iltasyazilim
FD Üye
Aziyade Kitabının Kimdir
Aziyade Kitabını kim yazmıştır?
Aziyade Kitabının Yazarı Pierre Loti dir
Birçok kez İstanbul'da bulunmuş olan Pierre Loti, İstanbul'a ilk önce 1876 yılında bir Fransız gemisiyle, görevli subay olarak geldi Loti, Osmanlı yaşam biçiminden etkilendi ve böylece çok eserinde bu etkiyi gösterdi Aziyadé adlı romanına adını veren kadınla burda tanıştıİstanbul'da bulunduğu zamanlarda Eyüp'te yaşadı İstanbul'a hayran olan Pierre Loti, kendisini defalarca Türk dostu olarak nitelendirdi
Aziyade Kitabı
Beyaz bir hayalet kadar sessiz ve dingin bu örtülü kadınla yalnız kalırdım Küreğe geçer, zıt yöne doğru çekmeye başlardım Açıklara dürüst uzaklaşırdık Yeterince uzaklaştığımıza karar verdiği aniden kollarını bana uzatırdı Bu yanına oturmak için beklediğim bir işaretti Ona dokunduğumda titrerdim Bu ilk temasla içime ölümcül bir zaaf çökerdi Başörtüsü Doğu kokularına bulanmış olurdu Vücudunun teması diri ve soğuktu () Günümüz Türk kadınlarının unutmaya yüz tuttuğu uzun etekli bir ceket giymişti Eflatun ipekten ceketinin üstü pembe güllerle süslüydü Sarı ipekten bir pantolon, yaldızlı terlikler içindeki küçük ayaklarının bileklerine kadar iniyordu *
Aziyade Kitabını kim yazmıştır?
Aziyade Kitabının Yazarı Pierre Loti dir
Birçok kez İstanbul'da bulunmuş olan Pierre Loti, İstanbul'a ilk önce 1876 yılında bir Fransız gemisiyle, görevli subay olarak geldi Loti, Osmanlı yaşam biçiminden etkilendi ve böylece çok eserinde bu etkiyi gösterdi Aziyadé adlı romanına adını veren kadınla burda tanıştıİstanbul'da bulunduğu zamanlarda Eyüp'te yaşadı İstanbul'a hayran olan Pierre Loti, kendisini defalarca Türk dostu olarak nitelendirdi
Aziyade Kitabı
Beyaz bir hayalet kadar sessiz ve dingin bu örtülü kadınla yalnız kalırdım Küreğe geçer, zıt yöne doğru çekmeye başlardım Açıklara dürüst uzaklaşırdık Yeterince uzaklaştığımıza karar verdiği aniden kollarını bana uzatırdı Bu yanına oturmak için beklediğim bir işaretti Ona dokunduğumda titrerdim Bu ilk temasla içime ölümcül bir zaaf çökerdi Başörtüsü Doğu kokularına bulanmış olurdu Vücudunun teması diri ve soğuktu () Günümüz Türk kadınlarının unutmaya yüz tuttuğu uzun etekli bir ceket giymişti Eflatun ipekten ceketinin üstü pembe güllerle süslüydü Sarı ipekten bir pantolon, yaldızlı terlikler içindeki küçük ayaklarının bileklerine kadar iniyordu *