşeyle şırudayarak akan nehirler, kehribar gibi parlayan uzum bağlan, zumrut gibi yeşil cayırlar, Ayı ’nın bile mermer gibi sert yureğini yumuşatmış İntikamcı Ayı ’nın geldiğini gorerek yaklaşan olum karşısında titreyen Partenit halkı, onun karşısında eğilip, ağlaya sızlaya onu karşılamışlar Onu merhamete getirmek icin onune analar oz yavrularını uzatıyor, gencler ise korkudan titreşen nişanlılarını saklıyor, olum cezalarını bekliyorlarmış İntikamcının kan icici yureği bu goruntu karşısında yumuşamış, cin taifesini yok etmek icin Allah yolunda epey uğraştığının farkına varan Ayı, durmuş Yalı boyunca epey yol alarak yorulduğunu fark eden Buyuk Ayı, yorgunluktan kuruyan boğazını ıslatmak istemiş Buyuk Ayı yuzunu denize doğru cevirip, on ayakları ile soğuk deniz suyuna girmiş Eğilerek Allah ’a yedi kere secde etmiş Korkunc kafasını denize batırıp, uzun zaman su icmiş Deniz onun ağzının dibinde calkalanıyor, kopuruyor, boğazından ise seller gibi sular icine akıyormuş Ayı o kadar susamış ki, yıllarca icse bile doyamamış Asi cin taifesine olan hıncı daha gecmeyen Allah, Buyuk Ayı ’nın sudan cıkıp yoluna devam etmesini, Partenit duzluğundeki koyleri yıkıp, halkını da yok etmesini emretmiş Buyuk Ayı Allah ’ın bu emrine kulak asmadan su icmeye devam etmiş Mukaddes emri yerine getirmek icin acele etmeyen Ayı ’yı Allah lanetlemiş:
“Sen benim buyuk bir intikamcındın Şimdi benim en buyuk asi kulum ol! Gelecek nesillere bir ibret olması icin, durduğun yerde kal, demiş
Allah ’ın laneti Buyuk Ayı ’nın iri vucudunu taşa, kuvvetli omuzlarını ise ucurumlara cevirmiş Onun yuksek sırtı geniş bir tepe halini almış, denizin icindeki buyuk başı derin ucurumlara donmuş, sık tuyleri gecilmez emen ağaclan haline gelmiş Buyuk Ayı, Ayıdağ olmuş ve ebediyen katmış kalmış Ayı ’nın geniş ağzı karşısında ancak Karadeniz şırıldar Şimdi bile oyle geliyor ki, sanki o hala su iciyor Onun icin denizciler onun ağzının yanından hala bugun bile gecmeye korkarlar, oradan sakınarak donup gecerler
Buyuk Ayı ’nın o cok korkunc gelişinden yuz yıllar gectikten sonra, artık yalı boyu sakinleşmiş, rahatlamış Dağlar buyumuş, ceşitli hayvanlar doğmuş, insanlar ortaya cıkmış Ayıdağ ’ın etrafında Gurzuf, Kızıl Taş, Kurkulet, Dermenkoy, Partenit koyleri de kurulmuş Bir zamanlar Ayıdağ ’ın ustunde yaşamak isteyenler de olmuş Onlar onun ustune buyuk bir kilise ve bir de kale yapıp yerleşmek istemişler Fakat anlaşılıyor ki, işleri yolunda gitmemiş Ayuvdağ ’ın ustunde kimse yaşayamamış Cunku onu Allah lanetlemiş