Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

AYM, Çalışanın 'İsteği Dışında' Başka Birimde Görevlendirilmesini Hak İhlali Saydı

AYM, Çalışanın 'İsteği Dışında' Başka Birimde Görevlendirilmesini Hak İhlali Saydı
0
26

Garfield

FD Üye
Katılım
Ocak 9, 2022
Mesajlar
42,750
Etkileşim
1
Puan
36
Yaş
46
F-D Coin
80
s-dad4aeb832e4baef86f05b083fdb7b66971df742.jpg


Anayasa Mahkemesi, çalıştığı belediyede isteği dışında başka birime atanan kişinin yaptığı bireysel başvuruda, özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti.




Resmi Gazete'de yer alan karara göre, daha önce Ladik Belediyesi'nde memur olan başvurucu, 2010'da görevde yükselme sınavına girdi ve müdür olmaya hak kazandı. Bir süre geçmesine rağmen müdür kadrosuna ataması yapılmayan kişi, belediye tarafından atanması talebinin reddedilmesi üzerine dava açtı. Mahkeme, başvurucuyu haklı buldu ve kararın kesinleşmesinin ardından 2012'de başvurucu imar ve şehircilik müdürlüğüne atandı.

Belediye tarafından, müdür kadrosuna atanmasından 6 gün sonra başka bir birime görevlendirilen kişi, bu işlemin iptali istemiyle de dava açtı. Davayı kazanan başvurucu, görevine devam etti ancak 2016'da ise 'kademedeki büro başkan danışmanı' olarak çalışması için görevlendirildi.

Başvurucu, bu kararın iptali için de dava açtı, yerel mahkeme işlemin iptaline hükmetti ancak istinaf bu kararı bozdu.

Bunun üzerine başvurucu, söz konusu atama işleminin kamu yararını gözetmediği ve kendisini cezalandırmaya yönelik olduğunu ileri sürerek özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini belirtti ve Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptı.

Başvuruyu değerlendiren Yüksek Mahkeme, başvurucunun, Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) verdiği ihlal kararının gerekçesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre mesleki hayatın özel hayat kavramının dışında tutulamayacağı ifade edildi.




Ulusal kanunlar çerçevesinde belediye memurlarının atanması yetkisinin belediye başkanında olduğu anımsatılan kararda, başvurucunun fen işleri müdürü olarak görev yaparken 'kademedeki büro başkan danışmanı' olarak görevlendirilmesinin başvurucunun özel hayatına müdahale anlamını taşıdığı aktarıldı.

Kamu kurumları tarafından atama ve görevlendirme işlemi yapılmasında belirli bir takdir alanının bulunduğu ifade edilen kararda, bu takdir yetkisinin keyfi şekilde kullanılmaması gerektiği belirtildi.

Ortaya bir gerekçe konulmadan yapılacak görevlendirmenin 'keyfilik' anlamına geleceği belirtilen kararda, 'İşlemin keyfilik içermediği konusunda idare ve yargısal makamlarca ilgili ve yeterli gerekçeler açıklanmalıdır. Keyfiliğe yol açan ve hiçbir gereklilik ortaya konulmadan tesis edilen işlemler, işlemin muhataplarının temel haklarına ağır bir müdahale olarak kabul edilebilir' denildi.

Başvurucunun, belediyenin yaptığı görevlendirmede keyfilik bulunduğu, kimsenin görev yapmadığını, ısıtma sistemi ile temel teçhizatların bulunmadığı şantiye alanında görevlendirerek cezalandırdığını ileri sürdüğü belirtilen kararda, 'Nitekim başvurucunun görevde yükselme sınavında başarılı olması ile başlayan süreçte, idarenin başvurucuyu imar ve şehircilik müdürlüğüne atamadığı ve bu yöndeki yargı kararlarını etkisiz kılacak işlemler tesis ettiği açıktır' ifadeleri yer aldı.

Başvurucunun açtığı davanın yerel mahkemece kabul edildiği ancak istinaf mahkemesi tarafından reddedildiği anımsatılan kararda, şu tespite yer verildi:

'Dairenin (istinaf) kararında gerek ilk derece mahkemesi tarafından ortaya konulan gerekçeler gerekse başvurucunun ileri sürdüğü iddia ve itirazlar hakkında hiçbir değerlendirme yapılmaksızın salt idarenin takdir yetkisine atıf yapılarak karar verildiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan değerlendirmelerde idarenin geniş takdir yetkisi içinde hareket ederek süre ve kapsamı açık şekilde belirlenmeksizin görevlendirme yapabileceğini kabul eden idari ve yargısal kararların müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı konusunda ikna edici nitelikte ilgili ve yeterli gerekçeleri içerdiği söylenemeyecektir. Neticede somut olaydaki müdahale demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk koşulunu sağlamamaktadır.'
 

Similar threads

Anayasa Mahkemesi, boşanma aşamasındaki eşi tarafından casus yazılımla telefonundan belge temin edilen ve açtığı dava sonuçsuz kalan kişinin bireysel başvurusunda ihlal kararı verdi. Bugünkü Resmi Gazete'de yer alan karara göre, bir kişi, boşanma davası sırasında mahkemeye sunulan bazı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
15
Kadınlar Artık Eşlerinin Soyadını Olmak Zorunda Yok! eşin soyadını alma, eşin soyadını yararlanma, eşin soyadının kullanılması Sevgili melekler, bazı kadınlar evlendikten sonra da kendi soyadlarından terketmek istemiyor ve çift soyadı taşıyorlar Devlete Ait Gazete'de yayınlanan yeni bir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
37
Sevda Ülger'in Samsun'un beğenilen semtindeki yeri, dini tesis alanı yapılacağı gerekçesiyle kıymetli pozisyondaki bulvar üzerinden art taraflara kaydırıldı. Daha sonra TOKİ yeni pozisyondaki parseli de zorla kamulaştırdı. En son Etraf Bakanlığı plan değişikliği yaptı. Arsayı dini tesis alanı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
18
Anayasa Mahkemesi (AYM), Batman Hasankeyf'te yapılan baraj nedeniyle konutların yeni yerleşim alanına taşınması projesinden bekar olduğu gerekçesiyle yararlandırılmayan kişinin ferdi müracaatında ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine hükmetti. Resmi Gazete'de yer alan karara nazaran...
Cevaplar
0
Görüntüleme
34
Anayasa Mahkemesi, hissedarı olduğu Bank Asya Katılım Bankasının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilmesi nedeniyle bireysel başvuruda bulunan kişinin mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararına göre, başvurucu, hissedarı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
55
858,475Konular
981,252Mesajlar
29,553Kullanıcılar
yk393939Son üye
Üst Alt