Aztlân ve Aztek Göçü Efsanesi

Aztlân ve Aztek Göçü Efsanesi Süre: İÖ 1315 yüzyıllar Mekân: Meksika Vadisi ​Ülkenin sakinleri olan diğerleri gibi bu ahali da, Aztlân adlı ve yaşadıkları yerdeki Yedi Mağaralar'dan ayrıldılar Aztlân, Beyazlıkveya Balıkçılların Ülkesidemektir Fray Diego DURAN, 16 yy ​Aztekler ve müttefikleri 15 yüzyılda ve 16 yüzyıl başlarında orta ve güney Meksika'da bir imparatorluk kurdular, imparatorluk, Hernân Cortes'in İspanyol Seferi sonunda, fakat yüz yıl yaşadıktan sonra yıkıldı Günümüz Meksika milli efsanelerinde, Aztekler, kahraman yerli geçmişi ve yabancı istilasının trajedisini temsil edecek biçimde popüler düş gücünde idealleştirilmiştir Aztek başkenti Tenochtitlan'ın İspanyol sömürgesi Mexico City'ye dönüştürülmesi ve modern milletin başkenti olmaya devam etmesi Aztekler'i İspanyol öncesi kolektif 3000 yıllık kültürel mirasın en önemli temsilcileri olarak öteki kızılderililerin üstüne çıkarmaktadır Codex Boturini'den bu sayfalarda, Aztekler'in bir gölün ortasında bir ada olan Aztlân'dan göçmeleri resmedilmiştir Efsanenin kökeni Aztekler nereden gelmişlerdir? Aztek kaynaklarına dayanılarak hazırlanan ilk sömürge tarihçeleri, resimli belgeler ve arkeolojik kazılar Aztekler'i tarihsel bir kesinlikle ama 13 yüzyılda Meksika Vadisi'ne dek izleyebilmiştir Kökenlerinin coğrafi bölgesi hâlâ çözümlenmemiş bir muammadır Aztekler'in, 13 yüzyılda kuzey çöllerinden Meksika Merkez Yaylaları'na göçen göçebe avcı ve kısmen çiftlik sahibi kabilelerden biri oldukları anlaşılmaktadır Efsanelerde çıkış yerleri olarak kuzeyde Aztlân'dan, Balıkçıl kuşlarının yerinden söz edilmektedir Aztlân bir göldeki bir ada yokuş olarak tanımlanmaktadır Aztekler yaratılış zamanında orada topraktan ve mağaralardan çıkmışlardır Bir gün gelmiş oradan ayrılmaya karar vermişler, kanolarına binip karaya çıkmışlar ve uzun göçlerine başlamışlardır Çok geçmeden Meksika ay insanlarıdiye bir grup kendilerine katılmıştı (ondan daha sonra MeksikaAztekleri adını almışlardır) Başlarında reisleri Huitzilopochtli (Soldaki Sinekkuşu) vardı Bu daha sonra, rahipler tarafından taşınan kutsal bir amblem olarak görülmektedir Göç devam ederken rahipler Huitzilopochtli'nin kabilenin ne yöne gideceği hakkındaki kehanetlerini sözlü olarak ifade etmekteydiler Huitzilopochtli'nin doğaüstü doğumu, göçten önce gerçekleşmişti Efsaneye tarafından yaşlı rahibe Coatlicue, Coatepetl (Yılan Dağ) tepesinde bir tapınağı süpürürken gökten bir tüy topu düşmüş ve kendisini Huitzilopochtli'ye gebe bırakmıştı Coatlicue'nin oğulları Centzonhuitznaua (dört yüzyani fazla) ve büyük kızı Coyolxauhqui annelerinin hamileliğini öğrenince kızmışlar ve onu öldürmeye karar vermişlerdi Silahlı düşman dağa tırmanmaya başlamıştı Huitzilopochtli birdenbire yüreklere nefret salan, doğaüstü güçlü bir savaşçı olarak doğmuştu Bir Alev yılanıatarak Coyolxauhqui'yi delmiş ve başını kesmiş, gövdesini dağdan altında atıp parçalamıştı Sonra Centzonhuitznaua'yı kovalamış, hiç acımadan hepsini öldürmüştü Kabile göçe devam ederken bazı yerlerde yıllardan beri kaldığı oluyordu Yine konakladıkları bir yerde karşı taraf bir grup kabileden koptu Kabile, 10 asır ToltecaChichimecaları'n daha önceki göç hikâyesinde de bulunan CulhuacanChicomoztoc Dağı'nda da durakladı Aztekler Meksika Vadisi'ne gelince, Chapultepec pınarları yakınlarına yerleşmek istediler Burada bir savaş daha yapıldı ve Huitzilopochtli düşman reisini öldürüp kalbini göl kıyısındaki bataklığa attırdı Ama bataklığa atılan kalp, göçebe kabilenin sonra büyük piramitlerini yapıp başkentleri Tenochtitlan'ı kuracakları yere düştü Burası efsanelerde, beyaz ardıçlarla ve söğütlerle buruşuk bir bölge olarak tanım edilir Anlatılanlara tarafından, bir derede beyaz yılanlar, kurbağalar ve balıklar yüzüyordu Bir başka hikâyede suları kara ve sarı renklerde olan iki dereden söz edilir Aslında bu görüntüler Historia ToltecaChichimeca'da yer aldığından, daha eski kaynaklardan alınmadır Aztekler sonunda bir kaya üzerindeki kaktüsün üzerine konmuş bir kartal gördüler Bu, Huitzilopochtli'nin, kabilenin yerleşeceği kehanetinde bulunduğu ve uzun zamandır aradıkları noktaydı Bu olay, Aztek takvimine göre 2 konutyılında gerçekleşmişti ki, bu da Hıristiyan takviminde 1325'e tekabül ediyordu Bu efsanevi olaylardan ne amaç çıkarabiliriz? Fiilen Aztekler'in Meksika Vadisindeki birincil yılları fazla farklı bir tablo çizmektedir Asilzade bir hükümdar ailesi olmayan barbarlar olarak aşağılanan ve diğer eski kentli topluluklar göre yenilgiye uğratılan kabile, sazlıklar arasına kaçmak zorunda kalmıştı Ancak dirençli ve girişimci insanlardı 1428 yılı geldiğinde kentli yaşam biçimini benimsemişler ve Tetzcoco ile Tlacopanlar'la ittifak kurmuşlardı Güçler dengesini ustaca dengeleyerek yaptıkları fetihlerle Tenochtitlan'ı Meksika'nın en korkulan ve en zengin kentine dönüştürmeyi başardılar Hükümdar Itzcoatl fazla geçmeden yeni bir tarihi kimlik tespit ihtiyacını fark etti Toplanan meclis karanlıkta kalmış geçmişlerini, varolan kabile göç hikâyelerini, katlanılan aşağılanmaları ve saygıdeğer ataların eksikliğini gözden geçirdi: Bütün bunlar yeni imparatorluk statüsü için kabul edilemez şeylerdi Eski belgeler yakıldı Fazla meşhur efsanevi olayları taşıyan yeni ve devlete aitbir tarih hazırlandı, Huitzilopochtli tanrılaştırılmış Aztek koruyuculuğuna yükseltildi Bu resmimetinleri inceleyen araştırmacılar Aztlân'daki başlangıcın Guatemala, Meksika'nın içleri kuzeybatıdaki Michoacan ve kuzeyde New Mexico'ya yayılmış göç hikayeleriyle düzenli olduğuna dikkat etmişlerdir Olay uzak bir ülkede ya da kuzeyde bir gölde yeni bir devir ile başlar Ahali genellikle toprağın altından ya da sudan çıkarlar Bir anlaşmazlık ya da savaş sonunda bir Tanrı veya Tanrıça'nın önderliğinde göçe çıkılır Göçen gruba başkaları katılır ve olağanüstü bir lider veya ulak göç yolunu gösterir Böylece devlete ait Aztek göç hikâyesi de varolan örnekleri yansıtmaktaydı ve Aztlân da belirtilmiş bir coğrafi mekândan fazla Aztekler'in yarattığı bir efsane mekânıydı Bu niçin Aztlân'ı bulma çağdaş çabalan her zaman başarısızlıkla sonuçlanmıştır Huitzilopochtli'nin babasızdoğumu ve düşmanlarını öldürmesi, Aztekler'in yasalbir asilzade soyun eksikliğini tıkamak için konulan bir efsane olarak görülmektedir Huitzilopochtli'nin zaferini hatırasına yapmak için Büyük Tenochtitlan Piramiti, efsanevi Coatepetl Dağı'nın simgesi olarak yapı edilmiştir En tepede Mezoamerikan tarımsal Yağmur Tanrısı Tlaloc'un tapınağının yanında Huitzilopochtli'nin tapınağı vardı, aşağıda da Coyolxauhqui'nin parçalanmış cesedinin heykeli duruyordu Aztekler böylece yiğitlik, kibir ve yıkıma odaklanan savaşçı kültürleri için bir esin kaynağı yaratmışlardı Ancak eski Meksika'da en azından İÖ l binyılda orta plato havzalarının kentli insanlarıyla kuzeyin kurak bölgelerinin kavimleri aralarında ilişkiler olduğu gerçeği vardır Aztekler'in bu geniş bölgeden oldukları düşünülebilir ve Aztekler şehir halkı yaşam biçimine ne dek alışkın olsalar da, geçmişlerini baştan sona unutacak ırk değillerdi bu nedenle Aztlân'ın araştırılması, bir zamanlar Birleşik Devletler'in güneybatı çölleri ile Meksika yaylaları arasında yaşamış böylece fazla toplum arasındaki kültür tipinin araştırması ve bu insanların eski ve modern Meksika tarihine nasıl biçim verdikleri sorununun araştırılması olarak görülebilir